- 8 Şub 2007
- 9
- 0
Olayların perde arkasını anlatıyor olmamız, birilerini fena halde rahatsız etti. Posta gazetesinin ifadesiyle “Yalancı”, Hürriyet gazetesinin ifadesiyle “Sabah’ın Borat’ı” Fatih Altaylı başta olmak üzere bazıları, Vadi’yle yatıp, Vadi’yle kalkıyorlar. Biz onun ve onun gibilerinin telaşını anlıyoruz. Terörün görünen yüzünü değil, görünmeyen yüzünü anlatmaya çalıştığımız Kurtlar Vadisi Terör’ün tabii ki karşısında olacaklar. “Bu ülkede Türk-Kürt kardeştir” diyen bir diziye saldıran bu zihniyet, birilerinin çıkardığı kardeş kavgasını, bu korkunç ateşi söndürmemek için ha bire körüklüyor ve teröre alet oluyorlar.
Seyretmediğine saldıran, bilmediğini yazan, yalan haber yapmaktan utanmayan, dün çalıştığı patronuna küfreden, dün küfrettiği patronunun himayesine sığınan müfteri Fatih Altaylı, yine köşesinde bize saldırmış. Hem de hakaret ettiğimizi iddia edip hakaret ederek. Dizide kullanılan ifade, “yaltakçı yaltaklı eğer saldırmayı sürdürürse ağır konuşuruz” şeklindedir. Ne isim zikredilmiş, ne gazete belirtilmiştir. Ama madem saldırmış, şimdi bizler için ağır konuşma zamanı...
Fatih Altaylı “yaltakçı yaltaklı” sıfatını kendisine layık görmüş, bizim için hiçbir mahsuru yok. Tabii ki kişi kendisini bilir, onun kendisi için uygun gördüğünü biz de kendisinden esirgeyemeyiz…
Hukukun üstünlüğüne inanarak, hukukun legal ve illegal suç ve güç odakları tarafından saldırıya uğradığını gözler önüne serdiğimiz Kurtlar Vadisi serüvenlerinde, nice “çakal”ların hikayelerini anlattık… Bu çirkin ifadeyi aynen kendisine iade ediyoruz.
Hergün köşesinde “Ne zaman adam oluruz?” sorusuna cevap arayan, belli ki adam olmanın yolunu hala bulamamış olan bu “yaltakçı yaltaklı çakal”ın, maalesef ömrünün sonuna kadar da adam olmanın formülünü bulamayacağı açıktır.
Aylardır yaptığı yayınlarla Kurtlar Vadisi’nin biz yapımcılarını, yazarlarını ve oyuncularını hedef gösteren “medya çakalı”yla hesaplaşmamız tabii ki yargı yoluyla olacaktır.
Kamuoyuna saygılarımızla,
KURTLAR VADİSİ
Kurtlar Vadisi Terör’ün birinci bölümünde yer alan “Yaltakçı Yaltaklı” sahnesi
HİKMET: Yaltaklı yine bizi yazmış?
POLAT: Ne diyor?
HİKMET: Her şey bizim yüzümüzdenmiş.
POLAT: Peki sen ne diyorsun?
HİKMET: Bu yaltakçı yaltaklı bize mi özenip belinde silahlarla zamanında gazete basmış diyorum…
POLAT: Sabah sabah sinirimi bozma Hikmet, madem herifin ne mal olduğunu biliyorsunuz, okumayın olsun bitsin!
HİKMET: Bu yaltakçı tetikçi bi daha bize saldırırsa o zaman çok ağır konuşacağım, dua etsin bu sefer gündem başka!
Seyretmediğine saldıran, bilmediğini yazan, yalan haber yapmaktan utanmayan, dün çalıştığı patronuna küfreden, dün küfrettiği patronunun himayesine sığınan müfteri Fatih Altaylı, yine köşesinde bize saldırmış. Hem de hakaret ettiğimizi iddia edip hakaret ederek. Dizide kullanılan ifade, “yaltakçı yaltaklı eğer saldırmayı sürdürürse ağır konuşuruz” şeklindedir. Ne isim zikredilmiş, ne gazete belirtilmiştir. Ama madem saldırmış, şimdi bizler için ağır konuşma zamanı...
Fatih Altaylı “yaltakçı yaltaklı” sıfatını kendisine layık görmüş, bizim için hiçbir mahsuru yok. Tabii ki kişi kendisini bilir, onun kendisi için uygun gördüğünü biz de kendisinden esirgeyemeyiz…
Hukukun üstünlüğüne inanarak, hukukun legal ve illegal suç ve güç odakları tarafından saldırıya uğradığını gözler önüne serdiğimiz Kurtlar Vadisi serüvenlerinde, nice “çakal”ların hikayelerini anlattık… Bu çirkin ifadeyi aynen kendisine iade ediyoruz.
Hergün köşesinde “Ne zaman adam oluruz?” sorusuna cevap arayan, belli ki adam olmanın yolunu hala bulamamış olan bu “yaltakçı yaltaklı çakal”ın, maalesef ömrünün sonuna kadar da adam olmanın formülünü bulamayacağı açıktır.
Aylardır yaptığı yayınlarla Kurtlar Vadisi’nin biz yapımcılarını, yazarlarını ve oyuncularını hedef gösteren “medya çakalı”yla hesaplaşmamız tabii ki yargı yoluyla olacaktır.
Kamuoyuna saygılarımızla,
KURTLAR VADİSİ
Kurtlar Vadisi Terör’ün birinci bölümünde yer alan “Yaltakçı Yaltaklı” sahnesi
HİKMET: Yaltaklı yine bizi yazmış?
POLAT: Ne diyor?
HİKMET: Her şey bizim yüzümüzdenmiş.
POLAT: Peki sen ne diyorsun?
HİKMET: Bu yaltakçı yaltaklı bize mi özenip belinde silahlarla zamanında gazete basmış diyorum…
POLAT: Sabah sabah sinirimi bozma Hikmet, madem herifin ne mal olduğunu biliyorsunuz, okumayın olsun bitsin!
HİKMET: Bu yaltakçı tetikçi bi daha bize saldırırsa o zaman çok ağır konuşacağım, dua etsin bu sefer gündem başka!
