Atatürk'ü kim Samsun'a gönderdi ve 19 mayıs 1919'un önemi!

Atatürk'ü kim Samsun'a gönderdi?
Atatürk'e kim Kurtuluş Savaşı'nda yetki verdi?
19 mayıs neden önemli?


Bunlar ile ilgili hasbihal.

Türkçe Kaynak : İstanbul Aydın üniversitesi

zaman zaman dile getirilen "Atatürk'ün Anadolu'ya bizzat Padişah VI. Mehmet Vahdettin tarafından, Milli Mücadele'yi başlatması için gönderildiği" iddiasının "yalan ve çarpıtma" olduğunu söyledi.

"BİZZAT VAHDETTİN YALANLIYOR"

Padişah VI. Mehmet Vahdettin ve dönemin Osmanlı hükümetinin Mustafa Kemal'i Samsun'a Milli Mücadele'yi başlatması için değil, tersine, İstanbul'dan ve göz önünden uzaklaştırmak, işgalci devletlere karşı olabilecek hareketleri engellemesi için gönderdiğini kaydeden Babüroğlu, "Malum 'Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Mustafa Kemal'i Anadolu'ya Vahdettin gönderdi' iddiasında bulunan ve tarihi çarpıtanları, daha sonra bizzat Vahdettin yalanlar. Vahdettin, 1923'te Mekke'de yayımladığı beyannamede, Atatürk'ü Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için Anadolu'ya göndermediğini, 'Mustafa Kemal'i Anadolu'ya gönderen kabineye uydum' diyerek itiraf eder. Ayrıca, Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan önce, Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa, 30 Mart 1919'da İngiltere'nin sömürgesi olmak için İngiltere'ye zaten başvurmuşlardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak; 'Mustafa Kemal Paşa, Damat Ferit'i sadrazamlıktan uzaklaştırmak için çalışıyordu. Damat Ferit, Mustafa Kemal'i İstanbul'dan uzaklaştırmak istediğini, Savunma Bakanı Şakir Paşa bana Genelkurmay Başkanı olduğum için söyledi…' demiştir. Özetle Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı Devleti'ni ve Hanedanı'nı kurtarmak amacıyla değil, kayıtsız şartsız ulus egemenliğine dayanan yeni bir Türk Devleti kurmak amacıyla Anadolu'ya çıktı." ifadelerini kullandı.

MUSTAFA KEMAL: "YETKİYİ BİLEREK VERMEDİLER"

Babüroğlu, Mustafa Kemal'in konuyla ilgili değerlendirmelerini ise şöyle aktardı: "Mustafa Kemal, Ordu Müfettişlik görevinin verilmesi konusunu Nutuk'ta şöyle anlatır: 'Bu geniş yetkiyi, beni İstanbul'dan sürmek ve uzaklaştırmak amacıyla Anadolu'ya gönderenlerin bana nasıl verdiklerine şaşabilirsiniz. Hemen söylemeliyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anlayarak vermediler. Her ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, 'Samsun ve yöresindeki düzen bozukluğunu yerinde görüp önlem almak için Samsun'a kadar gitmek' idi… O günlerde Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir ölçüde sezinleyen kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili yönergeyi de kendim yazdırdım.'"

"GÖNDERENLERLE GİDENİN HEDEFLERİ AYNI DEĞİLDİ"

Babüroğlu, "Mustafa Kemal'i Anadolu'ya göndermeye karar verenlerle, kendisinin hedefleri arasında hiç benzerlik olmadığı kısa sürede ortaya çıkmıştır" diyerek şöyle devam etti: "Görevlendirme yönergesinin ayrıntılarını, Mustafa Kemal Paşa Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım Paşa'yla (İnanç) düzenler. Görev Yönergesi hazırlanırken, Mustafa Kemal'in tek ilgilendiği konu yetki sorunudur. Kazım Paşa'ya: 'Şu iki noktayı mutlaka ekle, onlar bana yeter. Birinci madde, Samsun'dan başlayarak, bütün Doğu vilayetlerindeki kuvvetlerin komutanı olabilmem ve bu kuvvetlerin bulunduğu vilayetler valilerine doğrudan emir verebilmemdir. İkincisi, bu bölge ile herhangi bir temasta bulunan askeri ve sivil makamlarla yazışmada bulunabilmeliyim.' der."

"ATATÜRK TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRDİ"

Osmanlı Devleti'nde toprak kaybının ve geri çekilmenin 1683'teki 2. Viyana Kuşatması ile başladığını hatırlatan Babüroğlu, "Osmanlı Devleti, 1877-18778 Osmanlı-Rus Savaşı'nda ve 1912-1913 Balkan Faciası'nda Tuna ve Balkanlardaki hemen tüm topraklarını kaybetti. 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı sonunda dağıldı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması'yla da fiilen sona erdi. 19 Mayıs 1919'da, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele yolculuğu başladı" dedi. Babüroğlu, Atatürk'ün Samsun'a çıktığındaki durumu ise şöyle özetledi: "Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a ayak bastığında, şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum sancıları, 19 Mayıs 1919'da Samsun yolculuğu ile başlar. Bu zorlu ve engellerle dolu yolculukta, tarihin akışını değiştirecek lider, hem kendisinin hem de milletinin ve mazlum ulusların kaderine damgasını vuracaktır."

"O YALNIZCA TÜRK MİLLETİNE GÜVENDİ"

Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığında, kendi ifadesiyle "elinde hiçbir maddi kuvvet olmadığını, yalnızca Türk milletine güvenerek hareket ettiğini" hatırlatan Babüroğlu, Milli Mücadele'nin ilk ve temel manifestosu olan Amasya Genelgesi'nin yayımlanması konusunda da fikir ayrılıkları yaşandığını kaydetti. Babüroğlu, "Atatürk, Nutuk'ta Amasya Genelgesi'nin imzalanması konusundaki fikir ayrılıklarını, Rauf Bey'in (Orbay) misafir olduğu gerekçesiyle imzalamak istemediğini, Refet Bey'in ise (Bele) gelecekte olabilecek olumsuzluklar karşısında sorumluluk almamak amacıyla, belge üstüne kendine özgü belli belirsiz bir işaret koyduğunu ifade ederek anlatır. Yine Atatürk'ün ifadesine göre Rauf Bey daha sonra Mustafa Kemal tarafından ikna edilerek Amasya Genelgesi'ni imzalamış, Ali Fuat Paşa ise (Cebesoy) tereddüt bile göstermemiştir" diye konuştu.

19 MAYIS NASIL BAYRAM OLDU?

Babüroğlu, 19 Mayıs'ın bayram oluşunu ise şu ifadelerle anlattı: "Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışını ebedileştirmek isteyen Samsun halkı, 1926'dan itibaren 19 Mayıs'ı "Gazi Günü" olarak kutlamaya başladı. 24 Kasım 1934'te, Mustafa Kemal'e Atatürk soyadının verilmesinden sonra, 1935 yılından itibaren "Gazi Günü"nün adı "Atatürk Günü" oldu. 4 Temmuz 1938'de çıkarılan bir kanunla, 19 Mayıs, "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul edildi. Böylece Atatürk, 19 Mayıs Bayramı'nı gençlere armağan etti. Bayram, 19 Mayıs 1939'dan itibaren, resmi olarak kutlanmaya başlandı. 1980'de 19 Mayıs'ın adı, "Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı
" olarak değiştirildi."

Yabancı Kaynak : Daily sabah dergisi

[Türkçe Çevirisi - kaynaktan asıl dil ile okuyabilirsiniz]

Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun seferi bir devlet harekâtı olarak düzenlenmiş olup, birkaç yıl öncesine kadar ders kitaplarında öğretilenin aksine harekât gizlilik içinde yürütülmemiş, ancak padişaha tüm detaylarıyla bilgi verilmiş olan belgede, Önde gelen Türk tarihçi gazeteci Murat Bardakçı'nın ortaya koyduğu bilgiler
Modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Müslümanların Halifesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Sultanı tarafından, Türkiye'nin kuzeyindeki Samsun kentinde Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmaya yönelik bir devlet operasyonunun parçası olarak görevlendirildi. Bu belge, 1919 tarihli bir belgedir. Önde gelen Türk tarihçi gazeteci Murat Bardakçı'nın ortaya çıkardığı görüntüler.

Osmanlı tarihi konusunda uzmanlaşmış ve konuyla ilgili çeşitli kitaplar yayınlayan tarihçi Murat Bardakçı, yazısını tarihi belgelere dayandırarak Salı günü HaberTürk'teki köşesinde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve sonrasında yaşanan olayların dayanak olarak alındığını söyledi. Sultan Vahideddin olarak da anılan VI. Mehmed'in emirleri. Bardakçı'nın sunduğu belgeler, yakın zamana kadar Atatürk'ün "tehlikelerle dolu" Samsun seferini kendi inisiyatifiyle gizlice düzenlediğini iddia eden olayın çağdaş tarihi anlatımıyla çelişiyor.


1432029566445.jpg


Bardakçı, köşesinde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışının her adımından Padişah ve Sadrazam Damad Ferid Paşa'ya bilgi verildiğini, Padişah'ın resmi gazetede yayımlanan emri üzerine Atatürk'ün Samsun'a gitmesi için görevlendirildiğini ileri sürüyor. Osmanlı Ordusu'nun en üst düzey komutanlarından olan Atatürk'ün, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İtilaf Devletleri tarafından işgal edilen İstanbul'dan gizlice buraya seyahat ettiğine dair yakın zamana kadar belirtilen tarihi kayıtların aksine, 5 Mayıs 1919'da Takvim-i Vekayi olarak adlandırılan dönem. Onun gelişi, genellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açan Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nın "ilk adımı" olarak anılır. Bu anlatıya göre Atatürk, üst düzey komutanların ve kanaat önderlerinin yardımıyla, savaşın uzun süredir yıldırdığı güçleri ve halkı harekete geçirmeyi başardı.


5 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan emir niteliğindeki belgede şu ifadeler yer alıyor:
"Mülga Yıldırım Grubu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Dokuzuncu Ordu Tugay Müfettişliğine atandı." Siyasi otoritenin Savaş Bakanı'na emri yerine getirmesi talimatını verdiğini de ekliyor.

Bu iddiaların detaylarını veren tarihi belgeler, 1919 yılında Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk General Kazım Karabekir'e verilmiş ve Bardakçı'nın Şahbaba adlı kitabında kullandığı bu kayıtları tutan ailesine iletilmiştir: Osmanlı'nın Son Padişahı VI. Mehmed Vahdeddin'in Hayatı, Anıları ve Özel Mektupları.

Türkiye'de 19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk'ün Karadeniz'in Samsun kentine gelişinin yıldönümü olarak kutlanıyor
 

drjacob

Uzman üye
21 Ocak 2012
1,776
404
localhost
Atatürk'ü kim Samsun'a gönderdi?
Atatürk'e kim Kurtuluş Savaşı'nda yetki verdi?
19 mayıs neden önemli?


Bunlar ile ilgili hasbihal.

Türkçe Kaynak : İstanbul Aydın üniversitesi

zaman zaman dile getirilen "Atatürk'ün Anadolu'ya bizzat Padişah VI. Mehmet Vahdettin tarafından, Milli Mücadele'yi başlatması için gönderildiği" iddiasının "yalan ve çarpıtma" olduğunu söyledi.

