Lokman hekime bir gün sorarlar:
-‘Hikmeti kimden öğrendin?’
Şu cevabı verir:
- ‘Körden. Çünkü o, elindeki değnekle etrafı yoklamadan adım atmaz. Ve konuşmak istediği zaman o konu üzerine düşünür, dikkatini dağıtmaz. Faydalı bir konuysa konuşur, değilse susmayı tercih eder. Bende bu yolu uygulayarak hikmeti buldum.’
Bu ölçü zihin geliştirme ve dikkat eğitiminde kullanılan ‘ DUR-DÜŞÜN-SONRA HAREKETE GEÇ!’yöntemi demektir. Gerçek hayatta insan hedefi belirleyecek, yolunu çizecek, insan ilişkilerini düzenleyecek sonra harekete geçecektir. Bunu gerçekleştirirse başarı için bütün şartları hazırlamış demektir.
İnsan beyni biyolojik bir bilgisayardır. Zekâ ve hafıza çok güçlü insanlarla sıradan insanların zihin bilgisayarları arasında çok az fark vardır. Ama onlar kullanma sistemini iyi bilmektedir.
Zihin bilgisayarında bilgi kullanmak için anahtar şunlardır:
1- Kötü hafızanın birinci sorumlusu dikkatsizliktir. Düşünceyi yoğunlaştırabilen, bir konuya konsantre olacaktır. İnsanlar bilgileri zihinlerine kazırlar. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir; hemen silinir.
2- Kötü hafızanın ikinci sorumlusu özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardır. Eğer o saate bilerek ve irade ederek sabah 07.00’de kalkacağınızı söylersiniz, öyle programlanmış olursunuz. Sabah 07.00’ de kalkmanız kesinleşir. Kolumuzdaki saate güvendiğimiz kadar hafızamıza güvenirsek o bizi yanıltmaz.
3- Kötü hafızanın üçüncü sorumlusu önem vermemektir. Unutulan bilgiler genellikle o kişi tarafından önemsenmeyen bilgiler olacaktır. ‘unuttum!’ demek mazeret olmaz, çünkü o konuya önem vermediğin anlamına gelir.
4- Kötü hafızanın bir sorumlusu da, AKILDA TUTMA TEKNİĞİni bilmemektir. Diyelim ki araba, kuş, mavi, lale kelimelerini akılda tutmak istiyoruz: doğrudan ezberlerseniz aklınızda kalmayacaktır. ‘mavi bir arabanın üzerinde kuşun ağzında lale var.’ Şeklinde ezberlerseniz bunu asla unutmazsınız.
5- Kötü hafızanın diğer bir sebebi de duygusal boyutun ihmal edilmesidir. Bir tiyatro sanatçısı rolünün kelimelerini tekrar ederken heyecanlarını da tekrarlar. Böylece rolünü tam uygular. İlk öğrenirken heyecanlarla kelimeleri beraber öğrenirse kolay unutmayacaktır. Merak dürtüsü duygusal gücü artıracaktır. Bunun için merak ilmin hocasıdır denilmiştir.
6- ‘Kesinlikle unutmamam gerekir’ denilen bilgileri not alın. Bundan 1400 yıl önce Hz. Peygamber unutmamak için ‘sağ elinizden yardım isteyin ‘ demiştir. Aldığınız nottan tekrar edersiniz.
7- Kötü hafızanın önemli bir sebebi bilgilerin kullanılmamasıdır. Zihni uyarıcıların çok olduğu bilgilerin tekrar edildiği bir beyinde unutkanlık olmaz. İnsan beyni ‘kullan yada kaydet’ kuralıyla çalışır.
8- Zaruri bilgileri aklımızda tutmalıyız gereksiz işe yaramayan bilgileri beynimizden arındırmalıyız. İnsan beyninde kalıcı hafızaya yazılan hiçbir bilgi silinmez. Protein şifreli olarak yazılıdır. Hafıza özel bir biyonik cihazdır. İyi kullanarak onu iyi bilgilerle doldurabiliriz.
