Evrim ve Evrim Teorisi

3333

Emektar
27 Ara 2005
3,212
47
Little Town.
Evrim kuramı

Biyolojide evrim, canlı türlerinin nesilden nesile değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanmasıdır. Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun zamanla değişmesi anlamına gelir.

Evrimin mekanizmasınının anlaşılmasında ve açıklanmasında bugün geçerli olan bilimsel sentez, Charles Darwin tarafından 1859'da ortaya atılmış olan evrim kuramı üstüne kuruludur. Evrim kuramına göre canlılığın devamı ve çeşitliliği doğal seçilimle sağlanır. Doğal seçilimin üç temel bileşeni bulunur: Genetik karakterlerin devamını sağlayan kalıtım, farklı karakterlerin popülasyondaki zenginliğini sağlayan çeşitlilik, ve bu çeşitli karakterlerden doğadaki koşullara en uygun olanının hayatta kalmasını sağlayan seçilim.

1930'lar ve sonrasında daha önce Gregor Mendel tarafından ortaya konmuş olan kalıtım kuramı, moleküler biyoloji'nin kalıtımın moleküler temellerine dair sağladığı bilgi ve Darwin'in kuramının bütünleştirilmesiyle evrim kuramı modern halini aldı. Güncel bakış açısıyla evrim, bir gen havuzu içinde bir nesilden diğerine belli bir karakterin oluşmasında etkili olan allellerden birinin sıklığının değişmesi olarak tanımlanabilir. Doğal seçilim, genetik özelliklerin üremeye katkısı, ve popülasyon yapısı bu değişime etki eden faktörlerdir.

Evrim kuramı, insanlığın kökenine ilişkin sonuçları nedeniyle ortaya atıldığından bu yana sosyal ve politik alanda en çok tartışılan bilimsel kuramdır. Bunun sonucunda, kuramın bilimsel algılanışı ile popüler algılanışı oldukça farklı olagelmiştir. Evrim kuramına popüler düzeyde karşı çıkan ve onun yerine yeryüzündeki canlılığın kökeni ve çeşitliliğini doğaüstü bir yaratıcıya bağlayan akımlara genel olarak yaradılışçılık adı verilir. Evrim kuramının bazı iddialarına bilimsel düzeyde karşı çıkan bir başka kuram da Akıllı tasarım kuramıdır. Her ne kadar Akıllı tasarıma karşı çıkan bilim adamları bu akımı da yaradılışçılıkla bir tutsalar da, Akıllı tasarım üzerinde çalışan bilim adamları bu iddiaları reddetmekte ve bu akımın bilimsel olduğunu bilimsel kanıtlarla ispatlamaya çalışmaktadırlar.

Evrim kuramı, popüler düzeyde tartışıldığında algılandığı gibi bir inanç değildir. Kuramın doğruluğu bilimsel çevrelerce kabul edilmekle birlikte üzerinde hâla araştırmalar yapılmaktadır. Kuramının ilk ifade edilişi olan Darwin'in Türlerin Kökeni isimli çalışmasıyla günümüzdeki hali arasında çok büyük farklar vardır. Bu, kuramın bir inanç değil de bilimsel bir araştırma olduğunu kanıtlar. Aslında kuram üzerinde çalışan bilim insanları, varolan popüler tartışmadan çok uzaktır. Bilim, insanlığın cevabını bulamadığı soruları, deneyler ve somut gerçeklikler üzerinden araştırmak zorundadır. Çalışma prensibi de, sorulara mantıklı cevap veren bir varsayım ortaya koyup bunun araştırılmasıdır. İnsanlığın cevap aradığı sorular, felsefe ve dinin de konusu olmuştur. Felsefe düşünce ile, din ise inanç ile bu soruların cevaplarını vermeye çalışmıştır. Önemli olan bunların birbirine karıştırılmamasıdır.

Tarihçe

Mitolojik insan tarihinde de rastlanıldığı gibi bir fenomenin ortaya çıkışında bileşenlerin değişime uğramaları ile ilgili süreç tanımının felsefi açıdan "evrim" kelimesi ile belirginleşmesi çok eskiye dayanır. Herhangi bir "sağlam ve doğru" biyolojik altyapısı olmasa da, Aristoteles'ten Konfüçyüs'e kadar birçok önemli isim evrim kavramı konusunda yazmıştır. Ayrıca, evrim konusunda İbn'i Haldun ve İbn-i Sina farklı teoriler sunmuşlardır. 19. yüzyılda Lamarck, kazanılan karakterlerin kalıtımına dair bir hipotez öne sürmüş, fakat yaptığı deneyler bu hipotezin yanlış olduğunu göstermiştir. Ayni yüzyılda Charles Darwin, Galapagos Adanları'ndaki gözlemlerine dayanarak, evrimin mekanizmasını doğal seçilim'le açıklamıştır. Bugünkü modern evrimsel sentez Darwin'in bu teorisi üzerine kuruludur.

Doğal Seçilim

1831-1836 yılları arasını, Darwin, işi gereği, dünyanın farklı bölgelerine seyahat ederek geçirmiştir. Bu yıllarda aklında bir tür evrim kuramı şekillenmeye başlamıştır. Farklı bölgelerde geçen 3 yıl sonunda, evrim teorisine en çok katkıda bulunacak yer olan Galapagos Adalarına varmıştır. Darwin bu adalardaki doğal yaşamı ve canlıları, Güney Amerika'dakiler (anakara) ile kıyaslamış ve o dönem için şaşırtıcı bazı bağlantıları keşfetmiştir. Burada geçirdiği dönem sonunda "başarılı nesillerin sonunda, değişimler yüzünden, yeni bir türün yavaşça hali hazırdaki bir türden gelişerek oluştuğu" kanısına vardı. Doğal seleksiyon adını verdiği bir işlem sonucunda bu değişimlerin ortaya çıktığına inanıyordu:

Darwin'in bu teorisi 3 ana temel üzerine oturmuştur:

* Bir canlı popülasyonunda çeşitli karakteristikler mevcuttur ve bu değişken karakteristikler popülasyondaki bireyler tarafından yeni doğanlara aktarılır.
* Canlılar ölenlerin yerine geçecek sayıdan daha fazla yavrularlar.
* Ortalamada popülasyon rakamları genelde sabit kalır, hiçbir popülasyon sonsuza kadar büyüme göstermez.

Bu temellere göre Darwin, her popülasyonda birçok bireyin hayatta kalamadığı, kurtulamadığı veya üreyemediğini belirtmiştir. "Varolma mücadelesi"nde sınırlı birçok kaynak için ve mevcut riskler (yırtıcı hayvanlar vb) yüzünden popülasyonun her bireyi bir diğeriyle yarışmaktadır. Bu varolma mücadelesinde, ortama en iyi adapte olabilmiş bireyler seçici bir avantaja sahip olmaktadır ve daha çok yaşamakta ve daha çok üreyebilmektedir.

Türlerin Kökeni

20 yıldan daha fazla bir süre, Darwin düşünceleri için delil topladı. 1858'e kadar fikirlerini yayımlamaktan kaçındı. Fakat 1858'de, Alfred Russel Wallace, Darwin'e Darwin'in düşüncelerine çok benzer bir evrim teorisi fikrini mektupla yollayınca, Darwin düşüncelerini kamuya sunmak istedi. Daha sonra Darwin ve Wallace evrim teorisi ve doğal seçilim üzerine beraberce bir tez yazıp yayımladılar. Yine de, özellikle 1859'da yayımladığı ünlü kitabı "On The Origin of Species by Means of Natural Selection or the Preservation of Favoured Races in the Struggle for Life" sayesinde Darwin'in adı Wallace'dan çok daha fazla duyuldu. Darwin'in bu kitabı daha sonra biyoloji tarihinin en etkili ve önemli kitaplarından olmuştur.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.