"BİZZAT VAHDETTİN YALANLIYOR"

Padişah VI. Mehmet Vahdettin ve dönemin Osmanlı hükümetinin Mustafa Kemal'i Samsun'a Milli Mücadele'yi başlatması için değil, tersine, İstanbul'dan ve göz önünden uzaklaştırmak, işgalci devletlere karşı olabilecek hareketleri engellemesi için gönderdiğini kaydeden Babüroğlu, "Malum 'Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Mustafa Kemal'i Anadolu'ya Vahdettin gönderdi' iddiasında bulunan ve tarihi çarpıtanları, daha sonra bizzat Vahdettin yalanlar. Vahdettin, 1923'te Mekke'de yayımladığı beyannamede, Atatürk'ü Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için Anadolu'ya göndermediğini, 'Mustafa Kemal'i Anadolu'ya gönderen kabineye uydum' diyerek itiraf eder. Ayrıca, Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan önce, Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa, 30 Mart 1919'da İngiltere'nin sömürgesi olmak için İngiltere'ye zaten başvurmuşlardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak; 'Mustafa Kemal Paşa, Damat Ferit'i sadrazamlıktan uzaklaştırmak için çalışıyordu. Damat Ferit, Mustafa Kemal'i İstanbul'dan uzaklaştırmak istediğini, Savunma Bakanı Şakir Paşa bana Genelkurmay Başkanı olduğum için söyledi…' demiştir. Özetle Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı Devleti'ni ve Hanedanı'nı kurtarmak amacıyla değil, kayıtsız şartsız ulus egemenliğine dayanan yeni bir Türk Devleti kurmak amacıyla Anadolu'ya çıktı." ifadelerini kullandı.

MUSTAFA KEMAL: "YETKİYİ BİLEREK VERMEDİLER"

Babüroğlu, Mustafa Kemal'in konuyla ilgili değerlendirmelerini ise şöyle aktardı: "Mustafa Kemal, Ordu Müfettişlik görevinin verilmesi konusunu Nutuk'ta şöyle anlatır: 'Bu geniş yetkiyi, beni İstanbul'dan sürmek ve uzaklaştırmak amacıyla Anadolu'ya gönderenlerin bana nasıl verdiklerine şaşabilirsiniz. Hemen söylemeliyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anlayarak vermediler. Her ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, 'Samsun ve yöresindeki düzen bozukluğunu yerinde görüp önlem almak için Samsun'a kadar gitmek' idi… O günlerde Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir ölçüde sezinleyen kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili yönergeyi de kendim yazdırdım.'"

"GÖNDERENLERLE GİDENİN HEDEFLERİ AYNI DEĞİLDİ"

Babüroğlu, "Mustafa Kemal'i Anadolu'ya göndermeye karar verenlerle, kendisinin hedefleri arasında hiç benzerlik olmadığı kısa sürede ortaya çıkmıştır" diyerek şöyle devam etti: "Görevlendirme yönergesinin ayrıntılarını, Mustafa Kemal Paşa Genelkurmay İkinci Başkanı Kazım Paşa'yla (İnanç) düzenler. Görev Yönergesi hazırlanırken, Mustafa Kemal'in tek ilgilendiği konu yetki sorunudur. Kazım Paşa'ya: 'Şu iki noktayı mutlaka ekle, onlar bana yeter. Birinci madde, Samsun'dan başlayarak, bütün Doğu vilayetlerindeki kuvvetlerin komutanı olabilmem ve bu kuvvetlerin bulunduğu vilayetler valilerine doğrudan emir verebilmemdir. İkincisi, bu bölge ile herhangi bir temasta bulunan askeri ve sivil makamlarla yazışmada bulunabilmeliyim.' der."

"ATATÜRK TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRDİ"

Osmanlı Devleti'nde toprak kaybının ve geri çekilmenin 1683'teki 2. Viyana Kuşatması ile başladığını hatırlatan Babüroğlu, "Osmanlı Devleti, 1877-18778 Osmanlı-Rus Savaşı'nda ve 1912-1913 Balkan Faciası'nda Tuna ve Balkanlardaki hemen tüm topraklarını kaybetti. 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı sonunda dağıldı. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması'yla da fiilen sona erdi. 19 Mayıs 1919'da, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele yolculuğu başladı" dedi. Babüroğlu, Atatürk'ün Samsun'a çıktığındaki durumu ise şöyle özetledi: "Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a ayak bastığında, şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum sancıları, 19 Mayıs 1919'da Samsun yolculuğu ile başlar. Bu zorlu ve engellerle dolu yolculukta, tarihin akışını değiştirecek lider, hem kendisinin hem de milletinin ve mazlum ulusların kaderine damgasını vuracaktır."

