Türkçede İsim ve Fiil Çekimleri 2

strawberry

Adanmış Üye
28 Ocak 2007
6,759
48
Fiil çekimi, fiil kökü veya gövdelerine dilde işleklik kazandırma sebebiyle belli bir düzen içinde kip ve kişi eklerinin getirilmesidir. İsimlerden farklı olarak fiiller, dilde her zaman çekimli hâlde bulunur.Bir fiil, basit ve birleşik kiplerde olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru olmak üzere dört şekilde çekimlenebilir:
Oku – du – m (Olumlu)
Oku – du – m mu? (Olumlu soru)
Oku – ma – dı – m (Olumsuz)
Oku – ma – dı – m mı? (Olumsuz soru)

Bugün Türkiye Türkçesinde fiil çekiminde şimdiki zaman eki -yor dışında biçim, zaman, soru ve kişi ekleri ünlü ve ünsüz uyumlarına uyar. Fiillerin olumsuz çekimlerinde kullanılan -ma, -me eki, fiile olumsuz anlam katan, fiilden fiil yapma ekidir. Fiil çekimlerinin soru şekli mı, mi, mu, mü ekiyle yapılır ve ayrı yazılır: geldi mi?, gidiyor muyuz? gibi.
Fillerin basit zamanlı ve birleşik zamanlı olmak üzere iki türlü çekimi vardır:
Basit Çekim
Basit çekim, fiil kökü veya gövdesinin biçim veya zaman eki alarak kişi ekine bağlanmasıyla yapılan çekimdir:
Fiil kökü veya gövdesi + biçim veya zaman eki + kişi eki
Çalış tı k
Fiillerin basit çekimleri, bildirme kipleri ve tasarlama kipleri olmak üzere iki grupta yapılır:
a) Bildirme Kipleri
Bildirme kipleri, eylemin zamanını bildiren zaman eklerine kişi eklerinin getirilmesiyle yapılır. Fiillerin zaman bildiren bütün çekimleri, biçim bakımından bildirme kipleri başlığı altında toplanır.
GÖRÜLEN (-Dİ’Lİ) GEÇMİŞ ZAMAN
Fiil kökü veya gövdelerine, eylemin geçmiş zamanda kesin olarak yapıldığını bildiren -dı -di, -du, -dü; -tı, -ti, tu, -tü kip ekinin getirilmesiyle yapılır. Bu kip, eylemin anlatanın kesin bilgisi dahilinde, önceden yapıldığını ve bittiğini bildirir:
Sınava iyi hazırlanmadı. (Ben biliyorum, gördüm.)
Bilgi şöleni, saat 15.00’te bitti. (Ben oradaydım.)
Türkler İstanbul’u 29 Mayıs 1453’te fethetti. (Ben orada değildim, görmedim ama bu olay belgeyle sabittir.)
18 Ocak 1964’te doğdum. (Ben olaya şahit değilim ama hastane raporları, nüfus kayıtları gibi belgeler bunu doğruluyor. Bu yüzden “1960’ta Adana’da doğmuşum.” gibi ifadeler yanlıştır. Doğum, rivayet değil gerçektir.)
Görülen geçmiş zamanın kişilere göre, olumlu çekimi şöyledir:
(ben) oku du m (biz) oku du k
(sen) oku du n (siz) oku du nuz
(o) oku du (onlar) oku du lar
ÖĞRENİLEN (-MİŞ’Lİ) GEÇMİŞ ZAMAN
Fiil kökü veya gövdelerine, eylemin anlatılan, öğrenilen, belirsiz geçmiş zamanda yapıldığını bildiren -mış -miş,-muş, -müş kip ekinin getirilmesiyle yapılır. Bu zamanda olay, konuşanın gözü önünde, bilgisi dahilinde olmamıştır. Konuşan, başkasından duyduğunu, öğrendiğini anlatmaktadır. Görülen geçmiş zamanda eylemin tamamlanmasıyla ilgili olarak söyleyen tarafından bildirilen bir kesinlik varken öğrenilen geçmiş zamanda bu kesinlik olmadığı gibi kullanım biçimine ve vurguya göre farklı anlamlar da ortaya çıkabilir:
Dilek, dün Ankara’ya gitmiş.(Haberim yok, başkasından öğrendim.)
Yorgunluktan bir ara sızmışım. (Farkında değilim.)
Bak bak! Kirazlar çiçek açmış. (şaşma, şaşırma)
Osman’a sorarsan, en çok o çalışmış! (şüphe veya alay)
Masallar, genellikle bu kiple anlatılır: ...Altı ay, bir güz gitmiş.

Öğrenilen geçmiş zamanın kişilere göre, olumlu çekimi şöyledir:
(ben) uyu muş um (biz) uyu muş uz
(sen) uyu muş sun (siz) uyu muş sunuz
(o) uyu muş (onlar) uyu muş lar
ŞİMDİKİ ZAMAN

Eylemin belirttiği iş veya oluşun, sözün söylendiği anda, şimdi gerçekleştiğini bildiren -yor; -makta, -mekte; -mada, -mede ekleriyle yapılır.
-yor eki ünlü uyumlarına uymaz ve ünlüyle biten fiillerin son ünlüsü, bu ekteki y sesinin etkisiyle daralır: bekle-yor >bekliyor, sor-ma-yor > sormuyor.
Cümlede zaman anlamı taşıyan kelimelerin bulunması veya sözün vurgulu, ezgili söylenmesi hâlinde -yor ekiyle çekimlenen şimdiki zamanlı fiil, şimdiki zaman dışında başka kipleri de ifade edebilir:
Gelecek yıl İngiltere’ye gidiyorum. (Gelecek zaman bildiriyor.)
On altı yıldır öğretmenlik yapıyorum.(Geniş zaman bildiriyor.)
Bizim takım, her yıl şampiyon oluyor. (Geniş zaman bildiriyor.)
Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkıyor. (Görülen geçmiş zaman yerine)
Bu anahtarla kapıyı açıyorsun, masanın üzerinden kitabımı getiriyorsun.(Emir kipi. Kapıyı aç, kitabımı getir.)
-makta, -mekte ekiyle yapılan şimdiki zamanın kullanım alanı yukarıda­kine göre biraz daha dardır. Konuşma dilinde daha seyrek kullanılırken yazı dilinde, özellikle yazılı basın dilinde, sıkça kullanılmaktadır. Bu ek, şimdiki zamanın anlam ayrıntısını da gösterir. Eylemin kesin olarak başladığını ve şu anda devam ettiğini bildirir. -makta, -mekte ekiyle yapılan şimdiki zaman için, bu özelliği sebebiyle uzun süren şimdiki zaman terimi de kullanılır[1]. Meselâ, “Yarım saat sonra geliyorum.” cümlesinde yarım saat sonra ifadesinden dolayı eylemin henüz başlamadığı, işin gelecekte yapılacağı anlaşılır. Bu cümlede eylem henüz başlamadığı için gel- fiili, eylemin kesin olarak başladığını bildiren gelmekteyim biçiminde çekimlenmez.
-mada, -mede ekiyle yapılan şimdiki zaman çekimi ise -şimdilik- sınırlıdır.
Şimdiki zamanın kişilere göre olumlu çekimi şöyledir:
bil i yor um sor makta y ım gez mede y im
bil i yor sun sor makta sın gez mede sin
bil i yor sor makta (dır)gez mede (dir)
bil i yor uz sor makta y ız gez mede y iz
bil i yor sunuz sor makta sınız gez mede siniz
bil i yor lar sor makta lar gez mede ler (dirler)
GELECEK ZAMAN

Eylemde bildirilen işin gelecekte yapılacağını bildiren -acak, -ecek ekiyle yapılır.
Teklik ve çokluk birinci kişilerde, ekteki k ünsüzü iki ünlü arasında yumuşayarak ğ olur: çalış-acak-ı-m > çalış-acağ-ı-m, çalış-acak-ı-z > çalış-acağ-ı-z; bil-ecek-i-m > bil-eceğ-i-m, bil-ecek-i-z > bil-eceğ-i-z.
Ünlüyle biten fiil kökleri ve gövdelerinden sonra gelecek zaman eki gelirse araya -y- koruyucu ünsüzü girer: dinle-y-ecek-siniz, yorulma-y-acak-sın.
Gelecek zamanın kişilere göre olumlu çekimi bugün şöyledir:
(ben) öğren eceğim (biz) öğren eceğiz
(sen) öğren ecek sin (siz) öğren ecek siniz
(o) öğren ecek (onlar) öğren ecek ler.
Gelecek zamanda çekimlenen fiil, kullanıldığı cümleye gereklilik veya emir anlamı da katabilir:
− Biraz önce sizi bir öğrenci aradı.
− Doğan olacak. (= olsa gerek, olmalı .Gereklilik )
Sadece derste anlatılanlarla yetinmeyeceksin.(= yetinme. Emir )
Elini çekecek misin çekmeyecek misin? (= Elini çek. Emir)
GENİŞ ZAMAN

Eylemin yapıldığı veya yapılacağı zamanı kesin olarak belirtmeyen, bütün zamanları kapsayan bir süreklilik, genişlik bildiren -r (-ºr); -ar, -er ekiyle çekimlenen zamandır.
Geniş zaman çekiminde ünlüyle biten fiil kökleri veya gövdelerinden sonra ve birden fazla heceli tabanlara -r (-ºr) eki getirilir. Tek heceli fiil kökleri ve gövdelerine (al-, bil-, öl-,... gibi sınırlı sayıda fiiller dışında) -ar, -er eki geti­rilir.
Olumsuz çekim geniş zamanda biraz farklıdır. Geniş zamanın kişilere göre olumlu ve olumsuz çekimi bugün şöyledir:
(ben) anla r ım unut ma m
(sen) anla r sınunut maz
sın
(o) anla r unut maz
(biz) anla r ız unut ma y ız
(siz) anla r sınız, unut maz
sınız
(onlar) anla r lar unut maz
lar
Geniş zaman, eylemin gelecek zamandan sonra yapılacağını bildiren bir zaman değildir. Geniş zaman, geçmiş zamanla şimdiki zamanı içine alan bir zamanı ve gelecek zamanı, yani her zamanı bildirir. Bu yüzden, eylemin ne zaman yapıldığı veya yapılacağı kesin olarak belli değildir. Bu özelliği sebebiyle geniş zaman, her zaman geçerli olan durumların, (geçmişte böyleydi, şimdi böyle, gelecekte de böyle olacak) bilimsel gerçeklerin ifadesinde daha çok kullanılır:
Okullar, güzün açılır, yazın kapanır. Kuşlar uçar. Balıklar yüzer. Canlılar doğar, büyür ve
ölür. Dünya, güneşin etrafında döner. Normal şartlarda su yüz derecede kaynar.
Kantinde belki bir tanıdığa rastlarım. ( tahmin, umma)
Dağ, dağa kavuşmaz; insan, insana kavuşur. (ihtimal)
Bu havada domatesler üç günde çürür.(kesinlik)
Bir kitaptan kaç lira kazanılır ki? (çok az kazanılır, anlamında)
Rica ederim. Arz ederim. Özür dilerim. Affedersiniz. (her zaman geçerliği olan durumlarda)
Defterinize bakabilir miyim? (rica)
Lütfen, kapıyı kapatır mısınız? (emir)
Sana bir dosya verecekler, alır gelirsin. (emir)
Bir bardak çay olsun içmez misiniz? (teklifte ısrar)
b) Tasarlama Kipleri
Eylemin herhangi bir zamanda değil; dilek-şart, gereklilik, istek veya emir biçiminde bir tasarlamayla gerçekleştiğini bildirir. Tasarlama kipleri fiil kökü veya gövdesine dilek-şart, gereklilik, istek ve emir anlamı katan biçim eklerinin getirilmesiyle kurulur.
DİLEK-ŞART KİPİ

Eylemin dilek veya şart biçiminde tasarlandığını göstermek üzere fiil kökü veya gövdelerine -sa, -se biçim eki getirilerek yapılır. Bütün fiil çekimleri bağımsız cümle yapabildiği hâlde bu kip dilek-şart işleviyle yargı taşımayan bağlı cümle yapar. Esasında dilek anlamı taşıyan biçimlerinde de eksiltili bir kullanımla birlikte şart işlevi vardır:
İnsanlar el ele tutuşsa, hayat bayram olsa (ne kadar güzel olur.) (Dilek)
Param olsa araba alırım. (Araba alma, para şartına bağlıdır.) (Şart)
Dilek-şart kipinin kişilere göre olumlu çekimi bugün şöyledir:
(ben)öğren se m (biz) öğren se k(sen)öğren se n (siz) öğren se niz(o)öğren se (onlar)öğren se ler
GEREKLİLİK KİPİ

