Osman Bey * Mustafa Kemal * Satı Kadın

C0M!S3R-eX

Uzman üye
14 Kas 2006
1,174
27
Yunanlıların İzmir'e* İngilizlerin Samsun'a asker çıkartmalarıyla birlikte Karadeniz sahillerinde Rum çetelerinin sayısı süratle artmış. Türk köylerine ve halkına yaptıkları zulüm ve tecavüzler önlenemez hale gelmiştir. Dağlar asker kaçaklarıyla doludur.Sırf Samsun havalisinde 40 Amasya mıntıkasında 21 Rum Pontus çetesi faaliyet göstermektedir.

29 Mayıs 1919 da MUSTAFA KEMAL PAŞA'nın görüşme isteği üzerine; Karadeniz sahillerindeki en etkili* Rum Pontus'un baş belası olan teşkilatın reisi Topal Osman Ağa yakın arkadaşları Temoğlı İsmail*Dalgaroğlu Bilal*Çavraklı Kara Ahmet'le Havza'ya gelir.

MUSTAFA KEMAL PAŞA:
- Çok buhranlı günler yaşıyoruz.Ümitsiz değiliz.Bundan sonra el ele çalışacağız. Pontusluların Kaardeniz kıyılarında neler yaptıklarını bir de erbabından*senin ağzından dinleyelim dedik' der.

Osman Ağa*Karadeniz sahillerindeki Rum Pontus ve Ermeni faaliyetleri hakkında ayrıntılı bir rapor sunar.

MUSTAFA KEMAL PAŞA:
- Görüyorum ki* vatansever duyguları taşımaya gençliğinde başlamışsın.Senin bugünkü yolun* o günlerde açtığın çığırdan geliyor. Memleket kurtuluncaya* içinde bir tek iç ve dış düşman kalmayıncaya kadar çarpışmak zorundayız. Sen Karadeniz köy ve şehirlerini koruyacaksın.Çeteni derme çatma bir kuvvet olmaktan çıkar*bir alay teşkil et. Bu alayın kumandanı da sen olacaksın. Pontuscular hangi usulleri kullanıyorsa* sizde o usulleri çekinmeden kullanın. Vatanı kurtarmakta bu son şansımızıdır. Bu mücadeleyi kaybedecek olursak tarihten siliniriz. Pontus belasının temizlenmesini tamamiyle senin tecrübeli ellerine bırakıyorum. Madem ki Türk halkı tamamiyle seni destekliyor* git Giresun'da belediye başkanlığı makamına otur. Şehir bilfiil senin ve adamlarının işgalinde olsun. Bunu yapabilirmisin?

Topal Osman Ağa güler:
- Ne demek Paşam? Çocuk oyuncağu bu! Orasını ele geçirmek sadece gün meselesidir. Hele sizin gibi bir kumandan arkamızda olduktan sonra* evvel Allah... Pontusculara gelince* siz merak etmeyin. Bu Pontus Rumlarına öyle bir
tütsü vereceğim ki* hepsi mağaralarda eşek arıları gibi boğulup gidecekler.

Ve hemen arkasından Giresun ve havalisinden: Aba*zıpka*başlık.Beş para harçlık.Ağa dayı benide yaz. özdeyişi ile; "Kimin ekmeğine yağ sürer savaş / Kimin kanına batırır lokmasını / Kimin karnını doyurur / Yoksulun yakılmış harmanı / A benim aslan yarim / Dilleri destan yarim / Dağları düşman tutmuş / Mavzere yaslan yarim" mani ve türküleriyle binlerce kişi müfreze ve gönüllü alayalarına yazılırlar.

Giresun gönüllülerinden kurulan müfrezeler Osman Ağa'nın alay komutanlığı yaptığı iki gönüllü alay Sakarya muharebelerine katılmadan önceki dönemde* Giresun merkez olmak üzere batıda Sinop* doğuda Trabzon arasındaki sahil şeridi ve dağlarda Rum Pontus çetelerine son derece sert ve değişik metotlar uygulayarak kök söktürdüler.

