Korkacaksan OKU +16
1 önceki konumda hayat hikayemi anlatmıştım. Sağolsun THT ailemde bana destek olan çok kişi oldu, hepsine sonsuz teşekkürler.
Sevgi nedir ? Sevginin burda bilimsel açıklamasını yapmicam tabii ki de ama bi insanı görünce ; istemsizce kendine çeki düzen verince, ses tonun, davranışların, ve hatta kalp ritmin değişince anlarsın ki karşıdaki kızı/erkeği seviyorsun.
Şimdi ki hikaye benim de yaşadığım olay ve de en yakın dostumun.
Ahmeti anasınıfından beri tanırım. Ve sınıfta güzel bir kız vardı ve benim nerdeyse doğup bu yaşımıza kadar beraber oynayıp, güldüğüm ve hatta ağladığım Ahmet bu kızı deli gibi seviyordu.
Ilk anasınıfı çocukluk tabii salak duygular saniyordu bu aşkı, ama yıllar geçtikçe daha da büyüdü. 6. Sınıfa kadar bu kıza açılamadı. Sonra bi gün tak etti ve gitti, biz ilk önce aha bu sefer açılcak derken o gitti arkadaş oldu. Tamam okey sorun yok yinede iyi bişey.
....
Zamanla kızla yakın olunca haliyle daha fazla bilgi ediliyor. 8. Sınıftı hani boş derslerde birbirimize yalandan korku hikayeleri anlatırdık ama hepimizin korktuğu zamanlar. Ben Ahmet ve Ayşe (ayşe : ahmetin sevdiği) birbirimize korku hikayeleri anlatıdık. Ayşe ben anlatcam dedi bizde tamam dedik. Ayşe "benim babam hoca. Büyü ve cinlerle uğraşır hatta benim annem bir cin, ben bir cin çocuğuyum" dedi. Bugüne kadar dinlediğim en korkutucu sözlerdi bunlar. Evet ayşenin babası hoca idi. Ama annesini mahallede kimse görmemişti. Hatta annemler ayşe doğduğunda ziyarete gitmişler bunlara. Içeriye girince 5 - 6 tane kadın full kapalı şekilde gözleri bilene görünmüyormuş. Annem kısa durup hemen çıktı. (Bu olayı annem simdi anlattı. Hikayeyi güçlendirmek için)
Korktuk evet ama çocuk aklı hemen unuttuk. Lise 1e geçtik. Ahmet bu sefer kıza açıldı. Ayşe kabul etti ve güzel bi çift oldular. Lise 2nin sonlarıydı, Ayşe hepimizi toplayıp bişey konuşacaktı. Vee toplandık, ayşe yazın taşıncaklarını söyledi. Babası doğuya sınıra yakın bir köye gidicekmiş. Ahmet üzülsede kabullenmekten başka bir çaresi yoktu. Okul bitti.
Biteli 3 hafta olmuştur belki, sabah uyanıp telefona baktım. Cevapsız bi ton arama, arayan ayşe. Elimi yüzünü yıkayıp direk ahmetlere gittim. Ahmette aynı şekilde aramaları gösterdi. Bunda şasırılacak bir şey yok belki ama asıl sorun ahmetin de demesine göre ikimizin bildirimleri ve telefon sesi açıktı. Tamam belki bir hatadır diyip aklımıza kötü şeyler getirmedik.
Sonra Ayşelerin evine gittik. Ev bomboştu. Sabah 7idi bu kadar erken taşınmak neden ?
Evin kapısı eskiydi zorlamayla içeri girdik. Odalarin duvarları boyalı şekiller çiziliydi. Duvarlarda 7175 ve çeşitli semboller vardı. Bunu Ahmet veya başkası anlatmıyor, kendi gözlerimle yani ben KapganTamu kendi gözlerimle gördüm.
Komşulardan kimse taşınırken görmemiş. Hatta imam bile sabah namazında olduğunu söyledi. Sokakta su çeken çocuklara sorduğumuzda bir sürü çarşaflı kadın girdi çıktı dedi. Biz baya korktuyduk.
Eve gittim nedir bu 7175 diye arattım. Ilk Ekşi de bi konu gördüm. 7175'i arap alfabesine çevirdiğimizde vivo gibi bir kelime çıkıyor bu da "yaşıyorum" anlamına gelen bir kelime. Ve Dabbenin bi serisinde bu olay ele alınmıştı. Filmi baştan tekrar izledim lakin bu ailede kimse ölmemişti. Ya da ben bilmiyorum. Ve Ayşe yok oldu. Yok oldu derken gitti anlamında değil, çardakta masaya adlarını kazayan ahmet (yani ahmet♡ayse) masada ayşe yazısının üstü tertemizce kazınmıştı. Okula gittik, 8. Sınıfta oturduğumuz sıralara baktık. Ahmet yazısını görüyorduk ama ayşe yazan her yer kazınmıştı. Duvarda ki spreyle yazılmış Ayşe yazısı bilene kırmızı bir boyayla üstü karalanmıştı. Boya diyorum çünkü biz gittiğimizde halen ıslaktı ve ne yapsak o boyayı çıkaramamıştık.
Çekindiğimiz fotoğrafları açamıyoruz bazıları silinmiş bile.
Kimdi ? Nerdeler ? Neden böyle oldu ? 7175 ne alaka hep içimizde bi soru ve korku olarak kaldı.
Olay %100 gerçek olay olup isimler tamamen sallamasyondur.
