Ünlü Seri Katiller

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan xhacker.
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

xhacker.

Katılımcı Üye
Katılım
21 Ocak 2008
Mesajlar
796
Tepkime puanı
9
Konum
> > > ''BeŞiKTaŞ NeRDe BeN OrDa'' < < <
KARIN DEŞEN JACK: Dehşet, 31 Ağustos 1888 de sabahın erken saatlerinde başladı. Kabaca sabah 3:45 sularında Londra’nın East End bölgesindeki, ıssız ve loş bir sokakta yürüyen hamal George Cross, muşambaya sarılı bir şeye çarptı. Yakından bakınca, bu yığının parçalanmış bir kadın vücudu olduğunu anladı. Kadının daha sonra 42 yaşındaki Mary Ann Nicholls adında bir hayat kadını olduğu ortaya çıktı. Gırtlağı kesilip karnı açılmıştı ve cinsel organında bıçak yaraları vardı.
Nicholls cinayetinden bir hafta sonra, ilk cinayet mahallinden 800 metre uzaklıkta, pansiyon olarak kullanılan bir binanın arkasında,kötü beslenme ve veremden muzdarip 47 yaşında bir hayat kadını olan Annie Chapman ın parçalanmış cesedi bulundu. Chapman ın kafası neredeyse vücudundan kopmuştu, katil tüm buyun adalelerini kesmişti ve neredeyse omuriliğini de koparmıştı. Ayrıca iç organları da karnından dışarı çıkarılmıştı.
Katilin gerek kimliği asla bilinemeyecekti. Ancak birkaç hafta sonra Metropoliten Polisi kışkırtıcı bir mektup aldı. Mektup suçlu olduğunu söyleyen şahıs tarafından yazılmış ve takma isimle imzalanmıştı. Bu isin halk tarafından benimsendi. Bu andan itibaren çılgın Whitechapel Kasabı, bu korkunç isimle aranacaktı: Karındeşen Jack.
Polisin Karındeşen in mektubunu almasından iki gün sonra katil, Elizabeth Stride adında İsveçli bir hayat kadının boğazını kesti. Kurban üzerinde diğer korkunç şeyleri yapamadan, yaklaşan bir arabanın sesiyle işini yarım bırakmak zorunda kaldı. Oradan hızla kaçan Karındeşen, Cathrine Eddowes adında, kaldırımda sarhoş bulunduğu için karakola ***ürülerek ayılana kadar orada tutulan ve henüz salıverilmiş olan 43 yaşındaki bir hayat kadınına rastladı. Onu ıssız bir meydana ***ürdü ve orada boğazını kesti. Ardından şeytani bir öfkeye kapılarak kadının yüzünü tamamen parçaladı, vücudunu kuyruk sokumundan göğüs kafesine kadar kesti, bağırsaklarını dışarı çıkarttı ve sol böbreğini alarak uzaklaştı...
Karındeşen tarafından gerçekleştirilen son suç aynı zamanda en korkuncuydu. 9 kasım gecesi, 3 aylık hamile olan 25 yaşındaki İrlandalı bir hayat kadınıyla onun odasına gitti. Gecenin ortalarına doğru onu yatakta öldürdü, birkaç saat boyunca keyifle cesedi parçaladı iç organlarını dışarı çıkarttı, burnunu ve göğüslerini kesti, bacaklarının etlerini sıyırdı.

