Bir asQ Hikayesi Part I
20 part sonuna kadar okuyacaklar pisman olmayacak.
------------------
basliyoruz
siddetli bas agrisi ile açtim gözlerimi. aksamdan
kalmaliginda vermis oldugu bünyede uyusukluk, vücudun
çesitli kisimlarinda yer yer siddetli agrilar ve yari uyku
hali ile göbegimi kasiyarak dogruldum. kisik gözlerle duvar
lara çarpa çarpa tuvalete gelebildim. az biraz rahatladiktan
sonra tekrar yataga döndüm. boylu boyunca uzandim ve sadece
tavana bakiyordum. hazal 20 gün olmustu biteli ve herhangi
bi hareket yoktu. ben 20 gündür bu dört duvar arasindaydim.
ev ile tekel arasinda geçirdigim zamanlari saymazsak tam
20 gün olmustu bugün. döndüm ve bos bira siselerine baktim.
deger mi diye düsünmekten kendimi alikoyamamakla beraber kalkip
bu durumdan kurtulmak içinde en ufak bir çaba göstermiyordum.
çok mu sevdin lan onu diye sordugumda kendime herhangi bi
cevap alamiyordum. öyleyse nedendi bu dibe vurus. aldatilmistim
lan, bana hayatim diyen kiz bi baskasinin hayatinda basrolü üstlenmisti.
bi baskasinin kollarinda bi baskasinin dudaklarinda ariyordu mutlulugu.
tüm bunlar yiyip bitiriyordu beni. aldatilmak bu koyuyordu iste.
asosyalin önde gideni olmustum 20 gündür. 20 gündür insan içinde degildim.
facebook,msn,mailler,donanimhaber asosyalligin dibine dibine vuruyordum.
gelen bildirimler,son haberler, açilan konular, sik dinlenenlerin olusturdugu
bi playlist derken resmen hapsolmustum o dört duvar arasina ve tam karsimda bir
ekran. bu muydu beni hapseden diye sordugumda kendime, hayir cevabini çok net
alabiliyordum. bu bir vasita sayilabilirdi ancak. tam olarak 20 gündür bu durumdaydim
fakat iste o gün fena halde umursayasim geldi bu durumu. geregi var miydi o dört duvara
hapsolup gün gün beyni sulandirmanin. hemde hiç deymiyecek birisi için. hiç ama hiç
geregi yoktu.
ilk is olarak kalkip birbirleriyle karismis olan sakallardan kurtuldum. kendime
çeki düzen vererek disari attim kendimi. ve kankam yunusa mesaj attim. nerdesin?.
öyküyleyim, bizim cafede. diye cevap geldi. gittim yanlarina kisa bi selamlasmadan
sonra sandalye çektim ve oturdum. ilk defa insan içine çikiyormusum gibi bir hise
kapilmistim. sudan çikarilmis balik gibiydim. durumu hafifletmek için muhabbeti
yardim girdim. durum o kadar ciddi degildi beyler. eski ben gibi konusabiliyordum,
muhabbete ayak uydurabiliyordum hatta muhabbeti ben yaratabiliyordum. zaman zaman
öpüsüp koklasiyolardi küçük cilvelesmelerle. karsimdaki vaziyet gereksiz ve derin bi bosluga itti beni.
[3. kisi]
*****
evet eksikti bi seyler, bunu hissedebiliyordum derinlerde bi yerlerde. o an
zor da olsa bastirdim bu hisleri. o gün, ertesi gün, hafta sonlari kendimi
yamadim resmen onlara. gittikleri her yerde bende vardim 3. bir kisi olarak.
durumdan rahatsizdim aslinda bakilirsa fakat yapabilecek pek birseyim yoktu.
onlar rahatsiz degil gibilerdi evlatliklari gibi her yerde yanlarinda olan
benden. veya kendimi kandiriyorum ne bileyim. cafelere gidildi, sinemalar,
tiyatrolar, parklar, etkinlikler tek rahatsiz olacaklari konu rahat rahat
öpüsüp koklasamamakti belki. ben s**tir edilmemek için o firsati arada sirada
yaratiyordum onlara. günler böyle geçiyordu. yunus, sevgilisi ve ben.
yunusun olm sana bi kiz ayarlayalim israrlari durumdan sikayetçi olusunun
dogal bi göstergesiydi belki. yada sadece beni düsünüyordu lan. hep bu ikilemde
reddediyordum tekliflerini. yeni bir iliskiye hazir degil gibiydim hele ki
baskasinin destegiyle. bi baskasinin kiz ayarlamasi hep itici gelmisti bana.
olacaksa kendiliginden olmaliydi. birden bire hiç beklemedigin bir anda karsilasilacakti,
ilk görüste askin cazibesiydi belki de bu. sonra o askin sarhoslugunda gelisecekti hersey.
tamam fazla ask filmi izlemis olabilirim.
is]
*****
vakit geçirecek bi is bulmam farz olmustu artik. peder beyle papaz olma derecesine
gelmistik çünkü. sikayetçiydi durumumdan. ilk günler hazaldan ayrildim diye ses çikarmadigini
söylüyordu. daha sonra amcaoglunun durumunu hatirlatti. ortagiyla kavga etmis ve isleri kötüye
gidiyormus. fena görünmedi o an için bu fikir. o gün gittim amcaoglunun yanina. girdim dükkandan
içeri, klasik bi bilgisayar dükkaniydi. raflarda bilgisayarlar, bilgisayar parçalari ve bilimum
elektronik aletler diziliydi. giris kapisinin hemen yaninda bi atölye tamirler için. dükkanin
kösesinde bi masa ve masada oturan amcaoglu. oo amcaoglu hosgeldin diye kalkti oturdugu yerden.
hosbulduk hosgittik, hal hatir sormalar derken çaylar söylendi ve ben konuya girdim.
-amcaoglu babam durumu söyledide ortakla kavga etmissiniz isler kötüye gidiyomus. babam amcamlada
konusmus heralde, destek olabilirim beraber toplariz isleri.
+evet amcaoglu söyledi babam sevindim gerçekten en bastan nerdeydin anasini satim muhattap
olmamis olurdum en azindan eski ortagim olacak zirtoyla dedi.
artik issiz degildim en azindan. ben pederden sagladigim bi miktar krediyle yardimci oldum
amcaogluna. zaten dükkanin genel isleriyle o ilgilenecekti, o açip kapaticakti. ben bi nevi
giderlere ortak olmustum. bilgisayar kurulum, format genel hatlariyla da tamir az buçuk
anlardim bunlardan. o islerde yardimci olucaktim. o aksam amcamlar oturmaya geldiler,
küçük bi kutlama yapildi aile arasinda. güzel bi aksamin ardindan hayirli olsun dilekleri,
bu is iyi oldu arayi sogutmayalim mesajlariyla ugurladik amcamlari.
ertesi sabah uyandim ve valide sultan tarafindan hazirlanmis güzel bi kahvalti ardindan
dükkanin yolunu tuttum. yunustanda ses soluk yok diye düsünürken mesaj geldi. yunustandi.
bizim cafeye gel diyordu. dükkandan ayrildim. cafeye girdigimde gördügüm manzara karsisinda dumurdan dumura maraton kostum.
20 part sonuna kadar okuyacaklar pisman olmayacak.
------------------
basliyoruz
siddetli bas agrisi ile açtim gözlerimi. aksamdan
kalmaliginda vermis oldugu bünyede uyusukluk, vücudun
çesitli kisimlarinda yer yer siddetli agrilar ve yari uyku
hali ile göbegimi kasiyarak dogruldum. kisik gözlerle duvar
lara çarpa çarpa tuvalete gelebildim. az biraz rahatladiktan
sonra tekrar yataga döndüm. boylu boyunca uzandim ve sadece
tavana bakiyordum. hazal 20 gün olmustu biteli ve herhangi
bi hareket yoktu. ben 20 gündür bu dört duvar arasindaydim.
ev ile tekel arasinda geçirdigim zamanlari saymazsak tam
20 gün olmustu bugün. döndüm ve bos bira siselerine baktim.
deger mi diye düsünmekten kendimi alikoyamamakla beraber kalkip
bu durumdan kurtulmak içinde en ufak bir çaba göstermiyordum.
çok mu sevdin lan onu diye sordugumda kendime herhangi bi
cevap alamiyordum. öyleyse nedendi bu dibe vurus. aldatilmistim
lan, bana hayatim diyen kiz bi baskasinin hayatinda basrolü üstlenmisti.
bi baskasinin kollarinda bi baskasinin dudaklarinda ariyordu mutlulugu.
tüm bunlar yiyip bitiriyordu beni. aldatilmak bu koyuyordu iste.
asosyalin önde gideni olmustum 20 gündür. 20 gündür insan içinde degildim.
facebook,msn,mailler,donanimhaber asosyalligin dibine dibine vuruyordum.
gelen bildirimler,son haberler, açilan konular, sik dinlenenlerin olusturdugu
bi playlist derken resmen hapsolmustum o dört duvar arasina ve tam karsimda bir
ekran. bu muydu beni hapseden diye sordugumda kendime, hayir cevabini çok net
alabiliyordum. bu bir vasita sayilabilirdi ancak. tam olarak 20 gündür bu durumdaydim
fakat iste o gün fena halde umursayasim geldi bu durumu. geregi var miydi o dört duvara
hapsolup gün gün beyni sulandirmanin. hemde hiç deymiyecek birisi için. hiç ama hiç
geregi yoktu.
ilk is olarak kalkip birbirleriyle karismis olan sakallardan kurtuldum. kendime
çeki düzen vererek disari attim kendimi. ve kankam yunusa mesaj attim. nerdesin?.
öyküyleyim, bizim cafede. diye cevap geldi. gittim yanlarina kisa bi selamlasmadan
sonra sandalye çektim ve oturdum. ilk defa insan içine çikiyormusum gibi bir hise
kapilmistim. sudan çikarilmis balik gibiydim. durumu hafifletmek için muhabbeti
yardim girdim. durum o kadar ciddi degildi beyler. eski ben gibi konusabiliyordum,
muhabbete ayak uydurabiliyordum hatta muhabbeti ben yaratabiliyordum. zaman zaman
öpüsüp koklasiyolardi küçük cilvelesmelerle. karsimdaki vaziyet gereksiz ve derin bi bosluga itti beni.
[3. kisi]
*****
evet eksikti bi seyler, bunu hissedebiliyordum derinlerde bi yerlerde. o an
zor da olsa bastirdim bu hisleri. o gün, ertesi gün, hafta sonlari kendimi
yamadim resmen onlara. gittikleri her yerde bende vardim 3. bir kisi olarak.
durumdan rahatsizdim aslinda bakilirsa fakat yapabilecek pek birseyim yoktu.
onlar rahatsiz degil gibilerdi evlatliklari gibi her yerde yanlarinda olan
benden. veya kendimi kandiriyorum ne bileyim. cafelere gidildi, sinemalar,
tiyatrolar, parklar, etkinlikler tek rahatsiz olacaklari konu rahat rahat
öpüsüp koklasamamakti belki. ben s**tir edilmemek için o firsati arada sirada
yaratiyordum onlara. günler böyle geçiyordu. yunus, sevgilisi ve ben.
yunusun olm sana bi kiz ayarlayalim israrlari durumdan sikayetçi olusunun
dogal bi göstergesiydi belki. yada sadece beni düsünüyordu lan. hep bu ikilemde
reddediyordum tekliflerini. yeni bir iliskiye hazir degil gibiydim hele ki
baskasinin destegiyle. bi baskasinin kiz ayarlamasi hep itici gelmisti bana.
olacaksa kendiliginden olmaliydi. birden bire hiç beklemedigin bir anda karsilasilacakti,
ilk görüste askin cazibesiydi belki de bu. sonra o askin sarhoslugunda gelisecekti hersey.
tamam fazla ask filmi izlemis olabilirim.
is]
*****
vakit geçirecek bi is bulmam farz olmustu artik. peder beyle papaz olma derecesine
gelmistik çünkü. sikayetçiydi durumumdan. ilk günler hazaldan ayrildim diye ses çikarmadigini
söylüyordu. daha sonra amcaoglunun durumunu hatirlatti. ortagiyla kavga etmis ve isleri kötüye
gidiyormus. fena görünmedi o an için bu fikir. o gün gittim amcaoglunun yanina. girdim dükkandan
içeri, klasik bi bilgisayar dükkaniydi. raflarda bilgisayarlar, bilgisayar parçalari ve bilimum
elektronik aletler diziliydi. giris kapisinin hemen yaninda bi atölye tamirler için. dükkanin
kösesinde bi masa ve masada oturan amcaoglu. oo amcaoglu hosgeldin diye kalkti oturdugu yerden.
hosbulduk hosgittik, hal hatir sormalar derken çaylar söylendi ve ben konuya girdim.
-amcaoglu babam durumu söyledide ortakla kavga etmissiniz isler kötüye gidiyomus. babam amcamlada
konusmus heralde, destek olabilirim beraber toplariz isleri.
+evet amcaoglu söyledi babam sevindim gerçekten en bastan nerdeydin anasini satim muhattap
olmamis olurdum en azindan eski ortagim olacak zirtoyla dedi.
artik issiz degildim en azindan. ben pederden sagladigim bi miktar krediyle yardimci oldum
amcaogluna. zaten dükkanin genel isleriyle o ilgilenecekti, o açip kapaticakti. ben bi nevi
giderlere ortak olmustum. bilgisayar kurulum, format genel hatlariyla da tamir az buçuk
anlardim bunlardan. o islerde yardimci olucaktim. o aksam amcamlar oturmaya geldiler,
küçük bi kutlama yapildi aile arasinda. güzel bi aksamin ardindan hayirli olsun dilekleri,
bu is iyi oldu arayi sogutmayalim mesajlariyla ugurladik amcamlari.
ertesi sabah uyandim ve valide sultan tarafindan hazirlanmis güzel bi kahvalti ardindan
dükkanin yolunu tuttum. yunustanda ses soluk yok diye düsünürken mesaj geldi. yunustandi.
bizim cafeye gel diyordu. dükkandan ayrildim. cafeye girdigimde gördügüm manzara karsisinda dumurdan dumura maraton kostum.