Ramazan ayinda oruç tutmak müslümanlarin çok önemli ibadetlerinden birisidir* çok sevapli ibadetlerinden birisidir. Islâm'in temel ibadetlerinden birisidir. Onun için Ramazan orucunu tutmaya ser'î bakimdan özrü olmayan* bedeni sihhatli olan her müslümanin büyük gayret göstermesi lâzim! Allah-u Teàlâ Hazretleri bu büyük mükâfatlarin verildigi* büyük sevaplarin kazanildigi mübarek aydan en güzel tarzda* en çok sekilde istifade etmeyi hepinize* hepimize nasîb ü müyesser eylesin...
Tabii Ramazan orucu* (Yâ eyyühellezîne âmenû kütibe aleykümüs-siyâmü kemâ kütibe alellezîne min kabliküm lealleküm tettekùn) ayet-i kerimesi ve devamiyla Kur'an-i Kerim'de emredilmis* kesin bir temel ibadettir.
Oruç tutanin günahlari affolur
Size bu Ramazan ayiyla ilgili bazi hadis-i serifler okumak istiyorum. Okumak istedigim Ramazan ayinin sevabini gösteren sahih hadis-i seriflerden birisi...
Imam Buhàrî* Ahmed ibn-i Hanbel* Ebû Dâvud* Neseî ve diger kaynaklarin Ebû Hüreyre'den ve Ibnün-Neccâr'in da Enes RA'dan rivayet ettigine göre Peygamber SAS Efendimiz söyle buyuruyor:
RE. 425/10 (Men sàme ramadàne imânen vahtishaben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî) "Kim Ramazan ayini Allah'a inanarak* imanla ve sevabini Allah'tan bekleyerek ihyâ eder* Ramazan orucunu güzelce tutarsa* o güne kadar islemis oldugu geçmis günahlari afv ü magfiret olunur* Allah affeder." buyuruyor. Bu duyulmus* meshur* her Ramazanda söylenen bir hadis-i serif. Kaynaklari saglam olan bir hadis-i serif.
Demek ki eski günahlari Cenâb-i Hak afv ü magfiret ediyor* bu kesin.
Oruç vücudu temizler
Peygamber SAS bir diger hadis-i serifinde buyuruyor ki:
RE. 350/4 (Likülli sey'in zekâtün) "Her seyin bir temizlenmesi* zekâti vardir." Malin zekâtini biliyorsunuz* parasinin kirktabirini ayiriyor* fakirlere veriyor. Sürüsünde kirk tane koyunu varsa* bir koyununu veriyor. Arazisinden mahsûl varsa* mahsulün ösrünü veriyor... Her seyin zekâti vardir* o zekât verildigi zaman* fakirin hakki çikarildigi zaman mal temiz olur. Ayrilmadigi zaman pis* iyi olmayan bir kazanç ve mal olmus olur. Her seyin zekâti vardir. (Ve zekâtül-cesedü essavm.) "Vücudun zekâti da savmdir* yâni oruç tutmaktir." Bu ay oruç tutmak böyle vücudun paklanmasini* maddeten ve mânen temizlenmesini saglayan bir ibadet oluyor. Bu da çok önemli...
Oruç cehennemden uzaklastirir
Baska bir hadis-i serif okuyalim. Imam Buhàrî* Müslim* Tirmizî* Neseî* Ahmed ibn-i Hanbel Ebû Said el-Hudrî Hazretleri'nden rivayet etmisler:
RE. 425/14 (Men sàme yevmen fî sebîlillâh* bâadallàhu beynehû ve beynen-nâr bizâlikel-yevmi seb'îne harîfâ.) Harîf* sonbahar demek. "Kim Allah yolunda* Allah rizasi için bir gün oruç tutarsa* Allah onunla cehennemin arasini yetmis sonbahar* yâni yetmis sene açar* cehennemden uzaklastirir." Yâni cehenneme girme ihtimali azaliyor* cehennemle arasindaki mesafe çogaliyor. Oradan* cehennemden uzaklasmis oluyor.
