Video Oyunları ve Psikolojik İşlevler Arasındaki İlişki
İnsanın alışkanlıklarına derinden bağlı en temel ihtiyaçlarından biri oyun oynamaktır. Sanılanın aksine, teknoloji çağının bir sonucu olarak gelişmedi bu ihtiyaç. Oyun oynayarak evrimleştiğimizi bile söyleyebiliriz; sadece insanlık geliştiği için oyun oynamıyoruz, oyun oynadığımız için de insanlık tarihi gelişiyor. Her dilde oyun kendine bir karşılık bulurken, yüzlerce yıllık tarihler boyunca uygarlıklar, dinler, ideolojiler zamana karışıyor. Bu nedenden dolayı oyun ile aramızdaki tarihi ilişki, gelenekten çok daha fazlasıdır.
Yapılan araştırmalar, dünya üzerinde iki milyardan fazla insanın video oyunu oynanmakta olduğunu göstermektedir. 2011 yılında dünya genelinde kişi başı haftalık 5.1 saat iken video oyunları oynamak için harcanan toplam süre, 2017 yılında bu rakam haftada 6.5 saate çıkmış durumda. Bu duruma eleştiri en çok, dünya geneline bakıldığında, ebeveynlerin yanı sıra zaman zaman hükümetler, ana akım medya ve sağlıkçılar gibi pek çok kesimden gelmektedir. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü, oyunların taşımış olduğu şiddet öğeleri ve yine bazı oyunlarda yer alan argo dil öğelerinden kaynaklanmaktadır.
Johannes Gutenberg Üniversitesinin Psikoloji bölümü tarafından, video oyunlarının İnsan psikolojisi üzerinde nasıl bir etki yarattığına dair bir araştırma da Almanyada yapılmıştır. Bu araştırma için, çoğunluğunun cinsiyeti erkek olan toplam 2.734 kişiye bir anket uygulanmış. Anketteki soruları cevaplayan kişilerden, 2.377si erkek iken 357si ise kadınmış. Katılımcılara kişilik, psikolojik durum ve sağlık durumlarına göre bu ankette video oyun alışkanlıklarına yönelik sorular yöneltilmiş.
Bu araştırmaya göre, kişilerin odaklanma, zihnini kullanma kapasitesini iyileştirebilmesine katkı sağlaması için video oyunları birebirdir. Ancak söz konusu bu durumun sonucunda, video oyun oynama alışkanlıkların artması insanların eğitim ve iş kariyerlerinde başarılarının düşmesine yol açabilmektedir. Aynı zamanda uzun saatler boyunca video oyunları oynamak, kişilerin düşük sosyal beceri gösterme eğilimine girmesine yol açabilmektedir.
Video oyunlarının kişilere göre farklı psikolojik etkilere neden olabilmektedir. Ayrıca video oyunları genç erkekleri daha fazla etkilemektedir. Bunun nedeni, özellikle çevrimiçi video oyunlarının erkeklerde rekabet tutkusunu daha fazla harekete geçiriyor olması. Bunlara ek olarak, genç oyuncuların çevrimiçi (online) oyunlardan etkilenmeleri söz konusu olabiliyor. Bu durumun nedeni ise genç oyuncular için sosyal iletişiminin, gerçek hayata göre, oyunda daha fazla tatminkar olabilmesidir.
Depresyon, duygu-durum bozukluğu ve düşmanlık duyguları gibi psikolojik sorunlar ile video oyunları arasında mevcut bir bağ olduğu, benzer bazı araştırmalarla anlaşılmıştır. Bunlarla birlikte, video oyununun uzun süre oynanması, kişilerin diğer kişilere göre kendilerini etraflarında oluşan negatif olaylardan kendilerini daha fazla suçlu tutma eğiliminde olmaları, bilim insanlarını düşündürmüştür.
Sonuç olarak, yapılan araştırmaların sonucunda, video oyunların uzun süre oynanması insanlar üzerinde birçok etki bıraktığı bir gerçektir. Bu durum, yapılan araştırmalar neticesinde açıkça görülmekte. Oyunun başında geçirilen süre, oyunların psikolojik etkiler yaratmasındaki en önemli sebeplerden biri. İnsan psikolojisini etkileyen bir diğer değişken ise oynanan oyunun türü. Özellikle aksiyon oyunlarının yüksek duygulanıma neden olması, bu araştırma sonucunda net olarak görülen durumlardan biri oldu.
Uzun sözün kısası, oyunlar insanların hayatlarını olumsuz yönde etkileyen unsurlar değildirler. Ancak nasıl ki her şeyin fazlası zarar ise, video oyunlarının kullanımında aşırıya kaçılması her yaştan ve kişilikten insana zarar verebilecek bir durumdur. Dolayısı ile video oyunları oynarken dikkat edilmesi gereken unsurlara (zaman, tür..vb.) önem gösterildiği sürece, oyunların insan yaşamını daha eğlenceli ve güzel bir yer haline getirebilen muhteşem ürünler olduğunu unutmamakta fayda var.