"O YALNIZCA TÜRK MİLLETİNE GÜVENDİ"

Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığında, kendi ifadesiyle "elinde hiçbir maddi kuvvet olmadığını, yalnızca Türk milletine güvenerek hareket ettiğini" hatırlatan Babüroğlu, Milli Mücadele'nin ilk ve temel manifestosu olan Amasya Genelgesi'nin yayımlanması konusunda da fikir ayrılıkları yaşandığını kaydetti. Babüroğlu, "Atatürk, Nutuk'ta Amasya Genelgesi'nin imzalanması konusundaki fikir ayrılıklarını, Rauf Bey'in (Orbay) misafir olduğu gerekçesiyle imzalamak istemediğini, Refet Bey'in ise (Bele) gelecekte olabilecek olumsuzluklar karşısında sorumluluk almamak amacıyla, belge üstüne kendine özgü belli belirsiz bir işaret koyduğunu ifade ederek anlatır. Yine Atatürk'ün ifadesine göre Rauf Bey daha sonra Mustafa Kemal tarafından ikna edilerek Amasya Genelgesi'ni imzalamış, Ali Fuat Paşa ise (Cebesoy) tereddüt bile göstermemiştir" diye konuştu.

19 MAYIS NASIL BAYRAM OLDU?

Babüroğlu, 19 Mayıs'ın bayram oluşunu ise şu ifadelerle anlattı: "Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışını ebedileştirmek isteyen Samsun halkı, 1926'dan itibaren 19 Mayıs'ı "Gazi Günü" olarak kutlamaya başladı. 24 Kasım 1934'te, Mustafa Kemal'e Atatürk soyadının verilmesinden sonra, 1935 yılından itibaren "Gazi Günü"nün adı "Atatürk Günü" oldu. 4 Temmuz 1938'de çıkarılan bir kanunla, 19 Mayıs, "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul edildi. Böylece Atatürk, 19 Mayıs Bayramı'nı gençlere armağan etti. Bayram, 19 Mayıs 1939'dan itibaren, resmi olarak kutlanmaya başlandı. 1980'de 19 Mayıs'ın adı, "Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı
" olarak değiştirildi."

Yabancı Kaynak : Daily sabah dergisi

[Türkçe Çevirisi - kaynaktan asıl dil ile okuyabilirsiniz]

Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun seferi bir devlet harekâtı olarak düzenlenmiş olup, birkaç yıl öncesine kadar ders kitaplarında öğretilenin aksine harekât gizlilik içinde yürütülmemiş, ancak padişaha tüm detaylarıyla bilgi verilmiş olan belgede, Önde gelen Türk tarihçi gazeteci Murat Bardakçı'nın ortaya koyduğu bilgiler
Modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Müslümanların Halifesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Sultanı tarafından, Türkiye'nin kuzeyindeki Samsun kentinde Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatmaya yönelik bir devlet operasyonunun parçası olarak görevlendirildi. Bu belge, 1919 tarihli bir belgedir. Önde gelen Türk tarihçi gazeteci Murat Bardakçı'nın ortaya çıkardığı görüntüler.

Osmanlı tarihi konusunda uzmanlaşmış ve konuyla ilgili çeşitli kitaplar yayınlayan tarihçi Murat Bardakçı, yazısını tarihi belgelere dayandırarak Salı günü HaberTürk'teki köşesinde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve sonrasında yaşanan olayların dayanak olarak alındığını söyledi. Sultan Vahideddin olarak da anılan VI. Mehmed'in emirleri. Bardakçı'nın sunduğu belgeler, yakın zamana kadar Atatürk'ün "tehlikelerle dolu" Samsun seferini kendi inisiyatifiyle gizlice düzenlediğini iddia eden olayın çağdaş tarihi anlatımıyla çelişiyor.