Eylemin yapılması gerektiğini gösteren -malı, -meli ekinin fiil kökü veya gövdelerine getirilmesiyle kurulan tasarlama biçimidir.
Kişilere göre olumlu çekimi şöyledir:
(ben) çalış malı y ım(biz)çalış malı y ız (sen)çalış malı sın(siz) çalış malı sınız(o)çalış malı (onlar) çalış malı lar
Ayrıca, çalışmam gerek, çalışman gerek, çalışması gerek, çalışmamız gerek, çalışmanız gerek, çalışmaları gerek; öğrenmem lâzım, öğrenmen lâzım, öğrenmesi lâzım, öğrenmemiz lâzım, öğrenmeniz lâzım, öğrenmeleri lâzım; bilsem gerek, bilsen gerek, bilse gerek, bilsek gerek, bilseniz gerek, bilseler gerek; bulmak gerek gibi kullanımlar da gereklilik anlamını verir.
Yarım saat içinde dönmelisin. (= dön. Emir, zorunluluk.)
İSTEK KİPİ

Tasarlanan eylemin istendiğini gösteren -a, -e, ekinin fiil kökü veya gövdelerine getirilmesiyle yapılır. Ünlüyle biten fiillerde araya -y- koruyucu ünsüzü girer: sor-a-sın, bil-e-siniz; oku-y-a-lar vb.
Aşkın şarabından içem, Mecnûn olup dağa düşem,
Sensin dün ü gün endişem, bana seni gerek seni
(Yunus Emre)
Dağlar dağlar kurban olam yol ver geçem
Sevdiğimi son bir olsun yakından görem
(Barış Manço)
Örneklerinde olduğu gibi esasen istek kipinin kişilere göre olumlu çekimi, geç-e-m, geç-e-sin, geç-e, geç-e-k, geç-e-siniz, geç-e-ler biçimindedir. Günümüzde bazı ağızlarda bu biçim korunmakla birlikte yazı dilinde, birinci kişilerde istek çekimine emir kipi karışmıştır.
Bugün istek kipinin olumlu çekimi şöyledir:
(ben)geç eyim (biz) geç elim(sen) geç e sin(siz)geç e siniz, (o) geç e (onlar) geç e ler.
EMİR KİPİ

Diğer kiplerden farklı olarak özel bir kip eki kullanılmadan eylemi, emir biçiminde göstermeye yarayan ve her kişi için ayrı ayrı olan (aynı zamanda kişiyi de ifade eden) üçüncü grup kişi ekleriyle çekimlenen tasarlama kipidir. Emir kipinde, eski dönemlerde (teklik 2. kişi için) söze güç katan -gıl, gil eki de kullanılmıştır.
“Kişi, kendi kendine emretmez. Bu nedenle emir kipinde birinci kişilerin çekimi yoktur.” biçimindeki açıklama yanlıştır. Çünkü Eski Türkçe döneminden beri birinci kişiler için de emir işlevini yerine getiren ekler kullanılmıştır.
Emir kipinin kişilere göre olumlu çekimi bugün şöyledir:
(ben) bil eyim (biz) bil elim (sen) bil (siz) bil in / bil iniz (o)bil sin (onlar) bil sinler

EK-FİİL (İ-FİİLİ)
Ek-fiilin eski biçimi er-’dir. Zamanla r sesi düşmüş ve e sesi de iye dönüşmüştür. Bütün isim ve fiil biçimlerinden sonra gelerek bunlardan birleşik fiiller oluşturduğu için yardımcı fiil; isimlerden sonra gelerek onları fiilleştirdiği içinde isim fiili denen ek-fiilin belli bir anlamı yoktur. Ek-fiilin, biri isimleri fiilleştirmek diğeri birleşik zamanlı fiiller yapmak üzere iki görevi vardır.
Ek-fiil, normal fiillerden farklı olarak kip eklerinden sadece görülen geçmiş zaman (-di), öğrenilen geçmiş zaman (-miş) ve şart kipinin (-sa) eklerini alır. Bunlara birleştiği isimle her kişi için ayrı ekle ortaya çıkan şimdiki (veya geniş) zaman da dahil edilince, dört çeşit çekim ortaya çıkar:
a) Ek-fiilin isimle birlikte şimdiki (veya geniş) zamanda çekimi

Bildirme ekleri denen ve birleştikleri ismin şimdiki (veya geniş) zamanda fiil hâlinde ortaya çıktığını bildiren kişi ekleriyle yapılır. Bu çekimde ek-fiilin şimdiki (veya geniş) zaman eki düşmüş geriye kalan kişi ekleri bu zaman kavramını da üstlenmiştir. Bildirmenin birinci ve ikinci kişi ekleri, er- fiilinin geniş zamanın ekleşmesinden; üçüncü kişileri ise tur- > dur- fiilinden ortaya çıkmıştır. Ek-fiilin olumsuz biçimleri değil olumsuzluk edatıyla yapılır:
Eki OlumluOlumsuzT.1.k.(ben)-˚möğretmen imöğretmen değil imT.2.k.(sen)-s˚nöğretmen sin öğretmen değil sinT.3.k.(o)-d˚r; -t˚röğretmen diröğretmen değil dirÇ.1.k.(biz)-˚zöğretmen iz öğretmen değil izÇ.2.k.(siz)-s˚n˚zöğretmen sinizöğretmen değil sinizÇ.3.k.(onlar)-d˚rl.r,-t˚rl.röğretmen dirleröğretmen değil dirler

Benim öğretmenim ve ben öğretmenim ifadelerindeki biçim benzerliğine dikkat edilmelidir. Birincisinde vurguyu üzerine çeken -im ekleriyle iyelik grubu kurulmuştur. İkincisinde ise vurgusuz bir ek vardır ve ismi yüklem yapmıştır. (Benimkelimesindeki –im, ilgi hâlinin ben zamirine gelince aldığı şekildir.)
b) Ek-fiilin isimle birlikte görülen geçmiş zamanda çekimi

Ek-fiile diğer fiillerden farksız olarak görülen geçmiş zaman eki getirilir. Çekim sırasında i sesi düşer, diğer ekler ünlü ve ünsüz uyumlarına uyar. Ünlüyle biten isimlerde araya -y- koruyucu ünsüzü girer: çalışkan i- di-m > çalışkan-dı-m; Türk i-di-n > Türk-tü-n; kısa i-di > kısa-y-dı, evde i-di-m > evde-y-di-m.
Olumlu:
(ben)okuldaydım (biz)okuldaydık(sen)okuldaydın(siz)okuldaydınız(o) okuldaydı(onlar)okuldaydılar / okuldalardı.
Olumsuz çekimde ise isimden sonra getirilen değil edatı çekimlenir:
(ben)tembel değildim(biz) tembel değildik(sen)tembel değildin(siz)tembel değildiniz(o)tembel değildi(onlar)tembel değillerdi
c) Ek-fiilin isimle birlikte öğrenilen geçmiş zamanda çekimi

Olumlu:
(ben)güçlüymüşüm (biz)güçlüymüşüz(sen)güçlüymüşsün(siz)güçlüymüşsünüz(o)güçlüymüş(onlar) güçlüymüşler / güçlülermiş
Olumsuz:
(ben)genç değilmişim(biz) genç değilmişiz(sen)genç değilmişsin(siz)genç değilmişsiniz(o)genç değilmiş(onlar)genç değilmişler / değillermiş
d) Ek-fiilin isimle birlikte şart kipinde çekimi

Bu çekim, diğer fiillerde olduğu gibidir:
Olumlu:
(ben)güzelsem(biz) güzelsek(sen) güzelsen (siz)güzelseniz(o)güzelse (onlar)güzelseler / güzellerse
Olumsuz:
(ben)umutlu değilsem(biz) umutlu değilsek(sen)umutlu değilsen(siz)umutlu değilseniz(o)umutlu değilse(onlar)umutlu değilseler / değillerse
Ek-fiil, isimle soru biçiminde çekimlenirken soru eki kişi eklerinden önce gelir: güzel miyim? çalışkan mıydı? doktor muymuş? Ayhan değil miydi?
Ek-fiilin isimle birlikte şart kipinde çekiminde soru şekli kullanılmaz.
Ek-fiilin isimle birlikte çekimini böylece tamamladıktan sonra ek-fiil yardımıyla fiillerin birleşik çekimlerine geçebiliriz.
[1] A. N. Kononov, Grammatika Sovremennogo Turetskogo Literaturnogo Yazıka, Moskva, 1956, s.229-230.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.