Ahmet Selçuk İlkan (Tüm Şiirler)

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ağır Yaralı



Beni ta kalbimden vurdu gidişin




Bütün umutlarım ağır yaralı


Aklımdan çıkmıyor veda edişin


Büyün duygularım ağır yaralı




Dünyayı başıma yıkmışcasına


Bağrıma kurşunlar sıkmışcasına


Sanki bir savaştan çıkmışcasına


Bütün anılarım ağır yaralı




Aşkımız verirken en son nefesi


Yıkıldı gönlümün sevda kalesi


Sırtımda sanki bir bıçak darbesi


Bütün anılarım ağır yaralı




Ayrılıp gidecek söyle ne vardı?


Sonunda aşk değil gurur kazandı


Artık mutluluğum dünlerde kaldı


Bütün yarınlarım ağır yaralı! ...



Ahmet Selçuk İlkan


 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
ADIM YALNIZLIK BENİM


Önce seni
Sonra kendimi
Bugün de kimliğimi kaybettim
Hükümsüzdür
Bulanlar
Boşuna yorulup getirmesin yazık
Çünkü
Ahmet'i türkülere
Selçuk'u şarkılara
İlkan'ı şiirlere gömdüm artık
Bundan böyle
'Adım yalnızlık benim
Soyadımsa ayrılık'
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ağladım
Dün gece uzun uzun
Seni andım ağladım.
Sonu yok yolumuzun
Ona yandım ağladım
.

Kim bilir acımızı
Bu yasak aşkımızı
O eski şarkımızı
Çaldım-çaldım ağladım! ..

Dolaştım sokaklarda
Ağaran şafaklarda
Seni senden uzakta
Sardım sardım ağladım


İmrendim sevenlere
Sarılıp gidenlere
Elele gezenlere
Baktım baktım ağladım

Benimsin bende değil
Ellerim sende değil
Yanmamak elde değil
Yandım yandım ağladım
.

Tuza bastım yaramı
Aşkla açtım aramı
Sensiz son sigaramı
Yaktım yaktım ağladım.

Ahmet Selçuk İlkan

 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ah Agop Ahh
'Bütün ekranlarda kısa metrajlı aşklar
Durdurun Dünya'yı inecek var'

Son şişeyi hakladık Agop
Mezemizde tükendi böylece
Sustur artık bu kaseti
Deşmesin 'aman'lı' şarkılar yüreğimizi
Bir of daha çekmeyin
Şu kavanoz dipli dünya ya Agop

Ah Agop ah
Çekmesen dayanır mı yürek?
Çekmesen biter mi ömür be?
Bir kere düşmüşüz
Bir kere yanmışız Allah'ına kadar
Ne anlar halimizden süt kuzuları,
Ne anlar derdimizden beyefendiler
Sen hepsini sil defterinden
En kralına çizgiyi çek be Agop
Of Agop of
Masama o'nu getir hasretim dinsin artık
Zaten azgın boğalar gibi içimde tepiniyor yalnızlık
'O' yoksa
'Az acılı' bir sevda getir masama
Bıktım bu zehir zıkkım sevdalardan
'İhaneti az' bir gece koy önüme
Hilesiz-maskesiz dertleşelim seninle
Zaten bıçak çekiyor her gece bana hatıralar
Sıkıştırıp beni bir köşeye
Ya o'nu bul
Ya da bizi rahat bırak diye

Ah agop ah
Buzları da kadehime değil yüreğime dök bu gece
İçim yanıyor içim
Benzine bulanmış fitil gibiyim
Gözlerimin musluğunu bir açsam
Gözyaşlarım beni boğacak
Boşver sigarayı tütünü Agop
Son kibriti üstüme çak
Gönlümce yanayım bu gece
Oldu olacak

Oy dibi delik dünya oy
Nasıl da harcıyoruz gençliğimizi?
Nasıl da can çekişiyor umutlarımız?
Oysa
Kan ter içinde taşıdık biz ne ayrılıkları
Kitabını yazdık biz ne yanlızlıkların
Ne fotoğraflarını çektik bir bilsen Agop
O yüzsüz suratların
Anlayacağın ne acılar çakmiş
Ne günler görmüşüz
Sözde yaşamak diyorlar buna Agop yaşamak
Yaşamak buysa biz çoktan ölmüşüz!
Gel gör ki ağlayanımız yok...
Anlamadım gitti be Agop
Sevgili çok da bu alemde
Niye bir dostumuz yok?
Niye hiç dostumuz yok?
Ahh Agop Ahhh!
Ahmet Selçuk İlkan

 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Allah Kahretsin
Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi
Kim ne derse desin!
Tahammülüm kalmadı artık
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Nasılsa döneceğin yok senin
Çıldıracağım bu gidişle
Allah kahretsin! ..

Durup durup seninle gezdiğim yerlerde dolaşıyorum
Sanki köşe başından sen çıkacaksın
Sanki duraklarda beni bekliyorsun
Geçen gün birine rastladım aynı sokakta
Saçları sen gözleri sen kaşları sen
Koştum heyecanla peşinden
Ve hayatımda ilk defa bir tokat yedim senin yüzünden
Allah kahretsin! ...


Dünya ateşler içinde
Savaşlar almış başını gidiyor
Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim
Umurunda mı senin?
Kimbilir hangi cehennemdesin?
Allah kahretsin! ..

Hangi masaya otursam
Senin sevdiğin iç***yi koyuyorlar önüme
Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler
Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz
Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
Ecel gibi peşimdesin
Allah kahretsin! ..


İşte böyle bir sevda benimkisi
Bu zamanda, bu devirde
Haklısın adam olacağım yok benim
En güzeli artık son vermek bu hayata
En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
Ya da en yüksek tepelerden
En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
Ama içimde sen varsın
Ya sana bir şey olursa?
Allah kahretsin! ..
Ahmet Selçuk İlkan

 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ararım Seni
Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni

Gözyaşlarım kurur yanaklarımda
Hüzünlü bir ıslık dudaklarımda
Sigaram sabahlar parmaklarımda
Nefes nefes çeker ararım seni

Gölgen düşer sanki hep yollarıma
Adım adım yürür izlerim seni
Bir çılgın özleyiş girer kanıma
Yudum yudum içer ararım seni...
Ahmet Selçuk İlkan

 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Aşk Ve Gurur
Nereden bilecektin seni sevdiğimi
Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı
Senin için
Günlerce gecelerce ağladım
Nereden bilecektin
Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı...

Ahmet Selçuk İlkan



Aşkımız Bir Roman
Kalbimde arama eski yerini
Sen gözümden akan sele karıştın
İstesem de artık sevemem seni
Hasret rüzgarına yele karıştın

Seninle aşkımız eski bir roman
Yandı sayfaları külüdür kalan
Sevgilim kerşeyim sendin bir zaman
Ne yazık sonunda ele karıştın

Kırılan kalbim var dinmez bir kini
Ömrümce sürecek aşka yemini
Kavuşmak imkansız artık sevgilim
Dönüşü olmayan yola karıştın
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ayrılacağım
Gezdiğim her yerde hatıran dolu
Bilmem ki ben nasıl unutacağım
Ne yazık bu aşkın yok başka yolu
Yarın bu şehirden ayrılacağım


O mahsun yüzüne son defa bakıp
Bütün anıları sana bırakıp
Bu dertli, bu garip başımı alıp
Yarın bu şehirden ayrılacağım


Aldırma görürsen yaşlar gözümde
Şarkımız olacak yine dilimde
Mektubun cebimde, resmin elimde
Yarın bu şehirden ayrılacağım


Bir kilit vurarak aşka, sevgiye
Bir çizgi çekerek senli maziye
Dönmemek üzere artık geriye
Yarın bu şehirden ayrılacağım
Ahmet Selçuk İlkan



Ayrılık Çanları
Ayrılık çanları çalsa ansızın
Elveda sevgilim diyecek misin?
Önünde diz çöksem, gitme kal desem
Bakmadan ardına gidecek misin?

