- 18 Haz 2009
- 4,460
- 7
وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ
Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât(emvâtun), bel ehyâun ve lâkin lâ teşurûn(teşurûne).
Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız.
Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız.
Açıklama
Bismillâhirrahmânirrahîm
Allah'ın dostlarıyla düşmanları arasında yapılan savaşta bir Allah dostu şehit edilmişse ve kalp gözünüz açıksa, biri yerde yatan diğeri yukarı yükselen iki kişi göreceksiniz. bunlardan bir tanesi ölmüştür. Yerde yatan, şehit olan fizik vücuttur. Yüzü göklere, göğsü Allah'a dönüktür. yüzünde bir gülümseme vardır. Allah yolunda şehit olan kişinin ruhu vücudundan ayrılır göklerin ordularına o an karışır. başka bir hüviyette ve başka elbiselerledir.
Şehitlerin, ruhlarıyla yaşamaya devam ettiklerini baş gözleriyle görmek mümkün olmadığı için Allahû Tealâ "Siz onun şuuruna varamazsınız, onu hissedemezsiniz, onu baş gözlerinizle göremezsiniz." diyor.
Göklerin orduları, ruhlardan oluşur. Ruh bütün âlemlerde fizik olabilir, bütün âlemlerde fiziğin ötesine geçebilir. Ne zaman Allah'ın orduları bir savaş verirse, göklerin orduları mutlaka onlarla beraberdir. Bu sebeple Allah'ın ordularının insanlardan oluşan kesimi, sayıları az da olsa (düşmanlar kat kat fazla da olsa) Allah'ın yardımıyla gâlip gelirler. Yeter ki Allah'ın kendilerine yardım edeceğinden emin olsunlar.
Eğer Allahû Tealâ o savaşta size cenneti göstermişse, o gün dünya üzerindeki son gününüzdür. Korkmayın! atılın! Şehit olacaksınız. Allah'ın "göklerin orduları" dediği o muhteşem topluluğun içine siz de gireceksiniz.