Dahilik uykusunun diyer isimleri Da Vinci uykusu,Çok fazla uyku ve Süper insan uykusudur.
Her dört saatte bir 20 dakika uyku uyuyarak, günün 22 saatini uyanık geçirmeyi kapsıyor. Mesela 'Ölüyorum uykusuzluktan!' dediğiniz bir anda, gözleriniz harbi harbi kendi kendine kapanırken bile ilgimizi çeken, kafanızı meşgul eden, sizi heyecanlandıran birşey bulduk mu, bir bakıyoruz ki saatler geçmiş ve siz sanki daha yani uyanmış gibi ayaktasınız.
Biyolojik saat önemli olsa da, beyin gene her zaman olduğu gibi kendini öne çıkarmayı başarıyor. Bazen öyle bir canlanıp, heyecanlanıyor ki, size yirmi saatlik uykusuzluğunuzu unutturabiliyor.
Da Vinci uykusunun en kötü yanı bu konuda ciddi bir araştırma yapılmamış olmaması. Bildiğimiz tek şey, başkalarının deneyimlerinden veya tarihi mitlerden ibaret.
Bu uykuyu uygulayanar ilk 15 günlük periyodu oldukça zor atlatıkları söylüyorlar. Başağrısı, iştahsızlık, dikkat eksikliği, reflekslerde ve tepki vermede gerileme gibi yan etkiler çeken gönüllülerin çoğu on gün sonrasında pes ediyor. Başarılı olanlarsa, mükemmel bir zihni berraklıktan, çok canlı rüyalardan bahsetmiş.
Ama uyku, en az omurgamız kadar önemli. Gerçekten uykunuzu düzenleyerek, daha mutlu, daha zinde ve daha zeki olabiliriz.
Uyku için yapılan araştırmalarda;
15 dakika içinde uykuya dalamazsanız kalkıp rahatlatıcı bir şeyler yapın ve yorulduğunuzda yatağa dönün.
*Yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat edin.
Çok aç ya da fazlasıyla tok olmayın. Nikotin, alkol ve kahveden uzak durun.
*Uyku vakti ritüeli oluşturun.
Yatmadan önce ılık bir duş, kitap okumak ya da dinlendirici bir müzik. Elektronik aletlerle uğraşmayın, uykunuzu olumsuz yönde etkileyebiliyorlar.
*Gündüz kestirmeleriniz sınırlayın.
Uykunuz 10-30 dakika aralığında olsun. 20 dakikadan fazla uyumamaya çalışın. Akşamüstü kestirmeye çalışın.
*Fiziksel aktivitede bulunun.
Kendinizi fiziksel olarak meşgul edip, yormak, çok daha kaliteli, derin bir uykuya dalmanızı sağlar.
*Stres yapmayın.
İşlerinizi düzenleyin, öncelikleriniz belirleyin, yatakta stres verici şeyler düşünmeyin.
Mükemmel bir öğle uykusu için yapmanız gerekenler ise;
Öncelikle çok az uyuyun. 10-30 dakikalık kestirmeler yeterli. Hepimiz biliyoruz ki ne kadar çok uyursak, kalkmamız ve odaklanmamız o kadar zor oluyor. 15-20 dakika önerilen süre.
Kestirmek için öğlen 2-3 arasını tercih edin.
Karanlık, sessiz ve rahat bir ortam tercih edin. Özellikle karanlık çok önemli. Işık, uykuya dalmanızı sağlayan melatonin hormonunu salgılamanızı önlüyor.
Şahsen, '8 saat uyku fiks.' diyenlere güvenerek yıllarca 8 saat uyumaya çalıştım ama uzun süredir bana 5 ya da 7 saat uyumanın çok daha iyi geldiğinin farkettim. Her şeyden önce daha kolay uyanabiliyorum ve çok daha zinde oluyorum. Sadece bir saat bile böyle büyük bir fark yaratabiliyor.
İkinci önerimse, öğle vakti kısa bir kestirmenin gerçekten etkili olduğu yönünde. Özellikle, öğlenleri veya akşama doğru üzerinize bir uyku çöküyorsa. Bu kısa kestirme, uygun yaparsanız ne kendinizi kötü hissetmenize ne de akşam uykunuzun mahvolmasına sebep olacak. Mümkün mertebe öğlen uykusunu kısa tutun. Asla yarım saatten uzun değil ! Öğle uykusunun kötü olduğu yönündeki yanlış bilgilendirme, çok uyuduğu için bir türlü uyanamayan, biyoritmini bozan insanlardan geliyor.
Son bir ek olarak Öyle uykusuna dinimizde Kaylule uykusu deniyor ve Peygamber Efendimizde bu uykuyu tavsiye ediyor
Çoğu alıntı biraz ekleme ve çıkarma yaptım. İnşallah işinize yarar çünki uyku insan için çok fazla önemli.
