Göktürklerde Fetret Devri ve 2. Göktürk Devleti 'nin Kuruluşu

ferdi11

Üye
23 Nis 2015
232
0
tekirdağ
GÖKTÜRKLERDE FETRET DEVRİ
• Orhun yazıtlarına göre fetretin sebepleri
630-681 tarih aralığında Göktürklerin bağımsızlıklarını yitirmeleri ile 1 asır sonra Orhun da ve tola ırmağı kenarında dikilmiş olan Gök Türkçe ile yazılmış dikili taşların en meşhur olanı tonyukuk, kültegin ve bilge kağan anıtlarında ızdırablı bir üslupla anlatılarak milletin ibret alınması için anıtlar dikilmiştir. Anıtlarda Göktürklerin yıkılışını üç sebep üzerinde durulmuştur. Bunların birincisi akıllı ve becerikli kağanlardan sonra akılsız kağanların tahta geçmesi, ikinci sebebi ise halkının devletine olan sorumluluklarını yerine getirmemesi, üçüncüsü ise çin hile ve entrikalarıdır.
Kağanların diğer ağabeyleri gibi başarılı olamamaları işaret edilirken 1 göktürk devletinin parlak yıllarında bahsedilirken kendinden sonra gelen kağanların ağabeyi gibi başarılı olamaması, çocuklarının babaları gibi kabiliyetli olamadıkları için kötü kağanların hükümdar olduğu yazılmıştır.
Halkın devletine olan görevlerini yerine getirmediği aktarılırken beyler ve halkın sadık değil isyankar olduğu için devleti zayıflatmıştır.
Çin hileleri ve gerçekleştirdiği kurnaz politikasına bakarsak, Çinliler komşularını tatlı sözler ve ipekli kumaşlarla kendilerine çeker sonra bunları kandırarak küçük kardeş ile büyük kardeşinin aralarını açar ve halkı birbirine düşürdüğü, devleti uçuruma sürüklediği anlatılır.
Orhun anıtlarında Çinliler hakkında “çin halkının sözleri tatlı, ipekli kumaşları da yumuşak imiş. Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla kandırıp uzaklarda yaşayan hakları öylece kendilerine yaklaştırırlar imiş. Bu halklar yaklaşıp yerleştikten sonrada çinliler kötü niyetlerini o zaman düşünürler imiş. İyi ve akıllı kişileri, iyi ve cesur kişileri ilerletmez imiş”(Talat TEKİN, Orhon Yazıtları, Ankara, 2019 s.53)bu bilgiler yer alırken halkından da şöyle bahsedilmiştir “ey türk halkı sen tok gözlüsün acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir de doyarsan tekrar acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için seni besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini dinlemeden, rızalarını almadan her yere gittin, oralarda nasılsa sağ kalmış olanlarınız da her yönde bitkin ve mecalsiz bir halde yürüyor idiniz”( Talat TEKİN, Orhon Yazıtları, Ankara, 2019 s.55) ağabeyleri gibi başarılı olamayan kağanlar hakkındaki bilgilerde “odan sonra kardeşleri ağabeyleri gibi yaratılmamış şüphesiz oğulları babaları gibi yaratılmamıştır şüphesiz, akılsız hakanlar tahta oturmuş şüphesiz,kötü hakanlar tahta oturmuş şüphesiz onların kumandanları da akılsız imişler şüphesiz, kötü imişler şüphesiz. Beyleri ve halkı itaatkar olmadığı için, çin halkı hilekar ve sahtekar olduğu için, aldatıcı ve kandırıcı olduğu için, erkek kardeşlerle ağabeyleri birbirine düşürdüğü için, beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için, türk halkı kurduğu devletini elden çıkavermiş, tahta oturttuğu hakanının kaybedivermiş bu yüzden, türk halkı çin halkına bey olmağa layık erkek evladını kul yaptı, hanım olmağa layık kız evladını cariye yaptı türk beyleri türk ünvanlarını bıraktı; Çinlilerin hizmetindeki türk beyleri çin ünvanı alarak çin hakanına tabi olmuşlar, elli yıl hizmet etmişler”( Talat TEKİN, Orhon Yazıtları, Ankara, 2019 s.59 bilge kağan yazıtında böyle nakledilmiştir.
GÖK TÜKLER FETRET DEVRİNDEYKEN YAŞANAN BAZI ÖNEMLİ OLAYLAR

• Çinlilere karşı ilk isyan
639 senesinde ilkbaharında Göktürklerden çine iltica eden Türk beylerinden birinin ayaklandığı anlaşılmaktadır. T’u-li kağan kardeşi chie-shih shuai 629 senesinde ağabeyi ile çine gitmişti. Öteki Gök Türk beylerine çin sanları verilmişti, chie-shih-shuai’a da chung-lang generalliği rütbesi aldı. İleri bir zamanda saray askerleri generalliğe yükseltildi.Hovarda bir kişiliğe sahip olan ve bundan ötürü ağabeyinden paylandığı Çinliler tarafından kayıt edilmiştir.
