Filistinliler ona “Devrimin Vicdanı” diyor. O, bir karikatürist olmaktan öte hayatını halkının davasına adamış bir isim. Adı Filistin davasıyla özdeşleşmiş Naci Ali. 1936 yılında Filistin'in kuzeyinde, Taberiye ile Hz. İsa'nın memleketi Nasira arasındaki Şecere köyünde dünyaya gelir.
1948 yılında yüz binlerce Filistinli gibi o da topraklarından sürülür. Filistin topraklarında İsrail Devleti kurulduğunda, ailesiyle birlikte Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Aynül Hilva Mülteci Kampı'na sığınır. Kampta her Filistinli gibi acılar içinde yaşar. Halkının çektiği sıkıntıların tümünü o da çeker. Halkının ızdırabı kimliği olur.
Yirmili yaşlardan sonra Filistinli siyasi gruplar içinde kendine yer bulmaya çalışır. 1959'da Arap Milliyetçileri hareketine katılmaya çalışır fakat gerçekleşmez. Kişiliği örgütlü bir yapı içinde bulunmaya elverişli değildir. 1960 yılında Lübnan Sanat Akademisi'ne girer. Burada bir yıl okuyabilir. Lübnan polisi sürekli peşindedir. Okulunu hapiste tamamlar. 1961 yılında "Çığlık" adında bir dergi yayınlar. Hanzala karakteri o yollarda ortaya çıkmıştır. Filistinli çocuktur Hanzala ve her çocuk Hanzala'dır Filistin'de. Hanzala direnişin sembolüdür.
Naci Ali 1963 yılında Kuveyt'e gider ve orada gazetecilik yapar. 1974 yılı başlarından itibaren Lübnan'ın ve Ortadoğu'nun önemli gazetelerinden Sefir gazetesinde çalışır. 1979 yılında Arap Karikatüristler Birliği başkanı seçilir. Naci Ali çizgileriyle ve Hanzala'sıyla artık kendinden söz ettirmeye başlamıştır. Karikatürleri tüm dünyada büyük bir ilgi ile izlenir.
Japonya'da dünyanın en önemli 10 karikatüristinden biri seçilir. Hanzala artık bütün dünya için Filistin demektir. Hanzala tüm ezilenlerin sembolüdür.
Naci Ali yaklaşık 12 yaşında bir çocukken sürgün edildiği için Hanzala da hep o yaştadır. Hanzala yaşlanmayan tek sürgündür. O tarihin kalbi olmuştur ve Filistin'e dönünce her insan gibi büyümeye devam edecektir. Hanzala bir “yurtsuz”dur. Hanzala uyruksuzdur. Hanzala artık ne Filistinli ne Lübnanlı ne de başka bir yerli değildir. Naci Ali onu “sadece bir Arap” olarak tanımlasa da o artık kendi gerçekliğini aşan bir misyon sahibidir. Hanzala Filistin'in ve tarihin ölmeyen tanığıdır. O bir "sadece Filistin'i gösteren bir pusuladır."
Hanzala kendisini şöyle tanımlar Naci Ali'nin dilinden: "Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler, topraklarında İsrail Devleti'nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948’i Nakba yani “büyük felaket günü” olarak tanımlar.) Kız kardeşimin adı. Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım."
1987 yılının 22 Temmuz’unda Londra’da İsrail ajanlarının düzenlediği silahlı saldırı sonucu yaralanır ve 38 gün sonra, 29 Ağustos’ta hayatını kaybeder. Londra’da defnedilir. Naci Ali’nin, Vidat Salih Nasr adlı Filistinli eşinden Halit, Üsame, Leyal ve Cudi adında dört ****** vardır. Ölümünden bir yıl sonra Paris’te Dünya Gazete Yayıncıları Birliği Naci Ali'ye “18. asırdan bu yana en büyük karikatüristlerden biri” unvanını vererek, “Altın Kalem Özgürlük Ödülü”ne layık görür.
Ölümünden sonra Naci Ali “Kanı ile Filistin'i çizen adam” olarak tanınır. Naci Ali, geride 40 bin eser bırakmıştır. Her çizgisinin altında sırtını okuyucuya dönmüş küçük bir çocuk vardır. İşte o çocuk Hanzala'dır. Yüzünü hiç görmediğimiz ve göremeyeceğimiz Hanzala. Hanzala bilinmeyen hikayelerin çoğuludur. Tekildir ama çoğuldur. Hanzala Filistin'dir. Ve her Filistinli ******n yüreğinde bir Hanzala yatar.
1948 yılında yüz binlerce Filistinli gibi o da topraklarından sürülür. Filistin topraklarında İsrail Devleti kurulduğunda, ailesiyle birlikte Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Aynül Hilva Mülteci Kampı'na sığınır. Kampta her Filistinli gibi acılar içinde yaşar. Halkının çektiği sıkıntıların tümünü o da çeker. Halkının ızdırabı kimliği olur.
Yirmili yaşlardan sonra Filistinli siyasi gruplar içinde kendine yer bulmaya çalışır. 1959'da Arap Milliyetçileri hareketine katılmaya çalışır fakat gerçekleşmez. Kişiliği örgütlü bir yapı içinde bulunmaya elverişli değildir. 1960 yılında Lübnan Sanat Akademisi'ne girer. Burada bir yıl okuyabilir. Lübnan polisi sürekli peşindedir. Okulunu hapiste tamamlar. 1961 yılında "Çığlık" adında bir dergi yayınlar. Hanzala karakteri o yollarda ortaya çıkmıştır. Filistinli çocuktur Hanzala ve her çocuk Hanzala'dır Filistin'de. Hanzala direnişin sembolüdür.
Naci Ali 1963 yılında Kuveyt'e gider ve orada gazetecilik yapar. 1974 yılı başlarından itibaren Lübnan'ın ve Ortadoğu'nun önemli gazetelerinden Sefir gazetesinde çalışır. 1979 yılında Arap Karikatüristler Birliği başkanı seçilir. Naci Ali çizgileriyle ve Hanzala'sıyla artık kendinden söz ettirmeye başlamıştır. Karikatürleri tüm dünyada büyük bir ilgi ile izlenir.
Japonya'da dünyanın en önemli 10 karikatüristinden biri seçilir. Hanzala artık bütün dünya için Filistin demektir. Hanzala tüm ezilenlerin sembolüdür.
Naci Ali yaklaşık 12 yaşında bir çocukken sürgün edildiği için Hanzala da hep o yaştadır. Hanzala yaşlanmayan tek sürgündür. O tarihin kalbi olmuştur ve Filistin'e dönünce her insan gibi büyümeye devam edecektir. Hanzala bir “yurtsuz”dur. Hanzala uyruksuzdur. Hanzala artık ne Filistinli ne Lübnanlı ne de başka bir yerli değildir. Naci Ali onu “sadece bir Arap” olarak tanımlasa da o artık kendi gerçekliğini aşan bir misyon sahibidir. Hanzala Filistin'in ve tarihin ölmeyen tanığıdır. O bir "sadece Filistin'i gösteren bir pusuladır."
Hanzala kendisini şöyle tanımlar Naci Ali'nin dilinden: "Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler, topraklarında İsrail Devleti'nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948’i Nakba yani “büyük felaket günü” olarak tanımlar.) Kız kardeşimin adı. Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım."
1987 yılının 22 Temmuz’unda Londra’da İsrail ajanlarının düzenlediği silahlı saldırı sonucu yaralanır ve 38 gün sonra, 29 Ağustos’ta hayatını kaybeder. Londra’da defnedilir. Naci Ali’nin, Vidat Salih Nasr adlı Filistinli eşinden Halit, Üsame, Leyal ve Cudi adında dört ****** vardır. Ölümünden bir yıl sonra Paris’te Dünya Gazete Yayıncıları Birliği Naci Ali'ye “18. asırdan bu yana en büyük karikatüristlerden biri” unvanını vererek, “Altın Kalem Özgürlük Ödülü”ne layık görür.
Ölümünden sonra Naci Ali “Kanı ile Filistin'i çizen adam” olarak tanınır. Naci Ali, geride 40 bin eser bırakmıştır. Her çizgisinin altında sırtını okuyucuya dönmüş küçük bir çocuk vardır. İşte o çocuk Hanzala'dır. Yüzünü hiç görmediğimiz ve göremeyeceğimiz Hanzala. Hanzala bilinmeyen hikayelerin çoğuludur. Tekildir ama çoğuldur. Hanzala Filistin'dir. Ve her Filistinli ******n yüreğinde bir Hanzala yatar.