Her dört saatte bir 20 dakika uyku uyuyarak, günün 22 saatini uyanık geçirmeyi kapsıyor. Mesela 'Ölüyorum uykusuzluktan!' dediğiniz bir anda, gözleriniz harbi harbi kendi kendine kapanırken bile ilgimizi çeken, kafanızı meşgul eden, sizi heyecanlandıran birşey bulduk mu, bir bakıyoruz ki saatler geçmiş ve siz sanki daha yani uyanmış gibi ayaktasınız.
Biyolojik saat önemli olsa da, beyin gene her zaman olduğu gibi kendini öne çıkarmayı başarıyor. Bazen öyle bir canlanıp, heyecanlanıyor ki, size yirmi saatlik uykusuzluğunuzu unutturabiliyor.
Da Vinci uykusunun en kötü yanı bu konuda ciddi bir araştırma yapılmamış olmaması. Bildiğimiz tek şey, başkalarının deneyimlerinden veya tarihi mitlerden ibaret.
Bu uykuyu uygulayanar ilk 15 günlük periyodu oldukça zor atlatıkları söylüyorlar. Başağrısı, iştahsızlık, dikkat eksikliği, reflekslerde ve tepki vermede gerileme gibi yan etkiler çeken gönüllülerin çoğu on gün sonrasında pes ediyor. Başarılı olanlarsa, mükemmel bir zihni berraklıktan, çok canlı rüyalardan bahsetmiş.
Ama uyku, en az omurgamız kadar önemli. Gerçekten uykunuzu düzenleyerek, daha mutlu, daha zinde ve daha zeki olabiliriz.
Uyku için yapılan araştırmalarda;
15 dakika içinde uykuya dalamazsanız kalkıp rahatlatıcı bir şeyler yapın ve yorulduğunuzda yatağa dönün.
*Yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat edin.
Çok aç ya da fazlasıyla tok olmayın. Nikotin, alkol ve kahveden uzak durun.
*Uyku vakti ritüeli oluşturun.
Yatmadan önce ılık bir duş, kitap okumak ya da dinlendirici bir müzik. Elektronik aletlerle uğraşmayın, uykunuzu olumsuz yönde etkileyebiliyorlar.
*Gündüz kestirmeleriniz sınırlayın.
Uykunuz 10-30 dakika aralığında olsun. 20 dakikadan fazla uyumamaya çalışın. Akşamüstü kestirmeye çalışın.
*Fiziksel aktivitede bulunun.
Kendinizi fiziksel olarak meşgul edip, yormak, çok daha kaliteli, derin bir uykuya dalmanızı sağlar.
*Stres yapmayın.
İşlerinizi düzenleyin, öncelikleriniz belirleyin, yatakta stres verici şeyler düşünmeyin.
Mükemmel bir öğle uykusu için yapmanız gerekenler ise;
Öncelikle çok az uyuyun. 10-30 dakikalık kestirmeler yeterli. Hepimiz biliyoruz ki ne kadar çok uyursak, kalkmamız ve odaklanmamız o kadar zor oluyor. 15-20 dakika önerilen süre.
Kestirmek için öğlen 2-3 arasını tercih edin.
Karanlık, sessiz ve rahat bir ortam tercih edin. Özellikle karanlık çok önemli. Işık, uykuya dalmanızı sağlayan melatonin hormonunu salgılamanızı önlüyor.
Şahsen, '8 saat uyku fiks.' diyenlere güvenerek yıllarca 8 saat uyumaya çalıştım ama uzun süredir bana 5 ya da 7 saat uyumanın çok daha iyi geldiğinin farkettim. Her şeyden önce daha kolay uyanabiliyorum ve çok daha zinde oluyorum. Sadece bir saat bile böyle büyük bir fark yaratabiliyor.
İkinci önerimse, öğle vakti kısa bir kestirmenin gerçekten etkili olduğu yönünde. Özellikle, öğlenleri veya akşama doğru üzerinize bir uyku çöküyorsa. Bu kısa kestirme, uygun yaparsanız ne kendinizi kötü hissetmenize ne de akşam uykunuzun mahvolmasına sebep olacak. Mümkün mertebe öğlen uykusunu kısa tutun. Asla yarım saatten uzun değil ! Öğle uykusunun kötü olduğu yönündeki yanlış bilgilendirme, çok uyuduğu için bir türlü uyanamayan, biyoritmini bozan insanlardan geliyor.
Son bir ek olarak Öyle uykusuna dinimizde Kaylule uykusu deniyor ve Peygamber Efendimizde bu uykuyu tavsiye ediyor
Çoğu alıntı biraz ekleme ve çıkarma yaptım. İnşallah işinize yarar çünki uyku insan için çok fazla önemli.