Bu olaydan sonra, Whitechapel cinayetleri birden bire durdu. Karındeşen sonsuza kadar ortadan yok oldu, tarihten çıkıp efsaneler alemine karıştı.
O günden beri konu üzerine kafa yoranlar bir kasaptan İngiliz tacının veliahdına kadar bir dolu şüpheli öne sürmüşlerdir. Bu iddiaların çoğu eğlenceli okuma malzemeleri teşkil eder, ancak Karındeşen in gerçek kimliği yüz yıldır değişmedi: O, merak uyandıran, muhtemelen hiç çözülemeyecek bir sırdır.
*”Boğaz bir bıçakla kesilmiş, kafa vücuttan neredeyse ayrılmıştı. Karın kısmen parçalanarak açılmış ve her iki göğüs de kesilmiş. Burun kesilmiş, alnındaki deri yüzülmüş ve uyluklardan ayaklara kadar etler kemikten sıyrılmış. Bağırsaklar ve vücudun diğer parçaları yoktu, ancak karaciğer vs. bu zavallı kurbanın ayakları arasına yerleştirilişti. Bacaklardan çıkarılan etleri göğüsler ve burun katil tarafından masanın üstüne konmuş ve kadının ellerinden biri midesinin içine sokulmuş.”*
*Karındeşen Jack in son kurbanı Mary Kelly’nin nasıl bulunduğunu anlatan 1888 tarihli bir gazeteden...
Hayatı ve cinayetleri 9 tane filme ve yüzlerce kitaba konu olmuştur...
***
ANDREİ ROMANOVİCH CHİKATİLO:42 yaşındaydı, evli ve çocukluydu, bir farikada çalışıyordu.
Oğlanlar, kızlar ve savunmasız genç kızları hedef olarak seçmişti. Çoğu zaman onları evlerine bırakmak, karınlarını doyurmak ve yardım etmek bahanesiyle otobüs duraklarından yollardan alıp, ıssız yerlere ormanlara ***ürürdü. Burada onlara hayal gücümüzü zorlayan kötülükler yapıyordu. Dillerini kesiyor, meme uçlarını ısırarak koparıyor, cinsel organlarını yiyor, gözlerini çıkarıyordu. Bu saydıklarımız sadece onun yaptıklarından birkaçıdır. 1984’te dört haftalık bir dönemde 6 genç insanı doğramıştır.
Chikatilo 1990 yılında yakalandığında 53 insanın öldürülmesinden yargılandı. Ancak herkes biliyordu ki gerçek sayı çok daha fazlaydı. Kurbanların ailelerinden korunması için çelik kafes içinde mahkemeye getirildi. İdama mahkum edildi ve 1994 yılında idam edildi.
Hakkında Film:
Citizen X-Chris Gerolmo'nun Robert Cullen'in aynı adlı romanından uyarlayarak 1995 yılında TV için çektiği ama başarısı üzerine sinemalarda gösterilen, 50'den fazla insan öldüren Rusya’nın tek seri katili Andrei Romanovich Chikalito'nun hikayesini anlatıyor. Yönetmen Neil Jordan'ın favori aktörü Stephen Rea, seri katilin peşindeki yorulmak bilmeyen ve komünist sisteme isyan eden ajan rolünde inanılmaz basarili, Donald Sutherland ve Max Von Sydow diğer başrol oyuncularıdır. Chikatilo’yu ise Jefrey De Munn canlandırmıştır.
***
Doktor Harold Shipman:27 yıllık meslek hayatında 250 kişiyi öldürdüğü raporla belgelendi. Yakın tarihimizin en ilginç seri katili olarak da değerlendirilen Shipman, İnglitere’nin Manchester bölgesinde doktorluk yapıyordu.
“Bütün şüphelerin ötesindeki katil” olarak da nitelendirilen Dr. Shipman hakkındaki rapor hakim Janet Smith tarafından hazırlandı. Shipman’ın 1971-1998 yılları arasında toplam 250 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Shipman’ın hastalarını yüksek dozda morfinle öldürdüğü belirlendi.
***
ZODİAC KİLLER:İlk cinayetini California'da isledikten sonra polise mektup göndererek "Bu son olmayacak" diye yazmış, daha sonra bunu alışkanlık haline getirerek her cinayet sonrası polislere şifreli mesajlar gönderip Zodiac işareti ile imzaladığından kayıtlarda adi The Zodiac Killer olarak kalmıştır.
