Esasında bu yazıya hiç gerek yok... 1948 yılından beri sadece arazi aracı üreten Land Rover'ın Discovery'si hakkında ne yazılabilir ki herkesin bildiğinden farklı olarak. İşte arazida böyle güzel asfaltta böyle konforlu demek lazım ama zaten bunlar bilinen gerçekler ve bu gerçekler sayesinde de Land Rover Discovery sahibi olmak arazi aracı kullanıcıları tarafından "Nirvana'ya ulaşmak" olarak tanımlanıyor.
2010 model yılı için yenilenen Discovery diğer modeller gibi ait olduğu jenerasyonu isminin ardında taşıyor. 4. nesil Discovery daha öncekiler gibi Discovery 4 olarak isimlendirilmiş. İngiliz kraliyet ailelerinde olduğu gibi biz onu Land Rover ailesinden 4. Discovery diye çağırdık kısa süreli testimizde.
Discovery 4, görsel olarak klasik Land Rover çizgisinden sapmadan yenilenmiş. Yeni parlak ön ızgarası ve 'night-time' adı verilen yeni farlar ilk göze çarpan yenilikler. Yenilenen çamurluklar gövde rengi dış dikiz aynaları ve arka köşlerde parıldayan stop grubu ile Discovery 4 insanlarda bir dokunma arzusu yaratıyor. Bunu parkettiğimiz her yerde farkettik. Nedense insanlar Discovey'e dokunmadan edemiyorlar. Eğer otomobilinizde parmak izlerinden rahatsız olacak kadar titizseniz elnizde bir bez ile 5 metrelik boya, 2.1 metre genişliğe sahip Discovery'nin etrafınında devamlı turlamanız gerekecek. Genişlik demişken Discovery ile otoyol harici bir yerlerde gezmek biraz fazla dikkat istiyor. İstanbul içersindeki yolların genişliği belli iken bir de buna gelişi güzel park eden otomobilleri eklersek 2 metre genişliğinde bir araç ile şehir içinde karşılaşabileceğiniz zorlukları tahmin edebilirsiniz. Ama tabi bu genişliğin güzel yanları da yok değil. Diğer sürücüler size pek yaklaşmıyorlar.
İç mekana geçtiğimiz de ise genişliğin bir diğer artısını görüyorsunuz. Sürücü ve yolcu koltuğu arasındaki mesafe oldukça geniş. Deri koltuklar insanı sıkıca kavrıyor. Dik olarak inen orta konsolun hemen önünde "Terrain Response" adı verilen ve Discovery'nin arazi karakterini güçlendiren sistemin kontolleri ve araç yükseklik ayarı ve eğim destek sisteminin kontrolleri bulunuyor. Bu sisteme yazının ilerleyen kısımlarında değineceğiz. Orta konsolun en üstünde bulunan dokunmatik ekran aynı zamanda navigasyon ekranı olarak görev yapıyor. Discovery'nin yol bilgisayarı Türkçe olsa da navigasyona menüsü İngilizce. Navigasyon oldukça başarılı ve sesli yönlendirmeleri kolay anlaşılır. Ayrıca başlangıç ve bitiş noktası arasında size farklı rotalar sunabiliyor. Bu rotaların haricinden sizin bildiğiniz bir yol varsa onu da kabul ederek sizi o yoldan ***ürüyor. Navigasyon ekranın altında yer alabn klasik saatin yanı sıra gösterge panelinde birde dijital saat bulunuyor. Discovery sadece biri açılsa da üç adet sunroof'a sahip. Yani ikinci ve üçüncü koltuk sırasında yolculuk edenlerde gökyüzünü seyredebiliyorlar.
Discovery 4'te 2993 cc hacminde V şeklinde yerleştirilmiş altı silindire sahip bir motor bulunuyor. 4000 devirde 245 beygir güç ve 2000 devirde 600 Nm tork üretebilen bu dizle motor sessiz çalışması ve performansı ile kullanıcıyı oldukça memnun ediyor.