T’u-li kağan ve kardeşi chie-chih-shuai ile ilişkisi bundan ötürü bozulmuş olmalıdır. Nedeni ise chie-shih-shuai ileri bir vakit sonra ağabeyini sadakatsizlik ile itham etmiştir. Bu sebeple ağabeyini imparator T’ai-tsung’a şikayet etmiştir. T’uli doğu Gök Türk devletinin çine karşı üstünken çin veliahdı ile işbirliği bulunarak kendi devletine sadakatsizlik etmişti. Gök Türk devleti dağılmadan önce ihanetlerine devam etmiş tang hanedanına boyun eğdi. Chie-shih-shuai abisinin hainliğini göremedi. İmparator T’ai-tsung chie-shih-shuai’nin suçlamalarını aldırış etmedi ve imparator tarafından küçük düşürüldü.
Aynı soydan gelenlerle gizli iletişim sağlayan chie-sih-shuai 40 veya daha fazla Gök Türk reisleri ile herkesten bihaber anlaştılar. Yeğeni ho-lo-huyu kendi tarafına aldı. Ho-lo-hu, T’u-li kağan’ın çocuğuydu. Ho-lo-hu Çinlilerden makam ve unvan almıştı. Uygulanacak plana göre chin prensi li chih gece yarıları saray etrafında dolaşıyordu. Ansızın onu yakalayıp esir ediceklerdi. Chiou-ch’eng-kung sarayından güneş doğmasına yakın o anda sarayın kapısı açık olacak boylelikle kapıdaki muhafızlar uzaklaşacaklardı. Chie-shih-shuai ve dostları bu olaydan istifade saraya girecekler, imparator T’ai-tsung’un olduğu yere varacaklar ve onu tutsak alacaklardı. Şayet muvaffak olurlarsa Ho-lo-hu önder (kağan) olacaktı.
O gece yarsı chie-shih-shuai’ın dostları sarayın etrafında kendilerini saklayıp hazırda beklediler. Lakin kuvvetli bir yağmur çıktı. Prens Li chih saraydan ayrılmadı. Chie-shih-shuai niyetlerini anlaşılacağı endişesi ile saraya saldırarak T’ai-tsung u kaçırmaya kararı aldılar. Saray askerleri ile savaşarak dört savunma hattını deldiler. Saray muhafızları dağılmaya başlamışken takviye askerler yardıma geldi. Chie-shih-shuai ve dostları saray ağırındaki atlara binerek saraydan uzaklaştılar. Wei nehrini geçip eski yurtlarına dönmek istiyorlardı. Sınır askerleri tarafından öldürüldüler ama ho-lo-hu idam edilmedi. Bağışlanarak çin içindeki ling-wai’a gönderildi.
• Ch’e-pi kağanın istikbal mücadelesi
Gök Türk hanlığın mensup bir bey 638 senesinden beri Altay dağları çevresinde hakimiyeti elinde tutuyordu. Doğu Gök Türk devletinin 630 senesinde ortadan kaldırıldığında birtakım devlet adamları kendisini kağan ilan etmesini tavsiye etti ama buna cüret edememişti. Kaldığı bölgeden ayrılarak Altay dağlarına geldi; onu takibe alan Sir- Tarduş atlı askerleri onu ellerinden kaçırdılar. Etrafındakilerde dik kayalarla sarılı olan ve tek bir araba ve atlı askerlerin geçebileceği, arazi ovalık ve geniş olan bir yere gitti. Sığındığı yer onun eski yurdu idi asker sayısı 30 bin geçince kendini kağan olarak duyurdu. Batıdaki Karluk ve yenisey’deki Kırgızları itaat altına alınca gücüde arttı. Çinlilerin ilgisini çekince iyi münasebetlerde bulunmak istedi. Ama Çinliler onu kendisine vassal olmasını istiyorlardı. Kendisine yollanan ilk askerleri yendi ama Karluk, Uygur ve bugu boylarının Çinlilerin yanında yer alınca yenildi yakalanarak tang hanedanın başkenti olan ch’ang-an’a götürüldü.