Giresun gönüllülerinin Gerze'den ayrıldıkları günün gece yarısını geçen saatlerinde Kurtlu Han'dan dışarı Rumca müzik sesleri* naralar* nidalar gelmektedir. Aniden hanın kanatlı kapılarının ikisi birden tekmeyle ardına kadar açılır. Lüks ve idare lambaları ile salonun ucundaki ocağın alevlerinin aydınlattığı geniş salonda * Harbo ve 36 Rum Pontus eşkiyası çalgılar eşliğinde çengi oynamaktadır. Hepsi buz kesilir. Hiçbiri duvarda asılanlar şöyle dursun* yanlarında duran mavzerlerine bile davranamazlar. Kara zıpkalılar karşılarındadır. Rum Pontuslular büyük küçük bütün dillerini yutmuş* gözleri faltaşı gibi dışarı fırlamış haldeyken* Osman Ağa'nın sesi hanın duvarlarında çınlar:

-Ulan palikarya enikleri! Türk köylerinde korumasız insanları soyar soğana çevirir* onlara zulüm ve tecavüzlerinizin zaferi diye mi burada alem yapıp çengiler oynatırsınız?!.. Yunanın İzmir'e İngilizlerin Samsun'a çıkmasıyla şımarıp bu toprakların efendisi mi olacağınız aklınız kesti? Nankör keferler* şimdi ben sizin gibi köçeklere nasıl avrat gibi oynatılacağını gösteririm! Soyunun hepiniz! Dümbelekçiler! Siz de biraz önceki Rum gıygıyını çalın! Ocak başında bulunan* ekmek ve yufka pişirmede kullanılan 6-7 sacı işaret ederek* Giresun gönüllülerine* 'Şunları ısıtıp salonun ortasına koyun!' emrini verir.

Nihayet Harbo'nun dili çözülür:
- Ağam etme eyleme* biz ettik sen etme*bağışla...

- Ulan Türk düşmanı hırbo* seni artık bütün Rum kiliselerinin duaları bile kurtaramaz* yaltaklanıp durma...

Uzun sürmez* Kurtlu Han'dan gruplar halinde yükselen mavzer sesleri* karanlıkları deler gibi civardaki ormanlar ve hana yakın köylerde uğuldar. Gün ağardıktan çok sonra* gene de korka korka Kurtlu Han'a girebilen civardaki Türk ve Rum köylüler* Harbo ve adamlarının cesetlerini irkilerek izlemekten; salonun duvarına kömürle yazılmış yazıyı epey geç fark ederler.

RUM PONTUSLAR !

VATANA İHANET EDENLER VE TÜRK AHALİYE EZİYET ÇEKTİRENLER* YERLERDE GÖRDÜKLERİNİZ GİBİ TEPELENECEKTİR.

Giresun Müdafai Milliye Reisi
Osman Bey



SATI KADIN

Ankara'da yakıcı bir yaz günü idi. Atatürk beraberinde arkadaşları ve yaverleri olduğu halde Kızılcahamam�a giderken kazan köyü yakınlarında durmuş ve otomobilinden inmişti. Köyün kadını* genci* yaşlısı* ihtiyarı köylerin içinden geçen* şosede duran bu yabancı konukları görünce hep koşuştular. Kimi su seyirtti* kimi ayran* bunlardan biri* güğümünden aktardığı soğuk ayranı Ata'ya uzattı:

- Bir soğuk ayran içer misiniz* dedi.

Bu çorak iklimin kavurduğu yüzünde bronzlaşmış Türk kadının en bariz ifadelerini taşıyan* bir Türk Anası idi. Böğrüne sıkıştırdığı kundağı biraz daha bastırdıktan sonra* sağ elindeki ayran bardağını uzattı* bekledi. Ata'sı* ayranı kana kana içmiş ve biran durakladıktan sonra ona:

- Senin kocan kim? diye sormuştu

Köylü kadını*yüzü tunçlaşmış* elleri nasırlı bir Türk Anası Ankara'nın kendine has şivesi ile kocasının Sakarya harbinde boğazından yaralanmış bir cengaver olduğunu söyledi. Ata bir soru daha sordu:

- Ne zaman doğdun?

- 1919'da Atatürk Samsun'a çıktığı zaman doğdum.

Ata* bir an düşündü. Yıl 1934 idi. Kadının bu ifadesine göre 15 yaşında olması lazım gelirdi. Halbuki karşısındaki kadın 25 yaşlarında görünüyordu tekrar sordu:

- Nasıl olur

Evet* nasıl olurdu. Bu Satı Kadın hiç tereddütsüz* o her zamanki nüktedan haliyle ve memleketin işgal altında geçirdiği acı yılları ima ederek:

- Evet Paşam* ondan evvel yaşamıyordum ki!

Bu Espiri Ata'yı bir hayli düşündürdü. Ayrılırken yaverine kadının ismini ve adresini not ettirdi. Daha sonra biz Satı Kadını Büyük Millet Meclisine giren ilk kadın milletvekili olarak görmekteyiz.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.