San Francisco’da 1968 Aralık ile 1969 Ekim arasında 5 insanı öldürdü ve 2 insanı yaraladı.
Zodyak olarak tanınan Katilin ilk cinayeti, 20 Aralık 1968’de California’da arabasını içinde oturan çifti öldürmesidir.
5 Temmuz 1969’da Zodyak yeniden vurdu. Yine arabasında oturan bir çifti hedef aldı. Kadın öldü, adam ise yaralı kurtulmayı başardı.
O geceleri dolaşan silahlı bir katildi. Kurbanlarını rasgele seçiyordu.
İlk cinayetini 1968 yılında isleyen, en son 1978 yılında kendisinden haber alındıktan sonra ortadan kaybolan ve bugüne kadar asla yakalanamadı...
***
FRİTZ HAARMANN(HANNOVER VAMPİRİ)1879-1925:Yirminci yüzyılın en kötü şöhretli şehvet katili olan Haarmann 1879 yılında Almanya’nın Hannover kentinde bir işçi ailesinin ****** olarak dünyaya gelmişti. En büyük zevki bir kız ****** gibi giyinmek olan asık suratlı, fazla zeki olmayan bir çocuktu. 17 yaşında çocuk tacizcisi olarak tutuklanmasının ardından bir akıl hastanesine yatırıldı. Altı ay sonra buradan kaçıp İsviçre’ye gitti, sonra da Hannover’e geri döndü.
Bir süre boyunca saygın bir hayat sürmeye gayret etti; Puro fabrikasında bir iş buldu ve genç bir kızla nişanlandı. Ama bu göreceli normal dönem uzun sürmedi. Nişanlısını terk ederek orduya katıldı. 1903 yılında tekrar Hannover’e döndüğünde irili ufaklı suçlarla dolu bir hayatın içine atıldı. Yirmili yaşlar boyunca yankesicilikten hırsızlığa uzanan türlü suçlar nedeniyle devamlı hapse girip çıktı. Birinci Dünya Savaşı’nı demir parmaklıklar arkasında geçirdi.
Hannover’in suç batağı olan eski mahallesinde yaşayan Haarmann, Hans Grans adında eşcinsel bir erkek ******nin esiri oldu. Bu ikili beraberce savaşın yıktığı şehri dolduran genç erkek göçmenleri avlamaya çıktılar. Her ne kadar Haarmann 27 cinayetle suçlandıysa da, en az 50 cinayetten sorumlu olması muhtemeldir. Kurbanlarını öldürme yöntemi her seferinde aynıydı.
Karnı aç olan genci odasına girdikten sonra, Haarmann onun karnını doyuruyor, daha sonra da üzerine çullanarak (çoğu zaman Grans’ın da yardımıyla) gencin boğazını neredeyse kafası kopuncaya kadar ısırıp çiğniyordu. Genellikle kurbanın vücudu üzerinde debelenirken cinsel bir tatmine ulaşıyordu.
Daha sonra, Haarmann ve Grans cesedi parçalayıp karaborsada et niyetine satıyorlardı. Kurbanların giysilerini de satıyor ve cesetlerin yenilemeyecek parçalarını kanala atıyorlardı.
Kaybolan gençlerin sayısı artınca polisin şüphesi Haarmann’ın üzerinde toplanmaya başladı. Ondan karaborsada “biftek” alan bir kadın, bunun insan eti olduğundan şüphelendi ve eti polise ***ürdü. 1924 yazında kanalın kıyısında birkaç tane kafatası ve bir çuval kemik bulundu..Sonunda Haarmann her şeyi itiraf etti. 1924’te yargılandı, suçlu bulunup idama mahkum edildi. İdamını beklerken “Hannover Vampiri” (Bu ad ona basın tarafından verilmişti.), yazılı bir itirafname hazırladı ve burada yaptığı korkunç şeylerden aldığı zevki hiçbir saklama endişesi duymadan anlattı. Kendi isteği üzerine şehrin Pazar alanında başı bir kılıçla kesildi. Öldükten sonra beyni çıkarıldı ve incelenmek üzere Goettingen Üniversitesine gönderildi. Maalesef bu incelemeden bir sonuç çıkmadı. Yetmiş yıl sonra bile ilim Fritz Haarmann gibi canavarların içindeki şeytanı anlamaya yaklaşmış değildir...
 
Geri
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.