Seni neden sevdiğimi sordun defalarca bana. Bu sorunun cevabı yok ben seni sadece sevdim. Bir insanı her şekilde ve her şeyiyle sevmeyi senden öğrendim. Aşkı yaşadım. İlk defa birinin gözleri kelimesiz bıraktı beni. İçimin kadın yanı sendin ve senin içinin erkek yanı ben. Bu benzerliğin küçük gizleri vardı kimselerin anlamayacağı. Bazen benim iç sesimi senin dudaklarından duymak gibi. Kelimelerin anlatamayacağı öyle bir giz ki bu. Beni sana tutsak kıldı. Ve ben şimdi senin bana geldiğin yöndeyim. Bir yanım hep kokunu özler. Bir yanım hep der unut gitsin.
Canımı yaktığın nice geceler vardı* bir mezarla konuşacak kadar yalnız kaldığım gecelerde* ilk terk eden hep sen oldun beni. Senin bende her şey benim sende hiçbir şey olduğum sayısız saatler. Yinede gözlerini gördüğümde nefretten aşka sancılandı yüreğim. Senin kim olduğunu saklayarak neden bu halde olduğumu soran yürek yoldaşlarıma her şeyden önce ömrümün gizinde saklı olan sevdiklerime sözcüklerle bir şeyler anlatmaya çalışırken hep seni haklı çıkaracak sözcükleri seçen dudaklarıma şaşkınlıkla bakarken aşk bu dedim içimden. Koşulsuz sevmeyi ve sevmek için iki kişi gerekmediğini ben sende öğrendim. Aslında tek kişilik senaryoda iki yüreği yüreğimde taşımayı ben sen yokken de bilirdim.
Ezan okunuyordu seni ilk gördüğümde dudaklarımdan o an senin isminin geçmesine tanık olan kulaklarımın şaşkınlığı arasında sevmiştim seni. O anı geçiştirmeye çalışan edalarla yürümüştüm evime giden yollara. Ve seni hep okunan sabah ezanıyla uykularıma bırakarak sevdim. Ben seni hep ezanla sevdim. Tek tanığım ezan oldu seni sevmelerime. Uykusuz bir gece ve sen ve ezan. Yüreğinde ki inancı sevdim en çok. İnancın belli kalıpları olduğunu iddia eden ve bu kalıplar dışında yaşayanın inancı taşımayacağını iddia eden onca insanı yanıltan seni sevdim* tıpkı bende yanılmaları gibiydi.
Kirpiklerimin bıraktığı ıslaklık bir tuz tadı karıştırıyor yüreğine* hissedebiliyor musun?
Belki de demek istediğim kim bilir. Bizim bir masalımız vardı gerçeklerden daha anlamlı* bizim bir gerçeğimiz vardı belki yalnızca masal olan. Sana başka sözüm yok istersen gidersin ama belki bende kalmak istersin ne dersin ? Ben seni kalbimde demledim. Seni severken ihaneti* inancı taşıdım içimde. Kalbimin sen tarafında her şey vardı.
Her şeyde biraz sen değil* her şeyde hep sen varsın.
Senin beni kayıtsızlığa bıraktığın günlerde geceleri apansız üşüyerek uyanırdım. Yalnızlığın gelirdi yanıma. Tetikte kalan acılarla vurulan yanların. O anda yanında olamamak her şeyden çok acıtırdı canımı. Arayamazdım seni git demiştin bana bilirdim. Susmalıydım. Dualarımla ulaşmaktan başka seçeneğim kalmazdı ve senden gelen acıyı böyle gecelerde gönlüme zikir eylerdim. Seni bu yüzden her ezanda Rabbim’e ısmarlardım. Aşkın mecaz oyunlarına uymadı hiçbir zaman yaptıklarım. Ben seni etkili olduklarını gün geçtikçe keşfettiğim hayat kurallarıyla sevemedim işte. Kaybetmekse kaybettim*yenilmekse yenildim*anlaşılmadım*sevilmedim ama ben seni sadece sevdim...Gerçek zaferlerin yalanlarla kazanıldığını öğretse de hayat ve sen inanmasan da ben seni yalansız sevdim. Ben senle ne çok şeyi sevdim .BEN SENİ SADECE SEVDİM
.
Bırakıp ta gittiğin bir şey hep kalacak buralarda. Seninle el ele gezdiğim viran sokaklar hiç olmayacak* senin omzunda uyuyarak geçireceğim yolculuklar* seninle yaşanacak çocukça hınzırlıklar*ve yaşanmamışlığı içimi kanatacak bir çok an hep içimde yaşanmamış kalacak. Sen beni başka bir hayata erteleyeceksin ve başka bir hayat hiç olmayacak. Ve ben bu anları başkalarıyla yaşarken sevgim ihaneti tadacak ve ben en çok sana kızacağım ve ben en çok seni seveceğim. Senin beni büyük bir rahatlıkla başkalarının kollarına bıraktığın anlarda bile ben seni sadece seveceğim.
Senin uyanmaya hazırlandığın şu saatlerde ben senin yarım kalan uykunu uyumaya gidiyorum. Aynadan gözlerime gözlerimden sana ulaşıp konuşuyorum.
İyi uyu sevgilim...
HİÇKİMSEN.....
Canımı yaktığın nice geceler vardı* bir mezarla konuşacak kadar yalnız kaldığım gecelerde* ilk terk eden hep sen oldun beni. Senin bende her şey benim sende hiçbir şey olduğum sayısız saatler. Yinede gözlerini gördüğümde nefretten aşka sancılandı yüreğim. Senin kim olduğunu saklayarak neden bu halde olduğumu soran yürek yoldaşlarıma her şeyden önce ömrümün gizinde saklı olan sevdiklerime sözcüklerle bir şeyler anlatmaya çalışırken hep seni haklı çıkaracak sözcükleri seçen dudaklarıma şaşkınlıkla bakarken aşk bu dedim içimden. Koşulsuz sevmeyi ve sevmek için iki kişi gerekmediğini ben sende öğrendim. Aslında tek kişilik senaryoda iki yüreği yüreğimde taşımayı ben sen yokken de bilirdim.
Ezan okunuyordu seni ilk gördüğümde dudaklarımdan o an senin isminin geçmesine tanık olan kulaklarımın şaşkınlığı arasında sevmiştim seni. O anı geçiştirmeye çalışan edalarla yürümüştüm evime giden yollara. Ve seni hep okunan sabah ezanıyla uykularıma bırakarak sevdim. Ben seni hep ezanla sevdim. Tek tanığım ezan oldu seni sevmelerime. Uykusuz bir gece ve sen ve ezan. Yüreğinde ki inancı sevdim en çok. İnancın belli kalıpları olduğunu iddia eden ve bu kalıplar dışında yaşayanın inancı taşımayacağını iddia eden onca insanı yanıltan seni sevdim* tıpkı bende yanılmaları gibiydi.
Kirpiklerimin bıraktığı ıslaklık bir tuz tadı karıştırıyor yüreğine* hissedebiliyor musun?
Belki de demek istediğim kim bilir. Bizim bir masalımız vardı gerçeklerden daha anlamlı* bizim bir gerçeğimiz vardı belki yalnızca masal olan. Sana başka sözüm yok istersen gidersin ama belki bende kalmak istersin ne dersin ? Ben seni kalbimde demledim. Seni severken ihaneti* inancı taşıdım içimde. Kalbimin sen tarafında her şey vardı.
Her şeyde biraz sen değil* her şeyde hep sen varsın.
Senin beni kayıtsızlığa bıraktığın günlerde geceleri apansız üşüyerek uyanırdım. Yalnızlığın gelirdi yanıma. Tetikte kalan acılarla vurulan yanların. O anda yanında olamamak her şeyden çok acıtırdı canımı. Arayamazdım seni git demiştin bana bilirdim. Susmalıydım. Dualarımla ulaşmaktan başka seçeneğim kalmazdı ve senden gelen acıyı böyle gecelerde gönlüme zikir eylerdim. Seni bu yüzden her ezanda Rabbim’e ısmarlardım. Aşkın mecaz oyunlarına uymadı hiçbir zaman yaptıklarım. Ben seni etkili olduklarını gün geçtikçe keşfettiğim hayat kurallarıyla sevemedim işte. Kaybetmekse kaybettim*yenilmekse yenildim*anlaşılmadım*sevilmedim ama ben seni sadece sevdim...Gerçek zaferlerin yalanlarla kazanıldığını öğretse de hayat ve sen inanmasan da ben seni yalansız sevdim. Ben senle ne çok şeyi sevdim .BEN SENİ SADECE SEVDİM
.
Bırakıp ta gittiğin bir şey hep kalacak buralarda. Seninle el ele gezdiğim viran sokaklar hiç olmayacak* senin omzunda uyuyarak geçireceğim yolculuklar* seninle yaşanacak çocukça hınzırlıklar*ve yaşanmamışlığı içimi kanatacak bir çok an hep içimde yaşanmamış kalacak. Sen beni başka bir hayata erteleyeceksin ve başka bir hayat hiç olmayacak. Ve ben bu anları başkalarıyla yaşarken sevgim ihaneti tadacak ve ben en çok sana kızacağım ve ben en çok seni seveceğim. Senin beni büyük bir rahatlıkla başkalarının kollarına bıraktığın anlarda bile ben seni sadece seveceğim.
Senin uyanmaya hazırlandığın şu saatlerde ben senin yarım kalan uykunu uyumaya gidiyorum. Aynadan gözlerime gözlerimden sana ulaşıp konuşuyorum.
İyi uyu sevgilim...
HİÇKİMSEN.....