Mason Localarinin Atatürk'ün Sözlü Emriyle Kapatilişi

ZoRRoKiN

Özel Üye
7 Ağu 2005
2,149
374
WORLD
10 ekim 1935'de gazeteler Türk Mason Cemiyeti'nin "Türkiye Cumhuriyeti’ndeki terakkileri nazar-ı itibare alarak" faaliyetlerine ara verdiğini duyuruyordu!..

Kendisi de mason olan dahiliye vekili Şükrü Kaya ise, "masonların hükümetin programındaki esasları inceleyince, kendi ideallerinin gerçekleşeceğini gördüklerini, bu yüzden kendi kendilerini feshettiklerini" açıklıyordu!...

İşin içyüzü tamamen farklıydı...

Bu olaydan kısa bir süre önce Atatürk Mahmut Esat Bozkurt'u yanına çağırtmış, ona masonlar hakkında bir kitap vererek incelemesini ve meclis kürsüsünden masonlara hücum eden bir konuşma yapmasını istemişti.

Mahmut Esat Bey çok iyi bir hatipti. Hazırlanmış ve şöyle bir konuşma yapmıştı:

- "Biz atalarımızın mensup olduğu tarikatları kapattık. Masonluk ta kökü dışarda, bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Onu da kapatmamız gerekir."

Zaman kötüydü... Dünya 1930'ların krizini henüz atlatmaya başlamışken, İtalya ve Almanya'da hırslı diktatörlükler oluşuyordu.

Basiret gözü açık olan, tarihten ders almasını bilen ve general Mc Arthur'la yaptığı sohbette "yeni bir savaşın kaçınılmaz olduğunu, ve alman hücumunun nereden ve nasıl başlayacağını" dahi büyük bir isabetle söyleyen rahmetli Atatürk, böyle bir durumda yabancılara körü körüne bağlı bir cemiyetin, ülkede faaliyet göstermesine elbette ki izin vermezdi!..

Atatürk masonluğun ne olduğunu çok iyi biliyordu!

- Nizip bozgununu fırsat bilen Mustafa Reşit haininin ülke ekonomisini 1838 ticaret anlaşmasıyla nasıl ipotek ettiğini,

- Paris Anlaşması'yla Avrupalı sayılmanın bedeli olarak ilân edilen 1856 ıslahat fermanı'nın nasıl gayrımüslim hegemonyası yarattığını,

- Katil Hüseyin Avni Paşa'nın 1875'de İngiltere'ye gidip, talimat aldıktan sonra kayserili ahmet ve mithat paşaların desteği ile Abdülaziz'i nasıl şehit ettiğini,

- Rum scalieri namussuzunun Türk ekmeği yiyip, sonra Bizans devleti kurmaya çalıştığını

Biliyordu!.. Hem de çok iyi biliyordu!

Atatürk masonları iyi tanıyordu!

Ayrıca kendisi hariç bütün arkadaşları mason olduğu için,

- Selânik'teki Yahudi evlerinde ülke aleyhine süren ihtilal toplantılarını,

- İttihatçıların yabancı oyununa gelip ülkeyi nasıl 1.cihan savaşına soktuklarını,

- Mustafa Suphi olayını,

- Çerkez Ethem'in isyanını,

- İzmir Suikastını,

- Hilafetin kaldırılmasının İngilizlerin işine yarayışını bizzat yaşamıştı.

İş bununla da bitmemişti... Atatürk’ün nasıl çetin bir ceviz olduğunu sezen batılı ülkeler, kendisine de çengel atmış, 1908'de gerçekleştiremediklerini 1925 yılında sağlamak istemişlerdi.

İngiltere'deki İskoç büyük locası, Atatürk'e "zahmetsiz yol"dan 33. Derece masonluk ve "rit hakimliği" ünvanı verilmesini kararlaştırmış, bu karar Türkiye Masonları Yüksek Şurası'na dikte edilmişti!..

Şura'nın dileği de dr. Fikret ve Mehmet Cemal Uybadın beyler tarafından Atatürk'e iletilmişti.

Atatürk’ün cevabı kısa ve kesin olmuştu:

- " böyle bir teklifi duymamış olayım!..."

Atatürk, yeni cumhuriyetin başına gelen her musibetin arkasında yabancıların eli olduğundan, bu elin ucunda da mason parmağı bulunduğundan elbette ki haberdardı. 1924'de Lozan'da Musul'u kaybetmemiz, Kürt isyanları gibi sıkıntılar, hep Türk devletinin ne yapacağını mason uşaklarından öğrenen yabancı devletlerin, duruma daha önceden hâkim olmasından kaynaklanmıştı. Türkiye çok sıkıntılı anlar yaşamıştı.

Atatürk biliyordu ki, iyi mason, ancak "masonluğunu unutan" masondur!...

İşte bu arada ufukta görünen 2. Dünya savaşı tehlikesi, Atatürk’ü böyle bir tedbir almaya ve mason derneklerini kapatmaya zorlamıştı.

Batı devletleriyle ve uluslararası mason örgütleriyle gereksiz yere sürtüşmenin anlamı yoktu. Bu yüzden dönemin büyük üstadı İstanbul emlak bankası direktörü Muhittin Osman Omay'dan, mason derneklerini kapatması "lisan-ı münasiple" istendi.

Gerçekten de yapılan açıklamaya uygun olarak, mason locaları kısa süre içinde birer birer kapandı. Böylece yabancıların Türkiye içindeki elleri değilse bile, parmakları kesildi. Ayrıca Mason Derneği'nin malı-mülkü de Halkevleri'ne devredilerek, faaliyet gösterecek maddi imkanlardan mahrum kılındı.

Ertesi hafta parti genel sekreteri Recep Peker, meclis kürsüsüne çıkıp şu müjdeyi verdi:

- "Arkadaşlar!.. Bu günden itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır. Bütün localar kapanmıştır!..."

Bu sözler üzerine meclis salonunda bir kıyamettir koptu. Alkışlar, sevinç çığlıkları ve "kahrolsun Yahudi uşakları!.." Nidaları tavanları çınlattı.

Olayın etkisinden bir türlü kurtulamayan 33. Dereceden mason dahiliye vekili Şükrü Kaya ile Kâzım Özalp, Mazhar Germen ve mim Kemal Öke doğru Atatürk'e çıktılar... Devlete bağlı olduklarını, asla yabancılarla işbirliği yapmadıklarını belirttiler ve Gazi'ye yeniden masonluk ve "maşrık-ı azam"lık teklif ettiler.

Atatürk onları sükunetle dinledikten sonra, tek bir soru sordu:

- "Siz Avrupa'da hangi locaya bağlısınız ve liderinizin ismi nedir?"

Cevap verdiler:

- "Biz Cenova gizli locasına bağlıyız. Üstadımız da borca Mişon'dur."

Bu itiraf üzerine Atatürk küplere bindi ve:

- "Benim milletim bana gazi sıfatı verdi. Reis-i cumhur yaptı. Ben, şimdi kalkıp bir Yahudi'ye uşak mı olacağım?.."

Dedi... Bu suretle mason localarının kapatılmasını önlemek isteyen son girişim de akim kalmış oldu.

Bu olayın amacı ve önemi, kendisi de bir mason olan Yunus Nadi tarafından cumhuriyet gazetesinde 14 ekim günü şöyle dile getirilmişti:

- "Bu suretle İtalya, Almanya ve Rusya'da olduğu gibi memleketimizde de mason teşkilatı külliyen ilga edilmiş oluyor.... Masonluk şimdiki Halde İngiltere, Fransa, Belçika, Amerika, İsviçre gibi memleketlerde faaliyet halindedir..."

- "Bu teşkilatın kaldırılmasını icap ettiren sebep, c.h.p. programında 'kökü dışarıda teşekküllerin memleketimizde yer bulamayacağına' dair olan hükümdür."

Atatürk’ün bu önemli kararı uygularken dünya konjonktürünü göz önünde tuttuğunu, yani bazı ülkelerde yasaklanmasını fırsat bildiğini ve pek çok vatanperver masonun bu karara gönülden uyduğunu belirtmek gerekir...

Ne var ki bazıları, büyük ihtimalle dışardan aldıkları direktif ile, ve menfaat bağlarının kopmasının yarattığı tepkiyle, tıpkı katliamdan kaçan Templar şövalyeleri gibi, yeraltına inmişler ve melanetlerini orada sürdürmüşlerdir.

Bir ülkenin insanının, ne kadar serazat ruhlu olursa olsun, savaş sırasında alınan tedbirlere uymaması; hele ki yeraltında, yabancı bir casus teşkilatı gibi faaliyet gösteren bir cemiyete üyeliğini sürdürmesi, anlaşılacak bir davranış değildir. Niye olmadığını bir kaç örnek vererek açıklamaya çalışalım.

Almanya'da savaş sırasında her şey kıt idi. Meselâ yumurta, ancak çocuklara haftada birer adet olmak üzere verilebiliyordu. Ama alman vatandaşları, kendilerini zorlayıcı hiç bir polisiye tedbir olmamasına rağmen, buna riayet ediyorlar ve hiç bir zaman hakları olmadan yumurta almıyorlardı. Savaş sırasında çocuğu olmadan yumurta almak, vatana ihanetle bir tutuluyordu!..

Yine 2. Dünya harbi sırasında, japonlarla savaşan Amerikalıların casusa ihtiyacı vardı. Japon tipi farklı olduğu için, Amerika'da bir kaç nesildir kendileriyle yaşayan Japonlardan yararlanmak istediler. Ama inanır mısınız, o koca ülkede yaşayan yüzbinlerce Japon asıllı kişiden bir teki bile çıkıp bu görevi kabul etmedi!.. Hepsinin cevabı aynıydı:

- "Evet, biz Amerikalıyız. Ama atalarımız yoluyla da Japonya’ya bağlıyız. Bu yüzden iki ülkeye de ihanet etmeyiz. Biz bu savaşta tarafsızız."

Bunun üzerine Amerikalılar plastik ameliyata tabi tuttukları Japonca bilen bir Amerikalıyı casus olarak kullandılar. Güvenemedikleri Japonları da toplama kamplarına attılar.... Sonra da bunları unutup, bizi 100 yıl önceki Ermeni tehciri ile suçlamaya başladılar!.

arkadaslar gelin masonlara aıt siteleri hackleyelim yukarda kanal hack isteği yasaktır yazıyor ama birde türkiye için çalıstıgı yazıyor türkiye için büyük tehlike olan mason sitelerini hacklemenizi bekliyorum sizden saygılarımla
 

korkut01

Üye
18 Ocak 2007
69
2
Üzerinde önemle durulması gereken bir konu.Masonların ; kendilerini topluma şirin göstermek adına yaptıkları faaliyetler , onlar hakkındaki düşüncelerimizi değiştirmemeli. Para = Mason ; İnsanlık = TÜRK . Para ve iktidar hırsı olan birinde insanlık zor bulunur bir şeydir.

Saygılarımla !
 

shiwa

Katılımcı Üye
6 Ocak 2007
489
8
Bir Günde KRAL Olmadık,Bir Günde de TAHTtan İnmeyiz...


iste3.gif
 
24 Ocak 2007
84
4
şu an güzelim memleketimde yüzlerce mason örgütü serbestçe faaliyetini yürütüyor ve bazı etkili kurumların ve medyanın kendi milletimizin insanlarına havladıkları kadar bu teşkilatlara sesi çıkmıyor ne yazık...
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.