Bir Şiir Yaz Sende

Kırgınlıklarınızı Nasıl İfade Edersiniz ?

  • Direkt söylerim

    Oy: 3 20.0%
  • Küserim

    Oy: 0 0.0%
  • İçime atarım

    Oy: 7 46.7%
  • Susarım

    Oy: 3 20.0%
  • İma ederim

    Oy: 1 6.7%
  • Surat asarım

    Oy: 1 6.7%
  • Ağlarım

    Oy: 0 0.0%
  • Diğer : ?

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    15

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Belki Yine Gelirim

ltqBZ.jpg





Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.


Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
Ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü


Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların


Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense
Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük


Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
Okuduğum bütün kitaplar paramparça
Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler
Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma


Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
Ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
Kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
Biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
Ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük


İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
Dizginlerini koparan bir at sanki bu
Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
Ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim


Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez
Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük


Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün…


Ahmet Telli
 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Aşk-ı Perişan

124696547_640.jpg


Kaç defa aşka düştüm ben kaç defa aşka bulandı üstüm başım
Kaç defa gözlerinin esaretinden kurtulmaya çabalarken daha çok battım? hiç sayamadım.
Kısa kesiyorum artık cümlelerimi çok küçülüyorlar sana gelene kadar
Merak etme yormayacağım seni; ben usul usul çekiliyorum hayatından sen gibi
hep başkalarının hayatlarına başrol olmayı seçtin
Bense senin acılarına dublör olmayı defalarca kabul ettim haksızlık değil miydi bu yüreğime? Seni çok sevmemin cezası bu muydu merak ediyorum.
Efkar biriktiriyorum kumbaramda sana
göz pınarlarımdan ah akıtmak yerine
bendeki sana hep iyi bakıyorum kendimden önce "kendine iyi bak" demiştin isteğini ilk kez yerine getiremiyorum;
affet beni sensizlikte kendime iyi bakmak gelmiyor içimden.
ziyan olan yüreğimi sil süpür artık mahreminden; sana lekem kalsın istemem.
yaralarıma deva bulamıyorum sevgilim!
bu ten başkalarına haram başkalarına yabancı
gözyaşlarım gönlüme doğru akıyor ağır ağır;
sinemdeki yerine yabancı değil gittiğin günden beri hep biz olalım istemiştim;
hep ikimiz kaldık ayrı ayrı yolara savurdun beni
giderken aşkı yanına alıp; ölümü bıraktın yanıma her gün düzenli olarak ölüyorum
"adın batsın" demiyorum sana; adın batıyor yüreğime kimin bedduasıydı bu gidişin?
ummadığım aşk kalbimi lime lime edip elime verdi
oysa ben aşk ekip aşk biçmek istemiştim olmadı sevgilim;
her hasat zamanı çürüdü umutlarım şimdi değneğim yok.
Peri de değilim istesem de bu aşkı yeşertemem ki.
sağlık olsunlarımı sana bırakıyorum;
umutlarım da tükenmek üzere fazla kurcalamadan öldür istersen önemi yok
ben ölüyorum.!

Şeyma EŞSİZ

 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Ben Toplardım Yerlerden Kalbimin Kırıklarını

en çok senin yanında üşürdüm…
sen beni her zaman üşütürdün de;
haddimi aştığım zamanlarda,
sana yaklaşmayı denediğim zamanlarda yani,
en acımasız soğuğunu çarpardın üstüme.
çok toydum, dayanamazdım, buz kesilirdim
ve son bir vuruşla paramparça etmeyi de ihmal etmezdin
o buz kütlesini her seferinde.
yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını…


suya benzerdin, musluktan damlardın mesela
ben uykuya dalmadan hemen önce.
ya da durup dururken bir salgın hastalık getirirdin uzaklardan,
bana armağan ederdin…


hiç bi şey yapmasan, ayakkabımın içine girerdin,
tam da evden yeni çıkmışken ben…


sen basbayağı suya benzerdin…
ne zaman kötü hissetsen,
kötü hissettirmek için yokuş aşağı akmaya başlardın bütün gücünle,
tabi ki ben olurdum yokuşun altında ve her zaman hazırdı savunman;
yokuş yukarı nasıl akacaktın…
ve tabi ki gövdemi parçalardın…
sen benim gövdemi parçalardın da,
yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını…


sen suya benzerdin ya, sensiz olmazdı,
olduğu kadar da olmazdı,
yani ben bir hiç kimseydim
ama yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını…
sırf ayaklarına batmasın diye.


