- 20 Ağu 2016
- 8,733
- 212


Hastalığının iyice ağırlaştığı, 1938 yılında doktorlarının istirahat dışında
hiçbir şeye izin vermedikleri durumda bile ATATÜRK, yurt sorunlarından
kopamamıştır. Büyük devletlerin Türkiyenin Hatay konusundaki kararlılığını
sınadığı bir ortamda o, Hatayın ana vatana katılmasını gerçekleştirmek için
ölümü pahasına askerî manevralara katılmıştır. Bu davranışıyla bir taraftan
Türkiyenin Hatay halkının özgürlük davasında yanında olduğunu diğer
taraftan da vatan sevgisinin yaşama arzusundan önce geldiğini göstermiştir.
Bu gösteri onun çılgınlığından değil, vatana ilişkin görevlerin her şeyin
üzerinde olduğu yönündeki düşüncelerinden kaynaklanmaktaydı. Aşağıdaki
anekdot ondaki vatan sevgisinin ne denli güçlü olduğunu yansıtan güzel bir
örnektir:
1923 yılı Martının on beşi pazar günüydü. ATATÜRK, Adana
İstasyonunda trenden inmiş; sağı solu dolduran halkın coşkun alkışları, Yaşa
varol! sesleri arasında yaya olarak kente giriyordu.
Yarı yolda karalar giymiş bir kadın kalabalığı göze çarptı; sonra onların
arasından ikişer levha taşıyan dört genç kız çıktı; ATATÜRKün önünde
durdular. Arkalarından bir kız daha göründü ve önüne geçti. Hıçkırıklar, iniltiler
ve yalvarışlarla dolu bir nutuk söylemeye başladı. Bu genç kızın kişiliğinde
henüz tutsak bulunan İskenderunla Antakyanın Türk olan bütün halkı: Bizi
de kurtar! diye yalvarıyordu.
Herkesin gözleri yaşarmıştı, hıçkırıklarını tutamayanlar vardı.
ATATÜRKün de gözleri nemliydi ve başı eğilmiş gibiydi. Genç kızın
nutku bitince ATATÜRKün alnı yükseldi; mavi gözlerinde ve pembe yüzünde
bir çelik parıltısı görüldü. Her kelimesi üzerinde kuvvetle durarak:
-Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz! dedi.
On altı yıl sonra Hatay sorunun en heyecanlı günlerinde, hasta ve bitkin
olmasına rağmen, Hataya yakın olmak için tekrar Adanaya gitti. Dört saat
ayakta durmak, birliklerin geçidini izlemek gibi olağanüstü bir dayanıklılık
gösterdi. Hatay kurtuldu, fakat ATATÜRKü yitirdik.
İsmail Habib, bu konuyu şöyle bitirir:
Hatay, Hatay! Seni kurtaran, aynı zamanda senin şehidin oldu!