Atatürk Döneminde Türkçe
ve
Türk Dil Kurumu
Atatürk’ün en büyük eseri, gelecek yıl 80. yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyetidir. Kurduğu Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan eden ve emanet bırakan Atatürk,
Ancak, Cumhuriyet ile özdeşleşmiş başka kurumlar da bulunmaktadır. Bu kurumlardan biri de yine Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumudur. 12 Temmuz 1932’de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türk Dil Kurumu,
Yazı dili olarak en az 1300 yıllık geçmişe sahip Türkçenin konuşma dili tarihi çok daha ön*celere uzanır. İlk yazılı kaynaklardan olan Orhon Yazıtları’nda kullanılan dilin işlekliği, akı*cı*lığı, dildeki soyut kavramlar için kullanılan sözlerin özellikleri (Ergin 2000: 13; Aksan 1987: 45) ve kimi ölü dillerdeki söz ben*zerliği (Tuna 1997) göz önüne alındığında Türkçenin dört-beş bin yıllık bir konuşma dili tarihine sahip ol*duğu anlaşılmaktadır. Yeryüzünde çok az sayıda dil, bu kadar tarihî derinliğe sahiptir. Kök*le*ri binlerce yıl öncesine dayanan Türkçe, Türklerin değişik kültürlerle teması dolayısıyla pek çok dille etkileşim içerisine girmiş, söz (kelime) alışverişinde bulunmuştur[1]. Zaman zaman et*ki*lenme tek yönlü olmuş, dönemin baskın kültürlerinin etkisiyle Türkçeye yabancı dil ögeleri do*luşmuştur. Bu olumsuz durum; kimi şair, yazar ve aydınların tepkileriyle karşılaşmışsa da Türk*çedeki yabancı sözlere, yabancı dil birimlerine karşı en sistemli, en etkili ve sonuç verici ça*lışma Cumhuriyet döneminde olmuştur. Türkçenin bilim dili hâline gelmesi düşüncesi, Cum*huriyet döneminde gerçekleşmiştir. Türkçe üzerine bilimsel çalışmalar da Cumhuriyet dö*neminde yoğunluk kazanmıştır. Osmanlı devletinin son dönemlerinde ortaya çıkan ve gi*de*rek artan dil tartışmaları, Cumhuriyet döneminde de sürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nde dilin bir devlet politikası hâline gelmesi ve bu alanda yapılan atılımlarla Türkçenin yeni bir evresi baş**lamıştır. Yıllardır tartışılan konular ve çözüm bekleyen sorunlar, Cumhuriyet döneminde Ata*türk’ün önce alfabe, daha sonra da dil alanında yaptığı devrimlerle çözülmüştür. Ancak, Türk*çe üzerine yapılan tartışmalar bitmemiştir. Dilde bugün ulaşılan noktayı iyi kav*ra*ya*bil*mek, Atatürk’ün Dil Devrimini gerçek anlamda özümseyebilmek için Atatürk’ün dil konusundaki düşüncelerini ve yaptıklarını bilmek gerekir. İşte bu yazımızda Atatürk döneminde Türkçenin durumuna, Türk Dil Kurumunun kuruluşuna ve Atatürk dönemindeki çalışmalarına değineceğiz. Atatürk’ün Dil Devrimine giden yolun anlaşılabilmesi için de kısaca Cumhuriyet öncesi dil tartışmalarına, Türkçenin durumuna ve Türkçe konusundaki görüşlere de kısaca yer ver*mek gerekir.
ve
Türk Dil Kurumu
Atatürk’ün en büyük eseri, gelecek yıl 80. yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyetidir. Kurduğu Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan eden ve emanet bırakan Atatürk,
Ancak, Cumhuriyet ile özdeşleşmiş başka kurumlar da bulunmaktadır. Bu kurumlardan biri de yine Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumudur. 12 Temmuz 1932’de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türk Dil Kurumu,
Yazı dili olarak en az 1300 yıllık geçmişe sahip Türkçenin konuşma dili tarihi çok daha ön*celere uzanır. İlk yazılı kaynaklardan olan Orhon Yazıtları’nda kullanılan dilin işlekliği, akı*cı*lığı, dildeki soyut kavramlar için kullanılan sözlerin özellikleri (Ergin 2000: 13; Aksan 1987: 45) ve kimi ölü dillerdeki söz ben*zerliği (Tuna 1997) göz önüne alındığında Türkçenin dört-beş bin yıllık bir konuşma dili tarihine sahip ol*duğu anlaşılmaktadır. Yeryüzünde çok az sayıda dil, bu kadar tarihî derinliğe sahiptir. Kök*le*ri binlerce yıl öncesine dayanan Türkçe, Türklerin değişik kültürlerle teması dolayısıyla pek çok dille etkileşim içerisine girmiş, söz (kelime) alışverişinde bulunmuştur[1]. Zaman zaman et*ki*lenme tek yönlü olmuş, dönemin baskın kültürlerinin etkisiyle Türkçeye yabancı dil ögeleri do*luşmuştur. Bu olumsuz durum; kimi şair, yazar ve aydınların tepkileriyle karşılaşmışsa da Türk*çedeki yabancı sözlere, yabancı dil birimlerine karşı en sistemli, en etkili ve sonuç verici ça*lışma Cumhuriyet döneminde olmuştur. Türkçenin bilim dili hâline gelmesi düşüncesi, Cum*huriyet döneminde gerçekleşmiştir. Türkçe üzerine bilimsel çalışmalar da Cumhuriyet dö*neminde yoğunluk kazanmıştır. Osmanlı devletinin son dönemlerinde ortaya çıkan ve gi*de*rek artan dil tartışmaları, Cumhuriyet döneminde de sürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nde dilin bir devlet politikası hâline gelmesi ve bu alanda yapılan atılımlarla Türkçenin yeni bir evresi baş**lamıştır. Yıllardır tartışılan konular ve çözüm bekleyen sorunlar, Cumhuriyet döneminde Ata*türk’ün önce alfabe, daha sonra da dil alanında yaptığı devrimlerle çözülmüştür. Ancak, Türk*çe üzerine yapılan tartışmalar bitmemiştir. Dilde bugün ulaşılan noktayı iyi kav*ra*ya*bil*mek, Atatürk’ün Dil Devrimini gerçek anlamda özümseyebilmek için Atatürk’ün dil konusundaki düşüncelerini ve yaptıklarını bilmek gerekir. İşte bu yazımızda Atatürk döneminde Türkçenin durumuna, Türk Dil Kurumunun kuruluşuna ve Atatürk dönemindeki çalışmalarına değineceğiz. Atatürk’ün Dil Devrimine giden yolun anlaşılabilmesi için de kısaca Cumhuriyet öncesi dil tartışmalarına, Türkçenin durumuna ve Türkçe konusundaki görüşlere de kısaca yer ver*mek gerekir.