- 29 Ağu 2011
- 213
- 0
Geçen sene aylardan ramazan ayı ve ramazan ayı'nın bitmesine son 3 gün kala dayım gece sahura kalkıyor ve bakıyorki eşi çocukları gelini hani kısaca ev halkı sahuru yemiş ve uyumuşlar hemen eşini uyandırıyor ve kızgın bir şekilde beni neden sahura kaldırmadın die soruyor eşi ise seni uyandırmaya çalıştım ama sen ben yarın niyetlenmicem beni rahatsız etmeyin dedin dayım bunları benim söylemem imkansız diyerek hemen birşeyler atıştırmaya başlar daha elini su bardağına uzatır uzatmaz ineklerinin bağrışını duyar ve suyu bırakır camdan ineklerine bakar ve tekrar elini suya uzatır tekrar inekler huysuzlanıp bağrışırlar dayım hemen aşşağıya iner
ve ineklerin olduğu bölüme doğru gider
kapıyı açar ve birde ne görsün karşısında bir elmas gibi bembeyaz parlayan bir uzun elbise elbisenin içinde çok güzel bir kız anlattığına göre kız okadar güzelmişki hani dünyada o güzellik insanın aklına bile gelmesi imkansızmış ve ne yazıkki o güzel kızın burnu uzun ve ayaklarıda tersmiş bunlardan 3 tane yanyana duruyorlarmış dayım bunları görür görmez hemen kapıyı kapatıp eve koşmus ve damadını ve oğlunu uyandırmış oğlu ve damadına herşeyi anlatmış ama onlar inanmamış rüyanda görmüşsündür diyerek geçiştirmişler ve yarın yine aynı olay ve tekrar gelir oğlunu ve damadını uyandırır bu sefer damadı ve oğluyla beraber ineklerin olduğu bölüme doğru ilerlerler oğluna kapıyı aç demiş oğlu korkarak ben açamam demiş damadıda yav bırak ben açarım diyerek kapıyı sert bir sekilde açmış ve üçününde karşısında onlar(cinler). bunlar hemen gece yarısı köyün şeyhi varmış onun yanına gitmişler ve durumu ona anlatmışlar şeyh'de onlara yarın gece gidin onlar (cin) ordalarsa eline sert bir cisim al ve onlara vur ya nasıl olur seyh efendim demiş ben vuramam tamam bende geliyorum demiş ve beraber hemen yola koyulmuşlar ve şeyh efendi kapıyı açmış bir dua okumuş ve hemen yanı başındaki kürekle sağdan savurmuş üçüne birden vurmuş ve onlar da kırılmışlar hani bir cam nasıl kırılır aynı o şekilde kırılmış üçünüzde ayrı ayrı şu üç kırığı alın ayrı ayrı yerlerde yakıp aynı dereye küllerini dökün demiş bunların ikisi dayım, damadı yapmış denileni ama oğlu yapmamış korkmuş ve şeyh sormuş üçünüzde yakıp küllerini dereye bıraktınızmı hepsi evet demiş ertesi gece inekler tekrar huysuzlanmış dayım alla alla seyh efendinin dediklerinide yaptık ne şimdi bu diyerek aşşağı iner ve bakar bu sefer tek bi tane var hemen tekrar şeyhin yanına gider ve anlatır seyh bunların üçüne sorar oğlan ben korkudan yapmadım demiş hemen git onu yak ve dereye at demiş oğlan tek başına denileni yapar ve onların (cinlerin) musallat'ı o gün son bulur.
Moderatör tarafında düzenlendi: