İnsanlık altın çağını yaşardı. Komşunun tavuğunun* komşuya kaz görünmediği yıllar. Anaların başı örtülü.
Dostluğa uzuyor sakallar* kardeşliğe* ülke sevgisine.
Din üzerinden siyasete açılmamış yollar.
Erkekliğin en delikanlı zaman dilimi.
Ekmekler bile bozulmamış daha.
"Orucumu seninle açtım* hamdolsun verdiğin nimetlere."
İftar sofralarında kulaklar radyolara açık* gönüller Allah'a...
***
Odaların kalbine asılırdı Mustafa Kemal resimleri. Halıya dokunmuş hac resimleri karşı duvarda.
Sahurda hikayeleri beklenirdi büyüklerin.
Küçük yaştaki çocukların uykusuna kıyamazdı anneler.
Sabah uyandığımızda misket kırığı gözlerimiz.
Teneke kapıların kilidi bile yok ki* hırsız olsun. En fazla gözlerimizi çalardı* yolda gördüğümüz bir çocuğun bisikleti.
Ruhlarımız sabah ezanları kadar berrak ve temiz.
***
İyilikler karşılıksız. "Ben sana erzak vereyim* sen bizim partiye oy ver" namussuzluğu yeşermemiş daha.
Belediyeleri yağmalayıp* iftar çadırıyla göz boyama mevsimlerinin kapısı açılmamış henüz.
Oğlunu yitirmiş anaların acısı yok.
Kendi halinde ölürdü insanlar* birileri onları öldürmezdi bu kadar kolayca.
İftara çeyrek kala* hizmete ayarlanmış atlar gibiydi çocuklar.
Kapıların önünde şaha kalkan.
"Bir şey lazım mı teyze?"
***
Ramazan* iyiliği ve insan sevgisini kendine çeken mıknatıstır .
Allah sevgisinin karşılıksız yardıma dönüşmesi ve sofraları bölüşmektir.
Ülke bütünlüğüdür.
Hoşgörüdür* saygıdır* gelenektir.
Ramazan pidedir* top atışıdır* üzüm hoşafıdır.
Bizleri birbirimize bağlayan etten köprüdür.
Ramazan* Cennet'ten gelen ezan sesidir...
DIKKAT
Naklen yayınlanan iftar çadırları bir insanlık ayıbıdır
alıntıdır...
Dostluğa uzuyor sakallar* kardeşliğe* ülke sevgisine.
Din üzerinden siyasete açılmamış yollar.
Erkekliğin en delikanlı zaman dilimi.
Ekmekler bile bozulmamış daha.
"Orucumu seninle açtım* hamdolsun verdiğin nimetlere."
İftar sofralarında kulaklar radyolara açık* gönüller Allah'a...
***
Odaların kalbine asılırdı Mustafa Kemal resimleri. Halıya dokunmuş hac resimleri karşı duvarda.
Sahurda hikayeleri beklenirdi büyüklerin.
Küçük yaştaki çocukların uykusuna kıyamazdı anneler.
Sabah uyandığımızda misket kırığı gözlerimiz.
Teneke kapıların kilidi bile yok ki* hırsız olsun. En fazla gözlerimizi çalardı* yolda gördüğümüz bir çocuğun bisikleti.
Ruhlarımız sabah ezanları kadar berrak ve temiz.
***
İyilikler karşılıksız. "Ben sana erzak vereyim* sen bizim partiye oy ver" namussuzluğu yeşermemiş daha.
Belediyeleri yağmalayıp* iftar çadırıyla göz boyama mevsimlerinin kapısı açılmamış henüz.
Oğlunu yitirmiş anaların acısı yok.
Kendi halinde ölürdü insanlar* birileri onları öldürmezdi bu kadar kolayca.
İftara çeyrek kala* hizmete ayarlanmış atlar gibiydi çocuklar.
Kapıların önünde şaha kalkan.
"Bir şey lazım mı teyze?"
***
Ramazan* iyiliği ve insan sevgisini kendine çeken mıknatıstır .
Allah sevgisinin karşılıksız yardıma dönüşmesi ve sofraları bölüşmektir.
Ülke bütünlüğüdür.
Hoşgörüdür* saygıdır* gelenektir.
Ramazan pidedir* top atışıdır* üzüm hoşafıdır.
Bizleri birbirimize bağlayan etten köprüdür.
Ramazan* Cennet'ten gelen ezan sesidir...
DIKKAT
Naklen yayınlanan iftar çadırları bir insanlık ayıbıdır
alıntıdır...
