HANZALA öğlesine bir yazı

kaaim

Katılımcı Üye
30 Nis 2007
303
2
ANKARA
Filistinliler ona “Devrimin Vicdanı” diyor. O, bir karikatürist olmaktan öte hayatını halkının davasına adamış bir isim. Adı Filistin davasıyla özdeşleşmiş Naci Ali. 1936 yılında Filistin'in kuzeyinde, Taberiye ile Hz. İsa'nın memleketi Nasira arasındaki Şecere köyünde dünyaya gelir.

1948 yılında yüz binlerce Filistinli gibi o da topraklarından sürülür. Filistin topraklarında İsrail Devleti kurulduğunda, ailesiyle birlikte Lübnan'ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarındaki Aynül Hilva Mülteci Kampı'na sığınır. Kampta her Filistinli gibi acılar içinde yaşar. Halkının çektiği sıkıntıların tümünü o da çeker. Halkının ızdırabı kimliği olur.

Yirmili yaşlardan sonra Filistinli siyasi gruplar içinde kendine yer bulmaya çalışır. 1959'da Arap Milliyetçileri hareketine katılmaya çalışır fakat gerçekleşmez. Kişiliği örgütlü bir yapı içinde bulunmaya elverişli değildir. 1960 yılında Lübnan Sanat Akademisi'ne girer. Burada bir yıl okuyabilir. Lübnan polisi sürekli peşindedir. Okulunu hapiste tamamlar. 1961 yılında "Çığlık" adında bir dergi yayınlar. Hanzala karakteri o yollarda ortaya çıkmıştır. Filistinli çocuktur Hanzala ve her çocuk Hanzala'dır Filistin'de. Hanzala direnişin sembolüdür.

Naci Ali 1963 yılında Kuveyt'e gider ve orada gazetecilik yapar. 1974 yılı başlarından itibaren Lübnan'ın ve Ortadoğu'nun önemli gazetelerinden Sefir gazetesinde çalışır. 1979 yılında Arap Karikatüristler Birliği başkanı seçilir. Naci Ali çizgileriyle ve Hanzala'sıyla artık kendinden söz ettirmeye başlamıştır. Karikatürleri tüm dünyada büyük bir ilgi ile izlenir.
Japonya'da dünyanın en önemli 10 karikatüristinden biri seçilir. Hanzala artık bütün dünya için Filistin demektir. Hanzala tüm ezilenlerin sembolüdür.
4.jpg




Naci Ali yaklaşık 12 yaşında bir çocukken sürgün edildiği için Hanzala da hep o yaştadır. Hanzala yaşlanmayan tek sürgündür. O tarihin kalbi olmuştur ve Filistin'e dönünce her insan gibi büyümeye devam edecektir. Hanzala bir “yurtsuz”dur. Hanzala uyruksuzdur. Hanzala artık ne Filistinli ne Lübnanlı ne de başka bir yerli değildir. Naci Ali onu “sadece bir Arap” olarak tanımlasa da o artık kendi gerçekliğini aşan bir misyon sahibidir. Hanzala Filistin'in ve tarihin ölmeyen tanığıdır. O bir "sadece Filistin'i gösteren bir pusuladır."

Hanzala kendisini şöyle tanımlar Naci Ali'nin dilinden: "Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler, topraklarında İsrail Devleti'nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948’i Nakba yani “büyük felaket günü” olarak tanımlar.) Kız kardeşimin adı. Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım."


1.jpg






1987 yılının 22 Temmuz’unda Londra’da İsrail ajanlarının düzenlediği silahlı saldırı sonucu yaralanır ve 38 gün sonra, 29 Ağustos’ta hayatını kaybeder. Londra’da defnedilir. Naci Ali’nin, Vidat Salih Nasr adlı Filistinli eşinden Halit, Üsame, Leyal ve Cudi adında dört ****** vardır. Ölümünden bir yıl sonra Paris’te Dünya Gazete Yayıncıları Birliği Naci Ali'ye “18. asırdan bu yana en büyük karikatüristlerden biri” unvanını vererek, “Altın Kalem Özgürlük Ödülü”ne layık görür.

Ölümünden sonra Naci Ali “Kanı ile Filistin'i çizen adam” olarak tanınır. Naci Ali, geride 40 bin eser bırakmıştır. Her çizgisinin altında sırtını okuyucuya dönmüş küçük bir çocuk vardır. İşte o çocuk Hanzala'dır. Yüzünü hiç görmediğimiz ve göremeyeceğimiz Hanzala. Hanzala bilinmeyen hikayelerin çoğuludur. Tekildir ama çoğuldur. Hanzala Filistin'dir. Ve her Filistinli ******n yüreğinde bir Hanzala yatar.
 

kaaim

Katılımcı Üye
30 Nis 2007
303
2
ANKARA
İz yayıncılık, Naci el-Ali'nin Hanzala karikatürlerini özenli bir çalışmayla yayınladı. (İstanbul; 2009)

271 sayfalık eserin girişindeki yazısında Mahmud Derviş "Naci el-Ali: Günlük Ekmeğimiz" başlığını taşıyan yazısında, "Naci'nin Filistinlisi, sırf veraset yoluyla Filistinli olanlar değildir. Naci'nin bakışında tüm yoksullar Filistinlidir. Tüm mazlumlar, ezilenler, kuşatılanlar, gelecek ve devrim... Hepsi Filistinlidir", diye yorumluyor, Hanzala'yı hayata geçiren sanatçıyı. Derviş ayrıca, sınırlı tutulması gereken bir yazıda Naci el-Ali'yi anlatabilmenin, onun kendisi gibi olmak anlamına geleceğini ifade ediyor. Onun kendisi gibi: "Çünkü o sade fakat mucizevîdir, tıpkı bir somun ekmek gibi."

Hanzala işte o mucizeye duyulan ihtiyaç nedeniyle çocuk olarak seçildi ve hep çocuk kalmak zorunda! Güç ve zorbalık karşısında geri çekilmeden tanıklığını sürdürmesi için, sadeliğini koruması ve mucizelere inanması gerekiyor. Naci el-Ali de kalemiyle başlatıyor mucizeyi. Bu çizgiler önce Lübnan'daki Aynul Hilva mülteci kampında muhayyileye yerleşip de bir zaman sonra Sayda'da, ardından Beyrut'ta, Şatila kampında duvarlara çekilmedi mi... Sonra kamp duvarlarına sığamaz oldu ve dünyaya uzandı Hanzala. O silah taşıyan gemileri, ikiye bölünen vatanın ayrılan parçalarından dökülenleri, küle dönüşen evleri, darmadağın edilen sahilleri, bayrağından çadır yapmış muhacir anneleri, çarmıhlarla kaplanmış karanlık toprakları, her anına müdahale edilen, hiç bir gerekçeyle haklılığını bildiremez olmuş Filistinli mültecileri ve onların kamplarda geçen zor hayatlarını dolaysız görüyor. Yurdundan edilen koca bir halkın ayakta kalma mücadelesini kendi bakışlarının aynasıyla aksettiriyor, cümle âleme.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.