Herkesin Bilmesi Gereken Kanije Zaferi.

15 Ocak 2011
157
0
Sakarya
Kanije Zaferi
Büyük Türkiye-Almanya savaşı, 1593’ten beri devam ediyordu. Müstakbel imparator Arşidük Ferdinand, bir kış sürpriz taarruzuyle Kanije Kalesini almak üzere 100.000 asker ve 47 ağır topla harekete geçti. Ordusunda Almalar’dan baska, İtalyan, Papalık, İspanyol, Maltız, Fransız Birlikleri da vardı. Bu kuvvetlere karşı Kanije beylerbeyisi yetmişlik Tiryaki Hasan Paşa, 9.000 asker ve 100 küçük kale topuyla karşı koyacaktı. Almanlar 9 Eylül’de Kanije önlerine geldiler ve günde 1.000 ila 2.000 gülle atarak Türk kalesini döğmeye başladılar. Devamlı atışlar sonunda Türklerin barutu tükendi. Kanije’de Uzun Ahmet adında barut yapmasını bilen bir yeniçeri vardı. Tiryaki Hasan Paşa, hemen bir barut imalathanesi kurdurdu ve bol miktarda barut yapımına başlandı. Bu işler olurken türk ordusu, Kanije’ye 256 kilometre uzakta, Belgrad yakınlarındaydı. Sadrazam Damad Yemişçi Hasan Paşa, eylül içinde Kanije’nin imdadına koşabilirdi. Ancak çabuk harekete geçmedi ve hareketın çok zor olduğu bol yağışlı aylar gelip çattı. Sadrazam, imdada gelemeyeceğini Tiryaki Hasan Paşa’ya resmen bildirdi.
Tiryaki Hasan Paşa, Sadrazam’ın mektubunu gizli tuttu. Sahte bir mektup yazarak bizzat askerlere okudu. Bu mektupta Sadrazam gûvâ, Kanije’ye gelmek üzere yola çıktığını bildiriyordu. Almanlar, bir Türk beylerbeyisini şehit etmiş, başını mızrağın ucuna dikip Kanije surları üzerindeki Türkler’e Gösteriyorlardı. Hasan Paşa, başı kesildiği iddia edilen beylerbeyinin 40 yıllık dostu olduğunu, düşmanın herhangi bir kelleyi beylerbeyi kellesi olarak teşhis ettiğini askerlere bildirdi. Ancak bir Türk kurşunuyla ölen Alman ordusundaki Papa’nın Yeğeninin ölümünü Arşidük Ferdinand, aynı Başarıyla Gizleyemedi.
Tiryaki Hasan Paşa, maddî gücünün düşmana nazaran çok zayıf olduğunu biliyor, daha çok psikolojik savaş yapıyordu. Bazı yalnış bilgiler edinmelerine müsade ettikten sonra, birkaç düşman esirinin öğrendiklerini Almanlara bildirmesini sağladı. Türk şehitlerinin koynuna, kalede, durumunun pek mükemmel olduğu bildiren güya sadrazama hitaben yazılmış sahte mektuplar koydurdu. Muhasaranın, Peygamber’in doğduğu 12 rebiülevvel gününe isabet ettiğive akıbetin Hıristiyanlar için çok karanlık olacağını söyledi. Arşidük Ferdinand ise, Hasan Paşa’nın başını kesecek askere 40 köy ihsan edeceğini ilan ediyordu. Günde 2.000 gülle yiyen Kanije kalesinin durumu kötüydü. Surlar delik deşik olmuştu. Kaledeki birkaç yüz sivil Türk, geceleri askerler dinlenirken çalışıp surların en tehlikeli gediklerini kapatmaya çalışıyorlardı. Ham madde tükkendiği için barut imalatı gittikçe problem oluyordu. Kış iyice yaklaşmıştı. Düşmanın eline geçmesini temin ettiği sahte mektuplarla Hasan Paşa, Almanların zaten soğultan kırılacaklarını, boşuna zahmet edip Kanije’ye gelmemesini sadrazama bildiriyordu. Her gün yetişeceği iddia edilen sadrazamın bir türlü görünememesinden dolayı sevinen düşmanın neş’esi, bu mektuptan sonra kırıldı.
