Altı Ok!

evcil123

Katılımcı Üye
29 Tem 2008
429
0
Ms-Dos
Türk Devrimi ya da bir başka deyişle Atatürk Devrimi (Bu söylemin bilimsel olarak Türk Devrimi denmesinden yanayım), Amerika Birleşik Devletleri (1776), Fransız (1789), Sovyet Devrimi (1917) gibi dünyanın en büyük devrimleri arasına girmiştir. Çünkü bu devrim, Batılı siyasal bilimcilerin de çok yerinde vurguladıkları gibi özgündür (orijinaldir), yani yalnız bize özgüdür ve 20. yüzyılın en önemli ulusal halk hareketlerinden biridir.

Atatürk, Türk Devrimi'nin ne olduğunu bir konuşmasında şöyle açıklamıştır: ''Türk inkılâbı nedir? Bu 'inkılâp' sözcüğü ilk anda akla getirdiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişme anlamı da taşır.

Ulusun varlığını sürdürmek için, kişiler arasında düşündüğü ortak bağıntı, yüzyıllardan beri gelen biçim ve karakterini değiştirmiş. Yani ulus, dinsel ve mezhepsel bağ yerine, Türk ulusu bağı ile bireylerini toplamıştır. Ulus, uluslararası genel savaş alanında, yaşam ve güç nedeni olarak, bilim ve aracın ancak çağdaş uygarlıkta bulunabileceğini değişmez gerçek olarak, ilke kabul etmiştir.

Özet olarak baylar, ulus, saydığım değişmelerin ve devrimlerin doğal ve zorunlu gereği olarak, yönetimin ve bütün yasaların, ancak dünya gereksinimlerinden esinlenerek yapılacağını ve gereksinmelerin değişip gelişmesiyle, değişip gelişmeyi temel alan yapısal bir anlayışı yaşam koşulu kabul etmiştir.''

Bir başka konuşmasında da Atatürk, 'inkılâp' ı şöyle değerlendirmiştir:

''İnkılâp, ulusu ve toplumsal çevreyi hazırlayarak yapılır. İnkılâp girişmelerinde göz önünde tutulacak nokta, insan topluluklarının isteklerini, düşüncelerini değerlendirdikten sonra, onlara yenilikleri kabul ettirmektir.'' (Atatürk'ün bu konuşmaları günümüz Türkçesine aktarılmıştır, özgün metinler için bkz. Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Ankara 1959) Türk Devrimi 'nden, Atatürkçülük ya da daha geçerli bir söylemle Atatürk İlkeleri ortaya çıkmıştır. Denilebilir ki, bu devrimde önce ilkeler ortaya konulmuş, sonra devrim yapılmış değildir; önce devrim yapılmış, bu devrimden ilkeler çıkarılmıştır. Bu, Türk Devrimi 'nin en ilgi çekici özelliğidir. Oysa başka devrimlerde bunun tersi olmuş, önce ilkeler ortaya konulmuş, sonra devrim gerçekleştirilmiştir.

Atatürk İlkeleri, daha sonra simgesel olarak altı ok 'la gösterilmiş ve şöyle sıralanmıştır: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik. Bu ilkelere Batılı bilim adamları tarafından ''Kemalizm'' adı verilmiştir. Burada şu noktanın altını önemle çizmek gerekir; Kemalizm, Batı kaynaklı bir terimdir. Batılı bilim adamları Türk Devrimi 'ne niçin Kemalizm terimini uygun görmüşlerdir? Bu sorunun en gerçekçi karşılığı ya da açıklaması şöyledir: Batılı bilim adamları Türk Devrimi 'ni bilimsel olarak değerlendirmeye giriştikleri zaman görmüşler ki, bu devrim ne sosyalizme, ne faşizme, ne Nazizme benziyor; demokrasi denilen yönetim biçimini de çağrıştırmıyor, buna ayrı bir ad vermek zorunluluğunu duymuşlar (bu hareketin önderi Mustafa Kemal adını da anımsatacak bir terim aramışlar) ve Kemalizm demişlerdir. Bu terimi biz Atatürkçülük ya da Atatürk İlkeleri olarak dilimize aktarmışız ve şöyle tanımlamaya çalışmışız: Gerçeklere dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik, birbiri ile uyumlu amaçlar, uygulamalar ve ilkeler bütünü; bu içeriğiyle yeniliğe açık, devinimsel özelliği ve bütünlüğü olan, birbirini tamamlayan bir düşünce dizgesi ya da bağımsız ulusal devleti, ulusal egemenliği, kişi özgürlüğünü, her çağda çağdaş olmayı amaçlayan, usa ve bilime dayanan öğreti.

Atatürk ilkeleri gerçekte, Batı'da büyük devrimlerle ortaya konulmuş düşünceler bütünüdür. ABD devriminde cumhuriyetçilik; Fransız devriminde milliyetçilik, halkçılık, laiklik; Sovyet devriminde devletçilik ilkeleri ortaya atılmıştır. Bu ihtilâllerde olmayan tek ilke devrimcilik 'tir. Ne var ki, bu ilke, devrim yapan ulusların hiçbiri tarafından kendi devletleri için temel alınmamıştır. Bunları önce eylem, sonra da devrimcilik ilkesiyle tamamlayarak kendine özgü bir özelliğe kavuşturma düşüncesi Atatürk 'le ve Türk Devrimi 'yle gerçekleşmiştir. Denilebilir ki, Batılı siyasal bilimciler Türk Devrimi 'nin özgün olma özelliğini bu aşamada bulmuşlardır.

Türk Devrimi 'nde cumhuriyetçilik, milliyetçilik, laiklik ilkeleri yan yana geldiğinde Osmanlı saltanatına, halifeliğe ve ümmetçilik anlayışına karşı bir tepki anlamı taşırlar. Bunlar, ayrıca Batı'nın klasik demokrasi anlayışında da görülürler. Cumhuriyetçilik, devletçilik, laiklik bir başka açıdan sosyal devlet anlayışını da belirlerler. (Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Atatürk ve Devrim, Ankara 1980) Türk Devrimi 'nde yer alan halkçılık, laiklik, devrimcilik ilkeleri, devrimi durgun, eylemsiz olmaktan uzak tutuyor; özellikle Atatürk 'ün bilimi yaşamın tek yol göstericisi olarak kabul etmesi, Atatürkçülüğe çok etkin, çok güçlü bir devinimsellik kazandırıyor.

Atatürkçülüğe ya da Kemalizme, Batılı bilim adamlarının özgün bir siyasal öğreti anlamı vermeleri bu ''altı ilke'' nin Türk Devrimi 'nde sürekli eylem olarak geliştirilmiş olmasına bağlanabilir. Bir ara bu ''altı ilke'' nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda da (1924) yer almış bulunması bu özelliğinden kaynaklanmıştır. Tarihsel bir gerçek olarak diyebiliriz ki, ''altı ok'' , yalnız Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi 'nin değil, Türk Devrimi 'nin de en belirgin, en etkin simgesidir. Bu simgenin önemi, bizi Atatürk 'ün başlattığı reformların yürütülmesine ve sürdürülmesine bağlayan tek bilimsel yol olarak bilinmelidir.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.