- 19 Ağu 2016
- 3,492
- 8
Bu ne düşmanlık, bu ne cehalet okumadan, araştırmadan sadece yalan ve iftiraları tekrarlayan boş söz ve iddia kahramanları.
Evet Atatürk yüce Kitabımız Kuran'ı Türkçe'ye çevirtti .Bilindiği gibi buna İlahiyat literatüründe meal denir. Nereden çıkardınız dine, İslama düşman olduğunu, peki kaçınız onun Kur'andan sonra en çok bilinen ve okunan Hz. Peygamber'in sözlerini içeren en sağlam kaynaklardan, Sahihi Buhârî'nin halk dinini daha iyi öğrensin diye Türkçe baskılarını yaptırdığını biliyor.
1927 yılına kadar dinine canı gönülden bağlı saf ve temiz bir inancın sahibi Anadolu halkı, mübarek Cuma günü minberde okunan hutbe asırlardır Arapça irad edildiğinden, hiç bir şey anlamasa da saygıyla dinlerken, o dinsiz olduğunu iddia ettiğiniz büyük Türk evladının bizzat direktifiyle, İslam daha iyi anlaşılsın diye o tarihten bugüne Türkçe olarak okunmaya başladı.
O dine değil, dini kullananlara ve İslamı bugünkü duruma düşüren hurafelere karşıydı. O'nun Dolmabahçe sarayına çağırdığı güzel kıraat , ses ve makam sahibi Yaşar Okur gibi meşhur Hafizlara Kur'an okuttuğu ve bu esnada duygulanarak ""Allahın kelamı ne güzel"" diyerek göz yaşları döktüğü aktarılır.
Bu mu dine karşı olma ?
Bugün 80 bin camide 5 vakit okunan ezanlar eğer o milletin ve kahraman ordusunun başına geçip liderlik etmese , okunur muydu?
Yoksa diğer Arap ülkeleri gibi bağımsız olabilmek için bir 50 sene zillet ve aşağılanma içinde yaşama ve bu topraklarda işgalci düşman idaresi altında mı kalınırdı?
Bu şaşkın ve tarihinden değerlerinden uzaklaştırılmış gençlik , gelecek nesiller için Kocatepe'de savaş ve taarruz devam ederken, yorgun bedenini karlar üzerine yatarak dinlendiren, o büyük vatan evladının hiç mi bir fotoğrafını görmemiş?
Türklüğün içine düştüğü bu cehaletten tarihe ve değerlerimize ihanetten sadece utanıyorum, azınlık da olsa yazık bu gençliğe.
-Alıntı-Site veya forum değil bir kişinin yorumundan alıntı.
Evet Atatürk yüce Kitabımız Kuran'ı Türkçe'ye çevirtti .Bilindiği gibi buna İlahiyat literatüründe meal denir. Nereden çıkardınız dine, İslama düşman olduğunu, peki kaçınız onun Kur'andan sonra en çok bilinen ve okunan Hz. Peygamber'in sözlerini içeren en sağlam kaynaklardan, Sahihi Buhârî'nin halk dinini daha iyi öğrensin diye Türkçe baskılarını yaptırdığını biliyor.
1927 yılına kadar dinine canı gönülden bağlı saf ve temiz bir inancın sahibi Anadolu halkı, mübarek Cuma günü minberde okunan hutbe asırlardır Arapça irad edildiğinden, hiç bir şey anlamasa da saygıyla dinlerken, o dinsiz olduğunu iddia ettiğiniz büyük Türk evladının bizzat direktifiyle, İslam daha iyi anlaşılsın diye o tarihten bugüne Türkçe olarak okunmaya başladı.
O dine değil, dini kullananlara ve İslamı bugünkü duruma düşüren hurafelere karşıydı. O'nun Dolmabahçe sarayına çağırdığı güzel kıraat , ses ve makam sahibi Yaşar Okur gibi meşhur Hafizlara Kur'an okuttuğu ve bu esnada duygulanarak ""Allahın kelamı ne güzel"" diyerek göz yaşları döktüğü aktarılır.
Bu mu dine karşı olma ?
Bugün 80 bin camide 5 vakit okunan ezanlar eğer o milletin ve kahraman ordusunun başına geçip liderlik etmese , okunur muydu?
Yoksa diğer Arap ülkeleri gibi bağımsız olabilmek için bir 50 sene zillet ve aşağılanma içinde yaşama ve bu topraklarda işgalci düşman idaresi altında mı kalınırdı?
Bu şaşkın ve tarihinden değerlerinden uzaklaştırılmış gençlik , gelecek nesiller için Kocatepe'de savaş ve taarruz devam ederken, yorgun bedenini karlar üzerine yatarak dinlendiren, o büyük vatan evladının hiç mi bir fotoğrafını görmemiş?
Türklüğün içine düştüğü bu cehaletten tarihe ve değerlerimize ihanetten sadece utanıyorum, azınlık da olsa yazık bu gençliğe.
-Alıntı-Site veya forum değil bir kişinin yorumundan alıntı.