Atatürk'ün Din ile ilgili söylediği sözler ;
(konu yanlış yerdeyse özür dilerim)
Din vardır ve lazımdır. Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
Tanrı birdir, büyüktür; dinsel usullerin oluşumlarına bakarak diyebiliriz ki: İnsanlar iki sınıfta, iki devirde düşünülebilir. İlk devir, insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir, insanlığın erginlik ve olgunluk devridir. İnsanlık birinci devirde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenmeyi gerektirir. Allah, kullarının gerekli olan olgunlaşma noktasına ulaşmasına kadar onlarla içlerinden bazıları aracılığı ile ilgilenmeyi tanrılık gereğinden saymıştır. Onlara Hz Adem Aleyhisselamdan itibaren kayıtlara geçmiş veya geçmemiş sayısız denecek kadar çok nebiler (kendilerine kutsal kitap gönderilmemiş peygamberler), peygamberler ve elçiler göndermiştir. Fakat peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni gerçekleri verdikten sonra, artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir.
İnsanlığın anlayış, aydınlanma ve olgunlaşma derecesi sayesinde her kulun doğrudan doğruya, tanrısal ilhamlarla temas edebilme kabiliyetine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki, Cenabı Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en mükemmel kitaptır.
Allah kavramı insan beyninin çok güç kavrayabileceği fizik ötesi bir meseledir.
Allah’ın emri çok çalışmaktır… Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre ilim ve fen, her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur.
Allah dünya üzerinde yarattığı bu kadar nimetleri, bu kadar güzellikleri insanlar yararlansın, varlık ve bolluk içinde olsun diye yaratmıştır ve azami derecede faydalanabilmek için de, bugün evrenden esirgediği zekâyı, aklı insanlara vermiştir.
Allah birdir. Şanı büyüktür.. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur’andaki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa ve gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü, tüm evren kanunlarını (maddi ve manevi alem kanunlarını) yapan tanrıdır.
Ezan ve Kur’an-ı Türklerden başka hiçbir müslüman milleti bu kadar güzel okuyamaz. Bunlara muhteşem müzik ahengi veren Türk sanatkârlarıdır.
Atatürk'e DİNSİZ diyen bazı aklı kıt olanlar özellikle okusun ...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
(konu yanlış yerdeyse özür dilerim)
Din vardır ve lazımdır. Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
Tanrı birdir, büyüktür; dinsel usullerin oluşumlarına bakarak diyebiliriz ki: İnsanlar iki sınıfta, iki devirde düşünülebilir. İlk devir, insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir, insanlığın erginlik ve olgunluk devridir. İnsanlık birinci devirde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenmeyi gerektirir. Allah, kullarının gerekli olan olgunlaşma noktasına ulaşmasına kadar onlarla içlerinden bazıları aracılığı ile ilgilenmeyi tanrılık gereğinden saymıştır. Onlara Hz Adem Aleyhisselamdan itibaren kayıtlara geçmiş veya geçmemiş sayısız denecek kadar çok nebiler (kendilerine kutsal kitap gönderilmemiş peygamberler), peygamberler ve elçiler göndermiştir. Fakat peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni gerçekleri verdikten sonra, artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir.
İnsanlığın anlayış, aydınlanma ve olgunlaşma derecesi sayesinde her kulun doğrudan doğruya, tanrısal ilhamlarla temas edebilme kabiliyetine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki, Cenabı Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en mükemmel kitaptır.
Allah kavramı insan beyninin çok güç kavrayabileceği fizik ötesi bir meseledir.
Allah’ın emri çok çalışmaktır… Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre ilim ve fen, her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur.
Allah dünya üzerinde yarattığı bu kadar nimetleri, bu kadar güzellikleri insanlar yararlansın, varlık ve bolluk içinde olsun diye yaratmıştır ve azami derecede faydalanabilmek için de, bugün evrenden esirgediği zekâyı, aklı insanlara vermiştir.
Allah birdir. Şanı büyüktür.. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur’andaki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa ve gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü, tüm evren kanunlarını (maddi ve manevi alem kanunlarını) yapan tanrıdır.
Ezan ve Kur’an-ı Türklerden başka hiçbir müslüman milleti bu kadar güzel okuyamaz. Bunlara muhteşem müzik ahengi veren Türk sanatkârlarıdır.
Atatürk'e DİNSİZ diyen bazı aklı kıt olanlar özellikle okusun ...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Moderatör tarafında düzenlendi: