:woott BENİM HİÇ SENİM OLMAMIŞ GİBİ!:mml
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık*
sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak
aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç
satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak*
boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.
Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin*
haykırabilir miyim şimdi korkaklığını.
Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı*
artık sahiplenilmeyecek olmanın
burukluğunu yaşarken* haykırabilir miyim dersin*
susar mıyım* gülüp geçer miyim yoksa ...?
Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin*
dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli* unutmalı.
Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim.
Var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık*
yeniden sevmenin* sevilebilmenin yeri her yer*
zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için.
Evet* sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni
yaşanmış tüm zamanlara* uzaklaşan
her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına.
Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı*
yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım.
Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim.
Kabullenebilmeli* hazmedebilmeli* aldırmamalı
hatta sana hak verebilmeliyim.
Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım* sırf seni
ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.
Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış*
sanki bizi hiç yaşamamışız*
sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış
ve sonra yarım bırakmışız gibi.
Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti*
Yaşanmışlığına* yitikliğime hiç aldırmadan*
Sanki benim hiç senim olmamış gibi...
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık*
sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak
aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç
satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak*
boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.
Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin*
haykırabilir miyim şimdi korkaklığını.
Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı*
artık sahiplenilmeyecek olmanın
burukluğunu yaşarken* haykırabilir miyim dersin*
susar mıyım* gülüp geçer miyim yoksa ...?
Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin*
dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli* unutmalı.
Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim.
Var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık*
yeniden sevmenin* sevilebilmenin yeri her yer*
zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için.
Evet* sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni
yaşanmış tüm zamanlara* uzaklaşan
her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına.
Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı*
yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım.
Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim.
Kabullenebilmeli* hazmedebilmeli* aldırmamalı
hatta sana hak verebilmeliyim.
Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım* sırf seni
ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.
Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış*
sanki bizi hiç yaşamamışız*
sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış
ve sonra yarım bırakmışız gibi.
Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti*
Yaşanmışlığına* yitikliğime hiç aldırmadan*
Sanki benim hiç senim olmamış gibi...