- 9 Haz 2016
- 3,781
- 0
- 7

Bir kere şunu söyleyeyim ki ben devletin bana bahşedeceği soyadına muhtaç değilim, onu soysuzlar düşünsün. Devletin, yani o zamanki Halk Partisinin (CHP) kabul ettiği soyadı kanunu yanlıştır. Çünkü Türklerde soyadı isimden sonra değil, önce gelir. Dilin yapısı da böyledir. İlle de Avrupalılara benzeyeceğiz diye soyadını sona almak, şuur altına işlenmiş bir aşağılık duygusunun mahsulüdür. Biz Avrupalı falan değiliz. Buz gibi Asyalıyız ve hepsinden üstün olarak da Türküz Anladın mı monşer? Avrupalı olmak meziyet olmadığı gibi, Asyalı olmak da kusur değildir. Unutma ki Arnavut Avrupalı fakat Japon Asyalıdır.
Bizde soyadı kanunun çıktığı zaman Anadolu Türklerinden yüzde doksan beşinin soyadı vardı ve bu soyadları çoğu defa oğlu ile bitiyordu. Çapanoğlu Ahmet, Kadıoğlu Mehmet, Göcenoğlu falan, Mızrakoğlu filan Tarihimizde de bu tür soyadları bol bol vardı: Osmanoğlu Murat, Aydınoğlu Umur, Karamanoğlu İbrahim ve başkaları Şimdi alışılmış ve dilin yapısına uygun düşmüş bu isimleri bırakıp da İbrahim Karamanoğlu, Murat Osmanoğlu demekte mana var mı idi? Yoktu amma oldu işte.
Bize gelince: Asıl soyadımız Çiftçioğludur. Kökümüz ise Gümüşhane vilayetinin Dorul Kazasının Midi köyüdür. Şimdi 8 evli bir köy olan Midide artık Çiftçioğlu hanedanından kimse kalmamıştır. Bir takımı Yozgat vilayetinin köylerine göçmüş, daha talihsiz olan bir bölümü, yani bizim ailemiz de İstanbula yerleşmiştir. Bize ırkçılık köydeki atalarımızdan kalmadır. Çünkü Çiftçioğullarının tarihi, oturdukları yerin yakınındaki Rum manastırının tahribi ile başlar.
Bu Çiftçioğlu soyadı tabii ki nüfus kağıtlarımızda yazılı değildi. Çünkü eskiden soyadları yazılmaz, dini vemezhebi yazılırdı. Soyadı kanunu çıktığı zaman ben ve babam ayrı ayrı yerlerde idik. Nejdet Sançar ise askerliğini yapıyordu. Soyadı kanununun metni gündelik gazetelerde çıkmamıştı. Sözde özetleri yayınlanmış ve bunlar da bermutad yanlış olmuştu. Mesela oğlu ile biten soyadları alınmıyacak diye yazılmıştı. Tarihi soyadları da alınmıyacaktı.
Ben yazılarıma eskiden beri Atsız imzasını attığım için soyadı olarak bunu seçtim. Son günü müracaat etmiştim. Memur:
Atsızı soyadı olarak alamazsınız diye kestirip attı.
Neden?
Tarihi isimdir!
Bilgin bir memura çatmıştık. Ne yapmalıydım? Ondan daha bilgin olduğumu ispat etmeliydim. Ettim de:
Tarihi olan, d ile yazılan Adsızdır. Benimki t ile yazılıyor!
Benim bu bilgiçliğim karşısında memur habtoldu ve:
Ha! O zaman olur diye cevap verdi.
Kardeşim, soyadını mensup olduğu askeri birlik yolu ile tesçil ettirdi. Galiba o da son günlere almıştı. Aklına Sançar gelmiş.
Babam ise, yine gazetelerin tesirinde olarak Çiftçioğlu soyadını alamıyacağını düşünüp memura Soyadım Çiftçi olacak demiş. Memur listeye bakarak: Bu isim alındı, başkasını bulun diye cevap vermiş. Soyadı kanununa göre bir nüfus dairesinde aynı soyadı iki ayrı aile tarafından alınamıyacaktı. Babam o zaman altmışına pek yakın ve hayattan yorgun bir insandı. Memura şöyle demiş:
Rica ederim, başına veya sonuna öz, er veya man gibi birşey ekleyerek şu işi bugün bitiriverin.
Anlaşılan, halk partisi çağında bazı insaflı memurlar varmış. Babama:
Dilekçe yazın şeklinde bir hikmet savurmıyarak Hayhay cevabını vermiş. Babamın soyadı da Özçiftçi olarak tesçil olunmuş.
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi, Sayfa 140-143