Oruç günahlari sildirir
Bu hususta baska hadis-i serifler de var. Oruçlunun sevabi ile ilgili diger bir hadis-i serifte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
RE. 426/2 (Men sàme ramadàne fearafe hudûdehû ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü küffira mâ kablehû.) Bu da Ebû Said el-Hudrî RA'den rivayet edilmis. Ahmed ibn-i Hanbel* Beyhakî* Hulvânî ve diger kaynaklarda var. "Kim Ramazan orucunu tutarsa..." Ama sarti var: (Fearafe hudûdehû) "Bu orucun sinirlarini* cezalarini* ahkâmini bilirse... Yâni ne yaparsa orucu tamam olur* ne yaparsa orucu bozulur* sevabi kaçar; bunlari bilirse... (Ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü) Ve oruçluyken sakinmasi gereken seylerden de sakinir* çekinir* kendisini korursa; (küffira mâ kablehû) geçmis ömründeki günahlara keffaret olur." Yâni magfiret olur günahlari* bu oruç onlari sildirir demek. Tabii insanin oruçlu iken nelerden çekinmesi gerekiyor?.. En basiti yemekten* içmekten ve diger tabii olarak hakki olan beserî ihtiyaçlarindan* ilmihal kitaplarinda yazilan seylerden Allah rizasi için sakinacak. Tamam* bunlar maddi sakinma; yemeyecek* içmeyecek vs. Bunun disinda giybet etmeyecek* gözüyle harama bakmayacak* kulagina harami dinlettirmeyecek* kulagini harama vermeyecek* elini harama uzatmayacak* ayagiyla harama varmayacak* her seyine dikkat edecek.
Oruçlunun mükâfâtlari
Simdi ben asil seçtigim* orucun faziletini anlatan bir hadis-i serifi okumak istiyorum. Hazret-i Aise-i Siddîka validemizden Ibn-i Abdülber* Dâra Kutnî ve Mevâhib-i Ledünniye sahibi rivayet etmis bu hadis-i serifi. Uzunca bir hadis-i serif ama hosunuza gidecegine kànîyim. Müjdeleri duyunca sevineceksiniz* aziz ve sevgili dinleyiciler ve izleyiciler!.. Peygamber SAS bu hadis-i serifte buyuruyor ki:
RE. 386/3 (Mâ min abdin asbaha sàimen illâ fütihat lehû ebvâbüs-semâ'* ve sebbehat a'dàühû* vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ ilâ en tevârâ bil-hicâb. Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyni edàet lehüs-semâvâtü nûrâ* ve kulne ezvâcühû minel-hùril-în: Allàhümmakbidhu ileynâ fekadistaknâ ilâ rü'yetihî. Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera telkàhu seb'ûne elfe melekin yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Sadaka rasûlüllàh. Oruçlunun her seyinin ne kadar kiymetli oldugunu* ibadetlerinin ne kadar sevapli oldugunu gösteren bir hadis-i serif. Simdi cümle cümle size açiklamasini söyleyeyim: (Mâ min abdin asbaha sàimen) "Hiç bir kul yoktur ki* sabahleyin oruçluyken kalkmis olsun da su mükâfâtlari almis olmasin." Yâni oruçlu olarak sabahlayan bir insana* su mükâfâtlar Allah tarafindan veriliyor. Nedir o mükâfâtlar?..
1. (Illâ fütihat lehû ebvâbes-semâ') "Semâvâtin kapilari ona açilir." Tabii bunun ne demek oldugunu baska sohbetlerimde zaman zaman açikliyorum* belki duymayan kardeslerim vardir. Mi'racda da Peygamber Efendimiz karsilasti. Kur'an-i Kerim'de de geçiyor* semânin kapilari var* her semânin kapisi var. Bir semâdan öteki semâya dualar* ibadetler* insanlar vs. varliklar öyle paldir küldür geçemiyorlar. Semânin vazifeli melegi soruyor: "-Sen kimsin* neyin nesisin?.." diyor. Bazisina müsaade ediyor* bazisina etmiyor. Meselâ riyâkâr bir kul bir namaz kilsa* melekler sevaplarini aliyorlar* Allah'a götürecekler. Semânin kapisina gelince* görevli melek diyor ki: "-Durun bakalim* ne götürüyorsunuz?.." "-Iste falanca kul namaz kildi da* onun sevabini dergâh-i izzete götürüyoruz." "-Götürün geriye* bu kildigi namazi o riyâkâr herifin yüzüne patlatin* kafasina çalin! Bana Allah emretti* riyâkârin amelini buradan öteye geçirmem. Onun için bosuna ugrasmayin* dönün geriye!" diyor. Oruçlunun ilk mükâfatlarindan birisi ne oluyor; bir kere semânin kapilari ona açiliyor. Yâni gümrük yok* teftis yok* engelleme yok... Semânin kapilarindan öteye* tâ Cenâb-i Mevlâ'nin dergâhina kadar ibadetler gidecek* sevaplar gidecek* dualar gidecek* niyazlar gidecek... Çok güzel! Yâni serbestlik var* bir büyük kolaylik var.
2. (Ve sebbehat a'dàühû) "Oruç tutanin bütün a'zâsi* eli* ayagi* hücreleri* iç uzuvlari* her seyi tesbih eder." E tabii onlarin da sevabi* onlarin sahibi olan kisiye geliyor. Sonuç itibariyle bütün vücudunun hücreleriyle* zerreleriyle* a'zâsiyla tesbih eder. Mübarek bir insan oldugundan mükâfâti çok oluyor.
3. (Vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ) "En yakin semânin ehli onun için istigfar eder. 'Yâ Rabbi* bu oruçlu kulunu magfiret eyle!' diye* su bizim en yakin semâda bulunan melekler* mübarek varliklar; yâni dünya ehlinin halini bilen* onlari takib eden sayisiz melekler ona istigfar eder. Allah'tan affedilmesini taleb ediverir." Ne zamana kadar?.. (Ilâ en tevârâ bil-hicâb) "Perde ile perdelenip öbür tarafa gidinceye kadar." Bu ne demek?.. Allahu a'lem* günes batincaya kadar demek... Yâni oruç bitinceye kadar* aksama kadar mânâsina gelebilir.
4. (Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyn) "Bir rekât* iki rekât bir namaz kilarsa; (edàet lehüs-semâvâtü nûrâ) kildigi namazdan dolayi semâlar onun için nur saçar. Yâni nur dolar* nurla aydinlanir. (Kulne ezvâcühû minel-hùril-în) Cennetteki hùril-înden olan zevceleri baslarlar duaya: (Allàhümmakbidhu ileynâ) 'Yâ Rabbi* bu efendimize biz çabuk kavusalim! Onu bize çarçabuk kavustur. (Fekadistaknâ ilâ rü'yetihî) Cemâlini görmeye müstâkiz* muhabbetimiz ziyade oldu.' diye dualar ederler." Bu da cenneteki hùrilerin kendisi için duasi demek oluyor. O da güzel bir sey...
5. (Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera) "Eger bu oruçlu kimse Lâ ilâhe illallah derse* tesbih çeker* Sübhànallah derse; veyahut tekbir getirir* Allàhu ekber derse; (telkàhu seb'ûne elfe melek) onun bu Lâ ilâhe illallah'ini* Sübhànallah'ini* Allàhu ekber'ini yetmisbin melek karsilar." (Yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Tekrar ayni tabir geldi. Perde ile örtünüp saklanincaya kadar* yâni günes ufuktan batincaya kadar mânâsina olmali* Allahu a'lem. Yâni aksama kadar yetmisbin melek onun Lâ ilâhe illallah'ini* Sübhànallah'ini* Allàhu ekber'ini yaza yaza devam ederler mânâsina... (18 Aralik 1998 Avustralya)
Hazirlayan: Dr. Metin ERKAYA
'Orucu kolaylastiran dört sey'
Peygamber SAS Efendimiz* Allah'in verdigi kolayliklari da bize bildiriyor. Onu okuyayim size... Hâkim Müstedrek'inde kaydetmis* Deylemî Enes RA'dan rivayet etmis. Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki:
RE. 69/7 (Erbaun men feale hünne kaviye alâ siyâmihî: En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ'* velâ yedaus-sahûr* velâ yedaul-kàileh* ve en yesümme sey'en min tiyb.) Sadaka rasûlüllah* fî mâ kàl* ev kemâ kàl. Bu sefer daha önce zikretmedigim hadis-i seriflerden seçmeye çalistim; yenilik olsun* câzib olsun* hatirinizda yeni seyler kazanilmis olsun diye... Diyor ki Peygamber Efendimiz bu hadis-i serifinde: (Erbaun men feale hünne) "Dört sey vardir ki* kim bu dört seyi yaparsa* (kaviye alâ siyâmihî) orucuna