2583 kilogram ağırlığındaki Discovery 4'ü 9,6 saniyede 100 km/s hıza ulaştıran motor şehir içi ve şehir dışı karışık olarak fabrika verilerine göre 9,3 litre eurodiesel tüketiyor. Motorun ürettiği güç ise altı ileri oranlı otomatik bir şanzıman aracılığı ile tekerleklere aktarılıyor. Sürücünün kullanım tarzına kendini adapte eden bu şanzıman motor ile oldukça uyumlu çalışıyor.
İri kütlesine aldanıp Discovery'nin hantal olduğunu düşünenler ise oldukça yanılıyor. Oldukça atak bir karaktere sahip olan Discovery'yi açıkçası yüksek süratte kullanmayı hiç istemedim. Bu o'na güvenmediğimden değil gideceğim yere daha uzun sürede gidip Discovery'i keyfini daha fazla yaşamak içindi. Zaman zaman yüksek süratlere çıkmanız gerektiğinde ise Discovery yüksek yapısına rağmen herhangi bir zaaf göstermiyor.
Az önce bahsettiğimiz "Terrain Response" sisteminden bahsedelim şimdi. Discovery 4 için yeni geliştirilen bu sistem yeni modlar içeriyor.Bunlardan "Kum kalkış" modu seçildiğinde sürücü gaza ne kadar fazla basarsa bassın sistem patinajı en aza indirerek kumda rahat kalkış sağlıyor. Kaya geçiş modu ise kaya geçişleri esnasında düşük hızlarda sistem fren kaliperlerine önceden güç gönderiyor. Bu sayede sürüş daha kontrollü bir hal alıyor.
Aracın yüksekliğini değiştirmek istediğinizde ise yine orta konsolda bulunan butonlardan değişiklik yapabiliyorsunuz. Standart sürüş yüksekliğinden 5 cm daha yüksek ve 3 cm daha alçak olacak şekilde ayarlanıyor. Sistem 20 km/s hızadan sonra standart sürüş yüksekliğine geri dönüyor. Fakat kapalı otoparklarda sistemi kilitleyerek yüksekliği düşürebiliyorsunuz.
Arazinin kralı olan Discovery 4, şehir içinde de oldukça yüksek bir konfor sunuyor. Genellikle şehir içinde gördüğümüz segementindeki diğer araçların aksine arazi karakteri de yeteri kadar yüksek olan Discovery'nni eleştirilebilecek tek noktası Onu kullandıktan sonra diğer otomobillerden tat alamayacağınız konusunda bir uyarı olmaması...
2010 model yılı için yenilenen Discovery diğer modeller gibi ait olduğu jenerasyonu isminin ardında taşıyor. 4. nesil Discovery daha öncekiler gibi Discovery 4 olarak isimlendirilmiş. İngiliz kraliyet ailelerinde olduğu gibi biz onu Land Rover ailesinden 4. Discovery diye çağırdık kısa süreli testimizde.
Discovery 4, görsel olarak klasik Land Rover çizgisinden sapmadan yenilenmiş. Yeni parlak ön ızgarası ve 'night-time' adı verilen yeni farlar ilk göze çarpan yenilikler. Yenilenen çamurluklar gövde rengi dış dikiz aynaları ve arka köşlerde parıldayan stop grubu ile Discovery 4 insanlarda bir dokunma arzusu yaratıyor. Bunu parkettiğimiz her yerde farkettik. Nedense insanlar Discovey'e dokunmadan edemiyorlar. Eğer otomobilinizde parmak izlerinden rahatsız olacak kadar titizseniz elnizde bir bez ile 5 metrelik boya, 2.1 metre genişliğe sahip Discovery'nin etrafınında devamlı turlamanız gerekecek. Genişlik demişken Discovery ile otoyol harici bir yerlerde gezmek biraz fazla dikkat istiyor. İstanbul içersindeki yolların genişliği belli iken bir de buna gelişi güzel park eden otomobilleri eklersek 2 metre genişliğinde bir araç ile şehir içinde karşılaşabileceğiniz zorlukları tahmin edebilirsiniz. Ama tabi bu genişliğin güzel yanları da yok değil. Diğer sürücüler size pek yaklaşmıyorlar.
İç mekana geçtiğimiz de ise genişliğin bir diğer artısını görüyorsunuz. Sürücü ve yolcu koltuğu arasındaki mesafe oldukça geniş. Deri koltuklar insanı sıkıca kavrıyor. Dik olarak inen orta konsolun hemen önünde "Terrain Response" adı verilen ve Discovery'nin arazi karakterini güçlendiren sistemin kontolleri ve araç yükseklik ayarı ve eğim destek sisteminin kontrolleri bulunuyor. Bu sisteme yazının ilerleyen kısımlarında değineceğiz. Orta konsolun en üstünde bulunan dokunmatik ekran aynı zamanda navigasyon ekranı olarak görev yapıyor. Discovery'nin yol bilgisayarı Türkçe olsa da navigasyona menüsü İngilizce. Navigasyon oldukça başarılı ve sesli yönlendirmeleri kolay anlaşılır. Ayrıca başlangıç ve bitiş noktası arasında size farklı rotalar sunabiliyor. Bu rotaların haricinden sizin bildiğiniz bir yol varsa onu da kabul ederek sizi o yoldan ***ürüyor. Navigasyon ekranın altında yer alabn klasik saatin yanı sıra gösterge panelinde birde dijital saat bulunuyor. Discovery sadece biri açılsa da üç adet sunroof'a sahip. Yani ikinci ve üçüncü koltuk sırasında yolculuk edenlerde gökyüzünü seyredebiliyorlar.
Discovery 4'te 2993 cc hacminde V şeklinde yerleştirilmiş altı silindire sahip bir motor bulunuyor. 4000 devirde 245 beygir güç ve 2000 devirde 600 Nm tork üretebilen bu dizle motor sessiz çalışması ve performansı ile kullanıcıyı oldukça memnun ediyor.
2583 kilogram ağırlığındaki Discovery 4'ü 9,6 saniyede 100 km/s hıza ulaştıran motor şehir içi ve şehir dışı karışık olarak fabrika verilerine göre 9,3 litre eurodiesel tüketiyor. Motorun ürettiği güç ise altı ileri oranlı otomatik bir şanzıman aracılığı ile tekerleklere aktarılıyor. Sürücünün kullanım tarzına kendini adapte eden bu şanzıman motor ile oldukça uyumlu çalışıyor.
İri kütlesine aldanıp Discovery'nin hantal olduğunu düşünenler ise oldukça yanılıyor. Oldukça atak bir karaktere sahip olan Discovery'yi açıkçası yüksek süratte kullanmayı hiç istemedim. Bu o'na güvenmediğimden değil gideceğim yere daha uzun sürede gidip Discovery'i keyfini daha fazla yaşamak içindi. Zaman zaman yüksek süratlere çıkmanız gerektiğinde ise Discovery yüksek yapısına rağmen herhangi bir zaaf göstermiyor.
Az önce bahsettiğimiz "Terrain Response" sisteminden bahsedelim şimdi. Discovery 4 için yeni geliştirilen bu sistem yeni modlar içeriyor.Bunlardan "Kum kalkış" modu seçildiğinde sürücü gaza ne kadar fazla basarsa bassın sistem patinajı en aza indirerek kumda rahat kalkış sağlıyor. Kaya geçiş modu ise kaya geçişleri esnasında düşük hızlarda sistem fren kaliperlerine önceden güç gönderiyor. Bu sayede sürüş daha kontrollü bir hal alıyor.
Aracın yüksekliğini değiştirmek istediğinizde ise yine orta konsolda bulunan butonlardan değişiklik yapabiliyorsunuz. Standart sürüş yüksekliğinden 5 cm daha yüksek ve 3 cm daha alçak olacak şekilde ayarlanıyor. Sistem 20 km/s hızadan sonra standart sürüş yüksekliğine geri dönüyor. Fakat kapalı otoparklarda sistemi kilitleyerek yüksekliği düşürebiliyorsunuz.
Arazinin kralı olan Discovery 4, şehir içinde de oldukça yüksek bir konfor sunuyor. Genellikle şehir içinde gördüğümüz segementindeki diğer araçların aksine arazi karakteri de yeteri kadar yüksek olan Discovery'nni eleştirilebilecek tek noktası Onu kullandıktan sonra diğer otomobillerden tat alamayacağınız konusunda bir uyarı olmaması...
