II.Abdülhamid Han’ın Hayatı

TarganLibra

Uzman üye
26 Ara 2015
1,181
2
Beşiktaş
Saltanatı: 1876-1908
Babası: Abdülmecid Hân – Validesi: Tîr-i Müjgân Sultân
Doğumu: 21 Eylül 1842 Vefatı: 10 Şubat 1918


Çok iyi bir tahsil görerek Din ilimlerini ve Fransızcayı mükemmel bir şekilde öğrendi. Amcası Abdülâziz Han onu Mısır ve Avrupa seyahatlerinde yanında götürdü. Abdülâziz Han’ı Tahttan indirip Şehid ettiren, böylece Osmanlı Devleti’nde idareyi ele geçirin batı kuklası bazı Paşalar, V. Murad’ın şuurunun bozulması üzerine, devlet işlerine karışmaması ve yalnız millet meclisinin çıkaracağı kanunlara göre hareket etmesi şartıyla, Abdülhamid Han’ı Sultan ilan ettiler.

rsm.jpg



Tahta çıktığında Osmanlı Devleti tam bir bunalımın eşiğindeydi. Karadağ ve Sırbistan’da Savaş aleyhimize dönmüş, Bosna – Hersek ve Girit’te ayaklanmalar çıkmış, mali kriz son haddine varmıştı. Bu arada sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının isteği üzerine 23 Aralık 1876’da Birinci Meşrutiyet ilan edildi. Ancak Gayri Müslim’lerin dahi yer aldığı Meclis-i Mebûsan’ın ilk işi Rusya’ya Harp ilanı oldu. 93 Harbi diye tarihe geçen bu savaş, Osmanlı Devleti için tam bir Felâket getirdi. Ruslar İstanbul önlerine kadar geldi. Bir milyondan fazla Türk, Bulgaristan’dan İstanbul’a Hicret etti. Mütareke isteyen Sultan Abdülhamid Han, ilk iş olarak Devleti parçalanma ve yok olma yoluna doğru götüren Meclis-i Mebûsan’ı kapattı (13 Şubat 1878) ve Devlet idaresini eline aldı. Ayastefanos Antlaşması ile Osmanlı Devleti Makedonya, Batı Trakya, Kırklareli, Kars, Ardahan ve Batum’u kaybediyordu. Ancak İngiltere ile anlaşan Abdülhamid Han, Kıbrıs’ın idaresini onlara bırakmak şartıyla, yeniden topladığı Berlin Konferansı’nda kaybedilen toprakların bir kısmına sahip oldu.

Abdülhamid Han büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı Devleti’ni bundan sonra dahiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönetti. Düyun-u Umumiye idaresini kurarak iki yüz elli iki milyon tutan Devlet borçlarını yüz altı milyona indirdi. Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlattı. Çoğu şahsî parasından olmak üzere Cami, Mescit, Mektep, Medrese, Hastane, Çeşme, Köprü vs. gibi toplam 1552 eser yaptırdı. Ülkenin dört bir yanını Demiryolu ile döşedi. Yunanlıların Girit’te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu Katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan’a Harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı Ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan’ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı Devletler, Sulha Zorladılar ve bunda Muvaffak oldular.

rsm1.jpg


Yahudilerin Filistin’de bir Cumhuriyet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktı. Onların Osmanlı borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddetti. Bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdi. Filistin topraklarının Yahudilere satılmaması için gerekli tedbirleri aldı. Doğu Anadolu’da Ermeni hareketlerine karşılık Hamidiye alaylarını kurdu ve bölgede asayişi temin ile Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.

Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirmeden Osmanlı Devleti’ni parçalamanın ve İslam’ı yok etmenin mümkün olmadığını gören bütün iç ve dış düşmanlar bu Türk hakanına karşı cephe aldılar. Bir taraftan Sultan’ı gözden düşürmek üzere her türlü iftira ve kötüleme kampanyaları yaparlarken, diğer taraftan suikastlar tertip ettiler. Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal’ın “Le Sultan Rouge = Kızıl Sultan” şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alan bazı gafiller, Ansiklopedilere bunları yazarak Genç Nesilleri aldattılar.

Bu arada Padişah’ın Devlet idaresinde Nüfuzunu kırmak isteyen Batılılar, İttihat ve Terakki mensuplarını kışkırtarak 23 Temmuz 1908’de İkinci Meşrutiyeti ilan ettirdiler. Böylece otuz yıl durmuş olan Facialar tekrar başladı. 31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından Tahttan indirilen Abdülhamid Han, Selanik’e gönderildi (27 Nisan 1909). 10 Şubat 1918’de Beylerbeyi Sarayı’nda Hakk’ın Rahmetine Kavuşan Abdülhamid Han’ın kabri Çemberlitaş’ta Dedesi Sultan II.Mahmud Han’ın Türbe-i Şerif’i Haziresindedir…

rsm2.jpg


II. Abdülhamid Han’ın Güzel Ahlakı, Dine olan bağlılığı, Edep ve Hayası’nın Derecesi, Akıl, İlim ve Adaleti’nin çokluğu, Milleti için Gece – gündüz çalışması, Düşmanlarına bile iyilik yapması, ciltler dolusu eserlerle anlatılmaktadır. Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 Yıl geçmeden İmparatorluğun Dörtte Üçünün elden çıkması, Memleketi 33 Yıl nasıl idare ettiğine en açık delildir. Yine Abdülhamid Han’ın Tahttan indirilmesiyle beraber Kan Gölü haline çevrilen Ortadoğu’da hala Huzur tesis edilememiş olup, Arap alemi siyonizmin oyuncağı haline gelmiştir.

Vaktiyle İttihat ve Terakki fırkasının içinde Abdülhamid Han’a Düşmanlık eden Filozof Rıza Tevfik ve Süleyman Nazif Pişmanlıklarını aşağıdaki şiir ile dile getirmişlerdir.

Tarihler adını andığı zaman,

Sana hak verecek hey Koca Sultan,

Bizdik utanmadan iftira atan,

Asrın en siyasî Padişahına.

(Rıza Tevfik)

Padişahım gelmemişken ya da biz,

İşte geldik senden istimdada biz,

Öldürürler başlasak feryada biz,

Hasret olduk eski istibdada biz.

(Süleyman Nazif)

ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK ‘İN AĞZINDAN II.ABDÜLHAMİD HAN

II. Abdülhamid, Türk’ün özünün ve temel varlığının, hakkı gasp edilmiş, mağdur kurtarıcısıdır. Abdülhamid, Tanzimat sonrasındaki Batı’ya kontrolsüz, körü körüne yönelişin karşısında inatla duran, kök ve cevherin müdafaasını son bir gayretle yapan muazzam bir şahsiyettir. Abdülhamid’i anlamak sayesinde yüzlerdeki maskeler düşecek ve onu bir anahtar gibi kullanarak bizi bu karanlık ve şahsiyetsiz ortama getirenlerin içyüzleri ortaya dökülecektir.

Abdülhamid hakkında söylenen her olumsuz iddiayı tersine çevirdiğimizde doğruyu bulacağızdır. Yani bir tür turnusol kağıdıdır Abdülhamid. Bu yorumların yalanını ayıklayıp onun üzerine bina ettiği yapıyı yeniden ayakları üzerine oturttuğumuzda hakikat ayan beyan ortaya çıkacaktır.

“Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır”


Bu güzel biyografiyi bir CVRTOON'un bir müziğiyle kapatıyorum.

[ame]https://www.youtube.com/watch?v=eYN7ru6JmjE[/ame]

Okuduğunuz için teşekkürler :RpS_smile:

kaynak : ikinciabdulhamid sitesi
 
Son düzenleme:

'Teorina

Kadim Üye
13 Tem 2015
5,086
1
89
22
Eline sağlık dostum. Abdülhamid'i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır. Mekan cennet Sultan Abdülhamid Han.
 

ByMuratTr

Kıdemli Üye
19 May 2016
2,234
1
Anadolu
Ellerine sağlık, en merak ettiğim şahsiyetlerden. Herkes onu Kızıl Sultan diye tanırken üstad Necip Fazıl Kısakürek kaleme alarak hakkını vermiştir. O kitaba yarın başlayacağım inşaallah
 

kenzai

Özel Üye
22 Ara 2010
8,560
29
Trondheim
Elinize sağlık güzel paylaşım.

Ek olarak; Sultan 2.Abdülhamid Han'a "Gök Sultan" sıfatını Hüseyin Nihal Atsız vermiştir.
 
Son düzenleme:

TarganLibra

Uzman üye
26 Ara 2015
1,181
2
Beşiktaş
Değerli yorumlarınız için teşekkürler. Türk Tarihinin en önemli kişilerinden kesinlikle okunması öğrenilmesi gerekli
 

Quiklav

Adanmış Üye
8 Eyl 2016
7,030
56
127.0.0.1
Eline emeğine sağlık. :)

“33 sene millet ve devletim için, memleketimin selameti için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl buldumsa, öylece teslim ediyorum; hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi Cenab-ı Hakkın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki, düşmanlarım bütün hizmetlerime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak oldular.”

Allahım helal etmiyorum!

Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!

Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!

Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!

Ya Âdil!

Bana "Kızıl Sultan" adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!

Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..

Fakat yâ Rahman!..

Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!

Bize acı!

Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!

Yâ Kâdir!

Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!


Ya Ma'bud !..

Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!

Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..

Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!

Yâ Sübhan!

Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana "Ümmetim, ümmetim!" diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi "Milletim, milletim!"diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ "Ba'sü ba'de'l-mevtsiz" bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..

Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.

Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!

Ayakta duramaz, haldeyim!

Vadem ne gün dolacak Allahım?...

Necip Fazıl KISAKÜREK "Abdülhamit'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır." diyerek bir deha olduğunu anlatmayı çalıştı.

Ali Rıza ALP'in "Abdülhamid'i kötülemek cehalettir." dediği gibi onu kötülemek cehalettir.

Hüseyin Nihal ATSIZ "Toplumun en büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerinden biri, II. Abdülhamid’dir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişahı katil, kanlı, müstebit, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak tanıtılmış, daima aleyhinde işleyen bu propagandanın tesiriyle de böyle tanınmış talihsiz bir insandır."

"Bu dünyada herkes birçok şeyin cahilidir. Yeter ki kendi işinin cahili olmasın. Kendi işinin ehli olduğunu bin bir delille ispat etmiş bulunan Sultan Abdülhamid ise asla cahil değildir. Onun bir yüksek okul ve hatta lise diploması yoktu. Fakat hususi öğretmenlerle hayattan ve içinde yetiştiği büyük ve muhteşem hanedandan çok cevherli şeyler öğrenmişti." diyerek onun gök sultan olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

Ve Enver paşa da “Paşam, bütün ef’âlimin (eylemlerimin) hesabını vermeye hazırım.. Turan yapacaktık, viran olduk. Bizim en büyük günahımız, hatamız Sultan Hamid’i anlayamamaktır. Yazık paşam, çok yazık! Siyonistlerin oyununa âlet olduk ve onların hıyanetine uğradık!” diyerek söylediği sözlerle sultanı hainlikle suçlamaktan pişman olmuştur.

Ulu Hakan'a Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun.
 

abrams46

Katılımcı Üye
27 Haz 2013
264
0
eline sağlık. Sultan II.Abdulhamit 1 yıl 5 ay boyunca devlet yönetimine karışmamış, devleti meclis yönetmiştir. Osmanlı-Rusya harbi çıkınca Sultan II.Abdulhamit yönetimi eline almış, böyle bir meclisten bir birlik çıkmaz diyerek meclisi bir müddet kapatmıştır.
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.