Almanlar, Sadrazam’ın Kanije yakınlarına kadar geldiğini sanıyorlardı. Halbuki Yemişçi Hasan Paşa, Belgrad’a dönüp kışlamaya ve “Kanije’yi Cenab-ı Bari’ye ısmarlamaya” karar vermişti. Sadrazamın kışlaya çekilmesinin düşman tarafından duyulmasında ki tehlikeyi anlayan, esasen cephane ve yiyeceği tükenen Tiryaki Hasan Paşa, düşmanı huruç hareketiyle dağıtmazsa kalenin düşeceğini kavradı.
Muhasa 2 ay 8 günden beri devam ediyordu. 17 kasım günü Kanije Ovası,göz alabildiğine bembeyaz bir kar tabakasıyla örtülmüştü. Almanlar soğuktan çadırlarına ve tahta barakalarına sığınmışlardı. Gece olunca Tiryaki Hasan Paşa, Akıncı Subaylarından Gazi Kara Ömer Ağa’yı, 800 askerle kaleden çıkarttı. Bu huruç hareketiyle düşman ordugahı karıştı. Hasan Paşa, Kanije’deki bütün topları ateşliyerek son barutunu harcıdı ve gûyâ kaleye varan Sadrazam’ın ordusunu selamladı. Bir yandan mehter takımı yeri göğü inleten havalar çalıyor, Türkler: “Serdar Hazretleri yetmiştir!” diye bağırarak gece karanlığında düşmanın maneviyatını altüst ediyorlardı.
Daha ilk hamlede Türkler, düşmanın bütün ağırlıklarını, yiyeceklerini, cephane ve barutunu ele geçirdiler. Kanije topçu kumandanı İnce Kara, düşmanın bütün toplarını zaptetti. Düşman ordugahı, Türklerin eline geçti. Sadrazamın muhayyel ordusunun baskınına uğradığından zerre kadar şüphe etmeyen düşman, 18.000 ölü bırakarak darmadağınık halde kaçmaya başladı. 18 kasım günü düşman siperleri tamamen işgal edilmişti. O gün öğlene kadar daha 30.000 Alman, takibe çıkan Türk birlikleri tarafından imha edildi. Alman İmparatorluk ordusunun küçük bir kısmı, Kanije’nin 50 kilometre ötesinde olan Avusturya’ya yani Almanya topraklarına can atabildi. 80.000 zayiat veren Almanlar, tek top tek tüfek ***üremediler. Üzerlerinde imparator’un arması bulunan korkunç büyüklükte 47 muhasara topu, 14.000 tüfek, 60.000 çadır, 14.000 kazma ve kürek, binlerce araba dolusu yiyecek, ilaç, barut ve silah Türklerin eline geçti. Ancak en büyük ganimet, müstakbel imparator Arşidük Ferdinand’ın otağındaydı. Bir altın ve bir gümüş taht, 12 kürsü, mücevherler, altınlar ve ordu hazinesi, olduğu gibi Hasan Paşa’ya teslim edildi. Alman başkumandanı, gecelik kıyafetiyle atına atlayıp canını zor kurtarmıştı. Öğle’ye doğru Arşidük’ün otağına giren Tiryaki Hasan Paşa, kısa bir hitabede bulundu ve Allah’a şükür makamında hemen oracıkta maiyetle beraber namaz kıldı. Kara Ömer Ağa ise 3.000 Askerle Avusturya’ya dalmıştı. 3.000 kadar Alman köyü, Türk toprakları içine aldı.
Kara Ömer Ağa’ya Peç Sancak Beyliği yani tümgenarellik verildi. Tiryaki Hasan Paşa ise o yaşına kadar erişemediği vezirlik (mareşallik) payesiyle mükafatlandırıldı. III.Sultan Mehmet, ayrıca mücevherli bir kılıç ve hediyelerle ihtiyar vezirin gönlünü aldı. Tiryaki Hasan Paşa’ya bir hatt-ı hümayun göndererek dualar etti. Hasan Paşa “ bu kadarcık bir hizmet için padişah bize vezirlik vermiş!” diyerek III.Mehmet’in hatt-ı hümayununu sevinç gözyaşları içinde askerlerine okudu...


Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar Adlı Eserinden Tarafımca Yazılmıştır. Saygılar.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.