Bundan 550 yıl önceydi, Konstantinepol genç bir hükümdarın azmi karşısında boyun büktü ve İstanbul oldu. O Fatih idi. Ve o Türkçe bilinci yüksek ilk Osmanlı hükümdarı idi. Altı dili bilir ve konuşur, Türkçe'nin de etimolojisini araştırırdı. Onun dil merakı, gitgide bu dillerde yazılmış eserleri bile tenkid edecek noktalara varmıştı. Hatta bazan şakalarını dilin bu inceliklerine dayandırdığı da olurmuş..
Anlatırlar ki, Avrupa'da insanların ilkel topluluklar olarak yaşadığı Ortaçağ'da eski Yunan şehirleri de akıl almaz bir pislik içerisinde imiş. Sokaklar açık çöplük, evler bir ahırdan farksız, halk da yıkanma nedir bilmeyen kirli pasaklı insanlar...
Fatih, Molla Güranî ile sohbet ederken söz Yunanlılardan açılıp da hocası birkaç defa "Yunan, Yunan..." diye tekrar edince hünkar dayanamayıp onların pisliğinden kinaye olarak;
-Hocam, demiş, bunlar hiç yunmamışlardır. Onun için lütfen bunlara Yunan değil, Yunmayan deyiniz.
(Yunmak, eski Türkçe'de yıkanmak demektir ki hâlâ Anadolu'nun bazı yörelerinde kullanılır.)
Prof.Dr.İskender PALA'nın bir yazısından alınmıştır.
Anlatırlar ki, Avrupa'da insanların ilkel topluluklar olarak yaşadığı Ortaçağ'da eski Yunan şehirleri de akıl almaz bir pislik içerisinde imiş. Sokaklar açık çöplük, evler bir ahırdan farksız, halk da yıkanma nedir bilmeyen kirli pasaklı insanlar...
Fatih, Molla Güranî ile sohbet ederken söz Yunanlılardan açılıp da hocası birkaç defa "Yunan, Yunan..." diye tekrar edince hünkar dayanamayıp onların pisliğinden kinaye olarak;
-Hocam, demiş, bunlar hiç yunmamışlardır. Onun için lütfen bunlara Yunan değil, Yunmayan deyiniz.
(Yunmak, eski Türkçe'de yıkanmak demektir ki hâlâ Anadolu'nun bazı yörelerinde kullanılır.)
Prof.Dr.İskender PALA'nın bir yazısından alınmıştır.