İletişim mesafesi arttıkça sinyaller zayıflar ve bozulur. Bu nedenle alıcıya ya yanlış bilgi gider ya da hiç gitmez. Gürültü kavramına daha öncesinde açtığım "Otomobil Hacking" konularında değinmiştim. Her iletişim protokolünün desteklediği iletişim mesafesi bulunmamaktadır. Eğer bu mesafelere dikkat edilmezse aygıtlar iletişim kuramayabilir.
Gönderilen asıl sinyali bozan ve sisteme istem dışı dahil olan herhangi bir sinyale "gürültü" denir. Güneş ışığı, floresan lamba, AC motor sürücü gibi aygıtlar ve kaynaklar gürültü kaynağıdır. Otomobillerdeki sinyalizasyon da dahil kullandığımız tüm elektronik cihazlar en nihayetinde bir devredir. Devreyi oluşturan; direnç, transistör vb. elemanlarda bulunan serbest elektronlar ortam sıcaklığı nedeniyle de gürültü oluşturabilir. Bu çeşit bir gürültüye literatürde "termal gürültü" veya "beyaz gürültü" denilir.
Özellikle mikrodenetleyici (***) veya diğer tümdevreler gürültüden çok fazla etkilenebilir ve düzgün çalışamayabilir. Bu nedenle, eğer ortamda elektriksel cihazlar varsa mutlaka gerekli koruma önlemleri alınmalıdır. Yani, tümdevreler elektriksel aygıtlardan uzak tutulmalı ya da kafes içine alınmalıdır. Böylece gürültüden etkilenmezler.
Eğer ortamdaki gürültü çok fazla değilse bu iletişimi çok fazla etkilemez. Fakat ortamdaki gürültü belli bir orandan fazla ise sinyalde bozulmalara ve performans düşmesine sebep olur.
Her bölümde bir ofansif hacking fikri veriyorum galiba, burada da vereceğim; Otomobillerdeki fren, motorun çalışması vs. gibi iç sistemler sinyalizasyonun bir bütünüdür ve bu tümdevre sistemi eğer gereğinden fazla bir elektromanyetik gürültü altında bırakacak olursanız otomobil içi aksaklıklara dolayısıyla da olası "siber terör" hareketlerine sebep olabilirsiniz. Sadece termal gürültü veya genel gürültü oluşturan bir düzeneğin aracın iç yapısına daha yakın (sinyalizasyonun kafese alındığı düşünülürse kafesin en ince olduğu noktalar) yerlere yerleştirilmesi ile bir takım aksaklıklara sebep olunabilir.
Gönderilen asıl sinyali bozan ve sisteme istem dışı dahil olan herhangi bir sinyale "gürültü" denir. Güneş ışığı, floresan lamba, AC motor sürücü gibi aygıtlar ve kaynaklar gürültü kaynağıdır. Otomobillerdeki sinyalizasyon da dahil kullandığımız tüm elektronik cihazlar en nihayetinde bir devredir. Devreyi oluşturan; direnç, transistör vb. elemanlarda bulunan serbest elektronlar ortam sıcaklığı nedeniyle de gürültü oluşturabilir. Bu çeşit bir gürültüye literatürde "termal gürültü" veya "beyaz gürültü" denilir.
Özellikle mikrodenetleyici (***) veya diğer tümdevreler gürültüden çok fazla etkilenebilir ve düzgün çalışamayabilir. Bu nedenle, eğer ortamda elektriksel cihazlar varsa mutlaka gerekli koruma önlemleri alınmalıdır. Yani, tümdevreler elektriksel aygıtlardan uzak tutulmalı ya da kafes içine alınmalıdır. Böylece gürültüden etkilenmezler.
Eğer ortamdaki gürültü çok fazla değilse bu iletişimi çok fazla etkilemez. Fakat ortamdaki gürültü belli bir orandan fazla ise sinyalde bozulmalara ve performans düşmesine sebep olur.
Her bölümde bir ofansif hacking fikri veriyorum galiba, burada da vereceğim; Otomobillerdeki fren, motorun çalışması vs. gibi iç sistemler sinyalizasyonun bir bütünüdür ve bu tümdevre sistemi eğer gereğinden fazla bir elektromanyetik gürültü altında bırakacak olursanız otomobil içi aksaklıklara dolayısıyla da olası "siber terör" hareketlerine sebep olabilirsiniz. Sadece termal gürültü veya genel gürültü oluşturan bir düzeneğin aracın iç yapısına daha yakın (sinyalizasyonun kafese alındığı düşünülürse kafesin en ince olduğu noktalar) yerlere yerleştirilmesi ile bir takım aksaklıklara sebep olunabilir.