Merhaba TürkHackTeam Ailesi
Bugün sizlere Intel işlemciler hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsedeceğim.
Core i3, i5, i7
Pentium işlemciler bir neslin çocukluğuna damga vurmuş olsalar da Intel'in muhtemelen gelmiş geçmiş en popüler işlemcileri şu anda Broadwell mimarisi ile beşinci nesile ulaşan "i" serisi. 2006 senesinde piyasaya çıkan ve kendileri gibi çok başarılı olan selefleri Core2Duo'nun yerini alan "i" serisi işlemciler de kendi içlerinde üçe ayrılıyorlar.
I3, i5 ve i7 serisi işlemciler bilindiği üzere çekirdek sayısı ile ilgili bir isimlendirmeye sahip değiller. Intel'in daha önce kullanmış olduğu yıldız sisteminin yerini alan bu rakamsal biçimlendirmeyi örneklemek gerekirse i7 tipi işlemciler yüksek işlemci gücüne ihtiyaç duyan hardcore oyuncular ve grafik tasarımcılara hitap ediyorken, benzer işleri layıkıyla yapabilecek güce sahip i5 işlemciler bu işlemcilerin daha ekonomik türevleri. I3 işlemciler ise giriş seviyesi sistem toplamak isteyenlerin tercihi durumunda.
Örneğin masaüstü ve notebook modellerinde i5 ve i7 işlemcilerini kullanan Apple, i3 işlemcisi kullanan herhangi bir modele sahip değil, ancak bir çok OEM masaüstü ve notebook üreticisinin ürün gamı i3 işlemcili modeller ile başlamakta. Bir şekilde, eğer gerçekten fiyatı sudan ucuz bir modeli gözünüze kestirdiyseniz i3 işlemciye sahip olması çok büyük ihtimal.
Nedir bu "i"lerin farkı?
Intel'in "i" serisi en optimum konfor konfor işlemci ailesi olan i7, 2008 senesinde minimum 1.6Ghz hızında piyasaya sürülmüştü ve günümüzde 4.4Ghz düzeyini aşmış durumda, kendi içerisinde de amaca uygun olarak iki farklı aileye ayrıldığını söylemek mümkün. Düşük güç tüketimine sahip (45-130W) dört çekirdekli modeller ve (130-150W) güç tüketimine sahip, yoğun olarak masaüstü sistemleri amaçlayan altı ve 8 çekirdekli modeller.
I7'den bir sene sonra piyasaya sürülen orta sınıf işlemci ailesi i5 ise iki ve dört çekirdekli, 1.06Ghz'den 3.6 Ghz'e kadar uzanan modellere sahip ve (17-95W) güç tüketimiyle son derece verimli ve tutumlu olduğunu söylemek mümkün.
Ele avuca sığmaz i3 modeli ise i5'ten bir sene sonra, 2010'da raflarda yerini aldı ve 2.4Ghz ile 3.7Ghz arasında değişen çift çekirdekli işlemcilerden oluşan bir işlemci ailesi. Düşük güç tüketimiyle (35-73W) notebook'lar için olduğu kadar giriş seviyesi masaüstü sistemlerin de gözdesi durumunda.
Pentium: Yakın geçmişin efsanesi
Elbette "i" serisi Intel'in ilk göz ağrısı değildi. 1993 senesinde 60Mhz'lik hızıyla piyasaya çıkan ve o sıralarda babalarına yalvar yakar zorlukla birer 486DX aldırabilmiş olan bizlerin rüyalarını süsleyen Pentium işlemcisi seneler içerisinde defalarca yenilenmesine rağmen, 2005 senesinde multi-threading destekleyen çift çekirdekli işlemci ailesi Pentium D / Extreme Edition satışa sunulana dek, Intel'in geniş kullanım tabanlı işlemci ailesi olarak hayatını sürdürdü.
2006 senesinde piyasaya sürülen Core (Core2Duo/Core2Quad) serisi işlemciler Pentium'un tabutuna bir çivi çakarken, 2009 senesinde yerini "i" serisi işlemcilere bırakana kadar üretilmeye devam etti ve i3/i5/i7 öncesi çok büyük bir ileri adım oldular Intel için.
Daha önce bahsettiğimiz gibi Pentium serisi işlemciler zaman içerisinde bir çok kez hem mimari hem de yapısal olarak yeniliklere uğradı. Bunları sırasıyla Pentium Pro (1995-1998), Pentium MMX (1996-1999), Pentium II (1997-1999), Pentium III (1999-2003), Pentium 4 (2000-2008) ve notebook'lar için geliştirilen Pentium M (2005-2008) olarak sayabiliriz.
Celeron, Atom ve Xeon
Tüm bu karmaşa arasında diğerlerini de unutacak değildik elbette. Bunlardan Celeron ve Atom daha hesaplı sistemleri hedeflerken, Xeon daha çok sunucular ve iş istasyonlarına hitap etmekte.
Milenyum'dan hemen önceyi hatırlarsanız, bu çağdan en çok zarar gören, adı internette gezmek dışında pek bir şey yapamayan Celeron'u da hatırlayacaksınız demektir. 1998 senesinde satışa sunulmakta olan ve haksız ünü üzerine yapışıp kalan bu ekonomik model, 266Mhz ile başladığı yolculuğunu halen devam ettiriyor, evet yanlış duymadınız, 3.6Ghz'lik tek çekirdekli Celeron halen Intel ürün gamının bir üyesi konumunda, yine de i3 ailesinin en ekonomik modelleri tarafından dahi gölgelenmeye devam ettiğini söylememiz gerek.
"Akıllı kaplumbağa" rolüne savunan Atom işlemcileri ise çok düşük güç tüketimi ve bir o kadar düşük performansları ile kendine netbook'lar, network depolama üniteleri, deneysel robotlar ve medikal cihazlarda yer buldu. 2008 senesinde piyasaya çıkan Atom ailesi 800Mhz'den 2.13Ghz'ye kadar uzanan alternatiflere sahip.
Ve tabii ki Xeon... Intel'in sunucular ve iş istasyonları kadar, Apple Mac Pro gibi en optimum konfor konfor bilgisayarları da amaçlayan bu çözümü 1998'den beri piyasada ve 400Mhz ile başladığı yolculuğunda bu gün ulaştığı üst nokta 4.4Ghz.
Çekirdek sayısı konusunda da Xeon'da alternatifler sınırsız; tek, çift, dört, altı veya 8 çekirdekli Xeon'lar tüm dünyada kullanılmaya devam ediyor.
Çekirdek savaşları
En temel özellikten başlayarak kafa karıştırmadan devam edelim dilerseniz. DualCore bilindiği üzere 2, QuadCore 4, HexaCore 6 ve OctaCore işlemciler ise sekiz çekirdeğe sahipler, ki bunlar dünya üstünde şu anda ulaşılabilecek maksimum işlemci gücünü sağlamakta.
QuadCore işlemciler artık dünya çapında bir standart halini aldı ve eğer cüzdanınız biraz daha kalın veya işlemci gücüne olan ihtiyacınız daha yüksekse bakmanız gerekenler HexaCore veya OctaCore işlemciler. Elbette performans konusunda sisteminizde fark yaratabilecek tek şey işlemciler değil (SSD sürücülerin klasik hard diskler ile aralarındaki farkı da düşünecek olursak), ancak hala çok güçlü bir performans çarpanı durumunda ve en basit haliyle işlemcinizin çekirdek sayısı ne kadar çoksa potansiyel performans çarpanı da o kadar büyümekte.
Elbette gereksinimler önemli, örneğin konu üstünde çalıştığınız basit Office dokümanları veya web'de sörf yapmak olduğunda i3, hatta daha önceki Core2Duo serisi işlemciler bile işinizi fazlası ile görecektir. Eğer oyun oynamak veya Photoshop, 3D Max gibi programlar kullanıyorsanız size hitap edebilecek minimum işlemci ailesi i5 demektir.
Müzik yapmış olduğu çalışmalar yapıyor, video encode ediyor veya hardcore düzeyinde oyuncuyum diyorsanız size uygun modelin i7 ailesi olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer önemli değişkenler...
Elbette işlemcileri birbiriyle karşılaştırırken başvurabileceğimiz başka değişkenler de var, Intel'in kullanmış olduğu ve aynı anda iki farklı direktifi (threading) işleyebilen HT (Hyper-Threading) teknolojisi gibi... Böylece birbirine senkron çalışmakta olan iki farklı işlemci varmış gibi bir performans alınabiliyor.
Core i7 işlemcileri en az dört çekirdekli işlemcilerde HT özelliğini destekliyor ve bu şekilde, örneğin aynı anda sekiz ayrı direktifi işlemek mümkün oluyor. Buna daha geniş sistem cache'i avantajını ve muhtemelen tercih edilecek RAM miktarının daha yüksek olacağı gerçeğini de eklerseniz Core i7'nin neden üst sınıf performansa ihtiyacı olan kullanıcıların tercihi olduğunu daha iyi anlayabilmek mümkün.
Bir diğer teknoloji ise, ihtiyaç duyduğunda işlemcinin saat frekansını arttırabilmesini sağlamakta olan ve bir nevi yazılım-kontrollü overclock gibi çalışmakta olan TurboBoost teknolojisi. Bu teknoloji Core i5 ve i7 işlemcilerinde sunulmakta.
Model numaraları ne anlama geliyor ?
I3, i5 ve i7 kodlarını kullanan tüm işlemciler elbette birbirinin aynısı değil, bununla birlikte bir de işlemci modelini belirleyen bir uzantı taşıyorlar ve bu numaralar satın aldığınız işlemciden bekleyebileceğiniz performans konusunda da bir referans görevi görmekte.
Core i7-4770K'yı ele alalaım... Baştaki 4 rakamı bu işlemcinin Haswell mimarisine sahip dördüncü jenerasyon bir i7 işlemcisi olduğuna işaret etmekte. Peşinden gelen üç rakam ise (bu örnekte 770) bizlerin ve satıcıların modelleri birbirinden ayırabilmeleri için verilmiş bir üretici kodu.
Numaranın sonundaki K kodu dikkatinizi çekmiştir. Intel işlemcilerinde K kodunu, çarpan kilidi olmayan, overclock potansiyeli yüksek işlemcileri için kullanmayı uygun görüyor; tıpkı standart günlük kullanıma uygun modellerde kullanmış olduğu S ve T gibi...
Bir önceki paragrafta bahsettiğimiz gibi, Intel'in her bir işlemci modeli için mimariye göre ayrıştırılmasını sağlamakta olan bir de ürün kodu var. Tıpkı dördüncü nesil işlemcilerin kullanmış olduğu Haswell ve beşinci nesil Broadwell gibi. Yaşı biraz daha büyük kullanıcılar Pentium 4'ün efsanevi Northwood mimarisine sahip 3.06 HT modelini hatırlayacaktır aynı şekilde.
Bu ürün kodu (Haswell, Broadwell) yeni bir işlemci ailesini değil, aynı işlemci ailesinin daha yeni, daha modern seleflerini işaret etmekte.
Saygılarımla 'Conqueror
Bugün sizlere Intel işlemciler hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsedeceğim.
Core i3, i5, i7
Pentium işlemciler bir neslin çocukluğuna damga vurmuş olsalar da Intel'in muhtemelen gelmiş geçmiş en popüler işlemcileri şu anda Broadwell mimarisi ile beşinci nesile ulaşan "i" serisi. 2006 senesinde piyasaya çıkan ve kendileri gibi çok başarılı olan selefleri Core2Duo'nun yerini alan "i" serisi işlemciler de kendi içlerinde üçe ayrılıyorlar.
I3, i5 ve i7 serisi işlemciler bilindiği üzere çekirdek sayısı ile ilgili bir isimlendirmeye sahip değiller. Intel'in daha önce kullanmış olduğu yıldız sisteminin yerini alan bu rakamsal biçimlendirmeyi örneklemek gerekirse i7 tipi işlemciler yüksek işlemci gücüne ihtiyaç duyan hardcore oyuncular ve grafik tasarımcılara hitap ediyorken, benzer işleri layıkıyla yapabilecek güce sahip i5 işlemciler bu işlemcilerin daha ekonomik türevleri. I3 işlemciler ise giriş seviyesi sistem toplamak isteyenlerin tercihi durumunda.
Örneğin masaüstü ve notebook modellerinde i5 ve i7 işlemcilerini kullanan Apple, i3 işlemcisi kullanan herhangi bir modele sahip değil, ancak bir çok OEM masaüstü ve notebook üreticisinin ürün gamı i3 işlemcili modeller ile başlamakta. Bir şekilde, eğer gerçekten fiyatı sudan ucuz bir modeli gözünüze kestirdiyseniz i3 işlemciye sahip olması çok büyük ihtimal.
Nedir bu "i"lerin farkı?
Intel'in "i" serisi en optimum konfor konfor işlemci ailesi olan i7, 2008 senesinde minimum 1.6Ghz hızında piyasaya sürülmüştü ve günümüzde 4.4Ghz düzeyini aşmış durumda, kendi içerisinde de amaca uygun olarak iki farklı aileye ayrıldığını söylemek mümkün. Düşük güç tüketimine sahip (45-130W) dört çekirdekli modeller ve (130-150W) güç tüketimine sahip, yoğun olarak masaüstü sistemleri amaçlayan altı ve 8 çekirdekli modeller.
I7'den bir sene sonra piyasaya sürülen orta sınıf işlemci ailesi i5 ise iki ve dört çekirdekli, 1.06Ghz'den 3.6 Ghz'e kadar uzanan modellere sahip ve (17-95W) güç tüketimiyle son derece verimli ve tutumlu olduğunu söylemek mümkün.
Ele avuca sığmaz i3 modeli ise i5'ten bir sene sonra, 2010'da raflarda yerini aldı ve 2.4Ghz ile 3.7Ghz arasında değişen çift çekirdekli işlemcilerden oluşan bir işlemci ailesi. Düşük güç tüketimiyle (35-73W) notebook'lar için olduğu kadar giriş seviyesi masaüstü sistemlerin de gözdesi durumunda.
Pentium: Yakın geçmişin efsanesi
Elbette "i" serisi Intel'in ilk göz ağrısı değildi. 1993 senesinde 60Mhz'lik hızıyla piyasaya çıkan ve o sıralarda babalarına yalvar yakar zorlukla birer 486DX aldırabilmiş olan bizlerin rüyalarını süsleyen Pentium işlemcisi seneler içerisinde defalarca yenilenmesine rağmen, 2005 senesinde multi-threading destekleyen çift çekirdekli işlemci ailesi Pentium D / Extreme Edition satışa sunulana dek, Intel'in geniş kullanım tabanlı işlemci ailesi olarak hayatını sürdürdü.
2006 senesinde piyasaya sürülen Core (Core2Duo/Core2Quad) serisi işlemciler Pentium'un tabutuna bir çivi çakarken, 2009 senesinde yerini "i" serisi işlemcilere bırakana kadar üretilmeye devam etti ve i3/i5/i7 öncesi çok büyük bir ileri adım oldular Intel için.
Daha önce bahsettiğimiz gibi Pentium serisi işlemciler zaman içerisinde bir çok kez hem mimari hem de yapısal olarak yeniliklere uğradı. Bunları sırasıyla Pentium Pro (1995-1998), Pentium MMX (1996-1999), Pentium II (1997-1999), Pentium III (1999-2003), Pentium 4 (2000-2008) ve notebook'lar için geliştirilen Pentium M (2005-2008) olarak sayabiliriz.
Celeron, Atom ve Xeon
Tüm bu karmaşa arasında diğerlerini de unutacak değildik elbette. Bunlardan Celeron ve Atom daha hesaplı sistemleri hedeflerken, Xeon daha çok sunucular ve iş istasyonlarına hitap etmekte.
Milenyum'dan hemen önceyi hatırlarsanız, bu çağdan en çok zarar gören, adı internette gezmek dışında pek bir şey yapamayan Celeron'u da hatırlayacaksınız demektir. 1998 senesinde satışa sunulmakta olan ve haksız ünü üzerine yapışıp kalan bu ekonomik model, 266Mhz ile başladığı yolculuğunu halen devam ettiriyor, evet yanlış duymadınız, 3.6Ghz'lik tek çekirdekli Celeron halen Intel ürün gamının bir üyesi konumunda, yine de i3 ailesinin en ekonomik modelleri tarafından dahi gölgelenmeye devam ettiğini söylememiz gerek.
"Akıllı kaplumbağa" rolüne savunan Atom işlemcileri ise çok düşük güç tüketimi ve bir o kadar düşük performansları ile kendine netbook'lar, network depolama üniteleri, deneysel robotlar ve medikal cihazlarda yer buldu. 2008 senesinde piyasaya çıkan Atom ailesi 800Mhz'den 2.13Ghz'ye kadar uzanan alternatiflere sahip.
Ve tabii ki Xeon... Intel'in sunucular ve iş istasyonları kadar, Apple Mac Pro gibi en optimum konfor konfor bilgisayarları da amaçlayan bu çözümü 1998'den beri piyasada ve 400Mhz ile başladığı yolculuğunda bu gün ulaştığı üst nokta 4.4Ghz.
Çekirdek sayısı konusunda da Xeon'da alternatifler sınırsız; tek, çift, dört, altı veya 8 çekirdekli Xeon'lar tüm dünyada kullanılmaya devam ediyor.
Çekirdek savaşları
En temel özellikten başlayarak kafa karıştırmadan devam edelim dilerseniz. DualCore bilindiği üzere 2, QuadCore 4, HexaCore 6 ve OctaCore işlemciler ise sekiz çekirdeğe sahipler, ki bunlar dünya üstünde şu anda ulaşılabilecek maksimum işlemci gücünü sağlamakta.
QuadCore işlemciler artık dünya çapında bir standart halini aldı ve eğer cüzdanınız biraz daha kalın veya işlemci gücüne olan ihtiyacınız daha yüksekse bakmanız gerekenler HexaCore veya OctaCore işlemciler. Elbette performans konusunda sisteminizde fark yaratabilecek tek şey işlemciler değil (SSD sürücülerin klasik hard diskler ile aralarındaki farkı da düşünecek olursak), ancak hala çok güçlü bir performans çarpanı durumunda ve en basit haliyle işlemcinizin çekirdek sayısı ne kadar çoksa potansiyel performans çarpanı da o kadar büyümekte.
Elbette gereksinimler önemli, örneğin konu üstünde çalıştığınız basit Office dokümanları veya web'de sörf yapmak olduğunda i3, hatta daha önceki Core2Duo serisi işlemciler bile işinizi fazlası ile görecektir. Eğer oyun oynamak veya Photoshop, 3D Max gibi programlar kullanıyorsanız size hitap edebilecek minimum işlemci ailesi i5 demektir.
Müzik yapmış olduğu çalışmalar yapıyor, video encode ediyor veya hardcore düzeyinde oyuncuyum diyorsanız size uygun modelin i7 ailesi olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer önemli değişkenler...
Elbette işlemcileri birbiriyle karşılaştırırken başvurabileceğimiz başka değişkenler de var, Intel'in kullanmış olduğu ve aynı anda iki farklı direktifi (threading) işleyebilen HT (Hyper-Threading) teknolojisi gibi... Böylece birbirine senkron çalışmakta olan iki farklı işlemci varmış gibi bir performans alınabiliyor.
Core i7 işlemcileri en az dört çekirdekli işlemcilerde HT özelliğini destekliyor ve bu şekilde, örneğin aynı anda sekiz ayrı direktifi işlemek mümkün oluyor. Buna daha geniş sistem cache'i avantajını ve muhtemelen tercih edilecek RAM miktarının daha yüksek olacağı gerçeğini de eklerseniz Core i7'nin neden üst sınıf performansa ihtiyacı olan kullanıcıların tercihi olduğunu daha iyi anlayabilmek mümkün.
Bir diğer teknoloji ise, ihtiyaç duyduğunda işlemcinin saat frekansını arttırabilmesini sağlamakta olan ve bir nevi yazılım-kontrollü overclock gibi çalışmakta olan TurboBoost teknolojisi. Bu teknoloji Core i5 ve i7 işlemcilerinde sunulmakta.
Model numaraları ne anlama geliyor ?
I3, i5 ve i7 kodlarını kullanan tüm işlemciler elbette birbirinin aynısı değil, bununla birlikte bir de işlemci modelini belirleyen bir uzantı taşıyorlar ve bu numaralar satın aldığınız işlemciden bekleyebileceğiniz performans konusunda da bir referans görevi görmekte.
Core i7-4770K'yı ele alalaım... Baştaki 4 rakamı bu işlemcinin Haswell mimarisine sahip dördüncü jenerasyon bir i7 işlemcisi olduğuna işaret etmekte. Peşinden gelen üç rakam ise (bu örnekte 770) bizlerin ve satıcıların modelleri birbirinden ayırabilmeleri için verilmiş bir üretici kodu.
Numaranın sonundaki K kodu dikkatinizi çekmiştir. Intel işlemcilerinde K kodunu, çarpan kilidi olmayan, overclock potansiyeli yüksek işlemcileri için kullanmayı uygun görüyor; tıpkı standart günlük kullanıma uygun modellerde kullanmış olduğu S ve T gibi...
Bir önceki paragrafta bahsettiğimiz gibi, Intel'in her bir işlemci modeli için mimariye göre ayrıştırılmasını sağlamakta olan bir de ürün kodu var. Tıpkı dördüncü nesil işlemcilerin kullanmış olduğu Haswell ve beşinci nesil Broadwell gibi. Yaşı biraz daha büyük kullanıcılar Pentium 4'ün efsanevi Northwood mimarisine sahip 3.06 HT modelini hatırlayacaktır aynı şekilde.
Bu ürün kodu (Haswell, Broadwell) yeni bir işlemci ailesini değil, aynı işlemci ailesinin daha yeni, daha modern seleflerini işaret etmekte.
Saygılarımla 'Conqueror
