Atatürk'ün Tabutunun Açıldığı Gün !

_RoC_

Kıdemli Üye
28 Şub 2009
3,131
0
35
Istanbul
kefen sıyrıldı ve...

özel solüsyonla ıslatılmış pamuk kitlesi kaldırılınca
ata'nın...
yüzü ortaya çıktı. derisi kahverengi bir hal almış ama hatları
bozulmamıştı.sanki uyuyordu...

8 kasım 1953 pazar gecesi saat 23.00'da prof. dr. kamile
şevki
mutlu'nun ev telefonu çaldı. prof. mutlu ankara tıp fakültesi
histoloji ve ambriyoloji kürsüsü başkanı'ydı.patalogdu. arayan
ise
ankara valisi kemal aygün'dü...
aygün "hocam" dedi "10 kasım günü atamızın naaşını
anıtkabir'e taşıyacağız. bunun için bir komite kurduk. naaşı
geleneklere uygun olarak toprağa defnedeceğiz. ancak bozulmadan
korunduğunu belgelemek için muayene etmenizi rica
ediyoruz."prof. mutlu
önce reddetti. mutlu o sırada 40 derece ateşle yatıyordu.
hastalığını
gerekçe göstererek bu görevi bir başka meslektaşının yapmasını
rica
etti.ancak vali aygün ısrarcıydı: "ben sizi sarar sarmalar
***ürürüm
bu tarihi bir görev" dedi. mutlu kabul etti ve 9 kasım sabahı
etnografya müzesi'ne gitti. başbakan adnan menderes oradaydı.
meclis
başkanı refik koraltan ve eski başkan abdülhalik renda
da... mutlu
görevden affını istemekle ne büyük hata ettiğini o zaman anladı.
gerçekten
tarihi bir tanıklıktı bu...
ata'nın gül ağacından tabutu 4 kasım günü geçici
kabrinden
çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmuştu. bir
hafta
boyunca sırayla öğrenciler subaylar ve generaller katafalk
başında
nöbet tutmuştu. nihayet tabutun açılma günü gelip de komite
üyeleri
tamam olunca prof. kamile mutlu "başlayın" talimatını verdi.
bunun
üzerine tabutun vidaları söküldü. tahta tabutun içinde madeni
bir
sanduka bulunuyordu. bu sandukada gaz birikmiş olma ihtimali
düşünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. gaz ya da koku
çıkmadı.sanduka
talaş doluydu.
sandukanın içi muhafaza solüsyonu ile ıslatılmış tahta talaşı
doluydu.
bu talaş naaşın ayak yönüne doğru toplandı. talaşın arasında
ağzı
kapalı ve içi sıvı dolu bir şişe bulundu. bucesedi muhafaza
için
kullanılan solüsyondan bir numuneydi. üzerinde terkibi
yazılıydı.ata'nın naaşı beyaz kefene sarılmış sonra kahverengi
bir
muşambayla kaplanmıştı.sargıları açmaya başladılar. herkes
nefesini
tutmuştu. çünkü "naaş çürüyüp bozulmuş çıkan gazlar tabutu
patlatmış
nöbetçi er kokudan bayılmış" diye bir sürü söylenti
geziniyordu. ve 15
yıl sonra ilk kez ata'nın yüzünü göreceklerdi.kefenin sargıları
aralanınca prof. kamile şevki mutlu orada bulunanların
yardımıyla
katafalka çıktı ve atatürk'ün yüzüne baktı. ata'nın derisi
kahverengi
bir hal almış ama yüz hatları bozulmamıştı. menderes sapsarı
olmuştu
prof. mutlu gördüğü tabloyu daha sonra şöyle
anlatacaktı:"yüzünü örten
ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca ata'nın heykel gibi duran yüzü
ile
karşılaştım. uzun sarı saçlarından ince bir tutam sol göz
kapağının
üzerine düşmüştü. atatürk dolmabahçe sarayı'ndaki yatağında
uyuyor
gibiydi."
prof. mutlu kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun
başına
çağırdı. onlar da tek tek tabutun içine baktılar.en başta
başbakan
adnan menderes vardı. koyu renk takım elbisesi içindeki menderes
de
yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktıürkek bir şekilde
aşağı
tabuta doğru baktı. o an ne olduğunu prof. kamile mutlu'dan
aktaralım: "menderes çok heyecanlandı.rengi sapsarı oldu. bir de
baktım
ki müzenin kapısına doğru gidiyor. atatürk'ün yüzüne bakmadı.
tahmin
ediyorum kendinde o kuvveti bulamadı. en sona abdülhalik renda
kalmıştı. o da ata'yla karşı karşıya gelir gelmez tabutun yanına
yığılıverdi.
salondaki herkes atatürk'ü tek tek gördükten sonra naaş
tekrar
solüsyonla ıslatıldı. ata'nın başı pamuklarla örtüldü ve vücudu
beyaz
kefenle sarıldı. bu sırada bir komiserorada görevli adli tıp
doçenti dr.
cahit özen'in yanına yaklaşıp avucunda taşıdığı bir kâğıdı
gösterdi ve
şöyle dedi:"bu kâğıdıatatürk'ün hemşiresi makbule hanım
gönderdi.kefenin içine atatürk'ün göğsü üstünekonmasını
istiyor."doç.
özen kâğıda bir göz attı. eski türkçe bir şeyler yazılıydı.
"böyle bir
kâğıdı atatürk kabul etmez. bize kızar darılır" dedi.komiser
kâğıdı
katlayıp cebine koydu ve uzaklaştı. bütün işlemler bittikten
sonra
salonda bulunanlar naaşın iki yanından geçip hep bir ağızdan
besmele
çektiler ve cesedi yeni tabuta yerleştirdiler. bu tabut da 15
yıl
içinde yattığı büyük gül ağacı tabutun içine konuldu. üzeri
bayrakla
örtüldükten sonra kapağı kapatıldı.
ve 10 kasım sabahı ata'nın naaşı 15 yıl önce onu
dolmabahçe'den ankara'ya taşıyan top arabasına yerleştirilip son
durağı
olacak anıtkabir'e taşındı. artık ebediyen orada kalacaktı...
atatürk'ün tabutu menderes'in huzurunda açılmıştı
ata'nın 15 yıl etnografya müzesi'nde bekletilen naaşı12
askerin
omuzları üzerinde oradan alınmış ve 136 asteğmenin çektiği bir
top
arabası ve matem marşı eşliğinde anıtkabir'e taşınmıştı.radyodan
naklen
yayımlanan o görkemli tören en az 15 yıl önceki kadar
hüzünlüdür.ancak
o törenden hemen önce yaşananlar tarihçilerin pek ilgisini
çekmemiştir. bilindiği gibi anıtkabir yapılana dek atatürk'ün
naaşının korunabilmesi için "tahnit" denilen bir işlem
yapılmıştı.
gülhane patolojik anatomi profesörü dr. lütfi aksu tarafından
gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa şırıngayla özel bir
formül
enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük
ilaç
şişesi ata'nın koltuk altlarına yerleştirilmişti. bu işlem
sayesinde
ata'nın naaşı da -diyelim bugün lenin'in mozolesinde olduğu gibi
-
öldüğü günkü haliyle korunabilirdi. ancak i̇slam dini ölünün
defnini
şart koştuğundangeçici tahnitin bozulması şarttı.
nakilden önce bu işlem için bir komite kuruldu. o
komitetörenden bir gün önce başbakan adnan menderes'in
huzurunda
atatürk'ün tabutunun açılmasını kararlaştırdı.tabut açılınca
tahnit
bozulacak ve ceset çürümeye başlayacaktı.bir başka deyişle
atatürk'ün
(mumyalanmış gibi) korunmuş naaşını son görenler o törene
katılanlar
olacaktı. atatürk'le ilgili belgesel çalışmaları sırasında o
törene
katılanların bir kısmıyla konuşmuştuk.bu yazıda yer alan
bilgilerin bir
kısmı o tanıklıklara önemli bir bölümü ise değerli atatürk
araştırmacısı prof. dr. utkan kocatürk'ün prof.dr. kamile şevki
mutlu
ile yaptığı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
ata'nın yarım asır önceki son yolculuğu sanırım bu
ayrıntılarla
daha da ilginç bir boyut kazanıyor.

atatürk'ü son görenler anlatıyor:

'yüzünde iki günlük sakal vardı'

osman ersoy ve halide i̇ntepe 10 kasım 1953'te
etnografya
müzesi'nde asistan olarak çalışıyorlardı. o yüzden 50 yıl önceki
o
töreni ve tabutun içindeki atatürk'ü son kez görme fırsatı
buldular.
i̇zlenimlerini şöyle anlattılar:
• osman ersoy: "sağlığında görmemiştim atatürk'ü... korkunç
heyecanlıydım. biz çalışanlar asistanlar memurlar sıra ile
katafalka
çıktık. oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre... 1 - 2 günlük
sakalı
vardı. kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu."

' gözleri aralıktı'

• hali̇de i̇ntepe: "tabut kapanmadan en son gittim baktım.
başı yana
doğru eğikti. yüzü hiç bozulmamıştı. azıcık sakalları çıkmıştı.
hani
insan hasret giderek ölürse gözleri aralık kalırmış ya öyle
aralıktı
gözleri... ama bir ölü yüzü yoktu. uyuyor gibiydi".

wmplayer20060331135630508jx.jpg
 

asilbebe

Yeni üye
11 Ağu 2011
23
0
aga paylaşım süperdi belki de çoğu insan bu olayı bu şekilde ince ayrıntılı bir şekilde bilmezler. Allahın rahmeti üzerine olsun Atamızın
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.