Ayrı yönde akan ırmaklar gibi
Dalından uçuşan yapraklar gibi
Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi
Kalbinden aşkımı silecek misin?
Son ümidi yere serecek misin?

Kendini boş yere teselli edip
Sevdadır nasılsa geçici deyip
Yaşlı gözlerini gizlice silip
Bakıp da yüzüme gülecek misin?
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ayrılık Kapıyı Çalıyor
Ayrılık kapıyı çalıyor açma
Biraz daha düşün zamanımız var..
Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa
Seninle yazılmış romanımız var..

Gönül kapısından hemen uçma dur!
Selamsız vedasız böyle kaçma dur!
Bilinmez yerlere yelken açma dur!
Seninle mutluluk limanımız var! ...

Bir anda yokuşa çevirme düzü
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
Ayrılmak yok diye yeminimiz var...

Ahmet Selçuk İlkan



Ayrılıkların Şairi
Ben ayrılıkların şairi,
Yalnızların ozanıyım.
Sen, sen masallar okurken daha,
Ben acıların yazarıyım.

Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
Haklısın, aramızda uçurumlar.
Senin sevdaların, üç günlük masal,
Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.

Elma şekeri mi sandın aşkı,
Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.
Hele bir kırılsın, feleğin çarkı,
İşte ben o zaman görürüm seni.

Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,
Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
Bana sor yalnızlığı,
Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam,
Ve sabahçı kahvelerinde
Bir çay gibi demliyorsam hasretini,
Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini,
Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir.

Bu benim ilk aldanışım değil,
Bu benim son yıkılışım değil,
Bırak bu sahte gözyaşlarını,
Bırak bu masum bakışlarını.
Üzülme, benim için üzülme,
Üzülme bu son için üzülme,
Ben, yeterim kendime

Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
Varsın da her gece
Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
Asla pişman degilim.

Hatırla, bir adam diyordun hatırla,
Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
Çünkü ben,
Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.
Ahmet Selçuk İlkan

 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Bana Bunu Yapmayacaktın!
Bana bunu yapmayacaktın
Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni
Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin
Ve öylesine gururlu bitişin.
Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu
Erken düştü masken yüzünden
Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil
Bir hiçtin
Görüyorsun işte
Gittin
Ve de bittin…

Bana bunu yapmayacaktın
Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni
Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin
Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni?
Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?
İşte ellerimde
Suç ortağın bir sinema bileti
Bir pastane köşesi
Bir tiyatro gişesi.
Bu kadar ucuza gitmeyecektin
Sigara dumanlarında harcamayacaktın bu aşkı
Ve aşk cellatlarına meze yapmayacaktın beni
Şimdi boş bir mezar bulsam
Seni böylesine sevdiği için
Oraya bırakırdım kalbimi…

Bana bunu yapmayacaktın
Böyle küstürmeyecektin şiirlerimi
Kaz kırmızısı yağmurlar
Yağdırmayacaktın gecelerime
Kanatlarını kırmayacaktın umutlarımın
Beni böyle çıldırtmayacaktın!

Artık
Adın ihaneti çağrıştırıyor bana
Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini
Söyle
Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun
O acımasız hançerini? ..
Bil ki
Bundan böyle
Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana
Yaklaşmam yasak
Dokunmam yasak
Ve ömrümce
Sarılmam yasak sana! ..
Ahmet Selçuk İlkan



Bana Gel Deme
Ayağım ayağıma dolaşır sonra
Gözlerim büyür büyür, kocaman olur
Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam
Bana gel deme!

Bırak umutsuzluğum bende kalsın
Yokluğunda eriyeyim bırak
Gözyaşlarım yağmurlaşır diyorum
Bana gel deme!

İşte resimlerine bakıp avunuyorum
Hayallerim yetiyor bana ne güzel
İnan dudaklarını ısırabilirim
Bana gel deme!

Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara
Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki
Kanatlanabilirim, uçabilirim belki
Bana gel deme!
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Beklesene
Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra
Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Selene
Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri
Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri
Hadi bir şarkı da sen
Söylesene! ..

Bak büütün güzelliklerin tümü sende
Bak sen de gülümsüyor en amansız özlemler
Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz
Ayrılıklar sevenlerle yücelir Selene
Hadi sil gözlerini
Gülsene! ..

Bitimsiz bir sevdadır yaşamak
SEvmekse en güseli mutlukların
Sense içimde en tanrısal gerçeksin Selene
İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye
Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım
Düşünsene! ..

Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne
Bakma sen gecelrin karanlığına Selene
Bu pembe umut sütten de beyaz
Bu senli hayal gülden de kırmızı
İşte renk renk çiçekleri aşkımızın
Görsene! ..

Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana
Son kurşunu sıkacağım sensizliğe Selene
Öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden
Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir
Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim
Beklesene! ..
Ahmet Selçuk İlkan




Ben Aşkı Ölümsüz Bilenlerdenim
İstemem sevgili yüzüme gülme
Eğer ki sonunda ağlatacaksan
İstemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Bir ömür boyunca sevenlerdenim
Ellerin ellerime değmesin derim
Eğer ki sonunda bırakacaksan

Gönüle vurulmaz asla bir kilit
Seveni öldürür kırılan bir ümit
Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
Eğer ki sonunda ayrılacaksan
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Ben Seni Asla
Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim...

Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla...

Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla...

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını

Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım...

Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadun
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! ...

Ahmet Selçuk İlkan




Beni Anneme ***ürün
Dudaklarımda yaşayamadığım
Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
Dört yanım hüsran
Dört yanım yalan
Dört yanım hüzün
Dört yanım isyan!

Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım
Annemin ellerini arıyor avuçlarım

Beni anneme ***ürün
Beni anneme ***ürün
Ağlamak istiyorum dizlerinde
Beni anneme ***ürün
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme ***ürün

Vazgeçtim bütün saltanatından,
Sevdalarından köhne dünyanın
Ne dostta vefa
Ne aşkta huzur
Her gün bir kahpelik
Kalbimden vurur!

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
Önümde dağ gibi bir yalnızlık
İçimde yıllanmış yorgunluklar
Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
Çayımın ilk yudumunda o
Sigaramın son nefesinde o
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme ***ürün!
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Beni Unutamazsın
Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın
Denizin durgunluğu, gözlerimi
Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır
Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin
Beni unutamazsın bilirim.
Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
Mutsuz gökyüzünde bir *** yıldız, ışık tutacak karanlığına
Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın
Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin
Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını
Dudaklarının pembeliği solacak
Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin
Ahmet Selçuk İlkan



Beni Zorla Şair Yaptılar
Güldüm ağlattılar!
Sevdim aldattılar!
Sarıldım Bıraktılar!
Sağolsun dostlar, sevenler, sevilenler
Beni zorla şair yaptılar...

(İstanbul,22/02/2001)
Ahmet Selçuk İlkan




Bir Gülü Sevdim
Bu son buluşmamız
Bu son görüşmemiz
Kimbilir bir daha karşılaşmayız
Belkide bir daha görüşemeyiz
Ayrılmalıyız ayrılmalıyız
Bir gülü sevdim
Bir seni sevdim
Bir mevsimlikmiş senle aşkımız
Gel gitme desem kal etme desem
Hiç faydası yok ayrılmalıyız
Senin gözlerin yaşlı
Benim yüreğim yaslı
Bu aşkta bir umut kalmadı yazık
Seni bir başkası bekliyor artık
Ayrılmalıyız ayrılmalıyız
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
BİR ŞAİRİN HATIRA FOTOĞRAFI


Adana'da doğmuşum
Mirza Çelebi'de
İlkokulu İstiklal'de
Orta'yı Tepebağ'da
Liseyi Erkek Lisesin'de okumuşum
Kimilerine göre doğuştan şair
Biraz da asi doğmuşum
Ve en acısı Adana'nın barajında
Üç kere boğulmuşum
O gündür bugündür
Denizle aram açık
Buz gibi soğumuşum

Lise'den sonra kendimi
Denizi olmayan Berlin'de bulmuşum
Mimarlık okumuşum
Mühendislik okumuşum
Ve matematik çıktıkça karşıma
İnadına şiir dokumuşum
Ve annemi kaybetmişim
Bir Şubat gecesinde
Dünyadan soğumuşum
Gel gör ki
Dikeni de gülü de
O şehirde bulmuşum
Ve bir sabah
Dikeni yoluma
Gül'ü koluma alıp
İstanbul'a
Edebiyat Fakültesine koşmuşum.

Daha ilk nefesinde gençliğimin
Sürgün'ü Nazım'dan
Gurbet'i Orhan'dan
Hasreti Ahmet Arif'ten tanımışım

Vurulmuşum taşına toprağına şiirin
Yunus'la yoğrulmuş
Nesimi'yle çoşmuş
Pir Sultan'la yanmışım

Bir gözümde Veysel
Bir gözümde Köroğlu
Dilimde Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu
Ne türküler yakmışım

Necip Fazıl'la kaldırımlarda yatmış
Atilla İlhan'la Maçka'da buluşmuş
Ümit Yaşar'la yüzlerce kez aşık olmuşum

Ve haykırmışım göklere
Şairler severse işte böyle sever
Yüreğimde can sesleri
Mendilimde kan sesleri
Ve dilimde hep o şiirler
Bir yanımda Can Yücel
Bir yanımda Edip Cansever

İşte bu yüzden
Acıların şahını
Aşkların ilahını
Yalnızlığın padişahını
Gölgesinden tanırım
Ama ne zaman bir ayrılık çalsa kapımı
Buz keser kanım donar kalırım
Ve soluğu yine bir şiirde alırım

Kısacası
Adım Ahmet Selçuk
Soyadım İlkan
Bir söz vardır ya hani
Tanıyan bir
Tanımayan bin pişman
Yetişir sanırım
Bunca sohbet bunca ağıt bunca ahh
Şiirlerimin gözü yolda kalmasın
Hadi bana eyvallah

Ahmet Selçuk İlkan



Bir Televole Masalı
Hayat bir televole masalı değildir kızım!
Sakın aldatmasın seni
Seda'nın Güllü'nün o hoş kahkahaları
Ebru'ların Çağla'ların Demet'lerin
O sabun köpüğü muhteşem aşkları (!)
Ben ne dev yalnızlıklar bilirim
Ben ne ayrılıklar
ben ne hıçkırıklar
Kim bilir
Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları...

Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım!
Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek
Feleğin çarkına düşünce anlarsın
Aslanın neresinde ekmek.

Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım
Öyle hüp diye içine almaz seni hiçbir sevgili
ve hiç kimse kuş sütüyle beslemez seni
Güzelliğin solunca anlarsın
Aynalarda bile zor bulursun kendini.

Hayat ne Aydın'ın 'Aydın Havası'
Ne Fatih'in 'o kıskıvrak yılan dansı! '
Ne bir Gülben
Ne de Bir Hülya kavgası
Hayat seni kaybettiğim günden beri
İçimde bir kurşun yarası.

Hayat bir peri masalı değildir kızım!
Öyle evinin önünde
Beklemez seni beyaz atlı prensler
Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan
Ve Okan yaralı bir kuştur artık
Hergün kendini gagalamaktan
Ve sanat adına
Arto'yu Hande'yi Sevda'yı zagalamaktan

Hayat bir tatil köyü değildir kızım!
Bir o yana bir bu yana sallamaz seni
Bir düşün
Yıkılan yuvaları
O kırık hayatları
Yarınsız çocukları
Bir düşün
O arka sokakları
Sahipsiz çığlıkları
Çaresiz anaları - babaları...

Hadi olacaksan
Gel doktor ol öğretmen ol alim ol
Kırılmış kanadım, kolum, elim ol
Umudum ol güneşim ol ateşim ol
Seni de sarsın mutluluğun
O sımsıcak kolları
Ve senide yutmadan
Reyting canavarının o sahte yıldızları! ...

Unutma
sakın unutma kızım!
Onların
Hazin bir romandır
Özendiğin bütün hayatları...
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Boş Bıraktın
Aşkımızdan ödül diye
Yüreğimde taş bıraktın
Gidiyorken imza diye
Gözlerimde yaş bıraktın

Hayatımda ne tat ne tuz
Sensiz odam buz kesti buz
Gecelerim hep uykusuz
Sol yanımı boş bıraktın

Mutlu musun oralarda
Olamadık bir arada
Sen gideli buralarda
Boynu bükük baş bıraktın

Neden bitti niye küstük
Diken oldu yatak yastık
Sen gideli yüzü asık
İki çatık kaş bıraktın

Günüm kara gecem kara
Mahkum ettin dört duvara
Kavuşmadan ilkbahara
Dört mevsimi kış bıraktın...
Ahmet Selçuk İlkan







Bu Akşam
Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düşlerimden, var git bu akşam
Tam unuttum derken aklıma düşme
Var git hayalimden, var git bu akşam


Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak
Yangın istiyorsan yüreğime bak
Ne olursun beni benimle bırak
Var git anılardan, var git bu akşam


Nasıl unutulur böyle sevgiler
Neler yaşamıştık bir düşün neler
Her köşede durur senden gölgeler
Var git gözlerimden, var git bu akşam


Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
Sana sözlenmiş bütün akşamlar
Var git anılardan, var git bu akşam
Ahmet Selçuk İlkan
 

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
49
Little Town.
Bu Şehir Ve Sen
Ömrümün en güzel senelerini
Alıpta gittiniz bu şehir ve sen
Gönlümün en masum ümitlerini
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Döktüğüm yaşlara aldırmadınız
Giden gençliğime acımadınız
Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız
Basıpta gittiniz bu şehir ve sen

Beni iyi tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Beni tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

Bağlayıp durdunuz hep ellerimi
Delik deşik ettiniz seven kalbimi
İçimde dağ gibi hayallerimi
Yıkıpta gittiniz bu şehir ve sen

Biriniz sağırdı duvardan bile
Biriniz kalpsizdi taşlardan bile
Bütün acıları dizip önüme
Yakıpta gittiniz bu şehir ve sen

Kimsesiz yalnızdım kollarınızda
Herşeyi kaybettim yollarınızda
Şimdi bir hesap var aramızda
Vermeden gittiniz bu şehir ve sen

Ben yine yaşarım içimde yasla
Ya siz neylersiniz bu ihtirasla
Bir daha dönmek mi buraya asla
İçimde bittiniz bu şehir ve sen
Ahmet Selçuk İlkan



ÇOCUKTUM

Çocuktum
Hep kardan adamlar süslerdi düşlerimi
Büyüdüm
Hep kandan adamlar oydular yüreğimi

Çocuktum
Hep ölümsüz aşkları okurdum masallarda
Büyüdüm
Ne aşklar satıldı o körkütük masalarda

Çocuktum
Şerefti itibardı bütün kapıları açan anahtar
Büyüdüm
Hiçbir güç tanımadım para kadar

Çocuktum
Saçlarından yakalardım ümitleri
Büyüdüm
Ezberledim bütün ihanetleri

Çocuktum
Yaşam bir yağmur gibi düşerdi avuçlarıma
Büyüdüm
Şimdi hep çocukluğum geliyor aklıma

Sakın
Sen büyüme çocuk!

Ahmet Selçuk İlkan

 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.