Emre Aydin
 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Çok Sevdim Seni Affet

364980-3-4-46b86.jpg


Gitmeliyim artık, üzgünüm…
Sen de üzülme ne olur, kıyamam ki yüzünün sahiline hüzün vurmasına.
Gözyaşların dalgalanıp bir kere bile değse kirpiklerine, boğulurum…


Üzgünüm…
Kızma sakın kaçar gibi birkaç satırın ardına sığınışıma,
ve ne olur sitem ediyorum da sanma.
Kırılma bana.
Küçücük omuzlarıma birkaç beden ağır geldi;
küçük kaldı yüreğim, sığdıramadım yokluğunu.
Yoruldum yalnızca…


Ayrılıkla savaşmadığımı düşünme ne olur!
Direndim.
Karşı koydum ayak bileklerime dolanan gitmelere.
Her gece göğsüme çöken tavana inat nefes alıp verdim sana.
Şizofreni bir sevdaydı zaten seni uzun uzak sevişim,
Duvarlardaki hayalinle sevişmem,
Ve karanlık odada saat tik takını senin ayak sesin zannedip sevinişim..
Uyanışlarım,
Ve kırılan hayallerim…
Sensizliğin eksilttiği sen dahil ne varsa işte benden giden.
Her birine gücümün yettiğince direndim.
Çok sevdim seni, affet!
Olmayışından çok aklıma yenildim…


Ben gittiğim yerde de en çok seni biriktirip,
Yine seni seveceğim.
Üzülme…


Kim bilir yine bahar gelir topraklarımıza,
yapraklarımız rüzgarla sevişirken yeşeririz belki yeniden.
Kim bilir…
Belki de geç kalınmış bir vedadır bizimki.
Her konuşmaya üzülerek başlamamız bundan değil midir sevgili?
Cümlelerimizin yüklemsiz kalması çaresizliğimizden değil mi?
Gözlerimiz sözlerimizden çok susuyor artık.
Uyanırken hangi uykuda unuttuk biriktirdiğimiz düşleri.
Aşka pusarken ayrılığa teslim olduk!
Sustuk, sustuk, sustuk…
Biz en çok susmaktan yorulduk…


Ölüm, vedalaşmaya fırsat bırakmadığı için bir ayrılık olmazdı asla.
Bu yüzden can çekişirken vedalaşıyorum seninle,
Beyin ölümü çoktan gerçekleşmiş bitkisel hayatta bir aşktan nefes alıyoruz anlasana!
Anla/sana…
 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Sevdim

2nhj12q.jpg



Elimde dünden kalma yarınlarla
Ansızlık anıtı bir kente geldim
Ben bu şehirde en çok seni sevdim
Nikotin yorgunu
Titrek ellerinden içeri girdim
Şehir gözlü kız dedim adına


En okunaklı yeriydin alınyazımın
Gizleyemedim
Geceleri kılık değiştirdim
Ellerini soyunup gözlerini giyindim
Akşam sağanaklarıyla indim gizli
Bahçelere
Bulutu yüzüne çevirdim
Kirpiklerinden sağanaklar başladı
Gözlerin geceye yağdı
Karanlığım ıslandı
Sonra sana vurdu, sana sustu bütün
Gitmeler


Martı kanadına yüklerken durgunluğunu
Bir yalnızlıkta tutukladılar yüzümü
Anısı kaldı düştüğüm uçurumların
Beni en aşk yanlarımdan astılar


Kuşlar güne inerken sesin çizildi
Kanatlarına
Ve sen hep vardın
Tutulduğum karantina nöbetlerimde
Sonra kaşlarıma muştulandı
Eriyen gecenin çelik izleri
Tersine çevirdim ağlamaları


Bilir misin fırtına gözlü kız
Bana en güzel düşmeleri bıraktın
Uçurum gözlerinden
Yarın bütün gemiler sende duracak
Ve senden doğacak güneş
Bakışların
Namlıya sürülmüş bir kent olsa da
Ben hep uçurum gülleri ekeceğim onlara
“bugün güllerden sarı”


Yalnızlık yığılıyorken
Esrik bir şehrin ortasına
Bu gece yağmurum sana
Gözbebeklerine koy beni


Gidişlerinle susuyor bütün koridorlar
Ama olsun
Ben bu şehirde en çok seni sevdim


Kahraman TAZEOĞLU


 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Aklım Karakış

1292909333-G4MHKZF.jpg



ben seni yaralarından tanıdım
ecelime son kurşundun deli davalım
n’olur bulutsuzluğuma darılma
dudağında bizi gül
kıyametime adım kala
beni senden alma


aklım kara kış
ellerim seni üşüyor
bugün günlerden soğuk


ben aysız gecelerde
çocukluğuma mektup yazardım
ah çocukluğum kağıt gemilerim
düşlerim dudaklanıyor


sesin kokuma gizli
yıldızları sönük gecelerde
dilime yağmursun


gözlerini uyuyorum her gece
bu kent içimin bahçesi
gemilerim çözülüyor yüreğine
ellerinle okşuyorsun
bilmiyorsun
kendi bakışlı kız
ömrümün kırçıl masalısın
uçurumlar vaadetme bana
yaralısın…


Kahraman TAZEOĞLU


 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Az su içenler dikkat!