-‘Hikmeti kimden öğrendin?’
Şu cevabı verir:
- ‘Körden. Çünkü o, elindeki değnekle etrafı yoklamadan adım atmaz. Ve konuşmak istediği zaman o konu üzerine düşünür, dikkatini dağıtmaz. Faydalı bir konuysa konuşur, değilse susmayı tercih eder. Bende bu yolu uygulayarak hikmeti buldum.’
Bu ölçü zihin geliştirme ve dikkat eğitiminde kullanılan ‘ DUR-DÜŞÜN-SONRA HAREKETE GEÇ!’yöntemi demektir. Gerçek hayatta insan hedefi belirleyecek, yolunu çizecek, insan ilişkilerini düzenleyecek sonra harekete geçecektir. Bunu gerçekleştirirse başarı için bütün şartları hazırlamış demektir.
İnsan beyni biyolojik bir bilgisayardır. Zekâ ve hafıza çok güçlü insanlarla sıradan insanların zihin bilgisayarları arasında çok az fark vardır. Ama onlar kullanma sistemini iyi bilmektedir.
Zihin bilgisayarında bilgi kullanmak için anahtar şunlardır:
1- Kötü hafızanın birinci sorumlusu dikkatsizliktir. Düşünceyi yoğunlaştırabilen, bir konuya konsantre olacaktır. İnsanlar bilgileri zihinlerine kazırlar. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir; hemen silinir.
2- Kötü hafızanın ikinci sorumlusu özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardır. Eğer o saate bilerek ve irade ederek sabah 07.00’de kalkacağınızı söylersiniz, öyle programlanmış olursunuz. Sabah 07.00’ de kalkmanız kesinleşir. Kolumuzdaki saate güvendiğimiz kadar hafızamıza güvenirsek o bizi yanıltmaz.
3- Kötü hafızanın üçüncü sorumlusu önem vermemektir. Unutulan bilgiler genellikle o kişi tarafından önemsenmeyen bilgiler olacaktır. ‘unuttum!’ demek mazeret olmaz, çünkü o konuya önem vermediğin anlamına gelir.
4- Kötü hafızanın bir sorumlusu da, AKILDA TUTMA TEKNİĞİni bilmemektir. Diyelim ki araba, kuş, mavi, lale kelimelerini akılda tutmak istiyoruz: doğrudan ezberlerseniz aklınızda kalmayacaktır. ‘mavi bir arabanın üzerinde kuşun ağzında lale var.’ Şeklinde ezberlerseniz bunu asla unutmazsınız.
5- Kötü hafızanın diğer bir sebebi de duygusal boyutun ihmal edilmesidir. Bir tiyatro sanatçısı rolünün kelimelerini tekrar ederken heyecanlarını da tekrarlar. Böylece rolünü tam uygular. İlk öğrenirken heyecanlarla kelimeleri beraber öğrenirse kolay unutmayacaktır. Merak dürtüsü duygusal gücü artıracaktır. Bunun için merak ilmin hocasıdır denilmiştir.
6- ‘Kesinlikle unutmamam gerekir’ denilen bilgileri not alın. Bundan 1400 yıl önce Hz. Peygamber unutmamak için ‘sağ elinizden yardım isteyin ‘ demiştir. Aldığınız nottan tekrar edersiniz.
7- Kötü hafızanın önemli bir sebebi bilgilerin kullanılmamasıdır. Zihni uyarıcıların çok olduğu bilgilerin tekrar edildiği bir beyinde unutkanlık olmaz. İnsan beyni ‘kullan yada kaydet’ kuralıyla çalışır.
8- Zaruri bilgileri aklımızda tutmalıyız gereksiz işe yaramayan bilgileri beynimizden arındırmalıyız. İnsan beyninde kalıcı hafızaya yazılan hiçbir bilgi silinmez. Protein şifreli olarak yazılıdır. Hafıza özel bir biyonik cihazdır. İyi kullanarak onu iyi bilgilerle doldurabiliriz.
