Osmanlı'nın son zaferi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
5 Haz 2016
152
0
Jüpiter :)
Osmanlı Devleti’nin kazandığı son zafer Tesalya Harbi de denilen 1313 (1897) tarihli Yunan Harbi’dir. Yunanlıların Girit’e taarruzu üzerine kopan harbde Osmanlı ordusu, Avrupalı askerî otoritelerin “Altı ayda geçilemez” dediği Termofil geçidini 24 saatte geçip Atina önüne gelmişti.

Sakarya ve Dumlupınar bir yana bırakılacak olursa, Osmanlı Devleti’nin kazandığı son harb, 1313 (1897) tarihli Yunan Harbi’dir. Tesalya Harbi adı da verilen bu harbden kimsenin fazla haberi yoktur. Mekteplerde bahsedilmez. Merasimi yapılmaz. Bu harb vesilesiyle yakılan meşhur Dömeke Türküsü bile Çanakkale’ye mâl edilir. Sebebi çok basit; bu harbi Sultan Hamid kazanmıştır da ondan. Sadece Yunan Harbi mi, Niğbolu, Mohaç, Preveze, hatta Malazgirt bile unutulmuştur. Bilmeyen Türk tarihini Çanakkale’den ibaret zannedecek. Halbuki Çanakkale büyük bir harb içinde lokal bir savunma muharebesidir. Mağlubiyeti engelleyememiş; hatta harbi geciktirerek kaybın faturasının ağır olmasında rol oynamıştır. Son zamanlarda sürekli ön plana çıkarılmasının sebebi, iktidarlarını resmen kaybedeli 100 yıl geçmesine rağmen, bazılarının şahsında hâlâ varlığını sürdürmeye çalışan İttihatçı zihniyete sunî bir şeref pâyesi kazandırmak arzusudur. 250 bin kayıp verilen, en güzide vatan evlâtlarının toprağa düştüğü bir zafer! “Çanakkale’de destanlar yazdığı” için milletin Enver Paşa ve arkadaşlarına borçlu olduğuna inananlar bile vardır. Herkes bunların bütün bu belâları milletin başına açıp, sonra da “Tavşana kaç! Tazıya tut!” hesabı belâyı savmak için biraz uğraşarak kahraman kesildiklerini bilmez değildir.





SULH HAYIRLIDIR

Harbin sebebi Yunanlıların Osmanlı topraklarına taarruzudur. 19. asır başlarında istiklâlini kazanan Yunanistan, kuzeye doğru genişletme hevesinde olmuştur. Bunu yaparken de Rusya’yı hep arkasında bulmuştur. 1864’te Yedi Adalar‘ı, 93 Harbi’nin ardından da Tesalya‘yı elde etti. 1890 senesinden beri el altından tahrik edip ayaklandırdığı Girit‘e 1897 Şubat’ında asker çıkardı. Ahalisinin ekseriyeti Hristiyan olan Girit’te o zaman muhtar bir idare vardı. Rumlar ve Müslümanlar adanın idaresinde müştereken söz sahibi idi. Yapılacak bir muharebede gâlip gelse bile Avrupalıların rahat bırakmayacağını ve Yunanistan’ın Atina’dan idare edilmediğini bilen Sultan II. Abdülhamid işi sulh yoluyla halletmek istedi. Ama muvaffak olamadı.

17 Nisan 1897’de Yunanistan’a savaş ilân edildi. Edhem Paşa kumandan tayin olundu. Osmanlı ordusu hududu ihlâl eden Yunanlıları durdurup, hücuma geçerek meydan muharebesinden ziyade çete harblerine alışkın Yunanlıları perişan halde geri çekilmeye mecbur etti. Bilahare Osmanlılar harbin insiyatifini ele aldı. 23 Nisan’daki hücum üzerine Yenişehir (Larissa) ve Tırnova Osmanlıların eline geçti. Ertesi günkü Milonya Meydan Muharebesi‘nde Yunan ordusu tamamen bozuldu. Osmanlı ordusu Tırhala’ya geldiğinde şehri boşaltılmış buldu. Bu arada halk Atina ve Pire’de sokaklara döküldü ve hükûmet istifa etti. Yeni hükûmet harbe devam kararı aldı.


BOZGUNA UĞRATILDI

Bunun üzerine 5 Mayıs’ta taarruza geçen Osmanlı birlikleri, Prens Konstantin kumandasındaki 25 bin kişilik Yunan ordusunu yeniden bozguna uğrattı. Prens, kalan askerlerle Dömeke‘ye çekildi. Bu arada Epir cephesinde hücum eden Yunanlılar püskürtüldü. Avrupa devletleri araya girip Osmanlı hükûmetine sulh teklif etti. Padişah buna cevabını yaklaşan Kurban Bayramı‘ndan sonra vereceğini söyledi. Osmanlı ordusu taktik gereği geri çekildi. 13 Mayıs’ta Yunanlıların Garibova‘daki Osmanlı birliklerine taarruzu üzerine padişah mütârekeden vazgeçti. Edhem Paşa birlikleriyle çeşitli kollardan ilerledi. Müstahkem mevkilere yerleşmiş Yunan birlikleri sökülüp atıldı. Düşman askerleri mühimmatını geride bırakarak dağınık bir şekilde kaçmaya başladı.

Osmanlı ordusu, Avrupalı askerî otoritelerin “Altı ayda geçilemez!” dediği Termofil geçidini 24 saatte geçti. Antik çağda koskoca İran ordusunu 300 Ispartalı bu geçitte durdurmuştu. Osmanlı ordusuna Atina yolu açılınca telâşa kapılan Yunan hükûmeti istifa etti. Yunanistan, Rusya’yı aracı koydu. Rus Çarı II. Nikola telgrafla bizzat padişaha müracaat ederek sulh istedi. 19 Mayıs’ta harekât durduruldu. Böylece büyük kahramanlık destanları yazılan Tesalya Harbi Osmanlıların son zaferiyle bitti. Mamafih neticede padişahın korktuğu gerçekleşti. Osmanlı ordusu gâlip geldiği halde, zaferden istifade etmek şöyle dursun, ağır bir mâlî buhrana düştü; bir daha da belini doğrultamadı. Bu da Sultan Hamid’in sonunu hazırladı. Maaşlarını zamanında alamayan askerlerin hürriyet sloganıyla dağa çıkıp ilân ettirdikleri 1908 Meşrutiyeti ile Yunanistan cesaret bulup Girit’i topraklarına kattığını açıkladı. 1913 Balkan Bozgunu ile Rumeli’deki çoğu vatan toprağı gibi Tesalya ve Girit de resmen Yunanistan’a verildi. Böylece İttihatçılar Osmanlı Devleti’nin mezarcısı oldular.

 

Baysal

THT
21 Eki 2012
15,743
7
1,506
Bu yazı Ekrem buğra ekinci denen sözde profesöre ait. Kendisi cumhuriyet düşmanıdır. Daha okumadan eline sağlık demek yerine açın bir araştırın arkadaşlar kaynağını. Yazıda ittihat ve terakkiye osmanlının mezarcısı denmiş. Her birinizin profil resminde, göktürkçe var, Atatürk var. Bari siz yapmayın bunu.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.