Türklerin tarih boyunca hangi dine mensup olursa olsun inançlı olduğunu ve kutsalları bulunduğunu göstermektedir. İşte bu yüksek ahlâklı, inançlı toplumun ant içme (yemin etme) alışkanlığı, en kötü insanların bile gazabından çekinip, ona kulluk etme ateşiyle yandığı ulu Tanrıyı yalanlara alet edemeyeceği gerçeğinden ve sözlerini karşıdakine inandırıcı kılma ihtiyacından doğmuştur. Üzerinde ant içilen, yemin edilen bir söz veya davranışa Tanrı ve toplumun kutlu sayılan sözlü yasaları olan Türk töresi tanık (şahit) kılınmıştır. Böylece geri dönülmez, vazgeçilmez ve gerçekliği öylece kabul edilen yaşantılar ortaya çıkmıştır. Hele yazının icat edilmediği dönemlerde, yazılı bir metin üzerinde anlaşma yapmak mümkün olmadığı için bir konu üzerinde ileride değişmesi mümkün olmayan fikir birliktelikleri antlaşma törenleri ile sağlanmıştır.
Türk gelenek ve töresinde ant içmek kavramı çok yaygın bir yaşantıyı ifade etmektedir. Bu kavramın içerisinde geçen içmek fiili, gerçekten bir nesneyi içmek, yutmak anlamında kullanılmaktadır. Eski Türk töresinde birden fazla kişinin, bir söz veya davranış üzerinde sözleşip, bunlar üzerinde Tanrıyı şahit kılarak anlaştıkları ant içmek geleneği bulunmaktadır. En az iki Türk, bir şey üzerine söz verecekleri zaman ant denilen bir içki kabının içerisine kımız konulur, yemin edecek / söz verecek kişiler kılıçlarını çekerek bileklerini keser ve o kabın içerisindeki kımıza birkaç damla kan damlatırmış. Bu kutlu sözleşmeye dahil olan herkesin kanı kabın içine aktıktan sonra, ant denilen çamçaktan herkes bir yudum içer ve böylece geri dönülmez bir anlaşma üzerine ant içmiş olurlarmış. İşte bu seramonik sözleşmeye, ant içmek denirmiş. Ant içen kişiler anda olarak adlandırılır ve Türk töresince bu söz üzerinden asla geri dönülmezmiş.
Kan kardeşliği ve ant içme töreni, Heredotun İskitlerden bahsederken sözleşecekleri zaman bıçakla kendilerini yaralayıp kanlarını şarap kadehine akıttıktan sonra bu kanlı şaraba silahlarını batırdıklarını ve dua edip anlaştıklarını ifade ederken de görülmektedir. Cengiz Han ile Camukanın kan kardeşliği ve andalığı konusundaki tarihi gerçek, Mongol adlı filmde birkaç yerde betimlenmeye çalışılmıştır. Aşağıdaki videonun 08.35inci dakikasında Yesügeyin oğlu Cengiz Hanın Börte adlı kızı evlenmek üzere seçtiği zaman bunun şerefine kadeh kaldırıldığı ve bir nevi ant içildiği görülmektedir. 19.50de ise Yesügeyin düşman kavimler tarafından zehirlenmesi olayında, Onlar bizim düşmanımız, ikramı kabul etmeliyim. Ben Kağan Yesügey olarak geleneği bozarsam, düzen bozulur. şeklinde antlaşma örneği gösterilmektedir:
[ame]https://www.youtube.com/watch?v=9NJVoxyBtyI[/ame]
Türkçülük Klübü