Atatürk'ün Eğitim İlkeleri
Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk yıllarında ülkemiz savaşta yanmış, yıkılmıştı, sermaye birikimi hemen hemen hiç yoktu, nitelikli ve yüksek nitelikli insan gücü yok denecek düzeydeydi. Bilim ve teknoloji üretecek üniversiter kurumlar çağdışı kalmıştı. Türkiye, siyasal, toplumsal ve ekonomik bir atılım yapabilmek için, başta yetişmiş insan gücü olmak üzere gerekli altyapıya sahip değildi. İvedi olarak yetişmiş insan gücüne gereksinme duyuluyordu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ulusal eğitim politikamız, "çağdaşlama" çabaları ile bütünleştirilmiştir. Bireyin okur-yazar olmasının; üretimde verimliliğin ve kalkınmanın anahtarı olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle kitle eğitimini, daha açık bir deyişle okuma-yazma seferberliğini, Cumhurbaşkanı Atatürk başlatmıştır. Eğitim açısından daha da önemlisi, Ulus Okullarının (Millet Mekteplerinin) başöğretmenliğini bizzat Atatürk üstlenmiştir.
Atatürk, nasıl bir Türk yurttaşı yetiştirilmesini istiyordu? Bu sorunun en güzel yanıtı, Atatürk'ün eğitim ilkeleridir. Cumhuriyet eğitiminin başlıca hedefi; çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve geçmektir. Bu nedenle ulusal eğitimimiz çağdaş normlara göre yeniden yapılanmıştır. Atatürk'e göre eğitim; 1923 Aydınlanmasının altyapısı, hatta harcıdır. Bu bağlamda Atatürk'ün başlıca eğitim ilkeleri şunlardır:
Eğitim ulusal olmalıdır.
Eğitim bilimsel olmalıdır.
Eğitim laik olmalıdır.
Eğitim karma olmalıdır.
Eğitim uygulamalı olmalıdır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk yıllarında ülkemiz savaşta yanmış, yıkılmıştı, sermaye birikimi hemen hemen hiç yoktu, nitelikli ve yüksek nitelikli insan gücü yok denecek düzeydeydi. Bilim ve teknoloji üretecek üniversiter kurumlar çağdışı kalmıştı. Türkiye, siyasal, toplumsal ve ekonomik bir atılım yapabilmek için, başta yetişmiş insan gücü olmak üzere gerekli altyapıya sahip değildi. İvedi olarak yetişmiş insan gücüne gereksinme duyuluyordu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ulusal eğitim politikamız, "çağdaşlama" çabaları ile bütünleştirilmiştir. Bireyin okur-yazar olmasının; üretimde verimliliğin ve kalkınmanın anahtarı olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle kitle eğitimini, daha açık bir deyişle okuma-yazma seferberliğini, Cumhurbaşkanı Atatürk başlatmıştır. Eğitim açısından daha da önemlisi, Ulus Okullarının (Millet Mekteplerinin) başöğretmenliğini bizzat Atatürk üstlenmiştir.
Atatürk, nasıl bir Türk yurttaşı yetiştirilmesini istiyordu? Bu sorunun en güzel yanıtı, Atatürk'ün eğitim ilkeleridir. Cumhuriyet eğitiminin başlıca hedefi; çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve geçmektir. Bu nedenle ulusal eğitimimiz çağdaş normlara göre yeniden yapılanmıştır. Atatürk'e göre eğitim; 1923 Aydınlanmasının altyapısı, hatta harcıdır. Bu bağlamda Atatürk'ün başlıca eğitim ilkeleri şunlardır:
Eğitim ulusal olmalıdır.
Eğitim bilimsel olmalıdır.
Eğitim laik olmalıdır.
Eğitim karma olmalıdır.
Eğitim uygulamalı olmalıdır.