Merhaba TurkHackTeam Ailesi,
Günümüzde kitaplar, yiyecekler, kıyafetler ve hatta çocuklar da dahil olmak üzere sosyal medyada hemen hemen her şey hakkında paylaşımda bulunabiliyoruz. Aslında birçok ebeveyn çocukları hakkında bu çevrimiçi platformlarda paylaşım yapmayı tercih ediyor.
Başarılarından gurur duyan ve arkadaşlarını günlük deneyimleriyle ilgili bilgilendirmek isteyen ebeveynlerin, çocuklarının hikayelerini, fotoğraflarını ve videolarını sosyal medya platformlarında paylaşmaları yaygındır. Ancak bazı ebeveynler bu tutkuyu aşırı paylaşıma dönüştürmüş durumda.
İşte Sharenting, ne olduğuna ve neden bundan kaçınmanız gerektiğine bir bakalım;
İçindekiler;
1-) Sharenting Nedir?
2-) Sharenting İlgili Kaygılar
3-) Neden Çocuklarınızı Çok Fazla Paylaşmamalısınız
4-) Çocuğunuzun Bilgilerini Sosyal Medyada Güvenle Nasıl Paylaşabilirsiniz?
1-) Sharenting Nedir?
Sharenting, ebeveynlerin, bakıcıların veya akrabaların, hayatlarındaki çocuklarla ilgili videolar, resimler ve haberler de dahil olmak üzere içeriği internette - genellikle sosyal medya platformlarında - aşırı derecede paylaşma eylemidir.
Sosyal medyanın yaygın biçimde benimsenmesi yaşamlarımızda bir paradigma değişikliğine yol açarak iletişim kurma, bilgi paylaşma ve bağlantı kurma biçimimizi yeniden şekillendirdi.
Örneğin birçok ebeveyn, diğer ebeveynlerle bağlantı kurmanın ve uygulanabilir tavsiye ve destek almanın bir yolu olarak çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını paylaşmak için sosyal medyayı kullanıyor. Diğer ebeveynler, uzaktaki ailelerine ve arkadaşlarına çocuklarının gelişimi hakkında bilgi vermek için yine bu platformları kullanıyor ve her şeyi aynı anda paylaşarak zamandan tasarruf ediyorlar.
Ancak eleştirmenler ebeveynlerin çocukları içerik için kullanmaması gerektiğini ileri sürüyor. Çocukların sosyal medya platformlarında paylaşılmasına karşı uyarıda bulunuyorlar. Çünkü, kaydolacak yaşta olmayan çocuklar için farkında olmadan çevrimiçi bir kimlik oluşturuyoruz. Ayrıca onları gizlilik ve güvenlik risklerine de maruz bırakıyoruz.
2-) Sharenting İlgili Kaygılar
Ebeveynlerin çocukları hakkında sosyal medya platformlarında paylaştığı verilerin niteliği ve kapsamı, mahremiyet ve güvenlik kaygılarını artırıyor. Hatta güvenlik analistleri günümüz çocuklarının mahremiyetin azaldığı bir çağda büyüdüğünü bile öne sürüyor. Paylaşımcılar ve ebeveynlik yapan blog yazarları, sosyal medyadaki takipçilerini artırmak ve kendilerini marka haline getirmek için sıklıkla çocuklarını yayınlıyorlar. Bu gönderiler sponsorlu olabilir veya reklam içerebilir, bu da birçok kişinin bu uygulamayı çocukların istismarı olarak görmesine yol açabilir.
Bazı şirketlerin, sosyal medyada paylaştıkları içerikler de dahil olmak üzere internet kullanıcılarına ilişkin bilgileri toplayıp reklam verenlere sattığını belirtmekte fayda var. Reklamverenler daha sonra bu verileri kişiselleştirilmiş reklamlarla ebeveynleri ve çocuklarını hedeflemek için kullanır.
Pek çok çocuk, fotoğraflarını yayınlamadan önce ebeveynlerinin kendisinden izin almasını ister; dinlendiklerini, saygı duyulduklarını ve aile tartışmalarına dahil olduklarını hissetmek isterler. Ne yazık ki, ebeveynlerin çocuklarının kişisel anlarını onlara danışmadan aşırı derecede sosyal medya platformlarında paylaştıkları çok sayıda örnek bulunmaktadır.
Çocuklar gördüklerini taklit etme eğiliminde olduğundan, ebeveynler çocuklarının çevrimiçi davranışlarını önemli ölçüde etkiler. Bu, ebeveynlerin örnek olarak liderlik etmelerini ve çevrimiçi paylaşım konusunda düşünceli bir yaklaşım sergilemelerini zorunlu kılmaktadır.
Ebeveynlerin, çocuklarının yalnızca olumlu yönlerini paylaşmaktan kaçınmaları da çok önemlidir; çünkü bu, kendilerinin idealleştirilmiş bir versiyonuna göre yaşamaları için baskı yaratabilir.
3-) Neden Çocuklarınızı Çok Fazla Paylaşmamalısınız
Çocuğunuzun içeriğini sosyal medyaya yüklediğinizde, daha sonra içeriğin üzerindeki kontrolünüzü kaybedebilirsiniz. Daha sonra silinse bile çoktan erişilmiş veya başka bir amaçla kullanılmış olabilir; bu da risk oluşturur.
İşte çocuğunuz hakkında sosyal medyada çok fazla içerik yayınlamanın potansiyel tehlikeleri;
1. Siber Zorbalık ve Sosyal Baskı
Sosyal medya platformlarında sıklıkla paylaşımı yapılan çocuklar siber zorbalığa maruz kalabiliyor. Benzer şekilde, utanç verici fotoğrafları internette paylaşılan çocukların da siber zorbalığa maruz kalma olasılıkları daha yüksek olabilir.
Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar, görünüşleri konusunda çok çekingen olma eğilimindedirler ve daha önce paylaşılan çocukluk fotoğrafları, onların utanmasına neden olabilir ve özgüvenlerini düşürerek sosyal etkileşimlerini etkileyebilir.
2. Kimlik Hırsızlığı
Birçok ebeveyn çocuklarıyla ilgili ayrıntıları çok erken yaşlardan itibaren paylaşmaya başlar. Bu digital kidnapping olarak bilinen bir tür kimlik hırsızlığına maruz kalmalarını artırır. Bu, siber suçluların çevrimiçi ortamda çocukları hedef alma yollarından biridir.
Digital kidnapping, bir yabancı çocuğunuzun fotoğraflarını çalarak, çocuğunuzun kendisi ya da ebeveynleri gibi davranmaya başlar. Sahtekarın motivasyonu gönderilere beğeni ve yorum almak olabilir.
Bir ebeveyn paylaştığı gönderisinde çocuğun tam adını, doğum tarihini, yaşadığı şehri ve ülkeyi içerebileceği durumlar vardır. Bu bilgileri ebeveynin kişisel ayrıntıları, karanlık ağdaki ele geçirilen Sosyal Güvenlik numarası ve ihlal edilen verilerle birleştirirseniz kimlik hırsızlığı için ortam hazırlanır.
Bir dolandırıcı çocuğunuzun kimliğini çalarsa, bunu çocuk adına sahte kredi faaliyetleri için kullanabilir. Bu onların kredi puanlarını etkileyebilir, konut almalarını, kredilere erişmelerini ve hatta iş bulmalarını zorlaştırabilir.
3. Paylaşımı Silseniz Bile Herşey için Geç Olabilir
Bazen çocuğunuzun fotoğrafını veya videosunu sosyal medyada yayınlamanın bir hata olduğunu fark edebilirsiniz. Bunun nedeni, kişisel bilgiler içermesi veya utanç verici olması ve sizi onu kaldırmanıza sevk etmesi olabilir.
Bir gönderiyi silmek, onu internetten tamamen silmez; çünkü arkadaşlarınız, aileniz veya yabancılarınız da dahil olmak üzere birisinin, onu yüklendikten birkaç saniye sonra indirmiş olması mümkündür. Ayrıca, bazı web siteleri genel sosyal medya gönderilerini çevrimiçi olarak otomatik olarak kaydetmeye ve arşivlemeye adanmıştır.
4-) Çocuğunuzu Sosyal Medyada Güvenle Nasıl Paylaşabilirsiniz?
Sosyal medyanın birçok insanın hayatının ayrılmaz bir parçası olduğu göz önüne alındığında, bazı ebeveynlerin sosyal medyayı kullanmayı bırakması muhtemelen zor olacaktır. Çocuklarınızın içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşırken dikkate almanız gereken bazı güvenlik önlemlerini uygulayabilirsiniz. Bu önlemler;
1. Paylaşımı En Aza İndirin
Çocuğunuz hakkında sosyal medyada gereğinden fazla paylaşımda bulunmayın ve doğum ayrıntıları, evcil hayvanının adı ve ziyaret etmeyi en sevdiği yer gibi hassas bilgilerini paylaşmaktan kaçının; çünkü siber suçlular bu ayrıntıları şifreler için güvenlik sorusu yanıtları olarak kullanabilirler. Ayrıca çocuğunuzun tüm vücut fotoğraflarını paylaşmaktan kaçınmalısınız.
2. Meta Verileri Dosyalardan Kaldırın
Bir fotoğrafın meta verileri genellikle zaman, coğrafi etiket gibi ayrıntıları içerir. Bu, birisinin fotoğrafınızın meta verilerini inceleyerek konumunuzu belirleyebileceği anlamına gelir.
Telefonunuzla çekilen fotoğrafların meta veri içermediğinden emin olmak için kamera ayarlarınızda coğrafi etiketlemeyi kapatın. Yazılım güncellemeleri bu ayarı otomatik olarak meta verileri içerecek şekilde sıfırlayabileceğinden bu ayarın düzenli olarak kontrol edilmesi çok önemlidir.
3. Gizlilik Ayarlarını Etkinleştirin
Çocuğunuzun fotoğraflarını Facebook, Instagram ve Twitter dahil sosyal medya platformlarında paylaşırken mevcut en katı gizlilik ayarlarını tercih etmeniz önerilir.
Ayrıca takipçilerinizden, fotoğrafları izniniz olmadan paylaşmamalarını veya kaydetmemelerini rica edin. Ayrıca çocuklarınıza sosyal medyanın tehlikelerini ve karşı önlemleri öğretin.
4. Çocuğunuza Danışın
Çocuğunuz fotoğraflarını çevrimiçi paylaşmayı anlayacak ve buna izin verecek kadar büyükse, ondan izin almanız çok önemlidir. Onlara çok küçük yaşlardan itibaren, tercihen 5 yaş ve üzeri olduklarında danışmaya başlayın.
Onlara yayınlayacağınız şeyin bir önizlemesini sunun ve onaylarını isteyin. Ayrıca en sevdikleri fotoğrafları seçmelerini, başlıklar oluşturmalarını ve bir sosyal medya platformu seçmelerini de isteyebilirsiniz.
Çocuklarınız sizden belirli fotoğraflarını paylaşmamanızı isterse bunu sorunsuz bir biçimde onaylayın. Bu şekilde çevrimiçi varlıklarını kontrol etmelerine olanak tanırsınız.
5. Takipçi Sayınızı Azaltın
Takipçi sayınızı yalnızca aile üyelerine ve güvenilir arkadaşlarınıza düşürmeyi veya yönetimi kolay diğer sosyal uygulamalara ve hizmetlere geçmeyi düşünün. Yalnızca davetle girilebilen albümler oluşturmanıza olanak tanıyan Flickr, Google Fotoğraflar gibi medya paylaşım platformlarını tercih edebilirsiniz.
6. İsimleri ve Yüzleri Gizleyin
Google'da hızlı bir isim araması, kurbanın yani çocuğunuzun e-posta adresi, ev adresi ve sosyal medya hesapları gibi ayrıntıları ortaya çıkarabilir ve onları daha fazla kişisel bilgi ifşa etmeleri için kandırarak sosyal mühendislik saldırılarına maruz bırakabilir.
Çocuğunuzu korumak için takma bir isim kullanmayı düşünün ve asla soyadını paylaşmayın; alternatif olarak gerçek adları yerine baş harflerini kullanabilirsiniz.
Çocuklarınızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşırken, resmin tamamını göstermek yerine temel özelliklerini gizleyerek gizliliklerini daha da koruyabilirsiniz. Birçok ebeveyn bunu çocuklarının yüzlerini bulanıklaştırarak veya üzerlerine emojiler yerleştirerek başarıyor.
İçinde bulunduğumuz dijital çağda ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını çekmesi ve bunları sosyal medyada paylaşması yaygındır. Bu durum çocukların güvenliğini, mahremiyetini, sosyal yaşamını ve öz imajını tehlikeye atabilir.
Ebeveynler, geniş çapta paylaşılan bir dijital varlığın çocukları üzerindeki kalıcı etkilerini dikkate almalıdır. Paylaşmak istedikleri içeriği, verilmek istenen mesajı ve yanlış yorumlanma veya istismar edilme riskini düşünün. Ebeveynlerin çocuklarını güvenli içerik paylaşımı ve internet güvenliğiyle ilgili en iyi uygulamalar konusunda eğitmesi de önemlidir.
Siz siz olun, çocuğunuzun fotoğraflarını paylaşmanın onlar için yeni bir tehlike olduğunu unutmayın.
Basın ve Medya Ekibi Sundu...
Günümüzde kitaplar, yiyecekler, kıyafetler ve hatta çocuklar da dahil olmak üzere sosyal medyada hemen hemen her şey hakkında paylaşımda bulunabiliyoruz. Aslında birçok ebeveyn çocukları hakkında bu çevrimiçi platformlarda paylaşım yapmayı tercih ediyor.
Başarılarından gurur duyan ve arkadaşlarını günlük deneyimleriyle ilgili bilgilendirmek isteyen ebeveynlerin, çocuklarının hikayelerini, fotoğraflarını ve videolarını sosyal medya platformlarında paylaşmaları yaygındır. Ancak bazı ebeveynler bu tutkuyu aşırı paylaşıma dönüştürmüş durumda.
İşte Sharenting, ne olduğuna ve neden bundan kaçınmanız gerektiğine bir bakalım;
İçindekiler;
1-) Sharenting Nedir?
2-) Sharenting İlgili Kaygılar
3-) Neden Çocuklarınızı Çok Fazla Paylaşmamalısınız
4-) Çocuğunuzun Bilgilerini Sosyal Medyada Güvenle Nasıl Paylaşabilirsiniz?
1-) Sharenting Nedir?
Sharenting, ebeveynlerin, bakıcıların veya akrabaların, hayatlarındaki çocuklarla ilgili videolar, resimler ve haberler de dahil olmak üzere içeriği internette - genellikle sosyal medya platformlarında - aşırı derecede paylaşma eylemidir.
Sosyal medyanın yaygın biçimde benimsenmesi yaşamlarımızda bir paradigma değişikliğine yol açarak iletişim kurma, bilgi paylaşma ve bağlantı kurma biçimimizi yeniden şekillendirdi.
Örneğin birçok ebeveyn, diğer ebeveynlerle bağlantı kurmanın ve uygulanabilir tavsiye ve destek almanın bir yolu olarak çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını paylaşmak için sosyal medyayı kullanıyor. Diğer ebeveynler, uzaktaki ailelerine ve arkadaşlarına çocuklarının gelişimi hakkında bilgi vermek için yine bu platformları kullanıyor ve her şeyi aynı anda paylaşarak zamandan tasarruf ediyorlar.
Ancak eleştirmenler ebeveynlerin çocukları içerik için kullanmaması gerektiğini ileri sürüyor. Çocukların sosyal medya platformlarında paylaşılmasına karşı uyarıda bulunuyorlar. Çünkü, kaydolacak yaşta olmayan çocuklar için farkında olmadan çevrimiçi bir kimlik oluşturuyoruz. Ayrıca onları gizlilik ve güvenlik risklerine de maruz bırakıyoruz.
2-) Sharenting İlgili Kaygılar
Ebeveynlerin çocukları hakkında sosyal medya platformlarında paylaştığı verilerin niteliği ve kapsamı, mahremiyet ve güvenlik kaygılarını artırıyor. Hatta güvenlik analistleri günümüz çocuklarının mahremiyetin azaldığı bir çağda büyüdüğünü bile öne sürüyor. Paylaşımcılar ve ebeveynlik yapan blog yazarları, sosyal medyadaki takipçilerini artırmak ve kendilerini marka haline getirmek için sıklıkla çocuklarını yayınlıyorlar. Bu gönderiler sponsorlu olabilir veya reklam içerebilir, bu da birçok kişinin bu uygulamayı çocukların istismarı olarak görmesine yol açabilir.
Bazı şirketlerin, sosyal medyada paylaştıkları içerikler de dahil olmak üzere internet kullanıcılarına ilişkin bilgileri toplayıp reklam verenlere sattığını belirtmekte fayda var. Reklamverenler daha sonra bu verileri kişiselleştirilmiş reklamlarla ebeveynleri ve çocuklarını hedeflemek için kullanır.
Pek çok çocuk, fotoğraflarını yayınlamadan önce ebeveynlerinin kendisinden izin almasını ister; dinlendiklerini, saygı duyulduklarını ve aile tartışmalarına dahil olduklarını hissetmek isterler. Ne yazık ki, ebeveynlerin çocuklarının kişisel anlarını onlara danışmadan aşırı derecede sosyal medya platformlarında paylaştıkları çok sayıda örnek bulunmaktadır.
Çocuklar gördüklerini taklit etme eğiliminde olduğundan, ebeveynler çocuklarının çevrimiçi davranışlarını önemli ölçüde etkiler. Bu, ebeveynlerin örnek olarak liderlik etmelerini ve çevrimiçi paylaşım konusunda düşünceli bir yaklaşım sergilemelerini zorunlu kılmaktadır.
Ebeveynlerin, çocuklarının yalnızca olumlu yönlerini paylaşmaktan kaçınmaları da çok önemlidir; çünkü bu, kendilerinin idealleştirilmiş bir versiyonuna göre yaşamaları için baskı yaratabilir.
3-) Neden Çocuklarınızı Çok Fazla Paylaşmamalısınız
Çocuğunuzun içeriğini sosyal medyaya yüklediğinizde, daha sonra içeriğin üzerindeki kontrolünüzü kaybedebilirsiniz. Daha sonra silinse bile çoktan erişilmiş veya başka bir amaçla kullanılmış olabilir; bu da risk oluşturur.
İşte çocuğunuz hakkında sosyal medyada çok fazla içerik yayınlamanın potansiyel tehlikeleri;
1. Siber Zorbalık ve Sosyal Baskı
Sosyal medya platformlarında sıklıkla paylaşımı yapılan çocuklar siber zorbalığa maruz kalabiliyor. Benzer şekilde, utanç verici fotoğrafları internette paylaşılan çocukların da siber zorbalığa maruz kalma olasılıkları daha yüksek olabilir.
Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar, görünüşleri konusunda çok çekingen olma eğilimindedirler ve daha önce paylaşılan çocukluk fotoğrafları, onların utanmasına neden olabilir ve özgüvenlerini düşürerek sosyal etkileşimlerini etkileyebilir.
2. Kimlik Hırsızlığı
Birçok ebeveyn çocuklarıyla ilgili ayrıntıları çok erken yaşlardan itibaren paylaşmaya başlar. Bu digital kidnapping olarak bilinen bir tür kimlik hırsızlığına maruz kalmalarını artırır. Bu, siber suçluların çevrimiçi ortamda çocukları hedef alma yollarından biridir.
Digital kidnapping, bir yabancı çocuğunuzun fotoğraflarını çalarak, çocuğunuzun kendisi ya da ebeveynleri gibi davranmaya başlar. Sahtekarın motivasyonu gönderilere beğeni ve yorum almak olabilir.
Bir ebeveyn paylaştığı gönderisinde çocuğun tam adını, doğum tarihini, yaşadığı şehri ve ülkeyi içerebileceği durumlar vardır. Bu bilgileri ebeveynin kişisel ayrıntıları, karanlık ağdaki ele geçirilen Sosyal Güvenlik numarası ve ihlal edilen verilerle birleştirirseniz kimlik hırsızlığı için ortam hazırlanır.
Bir dolandırıcı çocuğunuzun kimliğini çalarsa, bunu çocuk adına sahte kredi faaliyetleri için kullanabilir. Bu onların kredi puanlarını etkileyebilir, konut almalarını, kredilere erişmelerini ve hatta iş bulmalarını zorlaştırabilir.
3. Paylaşımı Silseniz Bile Herşey için Geç Olabilir
Bazen çocuğunuzun fotoğrafını veya videosunu sosyal medyada yayınlamanın bir hata olduğunu fark edebilirsiniz. Bunun nedeni, kişisel bilgiler içermesi veya utanç verici olması ve sizi onu kaldırmanıza sevk etmesi olabilir.
Bir gönderiyi silmek, onu internetten tamamen silmez; çünkü arkadaşlarınız, aileniz veya yabancılarınız da dahil olmak üzere birisinin, onu yüklendikten birkaç saniye sonra indirmiş olması mümkündür. Ayrıca, bazı web siteleri genel sosyal medya gönderilerini çevrimiçi olarak otomatik olarak kaydetmeye ve arşivlemeye adanmıştır.
4-) Çocuğunuzu Sosyal Medyada Güvenle Nasıl Paylaşabilirsiniz?
Sosyal medyanın birçok insanın hayatının ayrılmaz bir parçası olduğu göz önüne alındığında, bazı ebeveynlerin sosyal medyayı kullanmayı bırakması muhtemelen zor olacaktır. Çocuklarınızın içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşırken dikkate almanız gereken bazı güvenlik önlemlerini uygulayabilirsiniz. Bu önlemler;
1. Paylaşımı En Aza İndirin
Çocuğunuz hakkında sosyal medyada gereğinden fazla paylaşımda bulunmayın ve doğum ayrıntıları, evcil hayvanının adı ve ziyaret etmeyi en sevdiği yer gibi hassas bilgilerini paylaşmaktan kaçının; çünkü siber suçlular bu ayrıntıları şifreler için güvenlik sorusu yanıtları olarak kullanabilirler. Ayrıca çocuğunuzun tüm vücut fotoğraflarını paylaşmaktan kaçınmalısınız.
2. Meta Verileri Dosyalardan Kaldırın
Bir fotoğrafın meta verileri genellikle zaman, coğrafi etiket gibi ayrıntıları içerir. Bu, birisinin fotoğrafınızın meta verilerini inceleyerek konumunuzu belirleyebileceği anlamına gelir.
Telefonunuzla çekilen fotoğrafların meta veri içermediğinden emin olmak için kamera ayarlarınızda coğrafi etiketlemeyi kapatın. Yazılım güncellemeleri bu ayarı otomatik olarak meta verileri içerecek şekilde sıfırlayabileceğinden bu ayarın düzenli olarak kontrol edilmesi çok önemlidir.
3. Gizlilik Ayarlarını Etkinleştirin
Çocuğunuzun fotoğraflarını Facebook, Instagram ve Twitter dahil sosyal medya platformlarında paylaşırken mevcut en katı gizlilik ayarlarını tercih etmeniz önerilir.
Ayrıca takipçilerinizden, fotoğrafları izniniz olmadan paylaşmamalarını veya kaydetmemelerini rica edin. Ayrıca çocuklarınıza sosyal medyanın tehlikelerini ve karşı önlemleri öğretin.
4. Çocuğunuza Danışın
Çocuğunuz fotoğraflarını çevrimiçi paylaşmayı anlayacak ve buna izin verecek kadar büyükse, ondan izin almanız çok önemlidir. Onlara çok küçük yaşlardan itibaren, tercihen 5 yaş ve üzeri olduklarında danışmaya başlayın.
Onlara yayınlayacağınız şeyin bir önizlemesini sunun ve onaylarını isteyin. Ayrıca en sevdikleri fotoğrafları seçmelerini, başlıklar oluşturmalarını ve bir sosyal medya platformu seçmelerini de isteyebilirsiniz.
Çocuklarınız sizden belirli fotoğraflarını paylaşmamanızı isterse bunu sorunsuz bir biçimde onaylayın. Bu şekilde çevrimiçi varlıklarını kontrol etmelerine olanak tanırsınız.
5. Takipçi Sayınızı Azaltın
Takipçi sayınızı yalnızca aile üyelerine ve güvenilir arkadaşlarınıza düşürmeyi veya yönetimi kolay diğer sosyal uygulamalara ve hizmetlere geçmeyi düşünün. Yalnızca davetle girilebilen albümler oluşturmanıza olanak tanıyan Flickr, Google Fotoğraflar gibi medya paylaşım platformlarını tercih edebilirsiniz.
6. İsimleri ve Yüzleri Gizleyin
Google'da hızlı bir isim araması, kurbanın yani çocuğunuzun e-posta adresi, ev adresi ve sosyal medya hesapları gibi ayrıntıları ortaya çıkarabilir ve onları daha fazla kişisel bilgi ifşa etmeleri için kandırarak sosyal mühendislik saldırılarına maruz bırakabilir.
Çocuğunuzu korumak için takma bir isim kullanmayı düşünün ve asla soyadını paylaşmayın; alternatif olarak gerçek adları yerine baş harflerini kullanabilirsiniz.
Çocuklarınızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşırken, resmin tamamını göstermek yerine temel özelliklerini gizleyerek gizliliklerini daha da koruyabilirsiniz. Birçok ebeveyn bunu çocuklarının yüzlerini bulanıklaştırarak veya üzerlerine emojiler yerleştirerek başarıyor.
İçinde bulunduğumuz dijital çağda ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını çekmesi ve bunları sosyal medyada paylaşması yaygındır. Bu durum çocukların güvenliğini, mahremiyetini, sosyal yaşamını ve öz imajını tehlikeye atabilir.
Ebeveynler, geniş çapta paylaşılan bir dijital varlığın çocukları üzerindeki kalıcı etkilerini dikkate almalıdır. Paylaşmak istedikleri içeriği, verilmek istenen mesajı ve yanlış yorumlanma veya istismar edilme riskini düşünün. Ebeveynlerin çocuklarını güvenli içerik paylaşımı ve internet güvenliğiyle ilgili en iyi uygulamalar konusunda eğitmesi de önemlidir.
Siz siz olun, çocuğunuzun fotoğraflarını paylaşmanın onlar için yeni bir tehlike olduğunu unutmayın.
Basın ve Medya Ekibi Sundu...
Eline sağlık
