Gidişimin yıl dönümü bugün...
En içten dileklerimle merhaba gece...
Sorgu saatleri yaklaşıyor gidişim için... Her gidişin bir dönüş olduğu yolları katledeli çok olmuştu gözlerinde...
Kirpiklerin çoktan nirvanaya varmış, dudaklarının kıvrımları nil nehrine karışmıştı...
-Gidişin bu kadar acımıydı dedi çocuksu yüreğiyle.
-Evet, acıların en büyüğü senin için.
-Peki, neden?
-Beni anlamadın sen...
Anlamamıştın... Oysa ki ben seni çok iyi anlamıştım telaffuzu imkansız sözcüğüm... Dilim susardı ama yüreğim konuşurdu sana... Karmakarışık deniz gözlerinde her defasında alabora olurdu içimdeki düşünceler...
Sonra gidişime katık ederdim senli düşleri...
Kabuslar kovalardı ya peşimi her gidişimde... Senli anılarım gelirdi gözyaşıyla beraber aklımın duvar diplerine...
Yüreğin derindi bilirim, bilirdim, bilirdin...
Anlardım seni, senin beni anlamadığın kadar...
...
-Ben mi anlamadım seni?
-Evet, sen.
-Neden böyle düşünüyorsun
-Düşündüğüm için gidiyorum, nedenini sorma...
Yakındır yüreğimden kalkacak olan gemi... Geri dönüşsüz bir çığlık senfonisi eşliğinde dans edecek kabuslar...
Sevinecekler seni terk ettiğime...
Oysa ben bir kez daha gidecektim... Bir kez daha ölecektim ihanetinin şehrinde...
Sonra gömeceklerdi asık çehreli ruhların katılımıyla sağlanan bir merasimde... Yüzü tutmamış kaymaklı kaypak eller alkış tutacaktı yasına...
Sen ağlayacaktın hayatında ilk defa... Hiç olmadığı kadar derin... Hiç olunmayan kadar esrik ve duru...
Sen olacaktın işte o zaman...
Sen...
Se..
S.
Gidişimin yıl dönümü bugün...
"Seni En Vurdumduymaz Gidişlere İliştiriyorum..."
alıntıdır
En içten dileklerimle merhaba gece...
Sorgu saatleri yaklaşıyor gidişim için... Her gidişin bir dönüş olduğu yolları katledeli çok olmuştu gözlerinde...
Kirpiklerin çoktan nirvanaya varmış, dudaklarının kıvrımları nil nehrine karışmıştı...
-Gidişin bu kadar acımıydı dedi çocuksu yüreğiyle.
-Evet, acıların en büyüğü senin için.
-Peki, neden?
-Beni anlamadın sen...
Anlamamıştın... Oysa ki ben seni çok iyi anlamıştım telaffuzu imkansız sözcüğüm... Dilim susardı ama yüreğim konuşurdu sana... Karmakarışık deniz gözlerinde her defasında alabora olurdu içimdeki düşünceler...
Sonra gidişime katık ederdim senli düşleri...
Kabuslar kovalardı ya peşimi her gidişimde... Senli anılarım gelirdi gözyaşıyla beraber aklımın duvar diplerine...
Yüreğin derindi bilirim, bilirdim, bilirdin...
Anlardım seni, senin beni anlamadığın kadar...
...
-Ben mi anlamadım seni?
-Evet, sen.
-Neden böyle düşünüyorsun
-Düşündüğüm için gidiyorum, nedenini sorma...
Yakındır yüreğimden kalkacak olan gemi... Geri dönüşsüz bir çığlık senfonisi eşliğinde dans edecek kabuslar...
Sevinecekler seni terk ettiğime...
Oysa ben bir kez daha gidecektim... Bir kez daha ölecektim ihanetinin şehrinde...
Sonra gömeceklerdi asık çehreli ruhların katılımıyla sağlanan bir merasimde... Yüzü tutmamış kaymaklı kaypak eller alkış tutacaktı yasına...
Sen ağlayacaktın hayatında ilk defa... Hiç olmadığı kadar derin... Hiç olunmayan kadar esrik ve duru...
Sen olacaktın işte o zaman...
Sen...
Se..
S.
Gidişimin yıl dönümü bugün...
"Seni En Vurdumduymaz Gidişlere İliştiriyorum..."
alıntıdır