Susuzluk, yeterince su içmeyen insanlarda geri dönülmez hasarlara yol açıyor.

Susuzluk, yeterince su içmeyen insanlarda geri dönülmez hasarlara yol açıyor. Günde ortalama 8 bardak su içmemiz gerekirken vücudumuz 10 bardak su kaybediyor. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, beyninin yüzde 75'i, kanının yüzde 92'si, kaslarının yüzde 75'i, kemiklerinin yüzde 22'si sudan oluşan insanın vücudu susuz kaldığında meydana gelen hasarları sıraladı.


İşte yeterince su içmemenin yol açtığı 11 rahatsızlık:

YORGUNLUK:

Su vücudunuzdaki en önemli enerji kaynaklarındandır. Dehidratasyon (susuz kalma) vücudu yavaşlatan enzimatik aktiveteye sebep olarak yorgunluk ve halsizliğe yol açar.

ASTIM VE ALERJİLER:

Dehidratasyona maruz kalan vücut sudan tasarruf etmek için havayollarını daraltıyor. Siz daha susuz kaldığınızı hissetmeden histamin bu durumun farkına varıyor ve salgısını arttırıyor.

YÜKSEK KAN BASINCI:

Vücut normalde tam olarak su ihtiyacını karşıladığında kanın %92'si sudur. Vücudun susuz kaldığı zamanlarda ise kan kalınlaşarak akışı sırasında dirence sebep olur ve buda kan basıncının yükselmesi ile sonuçlanır.

CİLT PROBLEMLERİ:

Dehidratasyon deri yoluyla toksinlerin atılmasını bozmakta ve her türlü cilt problemi için savunmasız hale getirmektedir; dermatit, sedef, kırışıklık...

YÜKSEK KOLESTROL: Vücut susuz kaldığında kolestrol seviyesini arttırarak hücreden daha fazla su kaybını önlemeye çalışır.

SİNDİRİM BOZUKLUKLARI:

Su ve alkali (kalsiyum ve magnezyum) minerallerin eksikliği gastrit, ülser ve reflü gibi birçok sindirim sistemi problemine yol açar.

MESANE VE BÖBREK PROBLEMLERİ:

Toksin ve atık asit birikimi bakterilerin gelişmesi için ortam sağlar, buda böbrek ve mesanede inflamasyon, ağrı ve enfeksiyona daha yatkın olması ile sonuçlanır.

KABIZLIK:

Suyun eksikliğinde, vücudun kritik fonksiyonları için su sağlama görevi kalın bağırsağındır. Su yetersiz kaldığında atık maddeler bağırsak içinde çok yavaş ilerlemeye başlar buda kabızlığa yol açar.

EKLEM AĞRISI VE SERTLİK:

Bütün eklemlerde büyük bir kısmı sudan oluşan kartilaj yastıkçıkları vardır. Vücut susuz kaldığında kartilaj zayıflar ve eklem tamiri yavaşlar böylelikle ağrı ve rahatsızlık hissi oluşur.

KİLO ALMA:

Vücudunuz etkin bir şekilde toksinleri elimine edemez ve yağ hücrelerinin içinde saklar. Bunun yanında eğer vücut yeterli su ile toksinlerin güvenli bir şekilde atamıyor ise yağ hücresini serbest bırakmaz.

VAKİTSİZ YAŞLANMA:

Kronik olarak vücut susuz kaldığında, organlar ve hatta vücudun en büyük organı olan deride kırışıklık başlar ve erken yaşlanma belirtileri verir.

ÖNEMLİ BİLGİLER

Susadığınız zaman vücut (susuz kalmış) dehidrate olmuştur.

Yemek öncesi içilen su porsiyonlarınız küçülmesine ve dolayısıyla daha kolay kilo kaybetmenize yardımcı olur.

Araştırmalar göstermiştir ki eğer yıl boyunca su tüketiminizi günlük 1,5 litre olursa, extra 17,400 kalori yakarsınız buda yaklaşık olarak 2 buçuk kiloya denk gelir.

Sadece su içmeniz gerekir, diğer tükettiğiniz sıvıların bir kalorisi ve şeker içeriği vardır. Sadece suyun kalorisi '0'dır.

Soğuk su içmek ****bolizmanızı hızlandırır ve kalori yakar. Hızlanan ****bolizmanın etkileri ilk 10 dakikada başlar ve 30-40 dakika sonra maksimuma ulaşır.
 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Gizli şeker

040320141544380035585_2.jpg


Sürekli halsizlik, yorgunluk ve bitkin olma hali ile beraberinde alınan kiloların gizli şekerin haberci olduğu belirtildi.


Özel Yıldızlıgüven Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Alptekin Duman, gizli şeker ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Duman, çağımızın vebası olarak nitelendirilen diyabetin (şeker hastalığı) her geçen gün daha fazla ve daha erken yaşlarda görülmeye başladığını söyledi. Diyabet tespit edilene kadar bazen 5 yıl gibi uzun bir süre prediyabet (gizli şeker) denilen ve kalp hastalıkları açısından normal insanlara göre 1.5 kat artmış bir riskin olduğu dönem olduğunu vurgulayan Dr. Alptekin Duman, “Gizli şeker, şeker hastalığına aday olduğunuz anlamına gelir .Bu kişilerin bir kısmında sadece açlık kan şekeri yüksektir, bir kısmında ise sadece tokluk kan şekeri yüksektir, bir kısım hastada ise reaktif hipoglisemi denen yemek yedikçe kan şekerinin düşmesi vardır. Bu olayların temelinde insülin hormonun iyi çalışmaması, pankreastan (iç salgı bezi) glukagon hormonunun fazla salgılanması ve bağırsaklardan salgılanan bir takım hormonların salgılanmasında bozukluk vardır. Ayrıca genetik ve çevresel etkenlerde rol oynar. Neticede pankreas beta hücre sayısı azalır ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Sadece açlık kan şekeri yüksekliği olanlarda genetik faktörlerin yani ailede şeker hastalığı olmasının, sigara içmenin ve erkek olmanın önemli rolü varken, sadece tokluk kan şekeri yüksekliği ise hareketsiz kişilerde sağlıksız beslenenlerde ve boyu kısa olanlarda daha fazla görülmektedir. Ancak her iki durumda da insülin direnci, kilo, ailede şeker olması önemlidir, her iki durumda gizli şeker durumudur” dedi.
 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Şeker yağdan daha zararlı!

030320141953516654663_2.jpg

YAĞIN vücuda faydalı olabileceğine, kötü beslenme konusunda çok daha tehlikeli olan şekerin gözden kaçtığına işaret eden araştırmaların sayısı giderek artıyor. ‘Yiyebileceğiniz En İyi Şeyler’ adlı kitabın yazarı David Grotto, “Karbonhidratlara, proteine ve yağa ihtiyacımız var. Bazı yağ türleri zararlı ama yağ bir gıda türü olarak kötü değil” ifadesini kullanıyor. Gerçekten de araştırmalar yağın beslenmede önemli bir işlevi olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bir çok vitamin suda değil yağda eriyor dolayısıyla sebzeler bir miktar yağla yendiğinde vücut bunlardan çok daha fazla yararlanabiliyor. İsveç’teki bir araştırma yüksek oranda yağ yiyenlerde obezitenin daha az görüldüğünü gösterdi. Bilim insanları bunu, yağın aşırı yeme isteğini dizginlemesine bağlıyor. Uzmanlar meyve ve sebzelerde bulunan doğal şekerin değil gıdaya üretim sırasında eklenen şekere dikkat etmek gerektiğini vurguluyorlar.

 

cCc MeRaL cCc

Uzman üye
19 Nis 2009
1,089
0
Gurbet
Çölyak hastaligi

turkiye-de-her-200-kisiden-1-i-colyak-hastasi-4129339.Jpeg


Ülkemizde çok yaygın görülmesine rağmen çölyak hastalığı hakkında kamuoyu tarafından çok fazla bilgi eksikliği yaşanıyor.

Özellikle anneler, çocukları üzerindeki bu tehlikeli hastalığın belirtilerini, bilgi sahibi iseler evde teşhis edebiliyor. Eğer C ocugunuzda sebepsiz yere şişkinlik, karın ağrısı, deri döküntüsü, mide bulantısı, kemik erimesi ya da gelişme geriliği gibi rahatsızlıklar varsa bu sinsi tehlike sizin de yanı başınızda olabilir.

“Çocuğumu beslerken her şeye dikkat ediyorum ama bir türlü büyümüyor” veya “ne yese karnı ağrıyor” diyorsanız cocu gunuz çölyak hastası olabilir. Genetik bir hastalık olarak tanımlanan çölyak, her yaşta ortaya çıkabiliyor. Çocuklarda tanısı daha kolay konulan Çölyak hastalığı büyüme geriliği, sebepsiz karın ağrısı, iştahsızlık, hazımsızlık, gaz şikayetleri, yağlı ve kötü kokulu dışkılama gibi belirtiler gösteriyor.

Günümüzde her 200 kişiden birinin sorunu haline gelen çölyak hastalığının nedenini, yiyeceklerin içinde bulunan glüten maddesi oluşturuyor. Çölyak hastalığı hakkında konuşan Elab Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe Çölyak hastalığının genetik geçiş gösteren bir bağışıklık sistemin rahatsızlığı olduğunu söyleyerek “Çölyaklı kişiler buğday, arpa ve çavdarda bulunan protein olan glütene karşı hassastırlar. Genel popülasyonun %30’u çölyak hastalığı genini taşımaktadır. Ancak çölyak olan kişileren %5’i hastalıkla ilgili semptomları gösterir” dedi.

EMZİREREK BEBEĞİNİZİ ÇÖLYAK HASTALIĞI’ NDAN KORUYUN

Yapılan çalışmaların emzirmenin bebeği çölyak hastalığından koruduğunu ortaya koyduğunu belirten Dr. Keskineğe “Emzirme sırasında anne sütünden bebeğe az miktarda glüten geçer. Bu da bebeği çölyak hastalığından korur ya da en azından hastalığı erteler. Ayrıca yaşamın ilk aylarında glütenden zengin beslenmenin ciddi risk yarattığı bilinmektedir. Yaşamın ilk 4-6 ayında sadece anne sütü ile beslenme bu açıdan çok önemlidir. Çölyak hastalığı her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen 8-12 aylık çocuklarda daha sık görülmektedir” diye konuştu.

ÇÖLYAK HASTASI OLDUNUZU NASIL ANLARSINIZ?

Çölyak hastalığının tanısı şikayetlerin değişkenliği yüzünden zor olabiliyor. Ancak tanıyı destekleyen laboratuvar bulguları hastanın glütenden zengin ve glütenden fakir beslendiği dönemler arasında ortaya çıkan farklılıklar dikkate alınarak kolaylaştırılıyor. Her ne kadar hastanın damarından alınan kan örnekleri ile çalışılan testler tanıya yardımcı olsa da bazı hastalarda, tedavi ile ortaya çıkan etkilerin görülebilmesi için, ince barsak biyopsisi gerekebiliyor.

Çölyak belirtileri ise şöyle sıralanıyor; 12-24 aylık bebeklerde ishal veya kabızlık kusma, mide gazı, şiddetli karın ağrısı, kilo kaybı, gelişim geriliği ve kas kaybı, anemi. Bu belirtiler varsa mutlaka Çölyak akla getirilmesi gerekiyor.

Çölyak; tüm sistemi ilgilendiren bir hastalık olduğundan tanının gecikmesi halinde birliktelik gösteren diğer hastalıklar ile ilgili bilgi veren Dr. Keskineğe “Çölyaklılarda non-Hogkin lenfoma görülme olasılığı 3-6 kez daha fazladır. Lösemi, malign melanom, meme kanseri çölyak hastalarında daha sık görülmektedir” dedi.

ÇÖLYAK HASTALARININ TEK TEDAVİSİ GLUTENSİZ DİYET!

Çölyak hastalığı olan insanlar glütensiz diyetle beslendiklerinde bağırsaklarında oluşan harabiyet düzeliyor. Ama bu düzelmeye aldanıp tekrar glütenli gıdaları tüketmeye başlamaları halinde hastalığın bulguları yeniden ortaya çıkabiliyor. Konuyla ilgili Dr. Keskineğe “Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyet. Buğday, çavdar, arpa ile bunlardan yapılan her türlü yiyecekten uzak durmak gerekiyor. Diyette tahıl grubundan pirinç ve mısırdan yapılan yiyecekler tüketmeye özen göstermek yerinde olur. Ayrıca teflon, tahta kaşık gibi mutfak aletleri ne kadar iyi temizlenmiş olsa bile gözeneklerinde glüten kalıntıları kalabilme riski olduğundan bu tür materyalleri kullanmamaya itina gösterilmesi gerekiyor” diye konuştu.
 
Son düzenleme:
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.