Türk arkeolog ve tarihçilerinin çabalarıyla Bilge Kağan Hazinesi nasıl keşfedildi?

C0M!S3R-eX

Uzman üye
14 Kas 2006
1,174
27
img457573f074247.gif

Türk arkeolog ve tarihçiler tarafından 1997’de başlatılan “Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi” çalışmaları çerçevesinde* 2001 yılında* Bilge Kağan Külliyesi’ndeki sunak civarında* yaklaşık 4 bin 500 altın ve gümüş parçadan oluşan eserler ortaya çıkarılmıştı...
Bugünlerde* Moğol İmparatorluğu'nun Cengiz Han tarafından kuruluşunun 800. yıldönümü çerçevesinde* Türk arkeolog ve tarihçilerinin Moğol meslektaşlarıyla birlikte yürüttükleri bu çalışmalar yeniden gündemde...
İstanbul Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi'nde 7 Aralık 2006’da açılacak olan “Cengiz Han ve Mirasçıları: Büyük Moğol İmparatorluğu” adlı sergi* 2007’nin 8 Nisan tarihine kadar izlenebilecek.
Biz de Popüler Tarih dergisi olarak* okurlarımıza Ocak 2007 sayımızda bu serginin öyküsünü aktarmadan önce* arkeolog arkadaşımız Erkan Ildız’ın kaleminden sizlere* Moğolistan kazılarının öyküsünü anlatalım istedik...
Yaz başında* küçük fakat önemli bir kitapçık yayımlandı Türkiye’de: “Kâbil’den Semerkand’a Arkeologlar Orta Asya’da” adını taşıyan ve Fransız Gallimard Yayınevi tarafından 2001’de piyasaya çıkartılan bu çalışma* Haziran 2006’da da* Yapı Kredi Yayınları’nın ‘Genel Kültür Dizisi’ içinde yer aldı.
Avrupa’da* Orta Asya arkeolojisine yönelik ilginin* 19. Yüzyıl’dan itibaren nasıl geliştiği* bu alanda neler yapıldığı anlatılmaktaydı bu kitapta... Ancak Türk arkeolog ve tarihçilerin çalışmalarından hiçbir örnek yoktu.
Orta Asya arkeolojisine ilişkin olarak* Türklerin ve Türkiye’nin adı bile yoktu... Türkiye’de* Orta Asya’ya yönelik hiçbir çalışma yok muydu?.. Evet; bu kitabın varlığı ve Türkçe’ye çevrilip yayımlanması bile* bu soruyu gündeme getirmeye yetiyordu...
Biz de olayın peşine düştük... 1989’da Sovyet sisteminin çökmesinden sonra* Türkiye’de* sınırlarımız dışındaki Türklerin tarihinin derinliklerine yönelik arkeolojik araştırmalar* yeni bir aşamaya girmişti.
Bugüne kadar ağırlıklı olarak yazılı tarihî vesikalar çerçevesinde yapılan tarih araştırmaları; dünyanın çeşitli ülkelerinde yürütülen yüzey araştırmaları ve arkeolojik kazılarla* yeni bir çehre kazanmaktaydı.
Söylence ya da yazılı belgelerle günümüze ulaşan çeşitli olgular* bugün artık arkeolojik bulgularla desteklenerek ete kemiğe bürünmekteydi.
Türklerin tarihine ilişkin olarak yürütülen bu tür çalışmaların en önemli ayağını ise* “Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi” (MOTAP) oluşturmaktaydı.
1997’de başlatılan bu çalışmalar; kazı* harita* jeofizik* taş koruma ve onarım* restorasyon* epigrafi ve kopyalama çalışmaları şeklinde yürütüldü ve çok önemli sonuçlar elde edildi.
Bu çalışma kapsamında* ‘Bilge Kağan Hazinesi’ keşfedildi ve ‘Bilge Kağan Külliyesi Planı’ ortaya çıkartıldı.
Bilge Kağan Külliyesi’nde sunak taşının az ilerisinde bulunan hazine* Moğol yetkilileri tarafından bugüne kadar Moğolistan’da bulunan en önemli arkeolojik buluntu grubu olarak tanımlanıyor.
Ayrıca Bilge Kağan ve Köl Tigin külliyeleri çevresinde binlerce balbal saptandı. Külliyelerde resimli kiremit vb. bulgular ele geçti. Bütün bunlar* Türk tarihi açısından büyük önem taşıyor. Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarına ilişkin yeni epigrafik ve korumaya yönelik çalışmalar da yapıldı.
Proje kapsamında saha çalışmalarında ortaya çıkarılan buluntular ile* daha önce yapılan çalışmalarda bir araya getirilen Göktürk ve Uygur dönemlerine ait eserler* bugün toplu halde* Moğolistan Millî Tarih Müzesi’nde* ‘Türk Kültür Varlıkları Teşhir Salonu’nda sergileniyor.
“Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi”sinin nihaî amaçlarından biri de* Orhun Vadisi’nde bulunan Bilge Kağan* Köl Tigin külliyeleri ile Nalayh Bölgesi’nde bulunan Tonyukuk Külliyesi’nin kazı ve diğer araştırma ve uygulama çalışmalarının bitmesinin ardından* anıtların kopyalarının alınması...
Prof. Dr. Mehmet Saray* Prof. Dr. Fatma Sema Barutçu Özönder ve o dönemde ‘Doçent’ olan Prof. Dr. Saadettin Gömeç tarafından 1993 yılında projelendirilen çalışmaların hayata geçirilmesi için* ilk adım* 1997’de atıldı.
Prof. Dr. M. Oluş Arık* Prof. Dr. Hakkı Acun ile daha birçok biliminsanı* bugüne kadar bu çalışmaların farklı aşamalarında görev alarak projeye değerli katkılarda bulundular.
Bu projede doğrudan görev almamış olsalar da* İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya ve İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nün bu çalışmalara katkılarına da işaret etmek gerekiyor.
Bu arada* Türk arkeolog ve tarihçilerinin yurtdışında* çok farklı başka projelere de katıldıklarını vurgulamakta da fayda var... Ancak görünen o ki* Orta Asya’ya ve genel olarak yurtdışına yönelik bu arkeolojik çalışmalar* ‘başlangıç’ aşamasında ve henüz gerekli olgunluğa erişebilmiş değiller.
Dileğimiz* bu tür çalışmaların hızlanması ve bunun sonucu olarak da* yakın bir gelecekte “Kâbil’den Semerkand’a Arkeologlar Orta Asya’da” kitabı veya benzer kitaplarda* artık Türk arkeologlarının yaptıkları çalışmaların da geniş olarak yer almasıdır.


kaynak//popülertarih
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.