II.GÖK-TÜRK DEVLETİNİN KURULUŞU
• Bağımsızlık savaşının başlaması
51 yıl aradan sonra çinin üstünlüğü ve teşevvüş devrinden sonra doğu Gök Türk devletinin son yöneticisi olan il kağanın ailesinden olan kutlug başarılı yönettiği savaşlar sonucu 682 senesinde 2.Gök Türk devletinin tekrar hürriyetine kavuşturdu. Böylelikle 2.Gök Türk devleti kuruldu ve çinin üstünlüğü bertaraf edildikten sonra öteki bütün Türk boyları da özgürlüklerini kazandılar. Kutlug’un bu zaferi doğrusu çinin köleciliğine zıt olarak harekete geçen olayın 3 etabı idi. 679 senesinde İlk isyan olayındaki önderleri içinde kutlug yoktur. A-shih-te feng-chih ile A-shih-te wen-fu A-shih-na ni-shu-fu’yu kendilerine lider(kağan) seçtiler. O kişilerin başlattığı ilk isyan denemesinde sonuç alınamadı. Daha sonra A-shih-te wen-fu ikinci istikbal mücadelesine denedi. Ama çin entrikaları ve gıda sorunları bu harekat maksadına ulaşamadı. İkinci istikbal mücadelesinden başarı sağlanamadı ve elli dört Gök Türk reisi teslim olduklarında idam olmayacaklarına dair söz aldılar ama Çinliler, çin başkentin doğu pazarında hepsini idam etti.
Çinlilerden kurtulmayı başaran kutlug çogay-kuzı’ya gitti. Onun oraya gitmesi Gök Türkler için hayati bir öneme sahipti. Orada çin hakimiyetinden kendini korudu ve dokuz oğuzların sürülerini talan etti. Böylelikle güçlenerek bağımsızlığını duyurdu. 2.Göktürk devleti resmen kuruldu.
2.Gök Türk devletini ortaya çıkması 3 ayrı aşamaya ayrılır.630 senesinde yok olarak çin egemenliğine giren doğu Gök Türk devleti, 681 yılına kadar bu husus devam etti. 51 yıl süren boyunduruk 682 yılında 2 Gök Türk devletinin yeniden ortaya çıkmasıyla sona erdi. Bu dönemde doğu Gök Türk devleti oldukça çeşitli hadiseler vuku bulmuştu. Çinlilerin tutsak ettikleri yada kendi rızaları ile teslim olan yüz binlerce Türk çinin iç kısımlarına ve kuzey eyaletlerine oturttular. Oradaki Türklerin nüfuzu çoğalması ile 639’da chie-shih-shuai’in ayaklanması üzerine Çinliler kendilerine gelecekte tehdit teşkil olacağından Gök Türk devletine geri sevk etmek istediler. Ama 629 dan itibaren doğu Gök Türk devletinin kuzey kesimini kendilerinde olan sir tarduşlar, kendi siyasi otoritelerin zayıflayacağı korkusu ile bu girişime engel oldular. böylelikle tekrardan ortaya çıkan savaşlar 647 senesinde de devam ederek Altay Dağları etrafında ch’e-pi isimli Gök Türk soyundan olan bir bey bağımsızlığını duyurdu, kendine kağan unvanını aldı. Sir tarduşların kuvvetini ortadan kaldıran Çinliler, Uygur, Karluk ve öbür Türk boylarını da sir tarduşlara saldırtarak onları etkisizleştirdi. 650 senesinde doğu Gök Türk devleti büsbütün kontrolü çindeki tang hanedanı ele aldı. Doğu Gök Türk devleti hemen hemen hepsini çince isimler ile askeri valiliklere bölen Çinliler böylece 679 senesine kadar herhangi bir isyan ile karşılaşmadılar. Çinlilerin bu denli sağlam hakimiyeti 650 senesinde icra edilen askeri valilikler idi. Göbi çölünün güney kesimindeki askeri valilikte görev alan kişiler Gök Türk hanedan ailesinden geliyorlardı. Göbi çölünün kuzey kesimindeki askeri valiliğe öbür Türk kabileleri bağlandı. Bağlanan her boya kendilerine ait garnizonluk oluşturuldu ve boy beylerine yöneticilik görevleri verildi.
Yukarıda söz ettiğimiz parçalanma 29 sene Gök Türklerin toplanması ve çin zorbalığına karşı ayaklanmaları önlendi.679 senesinde ilk ayaklanma oldu ve askeri valiliğin yöneticilerinden A-shih-te Wen-fu ve A-shih-te Feng chih adlı iki önder Gök Türk hanedanına mensup olan A-shih-na Ni-su-fü’yü kağan olması için teşvik ettiler.
Böylelikle bağımsızlık mücadelesi ortaya çıktı. Hemen ardından 24 eyaletin yöneticileri ayaklanmaya dahil oldular. sayıları kısa sürede yüz bini aştı ve geniş bir sahaya ulaştığından bu ayaklanmadın önceden çok iyi bir örgütlenme olduğunu anlayabiliriz.
İmparator kao-tsung hiç beklemediği bu hadise ile önce şaşkına dönmüş, daha sonra güçlü bir ordu toplamış ve ordunun başına da ssu-ye’yi atamıştır. Geçmişte Gök Türk devletinde pek çok kazanım sağlamıştı. Kendiden emin olan Çinli general, küzeyin soğuğun çok olduğu bölgelerde Çinli askerlerin elleri soğuktan işe yaramaz hale geliyordu. Çinlileri yakından takibe alan Gök Türkler ani bir saldırı ile Çin ordusunu bozguna uğradı ve Gök Türkler ilerleyerek Tang eyaletine kadar yaklaştılar. Eyaleti Gök Türklere karşı koruyamayacağını idrak eden Çinli komutan hileyle canını kurtardı.
Çin imparatoru başka bir ordu oluşturdu komutan olarak p’ei hsing-chien’i görevlendirdi. Sayısı üç yüz bine ulaşan çin ordusu Gök Türklere karşı başarı sağladılar ve onları yendiler. Gök Türk önderini A-shih-te feng-chih tutsak alındı. Yenilgiden sonra kağan olan Ni-shu-fu bir suikastla hayatına son verilmiş, başı kesilerek çine götürülmüştü.
İlk bağımsızlık denemesinin sekteye uğramasına rağmen kurtulanlar A-shih-na Wen-fu ile yeni bağımsızlık mücadelesine girişmeye başladılar. Gök Türk hanedan soyundan gelen A-shih-na Fu-nien’i arka çıkarak, kağan olarak duyuruldu. Çabuk gelişen olaylar kansudaki eyaletler Gök Türk akınlarına maruz kaldı. İmparator kao-tsung ordusunu Gök Türklere saldıracak iken casuslar A-shih-na fu-nien ile A-shih-te wen-fu’ karakum kuzeyinde ağır gıda sorunları yaşıyorlardı, bu bilgiyi casuslar imparatora haber verdiler. Böylelikle saldırıya geçen çin orduları yola çıktılar ama kimseyi bulamadılar geri dönüş yolunda ise A-shih-te wen-fu ile sonucu belli olmayan bir mücadele ettiler. Daha sonra heng suyu bölgesinde A-shih-na fu-nien ile dört çin ordusu ile mücadele girişildi. Çin orduları dördüne yenildi ve Çinli generaller savaş alanından kaçtı. Arka arkaya mağlup olan çin ordusu imparator kao-tsung ile isyanı bastıran p’ei hsing-chien’i görevlendirdi. Bu general soğuk savaş yöntemlerini uygulamaya başladı . ilk olarak iki liderin arasını açtı. Sonra wen-fu ansızın bir saldırı ile fu-nien’i yendi. Böylece bağımsızlık mücadelesine beraber başlayan Gök Türklerin gücü iç çatışmalar neticesinde azaldı ve askerleri dağıldı. Diğer askerlere de Çinliler son darbeyi vurmak istiyorlardı fakat hastalanan askerler Çinlilere teslim olmak istediklerini ilettiler, teslim odlularında idam edilmeyeceklerine dair söz verdiler ama sözlerinde durmayan Çinliler onları ve onlarla teslim olan 54 Gök Türk beylerini çin başkentini doğu pazarında idam ettiler.
• Kutlugu’un sahneye çıkışı
Çin kaynaklarında anlaşılabilir bir şekil de doğu Gök Türk devletinin il kağan soyundan geldiğini açıklar. Kutlug üstelik Gök Türk hanedanına bağlı olduğu A-shih-na boyunun soyadını taşıdığını belirtir. Hükümdar olmadan yada bağımsızlık savaşından önce 650 yılında Çinlilerin kurmuş olduğu yün-chung askeri valisi she-li-yüan-ying’in yönetiminde kabile liderliği yapıyordu. Dedesi ve babası tudunluk mevkiğinde ögrev yapmışlardı.
A-shih-na Fu-nien üste konuştuğumuz gibi 681 senesindeki bağımsızlık denemesinden sonuç alamaması ile Çinlilere teslim olmuş ve kendisi ile birlikte olan 54 Türk kabile reislerini şehrin doğu pazarında idam mahkum edilmişti. Fu-nien’in yenilgisi sırasında ve ardından dağılan Gök Türklerin hemen hemen hepsi çogay kuzı dağına gittiler. Çin kuvvetlerinden uzakta olan bu dağ kendilerini koruma fırsatı vermiştir.buradan karakum kalesine giderek orada otoriteyi sağladılar ve dokuz oğuzların hayvanlarını talan ettiler. Gücünü artıran kutlug kağanlığını ilan etti. Onum kağanlığını kurması 2 Gök Türk devletini resmen kuruluş ve bağımsızlığını bildiriyordu.

kaynakçalar
TAŞAĞIL, Ahmet. Gök Tengrinin Çocukları. istanbul, 2019.
—. Göktürkler. ankara, 2003.
TEKİN, Talat. Orhon Yazıtları. Ankara : Bilge Su, 2019.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.