kuvvetli olur* oruç tutmaya bedeni tâkatli olur* dinç olur; yâni orucu kolay tutar." Biliyorsunuz* kis gününde oruç tutmak kolay da* yaz gününde zordur. Hele Suudî Arabistan'da geçtigimiz senelerde bulunduk. Tam yaza geldigi zamanlarda çok zor oluyor. Sicakta insanin sanki ilikleri akmis gitmis de* içi bosalmis gibi oluyor. Oralarin kuvvetli sicaklarinda oruç tutmak çok zor oluyor. Peygamber Efendimiz bu dört seyi oruç tutacak kimselere tavsiye etmis. Kim bunlari yaparsa* orucunu rahatlikla tutar* oruç tutmaga bedeni kuvvetli olur* tâkat yetirebilir:
1. (En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ') "Ilkönce su ile iftar ederse..." Demek ki iftar vaktinde orucunu açacagi zaman* suyla iftar ederse kuvvetli olur; çünkü susuzlugu fazladir.
2. (Velâ yedaus-sahûr) "Sahur yemegini ihmal etmemek..." Bazilari ben dayanabilirim diyor* sahura kalkmiyor. Halbuki sahurda bereket var. Sahura kalkacak* sahurun o vaktinde uyanmis olmak önemli...
3. (Velâ yedaul-kàileh) Kaylûle uykusu denilen gündüz uykusunu terketmemeyi de tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz. Biliyorsunuz müslüman sahura kalkar* sabah namazina gider* ondan sonra isine gider. Öglen vakti oldu mu* zaten bir mesâiyi tamamlamis demektir. Peygamber SAS öglenden sonra* o sicak vakitte bir miktar uyurdu. Ona kaylûle uykusu denir* sünnettir ve vücuda çok faydalidir. Gece ibadetine de insanin vücudunu hazirlar* kuvvetlendirir. Onu uyuyan Ramazanin disinda da geceleyin teheccüde kolay kalkar. Ramazanda da sahura kolay kalkar* orucu da kolay tutar.
4. (Ve en yesümme sey'en min tiyb) "Güzel bir koku koklamak" da insanin vücudunu oruca kuvvetlendirir. Oruçlunun duasi ve amelleri Güzel tutuldugu zaman* oruçlunun mükâfâti çok büyük oluyor* geçmis günahlari affoluyor. Ayrica bir baska müjde var* Abdullah ibn-i Amr ibn-i As RA'dan Deylemî rivayet etmis. Oruçlu* oruç tutmasi sebebiyle Allah'in nazli bir kulu oluyor* muazzez bir kulu oluyor* itibarli bir kulu oluyor; her seyi kiymet kazaniyor. Buyuruyor ki Peygamber SAS:
RE. 308/14 (Samtüs-sàimü tesbîhun) "Oruçlunun sükûtu sanki tesbih çekmis gibi sevaptir. (Ve nevmühû ibâdetün) Oruçlunun uykusu da ibadettir." Uyudugu sirada bir sey yapmiyor* suursuz* kendinden geçmis* yatiyor; ama o bile ibadettir. (Ve duàühû müstecâbün) "Duasi müstecâbdir* kabul edilir." Dualara da dikkat etmek lâzim! Kendimize* ana-babamiza* kardeslerimize* sevdiklerimize* dostlarimiza* geçmislerimize duayi çokça edelim; çünkü duasi da müstecâbdir oruçlunun. (Ve amelühû mudàafun) "Ameline de sevaplari de kat kat fazla miktarda verilir." Demek ki oruçlunun ayrica her seyi deger kazaniyor. Sükûtu tesbih oluyor* uykusu ibadet oluyor* duasi müstecâb oluyor; ameli de kat kat mükâfâtli* sevâbi fazla veriliyor. Ramazanda verdigi* Ramazan disinda verdigi sadakadan daha sevapli oluyor. Ramazanda kildigi namaz* Ramazan disinda kildigi namazdan daha sevapli oluyor..
alintidir.
Tabii Ramazan orucu* (Yâ eyyühellezîne âmenû kütibe aleykümüs-siyâmü kemâ kütibe alellezîne min kabliküm lealleküm tettekùn) ayet-i kerimesi ve devamiyla Kur'an-i Kerim'de emredilmis* kesin bir temel ibadettir.
Oruç tutanin günahlari affolur
Size bu Ramazan ayiyla ilgili bazi hadis-i serifler okumak istiyorum. Okumak istedigim Ramazan ayinin sevabini gösteren sahih hadis-i seriflerden birisi...
Imam Buhàrî* Ahmed ibn-i Hanbel* Ebû Dâvud* Neseî ve diger kaynaklarin Ebû Hüreyre'den ve Ibnün-Neccâr'in da Enes RA'dan rivayet ettigine göre Peygamber SAS Efendimiz söyle buyuruyor:
RE. 425/10 (Men sàme ramadàne imânen vahtishaben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî) "Kim Ramazan ayini Allah'a inanarak* imanla ve sevabini Allah'tan bekleyerek ihyâ eder* Ramazan orucunu güzelce tutarsa* o güne kadar islemis oldugu geçmis günahlari afv ü magfiret olunur* Allah affeder." buyuruyor. Bu duyulmus* meshur* her Ramazanda söylenen bir hadis-i serif. Kaynaklari saglam olan bir hadis-i serif.
Demek ki eski günahlari Cenâb-i Hak afv ü magfiret ediyor* bu kesin.
Oruç vücudu temizler
Peygamber SAS bir diger hadis-i serifinde buyuruyor ki:
RE. 350/4 (Likülli sey'in zekâtün) "Her seyin bir temizlenmesi* zekâti vardir." Malin zekâtini biliyorsunuz* parasinin kirktabirini ayiriyor* fakirlere veriyor. Sürüsünde kirk tane koyunu varsa* bir koyununu veriyor. Arazisinden mahsûl varsa* mahsulün ösrünü veriyor... Her seyin zekâti vardir* o zekât verildigi zaman* fakirin hakki çikarildigi zaman mal temiz olur. Ayrilmadigi zaman pis* iyi olmayan bir kazanç ve mal olmus olur. Her seyin zekâti vardir. (Ve zekâtül-cesedü essavm.) "Vücudun zekâti da savmdir* yâni oruç tutmaktir." Bu ay oruç tutmak böyle vücudun paklanmasini* maddeten ve mânen temizlenmesini saglayan bir ibadet oluyor. Bu da çok önemli...
Oruç cehennemden uzaklastirir
Baska bir hadis-i serif okuyalim. Imam Buhàrî* Müslim* Tirmizî* Neseî* Ahmed ibn-i Hanbel Ebû Said el-Hudrî Hazretleri'nden rivayet etmisler:
RE. 425/14 (Men sàme yevmen fî sebîlillâh* bâadallàhu beynehû ve beynen-nâr bizâlikel-yevmi seb'îne harîfâ.) Harîf* sonbahar demek. "Kim Allah yolunda* Allah rizasi için bir gün oruç tutarsa* Allah onunla cehennemin arasini yetmis sonbahar* yâni yetmis sene açar* cehennemden uzaklastirir." Yâni cehenneme girme ihtimali azaliyor* cehennemle arasindaki mesafe çogaliyor. Oradan* cehennemden uzaklasmis oluyor.
Oruç günahlari sildirir
Bu hususta baska hadis-i serifler de var. Oruçlunun sevabi ile ilgili diger bir hadis-i serifte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
RE. 426/2 (Men sàme ramadàne fearafe hudûdehû ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü küffira mâ kablehû.) Bu da Ebû Said el-Hudrî RA'den rivayet edilmis. Ahmed ibn-i Hanbel* Beyhakî* Hulvânî ve diger kaynaklarda var. "Kim Ramazan orucunu tutarsa..." Ama sarti var: (Fearafe hudûdehû) "Bu orucun sinirlarini* cezalarini* ahkâmini bilirse... Yâni ne yaparsa orucu tamam olur* ne yaparsa orucu bozulur* sevabi kaçar; bunlari bilirse... (Ve yetehaffeza mimmâ yenbagî en yetehaffeza minhü) Ve oruçluyken sakinmasi gereken seylerden de sakinir* çekinir* kendisini korursa; (küffira mâ kablehû) geçmis ömründeki günahlara keffaret olur." Yâni magfiret olur günahlari* bu oruç onlari sildirir demek. Tabii insanin oruçlu iken nelerden çekinmesi gerekiyor?.. En basiti yemekten* içmekten ve diger tabii olarak hakki olan beserî ihtiyaçlarindan* ilmihal kitaplarinda yazilan seylerden Allah rizasi için sakinacak. Tamam* bunlar maddi sakinma; yemeyecek* içmeyecek vs. Bunun disinda giybet etmeyecek* gözüyle harama bakmayacak* kulagina harami dinlettirmeyecek* kulagini harama vermeyecek* elini harama uzatmayacak* ayagiyla harama varmayacak* her seyine dikkat edecek.
Oruçlunun mükâfâtlari
Simdi ben asil seçtigim* orucun faziletini anlatan bir hadis-i serifi okumak istiyorum. Hazret-i Aise-i Siddîka validemizden Ibn-i Abdülber* Dâra Kutnî ve Mevâhib-i Ledünniye sahibi rivayet etmis bu hadis-i serifi. Uzunca bir hadis-i serif ama hosunuza gidecegine kànîyim. Müjdeleri duyunca sevineceksiniz* aziz ve sevgili dinleyiciler ve izleyiciler!.. Peygamber SAS bu hadis-i serifte buyuruyor ki:
RE. 386/3 (Mâ min abdin asbaha sàimen illâ fütihat lehû ebvâbüs-semâ'* ve sebbehat a'dàühû* vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ ilâ en tevârâ bil-hicâb. Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyni edàet lehüs-semâvâtü nûrâ* ve kulne ezvâcühû minel-hùril-în: Allàhümmakbidhu ileynâ fekadistaknâ ilâ rü'yetihî. Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera telkàhu seb'ûne elfe melekin yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Sadaka rasûlüllàh. Oruçlunun her seyinin ne kadar kiymetli oldugunu* ibadetlerinin ne kadar sevapli oldugunu gösteren bir hadis-i serif. Simdi cümle cümle size açiklamasini söyleyeyim: (Mâ min abdin asbaha sàimen) "Hiç bir kul yoktur ki* sabahleyin oruçluyken kalkmis olsun da su mükâfâtlari almis olmasin." Yâni oruçlu olarak sabahlayan bir insana* su mükâfâtlar Allah tarafindan veriliyor. Nedir o mükâfâtlar?..
1. (Illâ fütihat lehû ebvâbes-semâ') "Semâvâtin kapilari ona açilir." Tabii bunun ne demek oldugunu baska sohbetlerimde zaman zaman açikliyorum* belki duymayan kardeslerim vardir. Mi'racda da Peygamber Efendimiz karsilasti. Kur'an-i Kerim'de de geçiyor* semânin kapilari var* her semânin kapisi var. Bir semâdan öteki semâya dualar* ibadetler* insanlar vs. varliklar öyle paldir küldür geçemiyorlar. Semânin vazifeli melegi soruyor: "-Sen kimsin* neyin nesisin?.." diyor. Bazisina müsaade ediyor* bazisina etmiyor. Meselâ riyâkâr bir kul bir namaz kilsa* melekler sevaplarini aliyorlar* Allah'a götürecekler. Semânin kapisina gelince* görevli melek diyor ki: "-Durun bakalim* ne götürüyorsunuz?.." "-Iste falanca kul namaz kildi da* onun sevabini dergâh-i izzete götürüyoruz." "-Götürün geriye* bu kildigi namazi o riyâkâr herifin yüzüne patlatin* kafasina çalin! Bana Allah emretti* riyâkârin amelini buradan öteye geçirmem. Onun için bosuna ugrasmayin* dönün geriye!" diyor. Oruçlunun ilk mükâfatlarindan birisi ne oluyor; bir kere semânin kapilari ona açiliyor. Yâni gümrük yok* teftis yok* engelleme yok... Semânin kapilarindan öteye* tâ Cenâb-i Mevlâ'nin dergâhina kadar ibadetler gidecek* sevaplar gidecek* dualar gidecek* niyazlar gidecek... Çok güzel! Yâni serbestlik var* bir büyük kolaylik var.
2. (Ve sebbehat a'dàühû) "Oruç tutanin bütün a'zâsi* eli* ayagi* hücreleri* iç uzuvlari* her seyi tesbih eder." E tabii onlarin da sevabi* onlarin sahibi olan kisiye geliyor. Sonuç itibariyle bütün vücudunun hücreleriyle* zerreleriyle* a'zâsiyla tesbih eder. Mübarek bir insan oldugundan mükâfâti çok oluyor.
3. (Vestagfera lehû ehlüs-semâid-dünyâ) "En yakin semânin ehli onun için istigfar eder. 'Yâ Rabbi* bu oruçlu kulunu magfiret eyle!' diye* su bizim en yakin semâda bulunan melekler* mübarek varliklar; yâni dünya ehlinin halini bilen* onlari takib eden sayisiz melekler ona istigfar eder. Allah'tan affedilmesini taleb ediverir." Ne zamana kadar?.. (Ilâ en tevârâ bil-hicâb) "Perde ile perdelenip öbür tarafa gidinceye kadar." Bu ne demek?.. Allahu a'lem* günes batincaya kadar demek... Yâni oruç bitinceye kadar* aksama kadar mânâsina gelebilir.
4. (Fein sallâ rek'aten ev rek'ateyn) "Bir rekât* iki rekât bir namaz kilarsa; (edàet lehüs-semâvâtü nûrâ) kildigi namazdan dolayi semâlar onun için nur saçar. Yâni nur dolar* nurla aydinlanir. (Kulne ezvâcühû minel-hùril-în) Cennetteki hùril-înden olan zevceleri baslarlar duaya: (Allàhümmakbidhu ileynâ) 'Yâ Rabbi* bu efendimize biz çabuk kavusalim! Onu bize çarçabuk kavustur. (Fekadistaknâ ilâ rü'yetihî) Cemâlini görmeye müstâkiz* muhabbetimiz ziyade oldu.' diye dualar ederler." Bu da cenneteki hùrilerin kendisi için duasi demek oluyor. O da güzel bir sey...
5. (Ve in hellele ev sebbeha ev kebbera) "Eger bu oruçlu kimse Lâ ilâhe illallah derse* tesbih çeker* Sübhànallah derse; veyahut tekbir getirir* Allàhu ekber derse; (telkàhu seb'ûne elfe melek) onun bu Lâ ilâhe illallah'ini* Sübhànallah'ini* Allàhu ekber'ini yetmisbin melek karsilar." (Yektübûne sevâbehâ ilâ en tevârâ bil-hicâb.) Tekrar ayni tabir geldi. Perde ile örtünüp saklanincaya kadar* yâni günes ufuktan batincaya kadar mânâsina olmali* Allahu a'lem. Yâni aksama kadar yetmisbin melek onun Lâ ilâhe illallah'ini* Sübhànallah'ini* Allàhu ekber'ini yaza yaza devam ederler mânâsina... (18 Aralik 1998 Avustralya)
Hazirlayan: Dr. Metin ERKAYA
'Orucu kolaylastiran dört sey'
Peygamber SAS Efendimiz* Allah'in verdigi kolayliklari da bize bildiriyor. Onu okuyayim size... Hâkim Müstedrek'inde kaydetmis* Deylemî Enes RA'dan rivayet etmis. Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor ki:
RE. 69/7 (Erbaun men feale hünne kaviye alâ siyâmihî: En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ'* velâ yedaus-sahûr* velâ yedaul-kàileh* ve en yesümme sey'en min tiyb.) Sadaka rasûlüllah* fî mâ kàl* ev kemâ kàl. Bu sefer daha önce zikretmedigim hadis-i seriflerden seçmeye çalistim; yenilik olsun* câzib olsun* hatirinizda yeni seyler kazanilmis olsun diye... Diyor ki Peygamber Efendimiz bu hadis-i serifinde: (Erbaun men feale hünne) "Dört sey vardir ki* kim bu dört seyi yaparsa* (kaviye alâ siyâmihî) orucuna kuvvetli olur* oruç tutmaya bedeni tâkatli olur* dinç olur; yâni orucu kolay tutar." Biliyorsunuz* kis gününde oruç tutmak kolay da* yaz gününde zordur. Hele Suudî Arabistan'da geçtigimiz senelerde bulunduk. Tam yaza geldigi zamanlarda çok zor oluyor. Sicakta insanin sanki ilikleri akmis gitmis de* içi bosalmis gibi oluyor. Oralarin kuvvetli sicaklarinda oruç tutmak çok zor oluyor. Peygamber Efendimiz bu dört seyi oruç tutacak kimselere tavsiye etmis. Kim bunlari yaparsa* orucunu rahatlikla tutar* oruç tutmaga bedeni kuvvetli olur* tâkat yetirebilir:
1. (En yekûne evvelü fitrihî alâ mâ') "Ilkönce su ile iftar ederse..." Demek ki iftar vaktinde orucunu açacagi zaman* suyla iftar ederse kuvvetli olur; çünkü susuzlugu fazladir.
2. (Velâ yedaus-sahûr) "Sahur yemegini ihmal etmemek..." Bazilari ben dayanabilirim diyor* sahura kalkmiyor. Halbuki sahurda bereket var. Sahura kalkacak* sahurun o vaktinde uyanmis olmak önemli...
3. (Velâ yedaul-kàileh) Kaylûle uykusu denilen gündüz uykusunu terketmemeyi de tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz. Biliyorsunuz müslüman sahura kalkar* sabah namazina gider* ondan sonra isine gider. Öglen vakti oldu mu* zaten bir mesâiyi tamamlamis demektir. Peygamber SAS öglenden sonra* o sicak vakitte bir miktar uyurdu. Ona kaylûle uykusu denir* sünnettir ve vücuda çok faydalidir. Gece ibadetine de insanin vücudunu hazirlar* kuvvetlendirir. Onu uyuyan Ramazanin disinda da geceleyin teheccüde kolay kalkar. Ramazanda da sahura kolay kalkar* orucu da kolay tutar.
4. (Ve en yesümme sey'en min tiyb) "Güzel bir koku koklamak" da insanin vücudunu oruca kuvvetlendirir. Oruçlunun duasi ve amelleri Güzel tutuldugu zaman* oruçlunun mükâfâti çok büyük oluyor* geçmis günahlari affoluyor. Ayrica bir baska müjde var* Abdullah ibn-i Amr ibn-i As RA'dan Deylemî rivayet etmis. Oruçlu* oruç tutmasi sebebiyle Allah'in nazli bir kulu oluyor* muazzez bir kulu oluyor* itibarli bir kulu oluyor; her seyi kiymet kazaniyor. Buyuruyor ki Peygamber SAS:
RE. 308/14 (Samtüs-sàimü tesbîhun) "Oruçlunun sükûtu sanki tesbih çekmis gibi sevaptir. (Ve nevmühû ibâdetün) Oruçlunun uykusu da ibadettir." Uyudugu sirada bir sey yapmiyor* suursuz* kendinden geçmis* yatiyor; ama o bile ibadettir. (Ve duàühû müstecâbün) "Duasi müstecâbdir* kabul edilir." Dualara da dikkat etmek lâzim! Kendimize* ana-babamiza* kardeslerimize* sevdiklerimize* dostlarimiza* geçmislerimize duayi çokça edelim; çünkü duasi da müstecâbdir oruçlunun. (Ve amelühû mudàafun) "Ameline de sevaplari de kat kat fazla miktarda verilir." Demek ki oruçlunun ayrica her seyi deger kazaniyor. Sükûtu tesbih oluyor* uykusu ibadet oluyor* duasi müstecâb oluyor; ameli de kat kat mükâfâtli* sevâbi fazla veriliyor. Ramazanda verdigi* Ramazan disinda verdigi sadakadan daha sevapli oluyor. Ramazanda kildigi namaz* Ramazan disinda kildigi namazdan daha sevapli oluyor..
alintidir.