|| tht || tek paylaşımlı konularınızı bu başlık altında yapıyoruz || tht ||

oguzhan65

Uzman üye
27 Ocak 2010
1,202
0
tukhackteam
BİR PARÇA EKMEK

Askerdeki Erciş'li hemşerimiz çamura düşünce pantolonunu yıkamış kuruması
için asmış ve uyumuş. Sabah kalktığında pantolonunu bulamamış. İçtimaya
çıkacak... Düşünmüş taşınmış pijamayla içtimaya çıkmaya karar
vermiş.Komutan bu halde görünce "asker bu ne hal?" demiş. Hemşerimiz anlatmaya başlamış; " Komutanım pantoru teşte yığamışam, mığa asmışam, sabah kağmışam bağmışam
olmuş bi parça ekmek."
Komutan anlamamış bir daha sormuş. Cevap aynı...
Komutan "Bunun bir hemşerisini getirin tercüme etsin" emrini
vermiş. Hemşeriyi bulmuşlar getirmişler, bizim Erciş' liyi dinlemiş. Komutan "Anlat bakayım hemşerin ne diyor" demiş.
Hemşerimiz " komutanım Allah sennen razı olsun annamayacak ne var demiş. Pantoru teştte yığamış, mığa asmış, sabah kağmış bağmış olmuş bi parça ekmek...

HOŞ KIZ

Örene' de vatandaşın birinin oğlunu evlendirmek için kız
arıyorlarmış. Komşulardan birisi falan yerde bir kız var, çok güzel hamarat mı hamarat isterseniz bir görün demiş. Neden olmasın demişler, gitmişler görmüşler. Oğlan merakla bekliyormuş. Döndüklerinde sormuş "aba kız hoştu?"
Aba, anlatmaya başlamış. Oğul ne diyisen ele hoştur, ele hoştur kıymısan bakasan. Bir yüz var aha bele kıpkırmızı kalın ekmek gibi. Bi gözü vara camış gözü gibi. Hele kollar eledır, eledir ki kındırak gibi. Kilo desen ele, iş desen ele,
Vala oğul daha bele hoş kız görmemişem ....


YILDOYA ADRES SORUNCA

Ercişli bir öğretmen, yanında bay, bayan iki arkadaşıyla Konya garajında
otobüs beklerken bizim Erciş'li Yıldoyla karşılaşmışlar. Yıldo:" vala ğocam menim otobos mola vermiş, seni görmüşem koşmuşam gelmişem."demiş.
Öğretmen:"iyi yaptın Yıldo" demiş ve eklemiş, "Yıldo ben İzmir'e gidiyorum, Recep'in adresi var mı sende. Onu görmem lazım."
Yıldo başlamış anlatmaya: "Vala çoğ rehet. Garaja gidisen, inisen. Garaj Konak otobos var, binisen, inisen. Konak Narlıdere otobos var binisen, Gidisen gidisen inmisen, gidisen gidisen inmisen, gidisen inmisen, bak inmisen ha. Gidisen gidisen inmisen ha. Gidisen inisen ele orda bakkel var. Bakkelın yanında bulisan."
Öğretmen:"Yıldo nasıl nasıl" diye sorunca
Yıldo: vala ğoca sen bu keder oğumuşsan öğretmen olmuşsan heç bi boğum bilmisen."

Not: Bu fıkra tamamen gerçek olup olayı yaşayan öğretmen tarafından anlatılmıştır.




VELİ DAYI İLE AYI

Erzurum'un köylerinden birinin bostanlarına bir ayı dadanmış. Her şeyi yiyip bitiriyormuş. Köylüler her yolu denemelerine rağmen ayıyı yakalayamamışlar. Ne ederiz, ne yaparız, başka yolda kalmadı diye düşünürlerken birisi ortaya çıkmış "Bir yolu var" demiş. Benim asker arkadaşım Erciş' li Veli dayı bu ayıyı yakalar.
Veli dayıya haber salmışlar. Veli dayı silahını kuşanmış yola koyulmuş. Tam köye gireceği sırada ayı ile karşılaşmış.
Ayı, Veli dayıyı tanımış. "Oooo Hoş geldin Veli dayı, hayrola ne işin var buralarda" diye sorunca
Veli dayı " Ne işim olacak, seni vurmaya geldim. Sen adamların bostanını talan etmişsin, kurtuluşun yok" demiş.
Ayı: E be Veli Dayı Allah sennen razı olsun, sen Erciş' lisen bostansa
Erzurum'un bostanı, sana ne oli" demiş .
"
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Fıkra Paylaşımı

Arkadaşlar okuduğumuz güzel fıkraları bu konuda paylaşalım. Eğer uygun değilse konu silinsin lütfen.

İlki benden :)

George Bush bir ilkokulu ziyaret eder.
Çocuklara:
-Sorusu olan var mı? der.
Küçük Bob sözü alır.
-Benim üç sorum olacak:
1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
2- Hiroşima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?
3- Hiç bir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?

Aniden zil çalar ve çocuklar teneffüse çıkarlar. Çocuklar geri döndüğünde bu sefer sözü küçük Tom alır.
Benim 5 sorum olacak;
1- Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
2- Hiroşima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?
3- Hiç bir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
4- Bu gün neden zil 30 dakika erken çaldı?
5- Bob nerede?
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Temel'le bir adam parkta oturuyormuş. Temel de sigara içiyormuş. Adam dumandan rahatsız olmuş. Dönmüş Temel'e ve sormuş:

"Kaç yıldır sigara içiyorsun?"

Temel cevap vermiş:

"30 yıl."

Adam başlamış nasihata:

"Bak 30 yılda sigaraya verdiğin parayı biriktirsen şu karşıdaki lüks villa ve önünde duran son model araba senin olabilirdi."

Temel dönmüş ve sormuş:

"Sen sigara içiy musun?"

Adam cevaplamış:

"Ben hiç sigara içmedim."

Temel tekrar sormuş:

"Peçi şu villa ve lüks araba senin mu?"

"Hayır!"

Temel eklemiş:

"Fazla konuşma o zaman. Onlar penum."
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Birkaç firmaya başvurduktan sonra bir iş bulabilen John, ay sonunda ilk ücret zarfını alınca, zarfta yüz dolar fazla olduğunu gördü. Uyanık John sesini çıkarmadı ve bu fazladan parayı da keyifle harcadı.
İkinci ay ödeme gününde ise, ücretinin zarfa elli dolar eksik konduğunu gördü. Yöneticisine gitti ve tüm öfkesiyle patladı: "Ücretim elli dolar eksik çıktı zarftan," dedi. "Böyle bir hatayı kabul edemem. Lütfen düzeltiniz hatanızı..."
Yönetici hafifçe gülümsedi: "Peki, aynı zarfta geçen ay yüz dolar fazla vardı," dedi. "O zaman neden sesini çıkarmadın?"
John biraz durdu, sonra yumuşak bir sesle yanıt verdi:"Benim değişmez ilkemdir," dedi. "İlk hatayı her zaman bağışlarım." :)
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedi görür, durur ve onu arabaya alır. Kedi ön koltuğa geçer ve dile gelir:
- Ben aslında bir insanım, eğer benim başımı bir kere okşarsan çok güzel bir prenses haline gelirim, der.
Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder. Kedi tekrar dile gelir:
- Eğer benim başımı okşarsan çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım, der.
Adam tekrar güler ve iki elini de direksiyondan ayırmayarak arabayı sürmeye devam eder.
Kedi sıkılmaya başlar ve;
- Eğer benim başımı okşar ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım, der.
Adam yine güler. Sonunda kedi dayanamaz:
- Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?
Sonunda adam konuşur:
- Bak, ben bir mühendisim. Konuşan bir kedi, bir prensesten daha ilginç geliyor.
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Tanısana


Biyoloji sınavı için sınıftaki herkez acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş.



Sınavın yapılacağı gün öğrenciler bir de bakmış, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra



mikroskoplar.



Hoca:



"Bu mikroskaplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"



İtirazlar fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş.



Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.



Hoca arkasından seslenmiş:



"Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"



Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış:



"Tanısana, hadi tanısana kim olduğumu!" :yaho1:yaho1:yaho1
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Onu Da Sen Bul

Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyarı selamlamış.
"Selamunaleyküm ey pir-i fani..."
"Aleykümselam ey serdar-ı cihan..."
Padişah sormuş:
"Altılarda ne yaptın?"
"Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor..."
Padişah gene sormuş:
"Geceleri kalkmadın mı?"
"Kalktık... Lakin, ellere yaradı..."
Padişah gülmüş.
"Bir kaz göndersem yolar mısın?"
"Hem de ciyaklatmadan..."
Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş:
"Ne konuştuğumuzu anladın mı?"
"Hayır padişahım..."
Padişah sinirlenmiş.
"Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım."
Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada calışıyor.
"Ne konuştunuz siz padişahla?" diye sormuş.
Adam, başveziri şöyle bir süzmüş.
"Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim."
Başvezir, yüz altın vermiş.
"Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu?"
"Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi."
Vezir kafasını kaşımış.
"Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?"
Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.
"Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mi ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz, dedim."
Vezir bir soru daha sormuş...
"Geceleri kalkmadın mı ne demek?"
Adam bir yüz altın daha almış.
"Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim."
Vezir gene kafasını sallamış.
"Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek?"
Adam gülmüş.
"Onu da sen bul..."
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Eşeğin Yemi

Nasreddin Hoca, bir gün eşeğiyle odun getirir. Hava çok sıcak olduğundan hem kendisi hem eşeği kan ter içinde kalırlar. Hoca odunları indirir, yerleştirir. Karısına:
- Hatun, eşek çok yoruldu, onu bir yemleyiver, diye seslenir.
Karısı da o gün yorgun olduğundan:
- Efendi, benim işim var, sen yemleyiver, der.
Hoca sıcaktan iyice bunalmış vaziyette kendini minderin üzerine atar.
- Olmaz! Hiç halim yok, veremem, sen ver, der.
Eşeğin yemini sen vereceksin ben vereceğim derken iş kızışır. Epeyce tartışırlar. En sonunda Hoca:
- Pekala! Öyleyse aramızda bahse tutuşalım. Kim önce konuşursa eşeğe o yem versin. Anlaştık mı? der.
Karısı teklifi kabul eder. İkisi de birer köşeye çekilirler. Az sonra kadın, el işini alarak komşuya gider. Hoca bir şey diyemez. Aradan biraz zaman geçer. Eve bir hırsız girer. Hoca'yı görünce kaçacak olur. Ama Hoca'dan hiç ses ve tepki gelmediğini anlayınca kaçmaktan vazgeçer. Ortalıkta ne var ne yoksa koca bir çuvala doldurur. Hoca'nın gözleri önünde çuvalı yüklenerek evden çıkar. Karısı epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Eşyaların yerinde yeller esmektedir. Telaşla:
- Bu ne hal? Efendi! diye çığlık atar.
Hoca yattığı yerden doğrularak:
- Haydi bakalım Hatun, bahsi kaybettin. Eşeğin yemini sen vereceksin!
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Oğlu Elimizde [HARİKA]

İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir:
- Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım. Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim.
Generaller sevinçle haykırırlar:
- Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim.
Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar:
- İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım... :woott
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Bu Paraya Bu İş Yapılmaz

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp, çağırarak geçip giderler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir.
Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve, "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültü etmekten hoşlanırdım. Bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim..." der.
Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der; "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim."
Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. "Bakın" der, "Henüz maaşımı alamadım bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?"
"Olanaksız bayım," der içlerinden biri, "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
10… 9… 8…

Adamın biri doktora gitmiş.Doktor tahlil sonuçlarını ve röntgen filmlerini uzun uzun incelemiş ve adama, ''malesef beyefendi,'' demiş. ''Fazla ömrünüz kalmamış."
Adam üzüntüsünden düşecek gibi olmuş, "Peki ne kadar yaşayacağım doktor"
"On"
"Doktor çıldırtma adamı On ne? On ay mı , On hafta mı, On gün mü?"
"Dokuz, sekiz, yedi, altı..."
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Papağan ve Kadın

Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi
-"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın
-" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin or...u' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri gotürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin
or...u diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"Hoşgeldin
or...u diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
-"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2
-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir :
-"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi or...pu!!!"
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Deniz Bitti

Açık denizde geminin kaptanı ölünce Karadenizli diyerek Temel'i kaptanlığa getirirler...
Bir gün, iki gün derken işler iyi gider, fakat üçüncü gün sabaha karşı gemi karaya oturunca bütün tayfalar:

- ''Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan?..'' diye sorunca ,Temel cevap verir:
- ''Pen pişey etmedum...Denuz pitti...''
 

burst-fire

Katılımcı Üye
28 May 2010
642
0
Iett

Temel bir is icin istanbul'a gelmis.IETT otobüsüne binmek için siraya girmis, bakmis herkes söföre birsey gösteriyor ve hiç para vermeden geçiyor.
"Ula bu memleketin enayisi penmiyim, pen de bi kart cöstereyum da para vermeden geçeyim" demiş.Aramis taramis, evlilik cüzdanini bulmus.
Sira Temel'e gelince Temel çikartmis söföre evlilik cüzdanini göstermis.Söförde bunun üzerine Temel'e dönerek:

"Sen ancak Fadime'ye bedavaya binersin bununla"
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.