1432029566445.jpg


Bardakçı, köşesinde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışının her adımından Padişah ve Sadrazam Damad Ferid Paşa'ya bilgi verildiğini, Padişah'ın resmi gazetede yayımlanan emri üzerine Atatürk'ün Samsun'a gitmesi için görevlendirildiğini ileri sürüyor. Osmanlı Ordusu'nun en üst düzey komutanlarından olan Atatürk'ün, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İtilaf Devletleri tarafından işgal edilen İstanbul'dan gizlice buraya seyahat ettiğine dair yakın zamana kadar belirtilen tarihi kayıtların aksine, 5 Mayıs 1919'da Takvim-i Vekayi olarak adlandırılan dönem. Onun gelişi, genellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açan Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nın "ilk adımı" olarak anılır. Bu anlatıya göre Atatürk, üst düzey komutanların ve kanaat önderlerinin yardımıyla, savaşın uzun süredir yıldırdığı güçleri ve halkı harekete geçirmeyi başardı.


5 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan emir niteliğindeki belgede şu ifadeler yer alıyor:
"Mülga Yıldırım Grubu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Dokuzuncu Ordu Tugay Müfettişliğine atandı." Siyasi otoritenin Savaş Bakanı'na emri yerine getirmesi talimatını verdiğini de ekliyor.

Bu iddiaların detaylarını veren tarihi belgeler, 1919 yılında Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk General Kazım Karabekir'e verilmiş ve Bardakçı'nın Şahbaba adlı kitabında kullandığı bu kayıtları tutan ailesine iletilmiştir: Osmanlı'nın Son Padişahı VI. Mehmed Vahdeddin'in Hayatı, Anıları ve Özel Mektupları.

Türkiye'de 19 Mayıs, Mustafa Kemal Atatürk'ün Karadeniz'in Samsun kentine gelişinin yıldönümü olarak kutlanıyor
emeğine sağlık
 

tamam ağa

Uzman üye
7 Haz 2023
1,458
831
"BİZZAT VAHDETTİN YALANLIYOR"

Padişah VI. Mehmet Vahdettin ve dönemin Osmanlı hükümetinin Mustafa Kemal'i Samsun'a Milli Mücadele'yi başlatması için değil, tersine, İstanbul'dan ve göz önünden uzaklaştırmak, işgalci devletlere karşı olabilecek hareketleri engellemesi için gönderdiğini kaydeden Babüroğlu, "Malum 'Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Mustafa Kemal'i Anadolu'ya Vahdettin gönderdi' iddiasında bulunan ve tarihi çarpıtanları, daha sonra bizzat Vahdettin yalanlar. Vahdettin, 1923'te Mekke'de yayımladığı beyannamede, Atatürk'ü Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için Anadolu'ya göndermediğini, 'Mustafa Kemal'i Anadolu'ya gönderen kabineye uydum' diyerek itiraf eder. Ayrıca, Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan önce, Padişah Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa, 30 Mart 1919'da İngiltere'nin sömürgesi olmak için İngiltere'ye zaten başvurmuşlardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak; 'Mustafa Kemal Paşa, Damat Ferit'i sadrazamlıktan uzaklaştırmak için çalışıyordu. Damat Ferit, Mustafa Kemal'i İstanbul'dan uzaklaştırmak istediğini, Savunma Bakanı Şakir Paşa bana Genelkurmay Başkanı olduğum için söyledi…' demiştir. Özetle Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı Devleti'ni ve Hanedanı'nı kurtarmak amacıyla değil, kayıtsız şartsız ulus egemenliğine dayanan yeni bir Türk Devleti kurmak amacıyla Anadolu'ya çıktı." ifadelerini kullandı.
Eğer mustafa kemal samsun'da gerilla tipi örgütlenme kurmasaydı bugün vahdettinin kahraman olduğunu okuyacaktık.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.