Bilişim Suçları
internetin doğuşu / kısa tarihi
İnternetin tarihi 1960'lara kadar uzanıyor. 1969'da ABD Savunma Bakanlığı, güvenlik savaşı durumunda kullanılacak bir iletişim ağı altyapısı kurmaya karar verdi. Bu dönemlerde kullanılan ağ ihtiyacı karşılamadı. Çünkü merkezi bir yapıya sahip olan ağ sisteminde, sistemin beyni olan ve sunucu olarak adlandırılan bilgisayar, herhangi bir nedenle zarar görürse, ağ sistemi kullanılamaz hale gelir. Bu nedenle, merkezi olmayan dinamik yeniden yönlendirmeye (dinamik bağlantı yönlendirme) sahip bir ağ modeli geliştirilmiştir. ABD Savunma Bakanlığı'nın Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı'nı kurmasından yaklaşık 12 yıl sonra, ARPANET dört düğüm ve 56 kbps iletişim hatlarından oluşan çalışmaya başladı. Bu projede, ARPANET protokolüne uyan herhangi bir bilgisayar ağa bağlanabilir. Önce silahlı kuvvetler, sonra üniversiteler bu ağdan yararlanmaya başladı. Ağ güvenli, ucuz ve hızlı bilgi alışverişi için kullanılmıştır.
ARPANET deneme süresini 1975 yılında tamamlamış ve 1983 yılında dosya aktarım protokolünün benimsenmesiyle geniş kitlelere açılmıştır. Aynı yıl, ARPANET ikiye bölündü, bölümlerden biri MILNET (Millitary Network) olarak yeniden adlandırıldı, diğeri ise ARPANET olarak kaldı. Yaklaşık 3 yıl sonra, 1986'da Amerikan Ulusal Bilim Vakfı, beş üniversitenin bilgisayarlarını 56 kbps'de bir omurgaya bağlayarak NSFNET'i kurdu. Bu şekilde, ARPANET dışa doğru açılmıştır. 1984-1988 yılları arasındaki üç yılda, ev sahibi sayısı 1000'den 60000'e yükseldi. Takip eden yıllarda, birçok ülke ağa katıldı ve ağ alanı Avustralya ve Yeni Zelanda'dan İzlanda, İsrail, Brezilya, Hindistan ve Arjantin'e kadar uzandı. 1990 yılında bağlantı sayısı artmış ve sorunlar ortaya çıkmış, ancak sorunların üstesinden gelerek yerini İnternet'e bıraktıkça bağlantı sayısı artmıştı.
İlk bilgisayar korsanları
İnternetin dünyaya yayılması, bu döneme özgü yeni bir suç alanı yarattı. Bilgisayar biliminin yetenekleri ile iyi bir bilgisayar kullanıcısının kişisel verilerini, herhangi bir kurumun cihaz işletim sistemlerini, ticari bir şirketten gelen likit ve sürdürülemez parayı, ATM'leri, kredi kartlarını ve kullanım sistemlerini girmesi artık oldukça kolaydı. Bu nedenle bu döneme özgü yeni bilgisayar suçları ve bilgileri kendi amaçları doğrultusunda kullanabilen "hackerlar" ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk başlarda birkaç gencin kişisel merak ve eğlence amaçlı gerçekleştirdiği siber suçlar, organize suçlarla birleştirilmeye başlandı ve bu da zamanla kontrolden çıkabilecek kadar büyük zararlara yol açabilecek kadar büyük zararlar verdi.
Apple Computer'ı kurmak için cihazlarını UC Berkeley'deki öğrencilere satacaklardı. Zaman geçtikçe, diğer ünlü bilgisayar korsanları dünyamıza girdi. Birincisi, on altı yaşındayken Dijital Ekipman Şirketinin bilgisayarlarına girmeyi başaran ve FBI'ın dikkatini çeken (
) ve "Amerika'nın en çok aranan hacker'ı" unvanını kazanan Kevin Mitnick'ti. Diğeri ise 1990 yılında, Los Angeles'taki yerel bir radyo istasyonunun tüm telefon hatlarının kontrolünü ele geçirdiği ve 102. mühendis olduğu zamandı. Arayan, 50.000 dolarlık Porshe 944 S2 otomobilini kazanan Kevin Poulsen'di. 1970'lerin, 80'lerin ve 90'ların bu hack olayları, bugünün standartlarına göre sadece "sevimli" olarak kabul edilebilir. İlerleyen yıllarda hackerlar çok ciddi yapılara yönelerek küresel online suç örgütleri kurdular. Kimlik hırsızlığı, kredi kartı dolandırıcılığı, sağlık sigortası dolandırıcılığı, sosyal yardım dolandırıcılığı ve vergi dolandırıcılığı gibi suçlar işlemeye başladılar.
bilgi çağında internet ve siber suçlar
Bilgisayarlı bireylerin hayatlarına sızan internet, zamanla hızlanmış ve cep telefonlarına inmiştir. Ancak bu durum, insanların tüm bireysel verilerini şifreleyebilen bu teknolojik sistemin kendi suç alanını yaratma sürecine yol açmıştır. Çünkü bireylerin kişisel verilerine kendilerine fayda sağlamak ve söz konusu kişiye zarar vermek amacıyla erişmeyi amaçlayan yeni bir suç ve suç alanı ortaya çıkmıştır. Bu durum sadece bireysel verilere erişim şeklinde değil, kurumların veya ticari şirketlerin verilerine saldırma girişimini de içeren bir suç türüne yol açmıştır.
Suçların bilgisayar dünyasına saldırı olarak nitelendirilen hareketlerle işlenmesi yaygındır. "Siber suç" olarak da adlandırılan bilgisayarlara yapılan saldırılar sadece "içeriden" değil, birçok saldırı "dışarıdan" gerçekleşiyor. Çünkü basit bir bilgisayar ve modem üzerinden bir bilgisayar sistemine yasadışı yollardan girmek mümkündür. Sisteme az bilgisayar bilgisi ile saldıranlar, sözde bilgi hırsızları veya elektronik hackerlar bilgisayar sistemlerine büyük zararlar vermektedir. Bu hamleleri yapanların amacı her zaman para kazanmak değil, çoğu zaman sistemi koruyan güvenliği atlayarak sisteme zarar vermektir. Başta ticari kuruluşlar olmak üzere kamu idarelerinin kişisel veri bankalarının korunması konusunda hissettikleri sorunların yanı sıra bu sistemlere yatırım yapanlar veya bu sistemlerdeki veriler de çeşitli şekillerde saldırıya uğramaktadır.
Siber suç veya siber suç olarak adlandırılan bu yeni alanın tehdit oranı, büyüklüğü ve etkileri göz önüne alındığında, diğer suç alanları arasında çok geniş bir yere sahiptir. Çünkü gezegeni çevreleyen ve birçok tüzel kişi ve bireyin bilgilerini farklı şekillerde içeren bir ağı etkileme ve kontrol etme gücü ve onun yarattığı yeni suç türü, bugüne kadar bilinen suç türlerinden farklı bir niteliktir. Çünkü bu durum kontrolü daha zor olan ve vereceği zarar açısından yıkıcı gücü yüksek olan yeni bir suç alanıdır. Bu nedenle kriminolojide kara sayılar olarak adlandırılan karanlık alan (dark web), suçun geniş alanlarından biridir. Yaratabileceği yıkıcı güç ve kapsam göz önüne alındığında, siber suçları en genel terimlerle şu şekilde tanımlamak mümkündür:
Siber suçlar konusunda herkesin hemfikir olduğu bir tanım olmamasına rağmen, birçok ileri ve kapsamlı konu içerdiği için, Avrupa Ekonomik Topluluğu Uzmanlar Komisyonu'nun Mayıs 1983'te Paris'te yaptığı toplantıda yaptığı en yaygın kabul gören tanım, Avrupa Ekonomik Topluluğu Uzmanlar Komisyonu'nun Mayıs 1983'te Paris'te yaptığı toplantıda yaptığı en yaygın kabul gören tanımdır. Bu tanıma göre siber suçlar; "Bilgiyi otomatik işlemeye tabi tutan veya veri aktarımına hizmet eden bir sistemde hukuka aykırı, ahlaksız veya otoriter olmayan herhangi bir eylem. Yani siber suç, tüm dijital teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilen yasa dışı faaliyetlerdir. Özet bir açıklama ile; yasal düzenlemelerle yasaklanmış fiillerin komisyonudur. Hızla gelişen teknoloji sayesinde dünya genelinde sınırların önemini yitirdiği günümüzde, bilgi dünyasındaki her türlü tehdit ve saldırıyı bilgi suçları bağlamında değerlendirmek yanlış olmayacaktır.
Siber suç, bilgisayar, çevre birimleri, POS cihazları ve cep telefonları gibi teknolojik cihazların kullanılmasıyla işlenen bir suçtur. Kolayca yanlış bilgi veren, mağdurla fiziksel olarak karşılaşmayan, internette ve bilgisayarda yetkin olan ve yakalanma riski düşük olan takma adlar, son yıllarda siber suç oranlarını artırmıştır. Bu nedenle hukuk firmaları bu konuda kişi ve kuruluşlara özel danışmanlık hizmeti vermektedir. Siber suç türleri nelerdir? İnternet ve bilgisayar kullanımının artmasıyla siber suçlar da çeşitlendi. Siber suçlar, TCK'nın kapsadığı tüm suç eylemleriyle ilgili olabilir. Hakaret, küfür, yolsuzluk, sahte belge oluşturma, bilgi hırsızlığı gibi çeşitli suçları içermektedir. En ünlü ve işlenmiş olanlar:
• Bilgisayar dolandırıcılığı. Bilgisayar Yoluyla Dolandırıcılık TCK 503-507: Dolandırıcılık ve İflas. Yasadışı Yayınlar TCK 125-200: Devletin kişiliğine karşı işlenen suçlar;
• Bilgisayarlarınızı işletmenize ve bireysel verilerinizi herhangi bir İnternet ağına bağlamayın.. Bilgisayarı kurcalama..
• Sahte bir belgeyi düzenleme. Yasal olarak korunan yazılımın yetkisiz kullanımı.
• Bilgisayarınızın güncel olduğundan emin olun. Yasadışı pornografik yayınlar olarak.
• Uyuşturucu kaçakçılığı. TCK 426-427: İnsanların duygularını inciten veya cinsel arzuları kışkırtan ve istismar eden genel ahlaka aykırı: ve diğer ifade araç ve gereçleri.
• Kişisel bilgilerinizi paylaşmayın.. Kredi kartı bilgilerini ele geçirme.
• E-posta adreslerinin çalınması. İzinsiz erişim ve gizlice dinleme.
• Kişisel bilgilerin çalınması. Rahatsız etmeyin..
• Siber terörizm. Siber savaş..
• Kredi kartı bilgilerinizi internette tanıştığınız kişilere vermeyin. Sohbet odaları adı verilen mesajlaşma sitelerine gitmeyin. Tanımadığınız e-posta hesaplarından gelen e-postaları açmayın.
• Kendiniz, aileniz, adresiniz, telefonunuz, işiniz vb. hakkında kişisel bilgi vermeyin. Telif hakkıyla korunan her türlü yayın ve içeriğin kopyalanması ve dağıtılması
• Korkutma veya hakaret
• Bilgisayarınızda virüs yazılımı kullanın. Herkesin bildiği internet adreslerini kullanın.
• Bilgisayar Sahteciliği TCK 316-368: Sahtecilik Suçları. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile korunan yazılımların izinsiz kullanımı. TCK 480-490: Hakaret ve Kınama Suçları
• Bilgisayar sistemlerine ve hizmetlerine izinsiz erişim ve dinleme "Bilgisayar bilimleri alanındaki suçlar Türk Ceza Kanunu'nun 525a, b, c ve d maddeleridir".Siber suç mağduru olmamak için ne yapabilirsiniz?
siber suç durumunda ne yapmalı:
• Sahip olduğunuz bilgiler ve şikayet ettiğiniz konular ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına başvurabilir ve gerekli işlemlerin yapılmasını sağlayabilirsiniz.
• Tüm soruşturmalarda yargılama savcının talimatına veya Mahkemenin kararına göre yürütülür.
• Yasa dışı sitelerle (web sayfaları) ilgili şikayetlerinizi [email protected] e-posta bildirim adresine bildirebilirsiniz.
• İSS (İnternet Servis Sağlayıcı) yurt dışında bulunuyorsa, davayı adli makamlarca açılmak üzere adli bir itiraz izler.
Saygı ve Sevgilerimle,
Zoptik
Son düzenleme:
