|| tht || tek paylaşımlı konularınızı bu başlık altında yapıyoruz || tht ||

Hackerboy09

Katılımcı Üye
15 Nis 2012
699
0
Turkhackteam.net
Diş fırçası
Akıl hastası, diş fırçasına köpeğim diyor ve gerçekten de köpeği gibi davranıyordu. Doktoru da her gece, diş fırçasını gösterip "Bu nedir?" diyor, "Köpeğim" deyince de fırçaya sabaha kadar el koyuyordu. Yine bir gün, doktor fırçayı gösterip -"Bu ne?" der. -"Deli misin doktor, bildiğin diş fırçası!" diye yanıt alınca da fırçayı deliye verir. Kapıdan çıkarken, fırçasıyla konuşur: -"Oh be, yutturduk hıyara!"
 

Hackerboy09

Katılımcı Üye
15 Nis 2012
699
0
Turkhackteam.net
Önde mi olsun arka da mı?
Yıllar süren tedaviden sonra, akıl hastasının artık iyileştiğine karar veren başhekim, hastayı taburcu etmeye karar vermiş. Bu mutlu haberi hastaya vermek üzere odasına çağırmış. Çok sevinen hasta mutlulukla cevap vermiş: -"Doktor bey, size hediye olarak bir ayakkabı almak istiyorum. Ama n'olur söyleyin, topuğu önde mi olsun arkada mı?"
 

Hackerboy09

Katılımcı Üye
15 Nis 2012
699
0
Turkhackteam.net
Ne yapıyorlar?
Delinin biri kuyuya bir taş atmış. Binlerce akıllı adam da bir araya gelip, o taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlarmış. Olay yerine gelen bir adam, delinin yanına gidip, bu kadar adamın ne yaptığını sormuş, deli de cevaplamış: -"Elimdeki taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar...":trl:trl:trl:trl:trl
 

Hackerboy09

Katılımcı Üye
15 Nis 2012
699
0
Turkhackteam.net
Kadın İçin
Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğrulmuş. Bir hemşehrisi önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için... Uçkurunu eline almış olan Pire Memet: - "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış.
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..." :D :D :D
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş. "Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş. "Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler. "Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler. "Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına: "Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kursunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız ******nuza diğeri ise erkek ******nuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar. Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız ****** bir gün bahçede oynarken "Anne anne çabuk gel" diye bağırmış. Annesi telaş içinde "Ne oldu kızım?" diye kosmuş. "Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı. Kadın sevinmiş: "Telaşlanma. Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış. "Anne anne çabuk gel!" Kadın yine telaşla koşmuş: "Ne oldu oğlum?", "anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!"
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş. Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının elinde nadide Fransız şarabı, koynunda cennette bile bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle "Bu nasıl iş? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede Allah'ın adaleti?" diye sormuş. Arkadaşı derin bir ah cekerek "bu benim için büyük işkence" diye yanıtlamis. Sofu yeniden "bu nasıl işkence?" diye sormus. "Sorma.." demiş arkadaşı "bu şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik"; "Ya o güzel kadın?" diye atılmış Sofu. Cehennemdeki arkadaşı iç çekerek "Ah, ahhh, Onun da dibinde delik yok" demiş
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar.. Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın... o zaman buranın adı TEKSAZ olsun" der. Ertesi gün uyurlar; uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi yöntemim var" der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar; sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Bir şirkette genel müdür olarak çalışan bir adam, eksiksiz bir sağlık kontrolünden geçmek üzere doktora gider. Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile "full check up" yapabildiğini söyler. "Harika" der bizim genel müdür de, "başlayalım öyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir. Bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara bağlı küçük bir konteynere döker. Bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır. Doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. Adam dayanamayıp sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?", "Bilgisayarın verdiği sonuçlara göre.." der doktor; "bir terslik yok, ama tenisten mütevellit sağ bileğinizde bir kavis oluşmuş". "Yapmayın doktor" der bizim adam, "ben meşgul bir adamım; ne tenis ne de golf oynarım. Bütün bunları yapacak vaktim yok; nasıl olur da sağ bileğimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?". Bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacağını söyler ve "ancak" der; "içinizin rahat etmesini istiyorsaniz, bu steril kavanozu yanınıza alıp eve ***ürün. Sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrarı yapın. Sonra, doğruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. Bilgisayarın koyduğu teşhis canını sıktığı icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. Eve vardığında, bilgisayarın "aklını başına getirmeye" karar vermiştir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da; arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yağı alıp kavanozun içine damlatır. Eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. Onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister. Onlar da bizimkinin isteğini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar için tasarladığı son hinliği yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakika sonra tuvaletten çıktığnda yüzünde mutlu bir gülümseme vardır. Doğruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayıp nasıl olduğunu sorar. Yüzünde hin bir gülümseme ile, "iyiyim doktor, iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken; bir yandan da, "formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. Birkaç dakika sonra da uzunca bir kağıt çıktısı gelir yazıcıdan. Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "bakalım senin bilgisayar bugün ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi gülümseyerek. "Hımm..." der doktor "Bilgisayarımıza göre, arabanızın yağ değişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel soğukluğuna tutulmuş. Ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire Playboy almaya devam ederseniz, bileğinizdeki kavis daha da kötüye gidecek".
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Benzin istasyonunun önünde bir afiş: "Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava **** kazanıyor." İki kafadar benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava **** için lotaryaya talip olur... Benzinci sorar: - "Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava ****..." "Üç" derler... Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum." Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya... Bizimkiler "Yedi" der. Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum". Üç gün sora yine depoyu doldururlar, yine lotarya... "Iki" derler, benzinci "Bir" der. Kafadarlardan biri arkadaşına açılır: "Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam söylüyor. Hile yapmasın?" Diğeri cevap verir: "Yok canım kızkardeşim arka arkaya iki kere kazandı."
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Hollywood'da bir parti veriliyor,güzel bir evde. Partinin sahibi partiye heyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor: -Arkadaşlar akvaryumdaki iki piranayı bu havuza atacağım. Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördüğünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir. Kimsede ses seda yok. -Bu esmeri de sunuyoruz. Yine kimsede ses yok. -Bu kumral bayanı da hadiye ediyoruz. Yine ses yok. -Bu i... de veriyoruz. Slaaaaaşş!... Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor. Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor: -Nerede o i...? -Beyefendi o havuzun karşısında.. Adam şaşkın şaşkın: - O değil, Beni havuza iten i... nerede?
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş.. Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak.. Tüm cesaretini toplayıp haremağasına açılmış.. - "Bana sultanın göğüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş. Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı - büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş. Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış. Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz" demiş. Padişah çaresiz çağırmış Ahmet'i hareme. Ahmet bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş. Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, haremağasına. Çok kızmış harem ağası.. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş...
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Adam resepsiyonda bekliyormuş. Arkadasındaki güzel bayanı görememiş. Ve birden dirseği kadının göğüslerine dokunmuş. Adam: - "Hanımefendi eğer kalbiniz de göğsünüz kadar yumuşaksa beni affedersiniz", demiş. Kadın da bunun üzerine: - "Beyefendi eğer penisiniz de dirseğiniz kadar sert ise oda 406'da bekliyorum."
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Adamın biri evlenmiş, iki ay sonra da Avrupaya iş gezisine gitmiş. Bu arada karısı da komşusuyla kırıştırıyormuş. Bir gün yine komşusuyla yataktayken kocası gelmiş ve zile basmış, kadın "eyvah kocam" deyip adamı saklamak için yer aramaya başlamış. Adama, "sen kapının arkasına saklan, kocam seni görüp sorarsa Japonya'dan istediğimiz robot geldi derim", demiş. Kocası içeri girmiş ve "karıcım çok kudurdum hadi yatalım", demiş. Kadın da "yorgunum daha sonra" demiş. Adam "ben banyoya gidip bi duş alayım sonra yatarız" derken kapının arkasındaki adamı görmüş, bu da kim?" diye hiddetlenmmiş. Karısı da kocacım Japonya'dan istediğimiz robot bu" deyince, adam, "duştan önce şunu düzeyim" demiş ve geçmiş robotun arkasına. Yüklenmiş ama girmiyo, başlamış karısına bağırmaya: "Ya şu Japonlar robotu çok iyi yapmışlar ama deliğini küçük yapmışlar. Sen oradan matkabı getir de deliği büyüteyim" demiş. Bunu duyan komşusu başlamış bağırmaya: - "TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR, TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR, TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR!"
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Fevkalade sosyetik bir kokteyl. Dr. Bey smokinleri içinde iki kat yakışıklı. Ağzından da bal akıyor ya. Etrafı her zamanki gibi genç ve güzel hanımlarla çevrili. Bunlardan biri: - "Ah doktor, dişim öyle ağrıyor ki günlerdir", demiş. Sonra yakalamış doktorun elini. Ağzına doğru çekmiş. Çekmekle de kalmamış. Sokmuş doktorun parmağını ağzına. Sol tarafa kaydırmış. İşaret parmağını azı dişine doğru zorla uzatıyor. - "İşte burası... Tam burası... Öyle ağrıyor ki?" Doktor parmağını kadının ağzından kurtarmaya çalışırken söyleniyor: - "Hanımefendi, iyi ki jinekolog değilim..."
 

snnswm

Üye
6 Nis 2012
165
0
bursa
Adamın biri bir gün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmış, onları bana getirir misin lütfen?" diye rica etmiş... Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak: - "Babanız beni sizinle yatmak için gönderdi" demiş. Kızlar: - "Nasıl olur! İmkanı yok!" demişler. Adam, "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş: - "İkisini de miii?". Felçli adam bağırmış: - "İkisini dee! İkisini dee!"
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.