Kafatası ölçümü, Mustafa Kemal Atatürk döneminde Türkiye'de geliştirilen tarih yorumunun başlıca yöntemlerinden biri olmuştur. Kafatası sınıflaması, Türk Tarih Tezinin başlıca kaynaklarındandır: ulus temelli bir tarih yorumu ortaya koyma çabasındaki cumhuriyet kadroları Türklerin brakisefal olduğu tespitinden yola çıkmış.Bu şekilde dünya üzerindeki halkların büyük bir kısmının brakisefal olduğu gözlemlenmiş. Bu dönemde yayınlanan tarih dersi kitaplarında kafatası ölçümü temelli tarih anlatımı önemli bir yer tutmaktadır.
Atatürk'ün mânevî kızı Afet Hanım (sonraki Prof. Dr. Afet İnan) Cenevre'de doktorasını yaparken Türklerin vücut (antropolojik) ölçülerinin iyi araştırılmamış olduğunu, tezi için lüzumunu belirtip yardım istemiştir. Atatürk de "Sıhhiye Vekâleti"nden (Sağlık Bakanlığına) Anadolu'da iki kerede 40.000 ve 60.000 Türk'ün ölçülerinin alınmasını istemiştir. Bu şekilde toplanan verilerden yola çıkan tez, 1939'da Cenevre'de Fransızca olarak yayınlanmıştır: Recherches sur les caractères anthropologiques des populations de la Turquie (Türkiye Halklarının Antropolojik Özellikleri Üzerine araştırmalar), Genève, 1939. Kitapta Türklerin yalnız kafatası ölçüleri değil, boy ortalamaları, cilt-göz-saç renkleri ve göz kapağı çekikliği gibi yirmi kadar özellik tespit edilmiştir.
Bununla birlikte, cumhuriyetin kuruluş yıllarında gelişen kafatası temelli incelemelerin totaliter-ırkçı ideolojilerle aynı düzlemde değerlendirilmemesi gerekir.Dönemin Türk Tarih Tezi'nin amacı bir yandan Osmanlı döneminden miras alınan İslam merkezli tarih yazımından, diğer yandan da Avrupa merkezli tarih yazımından farklı bir yorum meydana getirmek, bu şekilde Türklerin tarihin büyük uygarlıklarında etkili olduğunu gösteren bir ulusçu tarih yazımı oluşturmaktır. Buna bağlı olarak kafatası ölçümü yöntemleri Cumhuriyet Türkiye'sinde bir "üstün ırk" sorunsalını kanıtlama amacıyla kullanılmamıştır.
Atatürk'ün mânevî kızı Afet Hanım (sonraki Prof. Dr. Afet İnan) Cenevre'de doktorasını yaparken Türklerin vücut (antropolojik) ölçülerinin iyi araştırılmamış olduğunu, tezi için lüzumunu belirtip yardım istemiştir. Atatürk de "Sıhhiye Vekâleti"nden (Sağlık Bakanlığına) Anadolu'da iki kerede 40.000 ve 60.000 Türk'ün ölçülerinin alınmasını istemiştir. Bu şekilde toplanan verilerden yola çıkan tez, 1939'da Cenevre'de Fransızca olarak yayınlanmıştır: Recherches sur les caractères anthropologiques des populations de la Turquie (Türkiye Halklarının Antropolojik Özellikleri Üzerine araştırmalar), Genève, 1939. Kitapta Türklerin yalnız kafatası ölçüleri değil, boy ortalamaları, cilt-göz-saç renkleri ve göz kapağı çekikliği gibi yirmi kadar özellik tespit edilmiştir.
Bununla birlikte, cumhuriyetin kuruluş yıllarında gelişen kafatası temelli incelemelerin totaliter-ırkçı ideolojilerle aynı düzlemde değerlendirilmemesi gerekir.Dönemin Türk Tarih Tezi'nin amacı bir yandan Osmanlı döneminden miras alınan İslam merkezli tarih yazımından, diğer yandan da Avrupa merkezli tarih yazımından farklı bir yorum meydana getirmek, bu şekilde Türklerin tarihin büyük uygarlıklarında etkili olduğunu gösteren bir ulusçu tarih yazımı oluşturmaktır. Buna bağlı olarak kafatası ölçümü yöntemleri Cumhuriyet Türkiye'sinde bir "üstün ırk" sorunsalını kanıtlama amacıyla kullanılmamıştır.