İnsanın alışkanlıklarına derinden bağlı en temel ihtiyaçlarından biri oyun oynamaktır. Sanılanın aksine, teknoloji çağının bir sonucu olarak gelişmedi bu ihtiyaç. Oyun oynayarak evrimleştiğimizi bile söyleyebiliriz; sadece insanlık geliştiği için oyun oynamıyoruz, oyun oynadığımız için de insanlık tarihi gelişiyor. Her dilde oyun kendine bir karşılık bulurken, yüzlerce yıllık tarihler boyunca uygarlıklar, dinler, ideolojiler zamana karışıyor. Bu nedenden dolayı oyun ile aramızdaki tarihi ilişki, gelenekten çok daha fazlasıdır.
Yapılan araştırmalar, dünya üzerinde iki milyardan fazla insanın video oyunu oynanmakta olduğunu göstermektedir. 2011 yılında dünya genelinde kişi başı haftalık 5.1 saat iken video oyunları oynamak için harcanan toplam süre, 2017 yılında bu rakam haftada 6.5 saate çıkmış durumda. Bu duruma eleştiri en çok, dünya geneline bakıldığında, ebeveynlerin yanı sıra zaman zaman hükümetler, ana akım medya ve sağlıkçılar gibi pek çok kesimden gelmektedir. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü, oyunların taşımış olduğu şiddet öğeleri ve yine bazı oyunlarda yer alan argo dil öğelerinden kaynaklanmaktadır.
Johannes Gutenberg Üniversitesinin Psikoloji bölümü tarafından, video oyunlarının İnsan psikolojisi üzerinde nasıl bir etki yarattığına dair bir araştırma da Almanyada yapılmıştır. Bu araştırma için, çoğunluğunun cinsiyeti erkek olan toplam 2.734 kişiye bir anket uygulanmış. Anketteki soruları cevaplayan kişilerden, 2.377si erkek iken 357si ise kadınmış. Katılımcılara kişilik, psikolojik durum ve sağlık durumlarına göre bu ankette video oyun alışkanlıklarına yönelik sorular yöneltilmiş.
Bu araştırmaya göre, kişilerin odaklanma, zihnini kullanma kapasitesini iyileştirebilmesine katkı sağlaması için video oyunları birebirdir. Ancak söz konusu bu durumun sonucunda, video oyun oynama alışkanlıkların artması insanların eğitim ve iş kariyerlerinde başarılarının düşmesine yol açabilmektedir. Aynı zamanda uzun saatler boyunca video oyunları oynamak, kişilerin düşük sosyal beceri gösterme eğilimine girmesine yol açabilmektedir.
Video oyunlarının kişilere göre farklı psikolojik etkilere neden olabilmektedir. Ayrıca video oyunları genç erkekleri daha fazla etkilemektedir. Bunun nedeni, özellikle çevrimiçi video oyunlarının erkeklerde rekabet tutkusunu daha fazla harekete geçiriyor olması. Bunlara ek olarak, genç oyuncuların çevrimiçi (online) oyunlardan etkilenmeleri söz konusu olabiliyor. Bu durumun nedeni ise genç oyuncular için sosyal iletişiminin, gerçek hayata göre, oyunda daha fazla tatminkar olabilmesidir.
Depresyon, duygu-durum bozukluğu ve düşmanlık duyguları gibi psikolojik sorunlar ile video oyunları arasında mevcut bir bağ olduğu, benzer bazı araştırmalarla anlaşılmıştır. Bunlarla birlikte, video oyununun uzun süre oynanması, kişilerin diğer kişilere göre kendilerini etraflarında oluşan negatif olaylardan kendilerini daha fazla suçlu tutma eğiliminde olmaları, bilim insanlarını düşündürmüştür.
Sonuç olarak, yapılan araştırmaların sonucunda, video oyunların uzun süre oynanması insanlar üzerinde birçok etki bıraktığı bir gerçektir. Bu durum, yapılan araştırmalar neticesinde açıkça görülmekte. Oyunun başında geçirilen süre, oyunların psikolojik etkiler yaratmasındaki en önemli sebeplerden biri. İnsan psikolojisini etkileyen bir diğer değişken ise oynanan oyunun türü. Özellikle aksiyon oyunlarının yüksek duygulanıma neden olması, bu araştırma sonucunda net olarak görülen durumlardan biri oldu.
Uzun sözün kısası, oyunlar insanların hayatlarını olumsuz yönde etkileyen unsurlar değildirler. Ancak nasıl ki her şeyin fazlası zarar ise, video oyunlarının kullanımında aşırıya kaçılması her yaştan ve kişilikten insana zarar verebilecek bir durumdur. Dolayısı ile video oyunları oynarken dikkat edilmesi gereken unsurlara (zaman, tür..vb.) önem gösterildiği sürece, oyunların insan yaşamını daha eğlenceli ve güzel bir yer haline getirebilen muhteşem ürünler olduğunu unutmamakta fayda var.
:Smiley1009::Smiley1022:
Moderatör tarafında düzenlendi: