Yazarlarımız

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TAHSİN YÜCEL[/SIZE]
17 Şubat 1933’te Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölüme asistan olarak girdi. 1969’da doktor, 1972’de doçent, 1978’de profesör oldu. 2000 yılında emekliye ayrıldı. İstanbul’da yaşıyor. Öğrencilik yıllarında Varlık Yayınları’nın çeviri işlerini ve Varlık dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yürüttü. 1950-1956 arasında Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber, Mavi gibi dergilerde yayınladığı öykülerinde özellikle dilinin arılığı, yeni sözcükleri kullanmadaki başarısı, Anadolu insanını tutarlı bir yaklaşımla ele alması ve anlatımındaki ustalıkla dikkat çekti. İlk öykü kitaplarında (Uçan Daireler, Haney Yaşamalı, Düşlerin Ölümü) doğduğu yöreyi (Elbistan) konu edindi. Kendine özgü çocuksu bir duyarlılıkla, düzgün ve temiz bir dille kaleme aldığı Haney Yaşamalı ve Düşlerin Ölümü yayınlandıklarında büyük ilgi gördü. Yaşadıktan Sonra ve Dönüşüm adlı öykü kitaplarında bireyin iç gerçekliğini, bilinç dünyasını aktarmaya yöneldi.

ESERLERİ

ÖYKÜ:
Uçan Daireler (1954)
Haney Yaşamalı (1955)
Düşlerin Ölümü (1958)
Yaşadıktan Sonra (1969)
Ben ve Öteki (1983)
Aykırı Öyküler (1989)
Komşular (1999)

ROMAN:
Mutfak Çıkmazı (1960)
Peygamberin Son Beş Günü (1992)
Bıyık Söylencesi (1995)

MASAL:
Anadolu Masalları (1957)

ANLATI:
Dönüşüm (1975)
Vatandaş (1975)

DENEME-ELEŞTİRİ:
Yazın ve Yaşam (1976)
Yazının Sınırları (1982)
Tartışmalar (1993)
Yazın, Gene Yazın (1995)
Alıntılar (1997)
Söylemlerin İçinden (1998)
Salaklık Üstüne Deneme (2000)

ÖDÜLLERİ

1956 Sait Faik Hikâye Armağanı Haney Yaşamalı ile
1959 TDK Öykü Ödülü Düşlerin Ölümü ile
1984 Azra Erhat "Çeviri Üstün Hizmet Ödülü" Yaban Düşünce ile
1993 Orhan Kemal Roman Armağanı Peygamberin Son Beş Günü ile
1999 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü Söylemlerin İçinden ile
Fransız Hükümeti Palmes Académiques nişanı Commandeur derecesi (1997)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TALAT SAİT HALMAN[/SIZE]
7 Temmuz 1931’de İstanbul’da doğdu. Robert Kolej’den mezun oldu. Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. Columbia Üniversitesi Siyasal Bilgiler ve Ortadoğu Edebiyatları Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitede Türkçe okutmanlık yaptı. Princeton ve New York üniversitelerinde Türk Dili ve Edebiyatı profesörüyken Türkiye’ye çağrıldı. 1971’de kurulan teknokratlar kabinesinde Kültür Bakanı oldu. 5 ay sonra bakanlığı kaldırıldı, Amerika’ya döndü. 1986’dan bu yana New York Üniversitesi’nde Türkiyat Profesörü. Amerikan sanat-edebiyat dergilerinde günümüz Türk şairleri üzerine tanıtmalar, değerlendirmeler yapıyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli Kanık, Yunus Emre, Melih Cevdet Anday, İlhan Berk, Kemal Özer, Mevlana, Kanuni Sultan Süleyman ve Sait Faik Abasıyanık’tan İngilizce’ye çevirdiği şiir ve hikâye kitapları Amerika’da yayınlandı. Faulkner, Shakespeare, Langston Hugnes ve Wallace Stevens’tan da Türkçe’ye çeviriler yaptı. Uluslararası Şiir Komitesi ve Amerikan Şiir Akademisi üyesi.

ESERLERİ

ŞİİR:
Can Kulağı (1968)
Bin Bir (özdeyiş şiirleri, 1976)
Canevi (1980)
Tuyuğlar (1981)
Uzak Ağıt (1991)

ÇEVİRİ-DERLEME:
Eski Mısır Şiiri (1972)
Eski Uygarlıkların Şiirleri (1974)
William Shakespeare’nin Tüm Soneleri (1989)
Yaşayan Amerikalı Şairler (1992)
Amerikalı Kadın Şairler (1992)

OYUN:
Kahramanlar ve Soytarılar (1991)

ÖDÜLLERİ

1986’da Columbia Üniversitesi çeviri ödülü
1987’de Boğaziçi Üniversitesi fahri doktorluk unvanı
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TALİP APAYDIN[/SIZE]
1926'da Ankara Polatlı'nın Ömerler beldesinde dünyaya geldi. Şiir, öykü ve roman yazarı. Çifteler Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nde öğrenim gördü. Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli il ve ilçelerde öğretmenlik yaptı. İlk şiirleriyle öyküleri 1945, 1946'da Köy Enstitüleri dergisinde yayınlandı. Yoğun bir duygusallıkla toplumcu şiirler yazdı. Ardından roman ve öyküye yöneldi. Köy edebiyatını izleyen yazarlar arasında yer aldı. İlk romanı "Sarı Traktör"de tarımda makineleşme konusuna umutla yaklaştı. Yarbükü'nde ise köylüler arasında toprak ve su çekişmelerinin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı. Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleriyle birlikte insan ilişkilerini de kendi doğallığı içinde yansıttı. Anı, oyun, çocuk edebiyatı türlerinde de eserler verdi.

ESERLERİ

ŞİİR:
Susuzluk (1956)

ROMAN:
Sarı Traktör (1958)
Yarbükü (1959)
Emmioğlu (1961)
Yoz Duvar (1973)
Tütün Yorgunu (1975)
Vatan Dediler (1981)

ÖYKÜ:
Ateş Düşünce (1959)
Öte Yakadaki Cennet (1972)
Duvar Yazıları (1981)
Hendekbaşı (1984)
Hem Uzak Hem Yakın (1985)

ÖDÜLLERİ:

1975 TRT Sanat Ödülleri yayınlanmamış radyo oyunları "Yapılar Yapılırken" ve "Otobüs Yarışı" ile
1976 Madaralı Roman Ödülü Tütün Yorgunu ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TEVFİK EBÜZZİYA[/SIZE]
17 Şubat 1849'da İstanbul'da doğdu. 27 Ocak 1913'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. Osmanlı gazeteci ve yayıncı. Asıl ismi Mehmed Tevfik. Maliye Sergi Kalemi memurlarından Hasan Kamil Efendi'nin oğlu. Cevriye Kalfa Sıbyan Mektebi'ni bitirdi. Babasını küçük yaşta yitirince öğrenimini bırakarak Maliye Sergi Kalemi'nde çalışmaya başladı. Özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. 1864'te Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde yazmaya başladı. Namık Kemal ve Şinasi ile tanıştıktan sonra Yeni Osmanlılar Cemiyeti'ne girdi. Tasvir-i Efkar, Terakki, Diyojen, Hayal, Çıngıraklı Tatar, Hakayikü'l-Vekâyi gibi gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Şûray-ı Devlet (danıştay) üyeliğine seçildi. 1872'de bu görevden ayrılarak kendisini tümüyle yazmaya verdi. Namık Kemal, Reşad ve Nuri beylerle 1872'de "İbret" gazetesini yayınlamaya başladı. 1872'de "Hadika" isimli bir günlük gazete, 1873'te "Salname-i Hadika" isimli özel bir yıllık çıkardı. 1873'te günlük "Sirac" gazetesini yayınladı. 1873'te Namıl Kemal'in "Vatan Yahut Silistre" oyuun sahnelenmesinden sonra çıkan olaylar nedeniyle Rodos'a sürüldü. Sürgün yıllarındaki yazılarında "Ebüzziya" (Ziya'nın babası) imzasını kullandı. 5'inci Murat'ın tahta çıkmasından sonra bağışlandı. 1876'da İstanbul'a döndü. Aynı yıl Kanun-i Sani'nin (anayasa) hazırlık çalışmalarına katıldı. 1877'de Bosna Mektupçuluğu'na atandı. 1878'de yurda dönüşünden sonra "Salname-i Ebüzziya" isimliği yıllığı yayınlamaya başladı. Bu yıllığı "Salname-i Kameri, Rebi-i Marifet, Nevsal-i Marifet" ve "Takvim-i Ebüzziya" adlarıyla 1900'e kadar çıkardı. 1889'da kadınlar için "Takvimü'n-Nisâ" adlı bir yıllık daha çıkardı. 1880'de "Mecmua-i Ebüzziya" dergisini çıkarmaya başladı, 1882'den sonra "Kitaphane-i Meşahir, Kitaphane-i Ebüzziya" adıyla iki dizi halinde kitaplar yayınladı. 1881'de "Matbaa-i Ebüzziya" adıyla modern bir basımevi kurdu. Gazetecilik ve yayıncılığının yanısıra usta bir hat ve süsleme sanatçısı. 1891'de Sanayi Mektebi Müdürlüğü'ne, 1894'te Şûra-yı Devlet Bidayet Mahkemesi üyeliğine getirildi. Çeşitli gerekçelerle birkaç kez tutuklandı. 1900'de Konya'ya sürgüne gönderildi. 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü. Aynı yıl İttihat ve Terakki adayı olarak Antalya mebusu seçildi. 1909'da "Le Courrier d'Orient" gazetesini yayınlamaya başladı. Şinasi'nin yayınladığı Tasvir-i Efkâr'ı "Yeni Tasvir-i Efkâr" adıyla çıkardı. Kırka yakın telif ve çeviri kitabı var.

ESERLERİ

Numune-i Edebiyat-i Osmaniye (1879)
Yeni Osmanlılar Tarihi (3 cilt, 1973-194 ölümünden sonra)

ÖDÜLLERİ:

1881 Leipzig Basın Derneği Onur Madalyası, uyguladığı modern basım teknikleri nedeniyle
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TEVFİK FİKRET[/SIZE]
26 Aralık 1867’de İstanbul Kadırga’da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmed Tevfik. 12 yaşında öksüz kaldı. Mahmudiye Rüşdiyesi'nde okudu. 1888’de Galatasaray Lisesi’ni (Mekteb-i Sultani) birincilikle bitirdi. Çeşitli görevlerde memurluk yaptı. Kuzeniyle evlendi. Ticaret Mekteb-i Âlisi'nde hat ve Fransızca dersleri verdi. 1891'de "Mirsad" dergisinin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanınca edebiyat çevrelerinde adını duyurdu. 1892'de Mekteb-i Sultani'ye Türkçe öğretmeni olarak atandı. 1894'te "Malumat" dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. 1895'te hükümetin memur maaşlarında kesinti yapmasını protesto için görevinden ayrıldı. 1896'da Servet-i Fünun Dergisi'nin Yazıişleri Müdürlüğü'ne getirildi. Dergi onun döneminde Edebiyat-ı Cedide'nin yayın organı kimliği kazandı. Aynı yıl Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej'e girdi. Aydınlar üzerinde süren yoğun baskılar nedeniyle birkaç kez gözaltına alındı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. 1906'da Robert Kolej'in hemen yanında bir ev yaptırarak "Aşiyan" adını verdi. Eşi ve oğlu Halûk'la birlikte buraya yerleşti. 1908'de 2'nci Meşrutiyet'in ateşli savunucularından biri oldu. Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın'la birlikte "Tanin" gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki'nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin'den ayrıldı.

Mekteb-i Sultani Müdürlüğü'ne getirildi. 31 Mart Olayları'nı protesto için bu görevden de ayrıldı. Ama öğrencileri ve Maarif Nazırı Naili Bey'in ısrarlarıyla göreve döndü. 8 ay sonra yeni Maarif Nazırı Emrullah Efendi ile anlaşamayınca bir daha dönmemek üzere bu görevi bırakttı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan'a çekildi. Ağır bir şeker hastalığına yakalanmıştı. Kolundan olduğu bir ameliyatın ardından yaşamını yitirdi. Eyüp’teki aile mezarlığına defnedildi.

Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe'den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları gözardı etmedi, sürekli yenilik aradı. 1900'de yayınlanan "Rübab-ı Şikeste"de toplumsal sorunlara ağırlık veren şiirlerin yanısıra, günlük konuşma diline yakın dille yazılmış şiirlerde vardı. Betimlemelerindeki ayrıntılı ustalığının ressamlığına bağlanır. Doğa şiirlerindeki doğayla uyumluluk da dikkat çeker. Oğlu Halûk'un şiirlerinde büyük etkisi oldu. 1911'de yayınlanan ikinci şiir kitabı "Halûk'un Defteri"ndeki şiirler, en umutlu ve iyimser şiirleridir. Bu şiirlerde oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, yurt sevgisi, hak ve hukuktan yana olma gibi erdemleri öğütledi.

1911'de basılan "Rübabın Cevabı"ndaki şiirlerde halkın acılarını, zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlattı. Bu kitapta yer alan "Tarih-i Kadim'e Zeyl" başlıklı şiirde, kendisini eleştiren Mehmet Akif Ersoy'ya yanıt verdi Din ve doğa konusundaki görüşlerini açıkladı. Kendisinin doğanın bir izleyicisi olduğunu söyledi. 1914'te yayınlanan "Şermin"de yalın bir dille yazılmış, kısa dizelerden kurulu, dolaysız bir anlatımın egemen olduğu şiirler yer alır. 30'lu yaşlarından sonra çevresindeki olumsuzluklardan oldukça etkilendi. Dünya görüşü, çağının koşullarını aştı. Özgürlük ve eşitliğe inandı. Sınıfsal çıkarlara dayalı yönetim biçimini eleştirdi, belli egemen sınıfların yönettiği devlete ve bu devletin koyduğu yasalara karşı çıktı. Özel yaşamında da katı bir ahlak anlayışı sürdürdü. İnsana büyük değer verdi. Ona göre tüm soruların üstesinden gelecek, mutlu yarınları hazırlayacak olan insandır. İnsanın üstünlüğünü sağlayan ise duyarlılığı ve sezgi gücünden çok düşünme gücü ve aklıdır.

ESERLERİ

Rübab-ı Şikeste (1900-1984)
Haluk’un Defteri (1911-1984)
Rübabın Cevabı (1911-1945)
Şermin (1914-1983)
Tarih-i Kadim (1905)
Son Şiirler (1952. Yay. Haz. Cevdet Kudret)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TEZER ÖZLÜ[/SIZE]
1943’te doğdu. 1986’da yaşamını yitirdi. Yaşarken yayınladığı üç "farklı" kitabıyla edebiyatımızın çok erken yaşta yitirdiği en özgün kalemlerden biri oldu. Avusturya Kız Lisesi’nde okudu. İlk kitabı olan Eski Bahçe'de 1963’ten beri dergilerde yayınlanan öyküleri yer alır. İlk romanı Çocukluğun Soğuk Geceleri, kişinin, çocukluğundan başlayarak içine düştüğü yaşamın, kimi zaman fiziksel-kaba, kimi zaman inceltilmiş-dolaylı baskılarıyla karşı karşıya kalışını ve yaşadığı ya da "yaşamasına izin verilmek istenmeyen" farklılığını ve uyumsuzluğunu son derece sarsıcı ve incelikli bir biçimde işledi. Yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayranlık duyduğu üç yazarın (Svevo, Kafka ve Pavese) izlerini ve izleklerini de sürerek sürdüren ikinci roman/anlatısını "Auf den Spuren eines Selbstmords" (Bir İntiharın İzinde) adıyla yazdı. Kitap 1983 Marburg Yazın Ödülü’nü kazandı. Bu kitap, daha sonra dilimizde, yazarı tarafından "Yaşamın Ucuna Yolculuk" adıyla çevrildi. Ölümünün ardından, ilk öykü kitabı, daha sonra yazdığı öykülerle bir arada "Eski Bahçe-Eski Sevgi" adıyla basıldı. Gergedan dergisi 13. sayısında yazarın adına özel bir "fotobiyografi" yayınladı. Kimi günce ve anlatı parçaları ise "Kalanlar" adlı küçük bir kitapçıkta toplandı. Kalanlar’daki metinlerin birçoğu Almanca yazılmış ve Sezer Duru tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.

ESERLERİ

ÖYKÜ:
Eski Bahçe (1978)
Eski Bahçe - Eski Sevgi (ilk öykülere eklenenlerle birlikte 1987)

ROMAN:
Çocukluğun Soğuk Geceleri (1980)
Auf den Spuren eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde 1983)
Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984)

GÜNCE VE ANLATI:
Kalanlar (1990)

SENARYO:
Zaman Dışı Yaşam (2000)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]TURGUT UYAR[/SIZE]
4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğdu. 22 Ağustos 1985’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Babası subaydı. İlk öğrenimini çeşitli kentlerde tamamladı. 1946'da Bursa Işıklar Lisesi’ni, 1947'de Askeri Memurlar Okulu’nu bitirdi. Bir süre orduda subay olarak görev yaptı. 1958’de ordudan ayrıldı. Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Ankara Bürosu ile Sanayi Bakanlığı'nda çalıştı. 1968'de emekliye ayrıldı. İstanbul'a yerleşti. Yaşamını serbest yazar olarak sürdürdü. 1969'da öykü yazarı Tomris Uyar ile evlendi. İlk şiiri "Yad" Haziran 1947’de Yedigün dergisinde çıktı. Çeşitli dergilerde yer alan şiirleriyle adını duyurdu. Ölçülü, uyaklı ilk dönem şiirlerinde daha çok kişisel yaşantısı üzerinde durdu. Aşk, ayrılık, ölüm temalarını işlediği bu dönem şiirlerinde Garip akımının izleri görülür. Daha sonra yoğun imgelerin ve simgeci bir söyleyişin etkili olduğu şiirleriyle İkinci Yeni'nin başlıca şairlerinden biri oldu. Sanatını halk şiirinin deyişleri ve divan şiirinin biçimlerinden yararlanarak geliştirdi. Büyük kent yaşamını bütün karmaşıklığı, parçalılığı ve sarsıntılarıyla içeren bir şiir oluşturdu. Lirik şiirin geleneksel sınırlarını zorladı. Şiirle düzyazı arasındaki ayrımı ortadan kaldırdı. Son dönem şiirlerinde başlangıçtaki zengin doku giderek yalınşlaştı, daha karamsar olmaya başladığı görüldü. Türk şiiri üzerine yazıları ve edebiyat eleştirileriyle de ilgi topladı. Şiirleri İngilizce, Fransızca ve Sırpça'ya çevrildi.

ESERLERİ

ŞİİR:
Arz-ı Hal (1949)
Türkiyem (1952-1963)
Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959)
Tütünler Islak (1962)
Her Pazartesi (1968)
Divan (1970)
Toplandılar (1974)
Toplu Şiirler (1981, ilk dört kitaptaki şiirleri)
Kayayı Delen İncir (1982)
Dün Yok mu (1984)
Büyük Saat (Son yazdıklarıyla birlikte bütün şiirleri 1984)

İNCELEME:
Bir Şiirden (1984)

ÖDÜLLERİ

1963 Yeditepe Şiir Armağanı Tütünler Islak ile
1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü Lucretius'tan Evrenin Yapısı çevirisi ile (Tomris Uyar'la birlikte)
1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülü Kayayı Delen İncir ile
1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü Büyük Saat ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÜLKÜ TAMER[/SIZE]
20 Şubat 1937'te Gaziantep’te doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1958'de Robert Kolej’i bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu. 1964-1968 arasında özel tiyatrolarda oyunculuk yaptı. Tiyatroyu bıraktı, çeviri çalışmalarına ağırlık verdi. Milliyet Yayınları'nı, Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat Dergisi ve Sanat Olayı dergisini yönetti. İlk şiiri 1954'te "Kaynak" dergisinde yayınlandı. Pazar Postası, Yelken, Yeditepe, "a" gibi dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı. 1959'da basılan ilk şiir kitabı "Soğuk Otların Altında" ile başlayarak İkinci Yeni duyarlılığını yansıtan soyutlamalara yönelik, yoğun ve özgün bir imge anlayışı geliştirdi. Yalın bir dil kullandığı şiirlerinde giderek toplumsal kaygılar ve düşünce öğeleri ağırlık kazandı. Her dönemde kendine özgü olmayı başardı. Türkü, koşma tadında, masalları, doğa görüntülerini, çocuksu duyarlılığını yansıtan özgür çağrışımların beslediği neşeli, humor yüklü şiirler yazdı.

ESERLERİ

Soğuk Otların Altında (1959)
Gök Onları Yanıltmaz (1960)
Ezra ile Gary (1962)
Virgülün Başından Geçenler (1965)
İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür (1966)
Sıragöller (1974)
Seçme Şiirler (1981)
Yanardağın Üstündeki Kuş (1986, toplu şiirler)

ANTOLOJİ:
Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi (1982)

ÖDÜLLERİ

1965 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü Edith Hamiltondan Mitologya çevirisi ile
1967 Yeditepe Şiir Armağanı İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN[/SIZE]
22 Ağustos 1926’da Tarsus’ta doğdu. 4 Kasım 1984’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1845'te Eskişehir Ticaret Lisesi’ni bitirdi. Osmanlı Bankası ve Türkiye İş Bankası’nda çalıştı. 1977'de İş Bankası Halka İlişkiler Müdür Yardımcılığı görevinde iken emekliye ayrıldı. İstanbul’da kendi adını taşıyan bir sanat galerisi kurdu. Bir süre yayıncılık yaptı ve Akbank Genel Müdürlüğü Krediler Servisi’nde çalıştı. Yaşamının son döneminde mizah dergisi "Çarşaf"ta mizah şiirleri yazdı. İlk şiiri 1942'de Eskişehir'de yayınlanan "Kocatepe" gazetesinde yayınlandı. Daha sonra Yedigün, Varlık, Büyük Doğu gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle tanındı. İlk şiir kitabı "İnsanoğlu" 1947'de basıldı. Zamanla geniş kitlelerin okuyup hayranlık duyduğu bir aşk ve ölüm şairi olarak tanındı. Şiirlerinde Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığı görülür. 1973'de büyük oğlu Vedat'ın intiharından sonra "ölüm" temasına daha çok eğildi. Bazı şiirleri çağdaş sanat müziğinin popüler bestecileri tarafından bestelendi. En duyarlı ve yoğun aşk şiirlerinin yazarıdır.

ESERLERİ

İnsanoğlu 1947
Deniz Musikisi 1949
Dillere Destan 1954
Dolmuş 1955
Aşkımızın Son Çarşambası 1955
Bir Daha Ölmek 1956
Kör Ayna 1957
İki Kişiye Bir Dünya 1957
Karanlığın Gözleri 1960
Akıllı Maymunlar 1960
Seninle Ölmek İstiyorum 1960
Üstüme Varma İstanbul 1961
Sahibiri Arayan Mektuplar 1961
Yeni Dünya Rekoru 1961
Sevenler Ölmez 1962
Çigan Gözler 1962
Ötesi Yok 1963
Hüzün Şarkıları 1963
Bir Gün Anlarsın 1965
Sadrazamın Sol Kulağı 1965
Mihribana Şiirler 1965
Taşlar ve Başlar 1966
Biraz Kül Biraz Duman 1966
Avrupa Görmüş Adam 1967
Toprak Olana Kadar 1968
Göbek Davası 1968
Ben Seni Sevdim mi 1968
Halktan Yana 1969
Aşk mıydı O 1969
Önce Sen Sonra Sen 1971
Rubailer 1972
Yalan Bitti 1975
En Eski Yalnızlığımdır Aşk Benim 1978
Acılar Denizi (1977, seçme şiirler)
Dikiz Aynası 1982
Şiirle Kırk Yıl 1982
Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse (1983, seçme şiirler)
İki Kişiye Bir Dünya 1983
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]VASFİ MAHİR KOCATÜRK[/SIZE]
1907'de Gümüşhane'de doğdu, 1961'de Ankara'da yaşamını yitirdi. 1930'da Mülkiye Mektebi'ni bitirdi. Çeşitli illerde edebiyat öğretmenliği yaptı, idareci olarak çalıştı. 1948-1950 arasında müfettişlik yaptı. 1950-1954 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Gümüşhane milletvekili olarak bulundu. Yedi Meşale Topluluğu üyeleri arasına girdi. Önce epik şiirler yazdı. Daha sonra hece ölçüsüyle, âşık tarzı şiire yöneldi. Kahramanlık, fedakarlık, milli duygular, vatan ve millet sevgisi gibi temalar işledi. Manzum oyunlar, çocuk hikayeleri, antolojileri ve edebiyat araştırmaları da var.

ESERLERİ

ŞİİR:
Dağların Derdi (Yedi Meşaleciler'le birlikte, 1928)
On İnkılap (1935)
Tunç Sesleri (1935)
Geçmiş Geceler (1936)
Bizim Türküler (1937)
Ergenekon (1941)
Hayat Şarkıları (1965)

OYUN:
Yaman (1933)
Sanatkar (1965)

DENEME-İNCELEME-ANTOLOJİ:
En Güzel Türk Manileri (1933)
Lafonten Hikayaleri (1934)
Şâheserler Antolojisi (1 cilt, 1934-1939)
Divan Şiiri Antolojisi (1947)
Osmanlı Padişahları (1949)
Türk Edebiyatı Şâheserleri (1955)
Tekke Şiiri Antolojisi (1955)
Metinlerle Edebiyat (1955)
Namık Kemal (1955)
Şiir Defteri (1958)
Hikaye Defteri (1958)
Namık Kemal'in Şiirleri (1959)
Ziya Paşa'nın Şiirleri (1959)
Saz Şiiri Antolojisi (1963)
Türk Nesri Antolojisi (1963)
Meşhur Beyitler (1963)
Türk Edebiyat Tarihi (1964)
Türk Edebiyatı Antolojisi (1967)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]VEDAT NEDİM TÖR[/SIZE]
1897'de İstanbul'da doğdu. 8 Nisan 1985'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. Kadro dergisi kurucularından, ekonomist, yazar. 1916'da Mekteb-i Sultani'yi (Galatasaray Lisesi) bitirdi. Eğitimini Almanya'da sürdürdü. 1912'de Berlin Üniversitesi'nde doktorasını tamamladı. Türkiye'ye dönüşünde Aydınlık dergisi çevresinde oluşan sol harekete katıldı. 1927'de gizli Türkiye Komünist Partisi yöneticilerinden olduğu suçlamasıyla tutuklandı. 4 ay hapis cezası aldı. Daha sonra Marksist düşünceden uzaklaştı. 1923-1933 arasında Ticaret Bakanlığı'na bağlı Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti Merkez Müdürlüğü, 1933-1937 arasında Basın Yayın Genel Müdürlüğü, 1938-1944 arasında Ankara Radyosu Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Yapı ve Kredi Bankası'nda kültür ve sanat danışmanlığı yaptı. 1930'larda ekonomi yazılarıyla dikkat çekti. "Kadro" dergisinin kurucularından ve bu dergi çevresindeki siyasal düşünce akımının öncülerinden oldu. 1943-1946 arasında "Hep Bu Topraktan" adlı dergiyi yönetti. Yapı ve Kredi Bankası adına aralarında Aile, Doğan Kardeş, Resimli Hayat ve Sanat Dünyamız'ın da bulunduğu çeşitli dergileri yayınladı, yönetti.

ESERLERİ

ROMAN:
Resim Öğretmeni (1943)

ANI:
Yıllar Böyle Geçti (1976)

DENEME VE İNCELEME:
Kemalizmin Dramı (1980)
Atatürk Olmasaydı (1981)

OYUN:
İşsizler (1924)
Fevkâlasriler (1928)
Hayvan Fikri Yedi (1928)
Kör (1928)
İmralı'nın İnsanları (1940)
Sanatkar Aşkı (1945)
Hep ve Hiç (1951)
Siyah Beyaz (1952)
Aşağıdan Yukarı (1952)
Sahte Kahramanlar (1975)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]VEDAT TÜRKALİ[/SIZE]
13 Mayıs 1919’da Samsun’da doğdu. Asıl adı Abdülkadir Pir Hasan. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. Maltepe ve Kuleli Askeri Liseleri’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1950’ye kadar yazıları ve eserlerinde "Hasan Denizli" takma ismini kullandı. 1951’de siyasal nedenlerle tutuklandı. 9 yıl hapis cezasına çaptırıldı. 7 yıl sonra koşullu olarak serbest bırakıldı. Vedat Türkali adını aldı. Rıfat Ilgaz’la birlikte Gar Yayınları’nı kurdu. 1960’ta "Dolandırıcılar Şahı" ile ilk senaryo denemesini yaptı. Otobüs Yolcuları, Üç Tekerlekli Bisiklet, Karanlıkta Uyuyanlar gibi önemli filmlerin senaryolarını yazdı. 1965’te senaryosunu yazdığı Sokakta Kan Vardı ile yönetmenliği de denedi.

ESERLERİ

ROMAN:
Bir Gün Tek Başına (1975-1980)
Mavi Karanlık (1983-1985)
Yeşilçam Dedikleri Türkiye (1986)
Güven (2 cilt )
Tek Kişilik Ölüm

SENARYO:
Dolandırıcılar Şahı (1960)
Üç Tekerlekli Bisiklet (1965-1984)
Otobüs Yolcuları (1965-1984)
Şehirdeki Yabancı (1965)
Karanlıkta Uyananlar (1965)
Bedrana (1974)
Güneşli Bataklık (1977)
Kara Çarşaflı Gelin (1977)
Kızgın Delikanlı ve Erkek Ali

ŞİİR:
Eski Şiirler Yeni Türküler (1979)

OYUN:
141. Basamak (1971)
Bu Ölü Kalkacak (1976)
Dallar Yeşil Olmalı (1985)

ANI:
Savunmalar (1989)

ÖDÜLLERİ

1965 Altın Portakal Film Şenliği en iyi senaryo ödülü Karanlıkta Uyananlar ile
1971 TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü, Dallar Yeşil Olmalı ile
1974 Milliyet Yayınları Roman Yarışması birinciliği, Bir Gün Tek Başına ile
1974 Çekoslovakya Karlovy Vary Şenliği Ödülü, Bedrana ile
1976 Orhan Kemal Roman Armağanı, Bir Gün Tek Başına ile
1977 Altın Portakal Film Şenliği en iyi senaryo ödülü, Kara Çarşaflı Gelin ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YAHYA KEMAL BEYATLI[/SIZE]
2 Aralık 1884'te Üsküp’te doğdu. 1 Kasım 1958'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Ahmed Agâh. Üsküp Belediye Başkanı Nişli İbrahim Naci Bey'in oğlu. Annesi Nakiye Hanım ise şair Lefkoşalı Galib'in yeğeni. Çocukluk yılları Üsküp'teki şiirlerine de yansıyan Rakofça çiftliğinde geçti. İlköğrenimini özel Mekteb-i Edep'te tamamladı. 1892'de Üsküp İdadisi'ne girdi. Bir yandan da İshak Bey Camii Medresesi'nde Arapça ve Farsça dersleri aldı. 1897'de ailesi Selanik'e taşındı. Annesinin ölmesi, babasının tekrar evlenmesi yüzünden aile içinde çıkan sorunlar nedeniyle Üsküp'e döndü. Tekrar Selanik'e gönderildi. 1902'de İstanbul'a geldi. Vefa İdadisi'ne (lise) devam etti. Jön Türk olma hevesiyle 1903'te Paris'e kaçtı. Bir yıl kadar Meaux okuluna devam edip Fransızca bilgisini geliştirdi. 1904'te siyasal bigiler yüksek okuluna girdi. Jön Türkler'le ilişki kurdu. Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet, Samipaşazade Sezai, Prens Şahabettin gibi dönemin ünlü kişilerini tanıdı. Şefik Hüsnü ve Abdülhak Şinasi Hisar'la arkadaşlık kurdu. 1912'de İstanbul'a döndü.

1913'te Darüşşafaka'da edebiyat ve tarih öğretmenliği yaptı. Medresetü'l-Vaizin'de uygarlık tarihi dersi verdi. Mütarekeden sonra Âti, İleri, Tevhid-i Efkâr, Hakimiyet-i Milliye dergilerinde yazılar yazdı. Arkadaşlarıyla "Dergâh" dergisini kurdu. Yazılarıyla Milli Mücadele'yi destekledi. 1922'de barış anlaşması için Lozan'a giden kurulda danışman olarak yer aldı. 1923'te Urfa milletvekili oldu. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Varşova ve Madrid'de ortaelçisi olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla Yozgat, Tekirdağ, 1943-1946'da da İstanbul milletvekili oldu. Halkevleri Sanat Danışmanlığı yaptı. 1949'da Pakistan Büyükelçisi iken emekli oldu. Yaşamının son yıllarını İstanbul'da Park Otel'de geçirdi. Tutulduğu müzmin barsak kanamasının tedavisi için 1957'de Paris'e gitti. Bir yıl sonra Cerrahpaşa Hastanesi'nde aynı hastalık nedeniyle öldü.

Selanik yıllarında "Esrar" takma adıyla şiir yazmaya başladı. İstanbul'da Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin'in şiirleriyle tanıştı. İrtika ve Mâlumât dergilerinde "Agâh Kemal" takma adıyla Servet-i Fünun'u destekleyen şiirler yazdı. Paris'te Fransız simgecilerinin şiirlerine yakınlık duydu. Fransız şiiriyle kurduğu yakınlık, Türk şiirine faklı bir açıyla bakmasını sağladı. Türk şiiri ve Türkçe söz sanatlarını inceledi. "Mısra haysiyetimdir" sözüyle şiirde dizenin bir iç uyumla, musiki cümlesi halinde kusursuzlaştırılması gerektiğini anlatır. Şiirleriyle olduğu kadar şiirle ilgili görüşleriyle de büyük yankı uyandırdı. Ona göre divan şiiri "yığma" bir şiirdi. parçacılık ve belirsizlik üzerine kuruluydu. Tanzimat şairleri bu şiiri birleştirme çabalarında yetersiz kalmıştı. Servet-i Fünun'cular yapay ve yapmacık bir dille yetinerek öze inememişlerdi. Oysa sanatçı kendi ulusunun dilini bulmalıydı. Batı'dan edindiği yüksek beğeniyle, Batı şiirine öykünmeyen yerli bir şiire yöneldi. Biçime ağırlık tanıdı. Esinlenmenin yerine dil işçiliğini getirdi. Arka planında bir tarih bulunan şiirlerinde imgeye de yer vermedi. Dize çalışmasındaki titizliği "az ve güç yazıyor" izlenimi uyandırdı. Yaşadığı sürede hiç kitap yayınlamaması da bu izlenimi pekiştirdi. Karşıtları tarafından "esersiz şair" olarak adlandırıldı. Hemen her kesimden eleştiriler aldı.

1918'de Yeni Mecmua'da yayınlanan ürünleriyle büyük ilgi uyandırdı. Daha sonra Edebi Mecmua, Şair, Büyük Mecmua, Şair Nedim, Yarın, İnci, Dergah gibi dergilerdeki şiirleriyle kendini yol gösterici olarak kabul ettirdi. Ölümünden sonra yayınlanan eserleri iki bölüm halinde değerlendirilir. "Kendi Gök Kubbemiz" ve "Eski Şiirin Rüzgarıyla." Bu iki eser Yahya Kemal'in baş yapıtlarını bir araya getirir. "Eski Şiirin Rüzgarıyla"daki şiirlerden "Açık Deniz", "Itrî", Erenköyü'nde Bahar", "Nazar", "Ses", "Çin Kâsesi", "Deniz Türküsü" şairin çok özel ürünleridir. Daha çok Nedîm'den yola çıktığı bu şiirlerde, günlük yaşamın parıltısını elden çıkardığı, dekadan bir girişimin aşırı incelikleri ve dil yabancılaşmasıyla bir tür resim sanatına yöneldiği görülür. "Kendi Gök Kubbemiz"deki şiirlerde ise temelde bir "aşk" ve "İstanbul" şairi olarak görünür. "Vuslat" şiiriyle erotik temaları örselemeden şiire getirir. Bir yandan da tarih tutusuyla dinci ve milliyetçi bir görünüm kazanmaya başlar. "Süleymaniye'de Bayram Sabahı", "Ziyaret", "Atik Valide'den İnen Sokakta" gibi şiirleri bu durumun örnekleridir. Düzyazıları "Peyam" gazetesinde yayınlanan yazılarıyla, "Çamlar Altında Sohbetler"den oluşur. Bu yazılardan bazıları "Süleyman Sadi" ya da "S.S" imzasını taşır. Ayrıca Büyük Mecmua ve Dergah'ta söyleşiler yaptı, eleştiriler yazdı, bunları Hakimiyet-i Milliye gazetesinde sürdürdü. Bitmemiş şiirlerinin bir bölümü 1976'da "Bitmemiş Şiirler" adıyla yayınlandı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kendi Gök Kubbemiz (1961)
Eski Şiirin Rüzgârıyla (1962)
Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (1963)
Bitmemiş Şiirler (1976)

DÜZYAZI:
Aziz İstanbul (1964)
Eğil Dağlar (1966)
Siyasi Hikayeler (1968)
Siyasi ve Edebi Portreler (1968)
Edebiyata Dair (1971)
Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973)
Tarih Musahabeleri (1975)
Mektuplar-Makaleler (1977)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU[/SIZE]
27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu, 13 Aralık 1974’te Ankara’da öldü. Yazar, diplomat, politikacı. Karaosmanoğulları'ndan Abdülkadir Bey ile İkbal Hanım'ın oğlu. Yazar Burhan Asaf Belge'nin eniştesi. Yazar Murat Belge'nin eniştesi. İlköğrenimine ailesiyle birlikte 6 yaşındayken gittiği Manisa’da başladı. 1903’te İzmir İdadisi’ne girdi. Ömer Seyfettin, Şahabeddin Süleyman ve Baha Tevfik ile burada tanıştı. Babasının ölümünden sonra 1905'te annesiyle birlikte Mısır’a gitti. Öğrenimini İskenderiye’deki bir Fransız okulunda tamamladı. 2'nci Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre önce İstanbul'da geldi. 1908’de başladığı İstanbul Hukuk Mektebi’ni bitirmedi. 1909’da Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. Muhit, Şiir ve Tefekkür, Servet-i Fünun, Rübab, Türk Yurdu, Peyam-ı Edebi, Yeni Mecmua, İkdam gibi dergi ve gazetelerde yazıları yayınlandı. 1916’da tedavi olmak için gittiği İsviçre’de üç yıl kaldı. Mütareke yıllarında İkdam gazetesindeki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’nı destekledi. 1921’de Ankara’ya çağrıldı. "Tetkik-i Mezalim" komisyonundaki görevi nedeniyle Kütahya, Simav, Gediz, Sakarya yörelerini ddlaştı. Cumhuriyet'in ilanından sonra 1923’te Mardin, 1931’de Manisa milletvekili oldu. Burhan Asaf Belge'nin kızkardaşi Leman Hanım'la evlendi. 1932’de Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte "Kadro" dergisini kurdu. 1934’te dergi kapatıldı. Tiran elçiliğine atandı. 1935’te Prag, 1939’da La Hay, 1942’de Bern, 1949’da Tahran ve 1951’de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs 1960’tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Siyasal hayatının son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptı. Anadolu Ajansı'nın Yönetim Kurulu Başkanı'ydı. Ölümünden sonra Beşiktaş'ta Yahya Efendi Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Çocukluktan başlayarak babasının zengin kütüphanesinden yararlanıp okuma zevki edindi. Mısır'daki günlerinde bu zevki geliştirdi. Yazarlığa Ümit, Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler’in "sanat kişiseldir" görüşünü paylaştığı ve "sanat için sanat" yaptığı bu ilk döneminde "Nirvana" adlı bir oyun, makaleler, denemeler, şiirler ve öyküler yazdı. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında ülkenin içinde bulunduğu zor koşullar, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Sanatın toplumsal işlevine de ağırlık vermeye başladı. Bu ikinci dönem eserlerinde önce Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının dilde yenileşme çabalarına karşı çıktı. Sonra Ziya Gökalp'in de etkisiyle Yeni Lisan ve Milli Edebiyat akımını benimsedi. Daha çok romancı yönüyle ön plana çıktı. Bu türün edebiyatımızdaki önemli temsilcilerinden biri oldu. Yazarlık yaşamı boyunca Batı edebiyatı özelliklerine de sıkı sıkıya bağlı kaldı. Balzac, Flaubert ve Zola'dan etkilendi. Eserlerinde belli tarihsel dönemleri ele aldı. Kiralık Konak I. Dünya Savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi II. Meşrutiyet’in, Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Ankara Cumhuriyet’in ilk on yılının, Bir Sürgün 2'nci Abdülhamid döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar. 1955’ten sonra da anıları dışında kitap yazmadı. Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban’dır. İlk romanı Nur Baba, 1922’de kitap olarak basılmadan önce gazetede yayınlandı.

ESERLERİ

ROMAN:
Kiralık Konak (1922)
Nur Baba (1922)
Hüküm Gecesi (1927)
Sodom ve Gomore (1928)
Yaban (1932)
Ankara (1934)
Bir Sürgün (1937)
Panaroma (2 cilt, 1953)
Hep O Şarkı (1956)

ÖYKÜ:
Bir Serencam (1914)
Rahmet (1923)
Milli Savaş Hikâyeleri (1947)

ŞİİR:
Erenlerin Bağından (1922)
Okun Ucundan (1940)

OYUN:
Nirvana (1909)

ANI:
Zoraki Diplomat (1955)
Anamın Kitabı (1957)
Vatan Yolunda (1958)
Politikada 45 Yıl (1968)
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969)

MONOGRAFİ:
Ahmet Haşim (1934)
Atatürk (1946)

MAKALE:
İzmir’den Bursa’ya (1922, Halide Edip, Falih Rıfkı Atay ve Mehmet Asım Us ile birlikte)
Kadınlık ve Kadınlarımız (1923)
Seçme Yazılar (1928)
Ergenekon (iki cilt, 1929)
Alp Dağları’ndan ve Miss Chalfrin’in Albümünden (1942)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YAŞAR KEMAL[/SIZE]
1922’de Osmaniye’nin Hemite köyünde doğdu. Asıl ismi "Kemal Sadık Göğceli". 5 yaşında kan davası yüzünden babasını yitirdi. Bir kaza sonucu sağ gözünü kaybetti. İlköğrenimini Adana Kadirli’de yaptı. Yazmaya ortaokul sıralarında şiirle başladı. Şiirleri Adana Halkevi’nin yayını olan "Görüşler Dergisi"nde yayınlandı. Ortaokul son sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldı. Irgatlık, amelebaşılık, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu yaptı. Şiirleri, Ülke, Kovan, Millet, Beşpınar gibi dergilerde yayınlandı. 1950’de komünizm propagandası suçlamasıyla tutuklandı. 1951’de cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşti. Cumhuriyet Gazetesi’nde fıkra-röportaj yazarlığı yapmaya başladı. 1962’de Türkiye İşçi Partisi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1963’ten sonra gazeteciliği bırakıp kendini tümüyle kitaplarına verdi. 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı, 1973-1974’te genel başkanlığını yaptı. 1952’de ilk kitabı "Sarı Sıcak" yayınlandı. Bu bir öykü kitabıydı. İlk romanı "İnce Memed" 1955’te yayınlandı. 1955-1984 arasında öykü, roman, röportaj ve makalelerden oluşan 33 kitabı çıktı. Bunlardan sırasıyla, Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır ve Ölmez Otu "Dağın Öte Yüzü" üçlemesidir. Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf ve Hüyükteki Nar Ağacı ise "Akçasaz’ın Ağaları" ismiyle bir dizidir. Yumurcuk Kuşu ve Kale Kapısı da "Kimsecik" isimli bir dizidir. Bu iki kitapta bir bakıma kendi yaşam öyküsünü anlatır. Yapıtlarında Torosları, Çukurova’yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, kan davasını, ağalık ile toprak sorununu çarpıcı bir biçimde ortaya koyar.

ESERLERİ

ROMAN:
Teneke (1955-1987)
Beyaz Mendil (1955)
İnce Memed I (1955-1989)
Namus Düşmanı (1957)
Ala Geyik (1959)
Ölüm Tarlası (1966)
İnce Memed II (1969-1988)
Yılanı Öldürseler (1981)
İnce Memed III (1984-1988)
İnce Memed IV (1987/1989)
Ortadirek (1960-1989)
Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974-1990)
Yumurcuk Kuşu (Kimsecik I, 1980-1988)
Kale Kapısı (Kimsecik II, 1985-1987)
Yer Demir Gök Bakır (1963-1990)
Üç Anadolu Efsanesi (1967-1987)
Ölmez Otu (1968-1988)
Ağrı Dağı Efsanesi (1970-1990)
Çakırcalı Efe (1972-1986)
Yusufçuk Yusuf (1975-1990)
Al Gözüm Seyreyle Salih (1976-1990)
Kuşlar da Gitti (1978-1990)
Deniz Küstü (1978-1990)
Hüyükteki Nar Ağacı (1982-1990)

ÖYKÜ:
Sarı Sıcak (1952-1987)

RÖPORTAJ:
Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955)
Çukurova Yana Yana (1955)
Peri Bacaları (1957-1985)
Bir Bulut Kaynıyor (1974-1989)
Allahın Askerleri (1978-1987)

FIKRA-DENEME:
Taş Çatlasa (1961)
Baldaki Tuz (1974)
Ağacın Çürüğü (1980)

DERLEME:
Ağıtlar (1943)

ÇOCUK KİTABI:
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977-1983)

ÖDÜLLERİ

1955 Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı röportajıyla
1955 Varlık Roman Armağanı, İnce Memed ile
1974 Madaralı Roman Ödülü, Demirciler Çarşısı Cinayeti ile
1977 Fransa Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası Yılın En İyi Yabancı Romanı: Yer Demir Gök Bakır
1979 Fransa Büyük Edebiyat Jürisi Yaz Dönemi En İyi Kitaplar: Binboğalar Efsanesi
1982 Fransa’dan Uluslararası Del Duca Ödülü
1984 Fransa Légion D’Honneur nişanı
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YAŞAR NABİ NAYIR[/SIZE]
25 Aralık 1908'de Üsküp’te doğdu, 15 Mart 1981'de İstanbul’da öldü. 1929'da Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Bir dönem bankacılık yaptı. Ulus gazetesinde, Türk Dil Kurumu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda çalıştı. İlk sayısını 15 Temuz 1933’te çıkardığı Varlık Dergisi’ni yayınlamaya başladı. 1946 yılında bakanlıktaki görevinden istifa edip Varlık Yayınevi’ni kurdu. Ölümüne değin de Varlık Yayınevi’ni yönetti. Sanat yaşamının ilk döneminde şiirle uğraştı. Yedi Meşale Topluluğu’nun kurucuları arasında yer aldı. Sonraları öykü, roman, oyun ve deneme türünde de ürünler verdi. Çok sayıda çevirisi var. Ancak asıl önemli yönü, 48 yıl hiç aksatmadan yayınladığı Varlık Dergisi’dir. Hâlâ yayınlanan Varlık Dergisi, Türk edebiyatına büyük katkı sağladı, birçok yeni yazar kazandırdı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kahramanlar (1929)
Onar Mısra (1932)
Kahramanlar (1970, toplu şiirleri)

ROMAN:
Bir Kadın Söylüyor (1931)
Adem ile Havva (1932)

ÖYKÜ:
Bu da Bir Hikayedir (1935)
Sevi Çıkmazı (1935)

OYUN:
Mete (1933)
İnkılap Çocukları (1933)
Beş Devir (1933)
Köyün Namusu (1933)

İNCELEME-DENEME:
Balkanlar ve Türklük (1936)
Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri (1937)
Nereye Gidiyoruz (1948)
Yıllar Boyunca (1959)
Atatürkçülük Nedir (1963)
Atatürk Yolu (1966)
Edebiyat Dünyamız (1971)
Değişen Dünyamız (1973)
Çağımıza Ters Düşenler (1975)

ÖDÜLLERİ:

1979 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü, Türk edebiyatına büyük katkıları nedeniyle
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YILMAZ GÜNEY[/SIZE]
1937'de Adana’da doğdu, 1984'te Paris’te yaşamını yitirdi. Asıl ismi Yılmaz Pütün. İlk ve orta öğretimini Adana’da tamamladı. Pamuk işçiliğinden muhasebeciliğe kadar çeşitli işler yaptı. Film şirketlerinde memur olarak çalıştı. Edebiyatla ilgilendi. Şiir ve öyküler yazdı. Ankara Hukuk ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde bir süre öğrenim gördü. Ankara’da Atıf Yılmaz’la tanıştı. Senaryolarına yardımcı oldu, ona asistanlık ve oyunculuk yaptı. 1956’da komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla yargılandı. 1961’de 1.5 yıl hapse mahkum oldu. 1963’te çıktı. 1966’da At Avrat Silah filmiyle yönetmenliğe başladı. Bana Kurşun İşlemez (1967), Benim Adım Kerim (1967), Pire Nuri’nin Ardından (1968) filmlerini çekti. İlk önemli yapıtı olan Seyyit Han’ı 1968’de tamamladı. 1969’da Aç Kurtlar filmini Doğu’da çekti. Türkiye’de "Çirkin Kral" olarak tanındı ve sevildi. 1970’te çektiği Umut filmi Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak gösterilir. Umut’u, Acı (1971) ve Ağıt (1971) filmleri izledi. 1971’de Umutsuzlar ve Baba filmlerini tamamladı. 1972’de siyasal olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuklandı. 1974’te serbest kaldı. Arkadaş filmini çekti. Yarım kalan Zavallılar adlı filmini Atıf Yılmaz, yine yarım kalan Endişe filmini yardımcısı Şerif Gören tamamladı. 1974’te cinayetten tekrar tutuklandı. 18 yıla mahkum oldu. Cezaevindeyken şiirler, romanlar, senaryolar yazdı. 1981’de cezaevinden kaçıp yurtdışına çıktı. 1983’te yurttaşlıktan çıkarıldı.

ESERLERİ

YAYINLANMIŞ SENARYOLARI:
Umut (1975)
Umutsuzlar (1975)
Arkadaş (1975)
Seyyit Han (1976)
Ağıt (1976)
Endişe (1976)
Aç Kurtlar (1977)
Acı (1977)

DİĞER KİTAPLARI:
Hücrem (1975)
Salpa (1975)
Sanık (1975)
Selimiye Mektupları (1976)
Seçimlerde CHP Neden Desteklenmelidir (1977)
Soba Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz (1977)
Faşizm Üzerine (1979)
Paris Komünü Üzerine (1979)
Oğluma Hikayeler (1979)

ÖDÜLLERİ

1972 Orhan Kemal Roman Armağanı Boynu Bükük Öldüler romanıyla
1970 Altın Koza ödülü Umut filmiyle
Baba filmiyle Altın Koza Ödülü (geri alındı)
1982 Cannes Film Şenliği’nde Altın Palmiye ödülü Yol filmiyle. (Missing filmiyle paylaştı)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YILMAZ KARAKOYUNLU[/SIZE]
1936 yılında İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi. Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümünden 1959 yılında mezun oldu. ABD'de Georgia Üniversitesi'nde MBA derecesi aldı ve doktorasını İstanbul Üniversitesi'nde tamamladı. Evli 2 çocuklu. Kısa süre müfettişlik yaptıktan sonra Devlet Planlama Teşkilatına katıldı. 1975 senesinde özel sektöre geçti çeşitli kuruluşlarda genel müdürlük, yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerini üstlendi. 1995 seçimlerinden ANAP'tan İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi. Üst üste iki dönem İstanbul Milletvekilliği yaptı. Bu arada bütçe ve milli savunma komisyonu üyeliklerinde bulundu. Devlet Bakanı olarak görev aldı. TRT, Anadolu Ajansı, Basın yayın Genel Müdürlüğü ve Özelliştirme İd****inde sorumlu bakan olarak hizmet verdi. Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendi. Edebi çalışmalarına öykü yazarak başladı. İlk öyküleri 1950'li yılların başında İstanbul Ekspress Gazetesi'nin edebiyat sayfalarında yayınlandı. Daha sonra şiir yazmaya başladı. Başlangıçta şiirlerini aruz ile yazdı. Daha sonra hece ile şiir yazmaya da başladı. Divan şiirinin "Rubai" formunda yağunlaştı.

ESERLERİ

ROMAN-ÖYKÜ:

Salkım Hanımın Taneleri (1989)
Güz Sancısı (1990)
Üç Aliler Divan (1991)
Çiçekli Mumlar Sokağı (2000)
Yorgun Mayıs Kısrakları (2004)
Ezan Vakti Beethoven (2005) Basıma Hazırlanıyor.
Beyaz Mahşer Gergefi (2005) Basıma Hazırlanıyor.
Mevsimler Eskidi Biraz (Öyküler)

ŞİİR:

O Hayal Aynasında (1989)
Rubailer (2000)

OYUN:

Zirveden Sonra / Sokullu (1989)
Altın Huylu Doruklar (1990)
Romanos Diyonen (1991)
Brütüs Aranıyor (1887)
Şimşir Kafes (1997)
Dümdüz Dünya (1987)

ÖDÜLLERİ

1989 Yunus Nadi Roman Ödülü Birinciliği, Salkım Hanımın Taneleri ile
1990 Türkiye Yazarlar Birliği Roman Birinciliği, Güz Sancısı ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YUSUF ATILGAN[/SIZE]
27 Haziran 1921’de Manisa’da doğdu. 9 Ekim 1989’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Asıl adı Yusuf Ziya Atılgan. Yazılarında "Nevzat Çorum" ve "Ziya Atılgan" imzalarını da kullandı. Manisa Ortaokulu’nu, parasız yatılı olarak Balıkesir Lisesi’ni ve ikinci sınıftan sonra askeri öğrenci olarak devam ettiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. O dönemde Akşehir’de bulunan Maltepe Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Üniversite öğrenciliği sırasında Komünist Partisi’ne katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla sıkıyönetim mahkemesince tutuklanarak Ceza Kanunu’nun 141. maddesi uyarınca hapse mahkum edildi. 6 ay Sansaryan Hanı’nda, 4 ay da Tophane Cezaevi’nde olmak üzere 10 ay hapis yattı. Tahliye olduktan sonra doğduğu yer olan Manisa’nın Hacırahmanlı köyüne yerleşti. Burada evlenerek uzun süre çiftçilik yaptı. 1976’da tiyatro oyuncusu Serpil Gence ile ikinci evliliğini yapıp İstanbul’a yerleşti. 1980’den sonra, Milliyet Yayınları’nda danışmanlık ve çevirmenlik, kısa bir süre de Can Yayınları’nda redaktörlük yaptı. Üzerinde çalıştığı "Canistan" adlı romanını tamamlayamadan kalp krizi sonucu Moda’daki evinde öldü. İstanbul Üsküdar'daki Bülbülderesi Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1990'da Hacırahmanlı Belediyesi "Yusuf Atılgan Halk Kitaplığı" kurdu. Hakkında yazılan yazı ve röportajlar ve kendisine adanan yazılar ölümünün ardından bazı "Perşembeci Dostları" tarafından "Yusuf Atılgan’a Armağan" adlı kitapta derlendi.

ESERLERİ

ROMAN:
Aylak Adam (1959)
Anayurt Oteli (1973)
Canistan (2000)

ÖYKÜ:
Bodur Minareden (1960)
Eylemci (1993
Bütün Öyküleri (Bodur Minareden Öte ve Ekmek Elden Süt Memeden - 2000)

ÇOCUK KİTABI:
Ekmek Elden Süt Memeden (1981)

ÇEVİRİ:
Toplumda Sanat (K. Baynes, 1980)

ÖDÜLLERİ

1955 Tercüman Gazetesi Hikâye Yarışması "Evdeki" öyküsüyle (Nevzat Çorum adıyla, birincilik)
1955 Tercüman Gazetesi Hikâye yarışması "Kümesin Ötesi" öyküsüyle (Ziya Atılgan adıyla, dokuzunculuk)
1957-58 Yunus Nadi Roman Armağanı Aylak Adam ile (ikincilik)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]YUSUF ZİYA ORTAÇ[/SIZE]
1895'te İstanbul'da doğdu. 11 Mart 1967'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. "Hecenin Beş Şairi" grubunun üyesi ve öncülerinden. İstanbul Vefa İdadisi'ni bitirdi. 1915'te Darülfünun-ı Osmani'nin (İstanbul Üniversitesi) açtığı yeterlilik sınavını kazanarak edebiyat öğretmeni oldu. Çeşitli okullarda dersler verdi. Orhan Seyfi Orhon'la birlikte çıkardığı "Akbaba" mizah dergisini ölümüne değin yayınladı. 1946-1954 arasında Ordu milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Şiire aruzla başladı. Ziya Gökalp'in etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi, bu türün başarılı örneklerini verdi. "Hecenin Beş Şairi"nden biri olarak ünlendi. Şiirleri Türk Yurdu, Servet-i Fünun ve Büyük Mecmua'da yayınlandı. Akbaba dergisinde akıcı bir dille, rahat okunur bir tarzda yazdığı fıkralarında siyasal mizahın özgün örneklerini verdi. Şiir ve gülmece yazılarının yanısıra roman, öykü ve oyunlar da yazdı.

ESERLERİ

ROMAN:
Kürkçü Dükkanı (1931)
Şeker Osman (1932)
Göç (1943)
Üç Katlı Ev (1953)

ŞİİR:
Akından Akına (1916)
Aşıklar Yolu (1919)
Cen Ufukları (1920)
Yanardağ (1928)
Bir Selvi Gölgesi (1938)
Kuş Cıvıltıları (çocuk şiirleri, 1938)
Bir Rüzgar Esti (1952)

OYUN:
Kördüğüm (1920)
Latife (1919)
Nikahta Keramet (1923)

MİZAH:
Şen Kitap (1919)
Beşik (1943)
Ocak (1943)
Sarı Çizmeli Mehmed Ağa (1956)
Gün Doğmadan (1960)

GEZİ-ANI-BİYOGRAFİ:
İsmet İnönü (1946)
Göz Ucuyla Avrupa (1958)
Portreler (1960)
Bizim Yokuş 1966)
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.