1 önceki konumda hayat hikayemi anlatmıştım. Sağolsun THT ailemde bana destek olan çok kişi oldu, hepsine sonsuz teşekkürler.
Sevgi nedir ? Sevginin burda bilimsel açıklamasını yapmicam tabii ki de ama bi insanı görünce ; istemsizce kendine çeki düzen verince, ses tonun, davranışların, ve hatta kalp ritmin değişince anlarsın ki karşıdaki kızı/erkeği seviyorsun.
Şimdi ki hikaye benim de yaşadığım olay ve de en yakın dostumun.
Ahmeti anasınıfından beri tanırım. Ve sınıfta güzel bir kız vardı ve benim nerdeyse doğup bu yaşımıza kadar beraber oynayıp, güldüğüm ve hatta ağladığım Ahmet bu kızı deli gibi seviyordu.
Ilk anasınıfı çocukluk tabii salak duygular saniyordu bu aşkı, ama yıllar geçtikçe daha da büyüdü. 6. Sınıfa kadar bu kıza açılamadı. Sonra bi gün tak etti ve gitti, biz ilk önce aha bu sefer açılcak derken o gitti arkadaş oldu. Tamam okey sorun yok yinede iyi bişey.
....
Zamanla kızla yakın olunca haliyle daha fazla bilgi ediliyor. 8. Sınıftı hani boş derslerde birbirimize yalandan korku hikayeleri anlatırdık ama hepimizin korktuğu zamanlar. Ben Ahmet ve Ayşe (ayşe : ahmetin sevdiği) birbirimize korku hikayeleri anlatıdık. Ayşe ben anlatcam dedi bizde tamam dedik. Ayşe "benim babam hoca. Büyü ve cinlerle uğraşır hatta benim annem bir cin, ben bir cin çocuğuyum" dedi. Bugüne kadar dinlediğim en korkutucu sözlerdi bunlar. Evet ayşenin babası hoca idi. Ama annesini mahallede kimse görmemişti. Hatta annemler ayşe doğduğunda ziyarete gitmişler bunlara. Içeriye girince 5 - 6 tane kadın full kapalı şekilde gözleri bilene görünmüyormuş. Annem kısa durup hemen çıktı. (Bu olayı annem simdi anlattı. Hikayeyi güçlendirmek için)
Korktuk evet ama çocuk aklı hemen unuttuk. Lise 1e geçtik. Ahmet bu sefer kıza açıldı. Ayşe kabul etti ve güzel bi çift oldular. Lise 2nin sonlarıydı, Ayşe hepimizi toplayıp bişey konuşacaktı. Vee toplandık, ayşe yazın taşıncaklarını söyledi. Babası doğuya sınıra yakın bir köye gidicekmiş. Ahmet üzülsede kabullenmekten başka bir çaresi yoktu. Okul bitti.
Biteli 3 hafta olmuştur belki, sabah uyanıp telefona baktım. Cevapsız bi ton arama, arayan ayşe. Elimi yüzünü yıkayıp direk ahmetlere gittim. Ahmette aynı şekilde aramaları gösterdi. Bunda şasırılacak bir şey yok belki ama asıl sorun ahmetin de demesine göre ikimizin bildirimleri ve telefon sesi açıktı. Tamam belki bir hatadır diyip aklımıza kötü şeyler getirmedik.
Sonra Ayşelerin evine gittik. Ev bomboştu. Sabah 7idi bu kadar erken taşınmak neden ?
Evin kapısı eskiydi zorlamayla içeri girdik. Odalarin duvarları boyalı şekiller çiziliydi. Duvarlarda 7175 ve çeşitli semboller vardı. Bunu Ahmet veya başkası anlatmıyor, kendi gözlerimle yani ben KapganTamu kendi gözlerimle gördüm.
Komşulardan kimse taşınırken görmemiş. Hatta imam bile sabah namazında olduğunu söyledi. Sokakta su çeken çocuklara sorduğumuzda bir sürü çarşaflı kadın girdi çıktı dedi. Biz baya korktuyduk.
Eve gittim nedir bu 7175 diye arattım. Ilk Ekşi de bi konu gördüm. 7175'i arap alfabesine çevirdiğimizde vivo gibi bir kelime çıkıyor bu da "yaşıyorum" anlamına gelen bir kelime. Ve Dabbenin bi serisinde bu olay ele alınmıştı. Filmi baştan tekrar izledim lakin bu ailede kimse ölmemişti. Ya da ben bilmiyorum. Ve Ayşe yok oldu. Yok oldu derken gitti anlamında değil, çardakta masaya adlarını kazayan ahmet (yani ahmet♡ayse) masada ayşe yazısının üstü tertemizce kazınmıştı. Okula gittik, 8. Sınıfta oturduğumuz sıralara baktık. Ahmet yazısını görüyorduk ama ayşe yazan her yer kazınmıştı. Duvarda ki spreyle yazılmış Ayşe yazısı bilene kırmızı bir boyayla üstü karalanmıştı. Boya diyorum çünkü biz gittiğimizde halen ıslaktı ve ne yapsak o boyayı çıkaramamıştık.
Çekindiğimiz fotoğrafları açamıyoruz bazıları silinmiş bile.
Kimdi ? Nerdeler ? Neden böyle oldu ? 7175 ne alaka hep içimizde bi soru ve korku olarak kaldı.
Olay %100 gerçek olay olup isimler tamamen sallamasyondur.
Son düzenleme: