Facebooktan ve İçindeki İnsanlardan Nefret Ediyorum !

Aynen öyle kardeşim erkeklerin çoğu kız peşinde, kızlar ayrı bir hava içerisinde bayağı egoistler, bazıları fame olma peşinde, maalesef bahsettiğin videolarda çok yaygın durumda. Ayrıca kızların küfürleri çok itici birbirleri ile konuşmaları benden bile beter konuşan kızlar var. Şehitler kimsenin umurunda değil zaten her haberlere çıktığında her bir olay olduğunda içim kan ağlıyor ama elinden hiçbirşey gelmiyor yapmak istiyorsun ama yapamıyorsun neyse o konuya girmeyeyim gerçekten durumlar vahim bunun bende farkındayım çaldığım çocuğun face inde kızlarla öyle konuşmalar varki kızın üslubunu görsen ağzın çık kalır o derece. Facebooktan bende nefret ediyorum sadece keyloggera takılırsa girer bakarım karıştırır çıkarım bu kadar.

Sırf görmemek için hesabımı kapadım yeni hesap açtım sadece ve sadece hacker ve rap sayfalarını beğenip hackerları ekledim sende öyle yap faceyi bırakamıyorsun bu yöntemi dene en azından bu tarz itici fotoğraf video konuşmalar görmezsin

Ben yaşlıyım....

Hani anladığım kadarı ile bu sitenin yaş ortalaması "liselim" seviyesinde, buna göre ben sanırım mağara adamı ile Bram Stroker's Dracula arasında bir seviyede kalıyorum.

Benim zamanımda, yani işte Kurtuluş Savaşı döneminde, kadın kısmına cins-i lâtif derdik. Zarif olan cins yani.. Kadınlar o zamanlar cidden gonca güle benzerlerdi. Uzaktan görünümü, kokusu, zerafeti ile sizi cezbeder, yeterli sabrınız ve de özeniniz varsa o gonca tam bir güle açılır sizi cezbederdi.

Erkeklerin amacı farklı mıydı? Kesinlikle hayır! Kadını yatağa atmak gene mutlak amaçtı. Ama yatağa sizinle giren varlığın "kaaveden kanka" Osman'dan tamamen ayrı bir dünyadan geldiğini hissederdiniz, çok farklı bir deneyimdi. Kadınlar gerçekten Venüs'ten gelirdi sizin savaş gezegeninizi ziyarete...

Sonra? Sonra aniden kadın erkeğe eşit oldu.. Birbirlerinden tamamen farklı amaçlarla yaratılmış iki şeyi "eşitlediler". Elmas kolye, hançer'e eşit olur mu? Olmaz. Günümüz kadınları bir ziynet, güzelliği bize hatırlatacak müstesna varlıklar olacaklarına "erkek" olmaya çalışıyorlar. Sonuç bu...

Her erkeğin bir "peacocking" metodu vardır. Tavuş kuşuluğu, kendi çarpıcı özelliklerini gösterip kadını yanına çekme metodu.. Benimki epey iyiydi. Ben tarot bakardım. Aslında fal gerçek değildir. Ama aynen bir koda hızlıca göz gezdirince neyin ne olduğunu çabucak anlayabilirsiniz ya, insanlara da aslında hızlıca göz gezdirince onların da algoritmalarını anlarsınız. Sonra da hızlıca çok çarpıcı tahminlerde bulunursunuz. Tarot kartları da ilk yakınlaşma için benim aracımdı - bir cafe'de millete sırtını dönmüş, dünyadan kopmuş şekilde bakarsınız kendi falınıza, hatun kişi yaklaştığı anda kartları hızlıca toplarsınız. Konuşurken kaşlar çatık, gözler donuktur. Kızcağız fal bakmanızı ısrar ettikçe reddedersiniz. En sonunda "eh", razı olunca da kıza bir kahve ısmarlatırsınız. Kız ezilir büzülür, sizi dünya ötesi bir varlık olarak görür. Sonrası kolay..

2004 yılı, bu absürt değişimin Türkiye'ye geldiği yıldır. Aniden etrafta cins-i lâtif'in kaybolduğu, erkek gibi kızların küfredip 18+ şakalar anlatmaya başladığı yıldır. O yıl işte ben tarot kartlarımı rafa kaldırdım, saçları kazıttırdım - platin rengi röfle vardı saçta, gizemli görünecez gardaş, küpeleri, takıları çıkardım, alkole tövbe edip "bitmeden, tükenmeden bir cins-i lâtif'le evleneyim" diye karar aldım.

Ben kendimi kurtardım, size Allah sabır versin. İnşallah bu "erkek gibi", "erkeğe eşit" kadınlar arasında sizi tamamlayacak gerçek kadını bulursunuz. Neticede ne diyoruz? Allah feminizmin belasını versin. Nokta.

Ahiretin bir alameti de erkeklerin kizlara,kizlarin erkeklere benzemesidir.Korkarimki,bu alamet de gunumuzde kendini gosteriyor.ALLAH hepimizin sonunu hayir etsin kardeslerim

Mstafa27' Alıntı:

Eski insanlar yok artık kardeş. Millet kendini nasıl tatmin edeceğini bilmiyor. Facebook milletimizi mahvetti. Sayfanın amacı arkadaşlık ama ne eski dostluklar kaldı, ne de eski sevdalar. Sırf ego tatmini için gezen kızlar ve kızları nasıl elde edebilirim diyen erkekler. Dinimizde ki en büyük günah zina ama utanmasalar zina yaparken videolarını atacaklar atanda var gördüm. Neden yapıyorsun diye sorsan herkes yapıyor ne olacak derler. Batılaşmanın nedeni bunlar diyorlar ama yalan batıda bunlar gibi takılan pek az kişi var. Ne kızların egosu yüksek ne de erkekler bizimkiler kadar abaza. Milletimiz de namus, şeref, gurur kalmamış. Sırf dikkat çekmek için kendini rezil eden insanlar var yazık valla yazık... Allah yardımcımız olsun...

Genişletmek için tıkla ...

Ustam bir yerde katılmıyorum.. Batılılaştık. Batı, bizim şu andaki halin biraz daha kötüsü. Ama yetişiyoruz.

Her varlık bir fıtrat ile, bir yaratılış gayesi ile yaratılır. Bu gayeden dışarı saparsa, ne asıl amacını yerine getirebilir, ne de uğraştığı yeni kalıba girebilir. Hani kargaların yürüyüşünü görmüşsünüzdür, biraz garip, yarı sekme, yarı yürüme arasıdır.. Aesop masallarına şöyle der; karga zamanında normal yürürmüş. Ama serçenin sekerek yürümesi çok hoşuna gitmiş. Ama onu taklit edeceğim derken kendi yürüyüşünü unutmuş, eski yürüyüşüne de dönememiş, arada kalmış... Günümüz insanları da aynı durumda.. Yeni bir kalıba sokulmaya çalışıyorlar ama yeni kalıp olmadı, eskisine de dönemediler, arada kaldılar.

Önce insanlara, onların özel olduğu öğretildi. Eskiden insanlar yukarı, kendinden üstün olanlara bakar, "ben de onlar gibi olmak istiyorum" deyip çalışırdı. Şimdi insanların gözleri kapalı. "Ben zaten özelim" diyorlar, gurur had safhada.

Sonra insanlara sadece var olmakla bir şeyleri hak ettikleri söylendi. Çalışma, çaba kısmı anlatılmadı. Kendinden daha fazla varlığa sahip insanlara bakıp "ben de istiyorum" demeleri ama bu istekleri doğrultusunda bir şey yapmamaları öğretildi.

Sonra kâğıt üstünde yeni bir toplum modeli çizildi, bu model sanki gerçekten mükemmelmiş gibi suratımıza dayandı. Arslan güçlüdür, ama savanada güçlüdür. Arslanı denize atarsan hamsiden daha güçsüz hale gelir. Erkek güçlüdür, ama spor salonunda güçlüdür, çekiç sallarken güçlüdür, yönetirken güçlüdür, ön safta güçlüdür. Evde yatıp fırsatın ayağına gelmesini beklerse, erkek aciz bir varlık haline gelir. Kadın güçlüdür ama kontrol ederken güçlüdür, düzenlerken, güzelleştirirken, bakarken, beslerken güçlüdür. Kadını olmadığı kalıba sokmaya çalışırsan, kadınlığını kaybeder. Erkek iş ortamında bağırır, saldırır, parçalar, didinir, fıtratı buna uygundur. Kadın aynı ortamda ya erkekleşir, ya da kendi asıl silahlarını yani dişiliğini, kontrol yeteneğini kullanmak zorunda kalır.

Ardından, son olarak da başkalarının ayıbına gülmek öğretildi bize. Eskiden komşunun penceresinden içeri bakan adam dayak yerdi. Artık içeri bakmamız, dikizlememiz için yarışmalar, magazin programları var. Başkalarının ayıpları, kusurları gözümüze sokuluyor gülmemiz için. Başarılar, didinme, çalışma, çaba gösterilmiyor.

Amaan, çok bunalmışım, çok zevzeklik ettim. Susuyorum.

zztri' Alıntı:

Ustam bir yerde katılmıyorum.. Batılılaştık. Batı, bizim şu andaki halin biraz daha kötüsü. Ama yetişiyoruz.

Her varlık bir fıtrat ile, bir yaratılış gayesi ile yaratılır. Bu gayeden dışarı saparsa, ne asıl amacını yerine getirebilir, ne de uğraştığı yeni kalıba girebilir. Hani kargaların yürüyüşünü görmüşsünüzdür, biraz garip, yarı sekme, yarı yürüme arasıdır.. Aesop masallarına şöyle der; karga zamanında normal yürürmüş. Ama serçenin sekerek yürümesi çok hoşuna gitmiş. Ama onu taklit edeceğim derken kendi yürüyüşünü unutmuş, eski yürüyüşüne de dönememiş, arada kalmış... Günümüz insanları da aynı durumda.. Yeni bir kalıba sokulmaya çalışıyorlar ama yeni kalıp olmadı, eskisine de dönemediler, arada kaldılar.

Önce insanlara, onların özel olduğu öğretildi. Eskiden insanlar yukarı, kendinden üstün olanlara bakar, "ben de onlar gibi olmak istiyorum" deyip çalışırdı. Şimdi insanların gözleri kapalı. "Ben zaten özelim" diyorlar, gurur had safhada.

Sonra insanlara sadece var olmakla bir şeyleri hak ettikleri söylendi. Çalışma, çaba kısmı anlatılmadı. Kendinden daha fazla varlığa sahip insanlara bakıp "ben de istiyorum" demeleri ama bu istekleri doğrultusunda bir şey yapmamaları öğretildi.

Sonra kâğıt üstünde yeni bir toplum modeli çizildi, bu model sanki gerçekten mükemmelmiş gibi suratımıza dayandı. Arslan güçlüdür, ama savanada güçlüdür. Arslanı denize atarsan hamsiden daha güçsüz hale gelir. Erkek güçlüdür, ama spor salonunda güçlüdür, çekiç sallarken güçlüdür, yönetirken güçlüdür, ön safta güçlüdür. Evde yatıp fırsatın ayağına gelmesini beklerse, erkek aciz bir varlık haline gelir. Kadın güçlüdür ama kontrol ederken güçlüdür, düzenlerken, güzelleştirirken, bakarken, beslerken güçlüdür. Kadını olmadığı kalıba sokmaya çalışırsan, kadınlığını kaybeder. Erkek iş ortamında bağırır, saldırır, parçalar, didinir, fıtratı buna uygundur. Kadın aynı ortamda ya erkekleşir, ya da kendi asıl silahlarını yani dişiliğini, kontrol yeteneğini kullanmak zorunda kalır.

Ardından, son olarak da başkalarının ayıbına gülmek öğretildi bize. Eskiden komşunun penceresinden içeri bakan adam dayak yerdi. Artık içeri bakmamız, dikizlememiz için yarışmalar, magazin programları var. Başkalarının ayıpları, kusurları gözümüze sokuluyor gülmemiz için. Başarılar, didinme, çalışma, çaba gösterilmiyor.

Amaan, çok bunalmışım, çok zevzeklik ettim. Susuyorum.

Genişletmek için tıkla ...

helall olsun hocam çok mantıklı ve çok zekice cevaplar verdiniz anlaşılırsa erdemliğe erişmişsiniz

zztri' Alıntı:

Ustam bir yerde katılmıyorum.. Batılılaştık. Batı, bizim şu andaki halin biraz daha kötüsü. Ama yetişiyoruz.

Her varlık bir fıtrat ile, bir yaratılış gayesi ile yaratılır. Bu gayeden dışarı saparsa, ne asıl amacını yerine getirebilir, ne de uğraştığı yeni kalıba girebilir. Hani kargaların yürüyüşünü görmüşsünüzdür, biraz garip, yarı sekme, yarı yürüme arasıdır.. Aesop masallarına şöyle der; karga zamanında normal yürürmüş. Ama serçenin sekerek yürümesi çok hoşuna gitmiş. Ama onu taklit edeceğim derken kendi yürüyüşünü unutmuş, eski yürüyüşüne de dönememiş, arada kalmış... Günümüz insanları da aynı durumda.. Yeni bir kalıba sokulmaya çalışıyorlar ama yeni kalıp olmadı, eskisine de dönemediler, arada kaldılar.

Önce insanlara, onların özel olduğu öğretildi. Eskiden insanlar yukarı, kendinden üstün olanlara bakar, "ben de onlar gibi olmak istiyorum" deyip çalışırdı. Şimdi insanların gözleri kapalı. "Ben zaten özelim" diyorlar, gurur had safhada.

Sonra insanlara sadece var olmakla bir şeyleri hak ettikleri söylendi. Çalışma, çaba kısmı anlatılmadı. Kendinden daha fazla varlığa sahip insanlara bakıp "ben de istiyorum" demeleri ama bu istekleri doğrultusunda bir şey yapmamaları öğretildi.

Sonra kâğıt üstünde yeni bir toplum modeli çizildi, bu model sanki gerçekten mükemmelmiş gibi suratımıza dayandı. Arslan güçlüdür, ama savanada güçlüdür. Arslanı denize atarsan hamsiden daha güçsüz hale gelir. Erkek güçlüdür, ama spor salonunda güçlüdür, çekiç sallarken güçlüdür, yönetirken güçlüdür, ön safta güçlüdür. Evde yatıp fırsatın ayağına gelmesini beklerse, erkek aciz bir varlık haline gelir. Kadın güçlüdür ama kontrol ederken güçlüdür, düzenlerken, güzelleştirirken, bakarken, beslerken güçlüdür. Kadını olmadığı kalıba sokmaya çalışırsan, kadınlığını kaybeder. Erkek iş ortamında bağırır, saldırır, parçalar, didinir, fıtratı buna uygundur. Kadın aynı ortamda ya erkekleşir, ya da kendi asıl silahlarını yani dişiliğini, kontrol yeteneğini kullanmak zorunda kalır.

Ardından, son olarak da başkalarının ayıbına gülmek öğretildi bize. Eskiden komşunun penceresinden içeri bakan adam dayak yerdi. Artık içeri bakmamız, dikizlememiz için yarışmalar, magazin programları var. Başkalarının ayıpları, kusurları gözümüze sokuluyor gülmemiz için. Başarılar, didinme, çalışma, çaba gösterilmiyor.

Amaan, çok bunalmışım, çok zevzeklik ettim. Susuyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Eline sağlık hocam çok iyi anlatmıssın ve her sözünde sonuna kadar haklısın. Allah yardımcımız olsun ne diyeyim...

zztri' Alıntı:

Ustam bir yerde katılmıyorum.. Batılılaştık. Batı, bizim şu andaki halin biraz daha kötüsü. Ama yetişiyoruz.

Her varlık bir fıtrat ile, bir yaratılış gayesi ile yaratılır. Bu gayeden dışarı saparsa, ne asıl amacını yerine getirebilir, ne de uğraştığı yeni kalıba girebilir. Hani kargaların yürüyüşünü görmüşsünüzdür, biraz garip, yarı sekme, yarı yürüme arasıdır.. Aesop masallarına şöyle der; karga zamanında normal yürürmüş. Ama serçenin sekerek yürümesi çok hoşuna gitmiş. Ama onu taklit edeceğim derken kendi yürüyüşünü unutmuş, eski yürüyüşüne de dönememiş, arada kalmış... Günümüz insanları da aynı durumda.. Yeni bir kalıba sokulmaya çalışıyorlar ama yeni kalıp olmadı, eskisine de dönemediler, arada kaldılar.

Önce insanlara, onların özel olduğu öğretildi. Eskiden insanlar yukarı, kendinden üstün olanlara bakar, "ben de onlar gibi olmak istiyorum" deyip çalışırdı. Şimdi insanların gözleri kapalı. "Ben zaten özelim" diyorlar, gurur had safhada.

Sonra insanlara sadece var olmakla bir şeyleri hak ettikleri söylendi. Çalışma, çaba kısmı anlatılmadı. Kendinden daha fazla varlığa sahip insanlara bakıp "ben de istiyorum" demeleri ama bu istekleri doğrultusunda bir şey yapmamaları öğretildi.

Sonra kâğıt üstünde yeni bir toplum modeli çizildi, bu model sanki gerçekten mükemmelmiş gibi suratımıza dayandı. Arslan güçlüdür, ama savanada güçlüdür. Arslanı denize atarsan hamsiden daha güçsüz hale gelir. Erkek güçlüdür, ama spor salonunda güçlüdür, çekiç sallarken güçlüdür, yönetirken güçlüdür, ön safta güçlüdür. Evde yatıp fırsatın ayağına gelmesini beklerse, erkek aciz bir varlık haline gelir. Kadın güçlüdür ama kontrol ederken güçlüdür, düzenlerken, güzelleştirirken, bakarken, beslerken güçlüdür. Kadını olmadığı kalıba sokmaya çalışırsan, kadınlığını kaybeder. Erkek iş ortamında bağırır, saldırır, parçalar, didinir, fıtratı buna uygundur. Kadın aynı ortamda ya erkekleşir, ya da kendi asıl silahlarını yani dişiliğini, kontrol yeteneğini kullanmak zorunda kalır.

Ardından, son olarak da başkalarının ayıbına gülmek öğretildi bize. Eskiden komşunun penceresinden içeri bakan adam dayak yerdi. Artık içeri bakmamız, dikizlememiz için yarışmalar, magazin programları var. Başkalarının ayıpları, kusurları gözümüze sokuluyor gülmemiz için. Başarılar, didinme, çalışma, çaba gösterilmiyor.

Amaan, çok bunalmışım, çok zevzeklik ettim. Susuyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Nerde eski orf adet?
Istiklal marsinda da yazildigi gibi:
"Medeniyyet"adli tek disi kalmis canavar
kardesler avrupayi gozunuzde buyutmeyin. Mesela almanyada cocuklarin uzerine biraz gidince polis cagiriyorlar.O yuzden onlarin cocuklarinin cogu narkotik,alkol bagimlisi falan oluyorlar.Bizleri de kendine benzetmek istiyorlar.Ama biz benzemiyecez.Turkun adini yuksek tutucaz.Ataturkun yolunu devam ettirecez.

TurKLoJeN' Alıntı:

Sırf görmemek için hesabımı kapadım yeni hesap açtım sadece ve sadece hacker ve rap sayfalarını beğenip hackerları ekledim sende öyle yap faceyi bırakamıyorsun bu yöntemi dene en azından bu tarz itici fotoğraf video konuşmalar görmezsin

Genişletmek için tıkla ...

Aynen benim sayfam yoktu yedek olur diye sayfa açtıydım işte işim olduğu zaman ordan haberleşiyorum oda sizlerle yani

Ben sadece facebook ve içindekilerden değil dışındakilerden de nefret ediyorum.
Sadece facebook değil, diğer sosyal medya platformlarından da nefret ediyorum

AJEXA' Alıntı:

Ben sadece facebook ve içindekilerden değil dışındakilerden de nefret ediyorum.
Sadece facebook değil, diğer sosyal medya platformlarından da nefret ediyorum

Genişletmek için tıkla ...

Hepsini başlığa sığdıramadım bende zaten. Facebook, Instagram, Vine. Gerizekalı bir nesil yetiştirmenin öncüleri... Twitter'a bir şey diyemem zira bunu devlet adamları bile kullanıyor. Ha ergen kızlarımız amacından saptırıp aşk sözleri falan paylaşıyorlar ama ondan o kadar çok nefret etmiyorum, gerçi düzenli olarak kullandığım da söylenemez.

Edit: bir de ask.fm diye bir şey var ama ona hiç girmeyeceğim; kullanan kitlenin tamamının bir psikiyatri kliniğine yatırılması lazım. "Bana soru sor" nedir yahu.?!