Linus Torvalds Kimdir? #LinuxKulübü

TheHacker4

Katılımcı Üye
25 Ağu 2010
645
1
Eskişehir
bemKb8.jpg

Linus-Torvalds-640x353.jpg


Linus Torvalds, 28 Aralık 1969'da Finlandiya'nın başkenti ve aynı zamanda en büyük kenti olan Helsinki'de doğdu. Adı, Nobel ödüllü ünlü kimyacı Linus Pauling'ten gelmektedir.Torvalds ailesi, Finlandiya'daki isveççe konuşan azınlığa dahildiler. Yaklaşık 5 milyon olan Finlandiya nüfusunun 300 bin kişilik kısmını bu kesim oluşturmaktaydı.

Ebeveynleri Anna ve Nils, 1960'larda Helsinki Üniversitesi'nin radikal görüşlülerindendi, ayrıca babası komünistti. Bu sebeplerden dolayı Linus, çocukluk döneminde alaylara maruz kalmış ve yavaş yavaş sosyal hayattan kendisini soyutlamaya başlamıştı. İlerleyen yıllarda kendisini bu kadar çok bilgisayara vermesinin sebeplerinden birinin çocukluk yıllarında yaşadığı olaylar olduğunu söyleyecekti.

Linus Torvalds, ebeveynlerinin o küçük yaştayken ayrılmasına rağmen mutlu bir çocukluk yaşadı. Annesi ve babası ayrıldıktan sonra genelde annesiyle, bazen de büyükanne ve büyükbabasıyla beraber yaşadı.

Linus, erken yaşlarda kuvvetli bir okuma alışkanlığına sahip olmuştu. Şüphesiz bunda en önemli etken Torvalds ailesinin birçok üyesinin gazeteci olmasıydı. Babası, 1970'lerin ortasında 1 sene Moskova'da çalışmış, daha sonra radyo muhabiri olmuştu. Annesi, bir Finlandiya gazetesinde çevirmen olarak çalışıyordu, aynı zamanda haberlerin grafiksel tasarımını yapıyordu. Büyükbabası bir Fin gazetesinde yazı işleri müdürüydü ve amcası da Finlandiya televizyonu için çalışıyordu.

Anne tarafından büyükbabası olan Leo Toerngvist kendisi Helsinki Üniversitesi'nde istatistik profesörüydü Linus üzerinde en çok etkiye sahip insanlardandı. 1970'lerin ortalarında, Toerngvist Linus'a Commadore VIC20 model bir bilgisayar aldı.

UpztLL.jpg


Bu onun hayatını kökten değiştiren bir gelişmeydi. Fakat Linus, yakın zamanda bu bilgisayardan sıkıldı, çünkü kullanabileceği sadece birkaç tane program vardı, bu yüzden yenilerini yazmak için çalışmalara başladı. Tüm dikkatini ve ilgisini bu alana vermişti, programlama ile ilgili bir sürü kitap almıştı ve bu kitaplar öğrenme hevesine dayanmıyordu. Daha 12 yaşındayken basit oyunlar yazabiliyordu. İlk başlarda temel programlama dillerini kullansa da sonradan daha zor fakat daha güçlü bir dil olan Çevirici Dili'ni (Assembly Language) kullanmaya başladı.

Matematik ve programlama, Linus'un tutkuları haline gelmişti. Hatta babası, oğlunun sportif faaliyetlerle, kızlarla ve diğer sosyal aktivitelerle ilgilenmesi için çok çaba sarfetmişti, fakat bu çabaların hepsi boşunaydı, programlamaya duyduğu ilgiden dolayı, Linus Torvalds, tercih yapmak için ikilemde bile kalmamıştı.

1987'de Linus birikimlerini bir Sinclair QL almak için kullandı. Bu bilgisayar, ev kullanımı için geliştirilmiş dünyanın ilk 32-bitlik bilgisayarıydı. 7.5 Mhz hızında Motorola 68008 işlemciye ve 128 KB RAM'e sahipti. Bu bilgisayar, büyükbabasının Commodore Vic20'sinden sonra onun için büyük bir gelişmeydi. Fakat, yazma korumasına sahip ROM'da bulunan işletim sisteminden dolayı bilgisayarın yeniden programlanmaya kapalı olduğunu gördükten sonra sevinci kursağında kaldı.

5X8INe.jpg


Linus, 1988 yılında ailesinin izinden giderek Finlandiya'nın en kaliteli eğitim kurumu olan Helsinki Üniversitesi'ne kayıt yaptırdı. O zamana kadar bilgisayar programcılığıyla uğraştığı için doğal olarak bilgisayar bilimleri branşını seçti. Birçok ciddi yazılım projesinde görev aldı. 1990'da ilk C Programlama Dili dersini aldı. Daha sonraları bu dili, Linux sisteminin çekirdeğini (kernel) yazarken kullanacaktı.

1991 yılına 33Mhz Intel 386 işlemci kullanan ve 4MB'lık hafızaya sahip yeni bir IBM alarak girdi.

An9gUM.jpg


Bu işlemci, Intel'in önceki çiplerine kıyasla muazzam bir gelişme kaydettiği işlemci ailesinin bir temsilcisiydi. Donanımdan memnun olmasına rağmen, bir süre sonra bilgisayarla beraber gelen MS-DOS işletim sistemi yüzünden hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü bu işletim sistemi 386 çiplerinin gelişmiş yeteneklerini kullanabilmek için yeterince gelişmiş değildi. Bu yüzden de üniversitenin bilgisayarlarından aşina olduğu ve MS-DOS'tan daha güçlü ve kararlı olan UNIX tabanlı bir işletim sistemi kullanmaya karar verdi. Hemen ardından yeni bilgisayarı için bir UNIX sürümü aramaya başladı. Fakat, 5000$'dan daha ucuz bir fiyata temel bir sistem bulamadı.

En sonunda MINIX te karar kıldı. MINIX, işletim sistemi uzmanı Andrew Tanenbaum tarafından Hollanda'daki üniversite öğrencilerine UNIX'i öğretmek amacıyla yazılmış bir işletim sistemiydi. Intel x86 işlemcili bilgisayarlar için tasarlanmış olmasına ve MS-DOS'tan daha kuvvetli olmasına rağmen, MINIX'in hala ciddi dezavantajları vardı. Bunların arasında kodlarının tamamen açık olmayışı, UNIX'in bazı özelliklerinden ve performasından yoksun olması ve bunlardan daha az önemli olan lisans ücreti (diğer birçok işletim sisteminden az olsa da) sayılabilirdi.

MINIX kullanmya başlayan Linus Torvalds, üniversitenin UNIX sistemine ve İnternet'e bağlanmak için kullandığı terminal emülatörünün çok kullanışsız olduğunu gördü. Bu yüzden kendi terminal programını yazmaya karar verdi. Ama alışılandan farklı bir yöntem izleyecekti: programını MINIX üzerinde değil, çıplak donanım üzerinde geliştirecekti. Bu yüzden bu programın boot edilebilir bir karaktere sahip olması gerekiyordu. Bu zorluğu göze almasının temel sebebi, yeni 386 işlemcisini ve donanımını daha yakından tanımak istemesiydi

Programını tamamladıktan sonra, İnternet'e girmek için onu kullanmaya başladı, ama kısa bir süre sonra diğer problemlerle yüzyüze geldi. Yazdığı program bir işletim sistemi üzerinde çalışmadığından, veri kaydetme ve gönderme işlemlerini gerçekleştirmesi için kendi disk sürücüsüne ve dosya sistemine sahip olması gerekiyordu. Linus, önce projesinden vazgeçmeyi düşündü. Gereken tüm geliştirmeleri yaptığı takdirde yarattığı şey bir programdan çok, bir işletim sistemi olacaktı. Bunu gerçekleştirebilir miydi?

En sonunda Linus, yeni bir işletim sistemi yaratmaya karar verdi. Bu iş için gerekli olan muazzam iş yükünün tamamen farkındaydı, fakat Finlandiya'da üniversite eğitiminin ücretsiz olması ve 4 sene boyunca onu zorlayacak faktörlerin az olmasından dolayı, bir ara verip tüm enerjisini projesi üzerine yoğunlaştırmaya karar verdi.

25 Ağustos 1991'de, başlangıç düzeyindeki işletim sistemi çalışmalarını comp.os.minix adresli MINIX habergrubunda ".. Nisan'dan beri ücretsiz bir işletim sistemi üzerinde çalışıyorum, sadece bir hobi olarak. Ve hazır hale gelmeye başladı, bu aşamada MINIX'in sevdiğiniz/sevmediğiniz özellikleri ile ilgili düşüncelerinizi almak istiyorum .." sözleriyle duyurdu. Daha sonra 17 Eylül 1991 tarihinde, Linux'un ilk sürümü olan 0.01'i İnternet'te yayınladı. Kısa bir süre sonra, 5 EKim 1991'de temel özellikleriyle beraber ilk resmi Linux sürümü olan 0.02'yi yayınladı ve bunu bilgisayar tarihinin en ateşleyici, en bir araya getirici mailiyle duyurdu:

"MINIX 1.1'in güzel günleri için özlem mi duyuyorsunuz? Erkeklerin erkek olduğu ve kendi aygıt sürücülerini yazdıkları zamanların? Kendi ihtiyaçlarınıza göre geliştirip değiştirebileceğiniz bir işletim sisteminiz olmasına rağmen, yapacak bir projeniz mi yok? Herşeyin MINIX üzerinde çalışıyor olması, sinirlerinizi mi bozuyor? Yaklaşık 1 ay önce belirttiğim gibi AT-386 bilgisayarları için MINIX'in özgür bir versiyonu üzerinde çalışıyorum. Çalışmalarım en sonunda kullanılabilecek seviyeye ulaştı (buna rağmen istediğiniz amaca bağlı olmayabilir), ve daha geniş dağıtım için kaynakları açıklamak istiyorum. Daha sadece versiyon 0.02, fakat bash/gcc/gnu-make/gnu-sed/compress vb. altında başarıyla çalıştırdım. Projemin kaynakları nic.funet.fi (128.214.6.100) adresindeki /pub/OS/Linux klasöründe bulunabilir. Bunun yanında klasörde bazı READ-ME dosyaları ve Linux altında çalıştırmak için birkaç binary bulunuyor.(kabuk, güncelleme ve gcc, daha ne isteyebilirsiniz =) . Çekirdek kodlarının tamamını görebilirsiniz, hiç minix kodu kullanılmadı. Kütüphane kaynakları kısıtlı seviyede özgür kullanıma açık, bu sebeple şu an dağıtımı olanaksız. sistem "as-is" olarak derlenebiliyor ve çalıştığı biliniyor."


Linus Torvalds geliştirmekte olduğu bu işletim sistemine önceleri Linux (Linus'un Minix'i) adını vermeyi düşündü, fakat bunun çok egoist bir davranış olacağına karar verdi. Sonradan free (özgür), freak(garip, acayip) ve Minix'in karışımından oluşan bir kelime olan Freax'ta karar kıldı. Fakat arkadaşı Lemmke, FTP'de Linux adı altında bir dizin oluşturmuştu bile. Bu yüzden sistemin adı Linux olarak yayıldı.

Bu gelişmelerden sonra Linus'un aklını lisans konusu meşgul etmeye başladı. Sistemin kodlarını tamamen dağıtan FSF lisansıyla ünlü özgür yazılım savunucusu ve programcı Richard Stallman'ın geliştirdiği GPL (GNU General Public License) lisansı arasında seçim yapmakta zorlanırken, büyük buluşma gerçekleşti.

MIT'de çalışan Richard M. Stallman GNU Projesi'ni 1983'te başlatmıştı. Yazılımın, bilginin topluma ait olması, özgür olması gerektiğini savunuyordu ve 1990 yılında işletim sisteminin çekirdeği (kernel) haricinde tüm görsel arayüzünü tamamlamıştı. Fakat görsel arayüzü olmasına rağmen bu programların tümünü bir çatı altında toplayacak bir çekirdeğe sahip olmayan bir işletim sistemi vardı elinde ve bu, hiçbir anlam ifade etmiyordu. İhtiyacı olan çekirdek için araştırmalara başladı ve yorucu bir süreç sonunda nihayet Linus Torvalds'ın geliştirdiği çekirdeği duydu.

Eğer Linux, GPL lisansıyla korunursa, açık kaynak kodlu bir işletim sistemi olacak, kodlarına erişilebilecek, geliştirilmeye ve serbestçe yeniden dağıtılmaya açık olacaktı. Ve beklenen oldu, GNU projesi ve Linus Torvalds'ın Linux projesi birleşerek özgür yazılım projelerinin en büyüğü olan GNU/LINUX'u meydana getirdi.

GPL lisansı sayesinde dünyanın dört bir yanından birçok programcı Linux'u geliştirmeye başladı. Bu gelişim hareketi, dünyanın en hızlı ve en etkili özgür yazılım hareketidir ve hala tüm hızıyla devam etmektedir, edecektir.

TyS6CL.png

Linus Torvalds Söyleşi

LF: Linux'un yaratılmasından sonra, 1992 yılında çekirdeğin kaynağını tamamen dağıtan FSF ile GPL lisansı altında gösterilmesi kararını aldınız.

Linus: Linux'un telif hakkı lisansını GPL olması için 1992 yılının ilk yarısında bazı zamanlar değiştirdim(Sanırım Mart ya da Nisan). Bundan önce, aslında herhangi bir ticari dağıtımı yasaklayan çok sıkı bir lisans vardı. Çünkü, ben 1 sene öncesine kadar aradığımda ucuz ve kolay ulaşılabilir UNIX'in az olmasından nefret ediyordum.

LF: Zaman zaman GPL lisansını diğer lisanslara göre şiddetli biçimde savunuyorsunuz, BSD akla geliyor...

Linus: Şunu belirtmek isterim ki, temelde GPL'den üstün olan birşeylerin olduğunu düşünmüyorum mesela; mesela BSD lisansı ile karşılaştırıldığında. Ama, GPL ne ile programlama yapmak istediğimdir çünkü BSD lisansının aksine, GPL proje ile uğraşan herhangi bir kişinin, gelecekte toplumun geçmişine kendi değişiklikleriyle katkıda bulunacaktır.

Kendi zevkime göre, boş zamanlarımda programlama yaptığım zaman, bu çeşit bir koruma istiyorum: Bir program geliştirdiğim zaman, bu gelişmelerin bana ve diğer insanlara uygun gelecek sürümlerinin devam edeceğini bilmek...

Diğer insanların başka hedefleri var ve bazen BSD türü lisanslar bu amaçlar için daha iyi. Kişisel olarak ben GPL'ye yönelmeyi tercih ettim, ama bu GPL'nin doğal olarak olağanüstü olduğu anlamına gelmez bu, sizin lisansınızdan ne yapmasını istediğinize bağlıdır.

LF: Son zamanlarda, bazı heykel şirketler mesela kendi gezginlerinin Linux ile entegre olamsını planlayan Netscape Haberleşme A.Ş. amaçlarının kaynak kodlarının halka açılmasını söyleyerek dünyayı şaşkına çevirdiler. Siz GPL lisansı, "Serbest Yazılım Hareketi" ve Netscape'in son olayıyla ilgili nasıl bir analiz yapabilirsiniz?

Linus: Netscape'in gezginlerini Linux ile entegre etmek isteyeceğini düşünmüyorum, bence olan biten, Netscape çalışanlarının uzun bir süredir Linux'un gelişmiş modellerinin çok güzel çalışmasına düşkün olmalarıdır ve Microsoft tarafından browser pazarına yapılan bu saldırı, Netscape'in pazaryerini biraz değiştirmek için, geleneksel olmayan araçların kullanılmasının zamanının geldiği şeklinde karar almasını sağladı.

Şahsen Netscape'in sebep aramadan gerçekleri göstermesi hatta bilinen ticari şirketlerin de serbest yazılım örneklerinin gerçekten ne kadar faydalı, başarılı olduğuna dikkat etmeye başlaması, beni memnun etmiştir. Netscape'in yaptığı ileride diğer şirketlerinde yapacağı bir yoldur.

LF: Bununla alakalı olarak, bundan 2, 5 ya da 10 sene sonra Linux'u ve serbest yazılım topluluğunu nasıl görüyorsunuz? Serbest Yazılım Topluluğunun Linux ve BSD içindeki her ne yeni teknoloji ile entegre edilen Ticari yazılımın gelişme oranını koruyabileceğini düşünüyor musunuz?

Linus:
Hiçbir zaman için uzaklara erişen tahminde bulunmamaya çalışırım, çok fazla olay olabilir ki bu da basitçe senin birkaç yıl sonra aptal gözükmeni sağlayabilir. Açıkçası serbestçe ulaşılabilen yazılımın sadece ticari yazılımın gelişiminin gerisinde kalma gibi bir durumunun olmayacağını aynı zamanda, ticari yönden aşabileceklerini düşünüyorum. Netscape açıkçası benimle aynı fikirde gibi gözüküyor.

LF: Linux'un kısa yaşamına rağmen, bu işletim sistemi tüm dünyada rekor bir sürede yüzlerce, binlerce uzman kazandı. Çoğu uzman, önyargısız objektif bir görüşle, kendi şirketleri için seçti, çünkü onlar Linux'un fanatiği değillerdi ama kabiliyeti yönünden bilgiliydiler. Diğerleri çok kabiliyetliydi Linux'u kullanmayı alenen kabul etmediler.(Belki serbest yazılımı kullandıkları için şirketlerine tepki çösterilmesinden korktular). Sonuç olarak, kendilerini Linux'un gerçek şampiyonları olarak tanıtanlar David'le beraber Microsoft'un canlandırdığı Goliath'ı yenmeye çalışıyorlar. Bu son şirket asıl olarak market sistemini temsil ediyor, esas amçları ürünün kendisinin ötesinde satmak ve çok miktarda para kazanmak. Bu hareketi anladınız mı ya da paylaşıyor musunuz?

Linus: Kesinlikle "David ve Goliath" durumunu anlıyorum, ama hayır, kişisel olarak bunu tamamen paylaşmıyorum. Microsoft'u seviyorum diyemem: Bence kötü işletim sistemi yapıyorlar-Windows NT çoğunun sadece benzeri- ama bir taraftan onların işletim sistemini sevmez ve pazaryerlerindeki taktiklerinden nefret ederken aynı zamanda onları gerçekten çok fazla önemsemiyorum.

Microsoft'a karşı gerçekten çok olumsuz bir tavrımın olması için memnuniyetle ne yapmak istiyorsam onu yapıyorum. Kötü ürünler yapıyorlar, yani ne? Önemseme gereksinimi duymuyorum, çünkü yaşasın ki kullanmak zorunda değilim ve birçok şekilde kendi alternatifimi yazmam çok memnun edici bir deneyim oldu. Yaparken sadece çokşey öğrenmedim, aynı zamanda Linux'u geliştirirken gerçekten çok sevdiğim binlerce insanla tanıştım-bazılarıyla yüzyüze, bazılarıyla internet aracılığıyla.

LF : Lütfen basit ve yüzeysel bir karşılaştırma yapmama izin verin. Siz, henüz bir çocukken büyük bir başarıyla işletim sistemi geliştiren Bill GATES'e benziyosunuz. Aslında, Gates gerçekten OS'i kendi başına geliştirmedi, ama karşılaştırma için bana izin verin. Çok büyük bir popülarite kazandınız ve "The Uniform Award" ya da küçük araştırmacıların esinlendiği örnek olarak anılan 1997 yılında "Nokia Foundation" gibi birçok ödül kazandınız. Şimdi Gates, yıllar geçti ve Microsoft'un kurucusu olan Paul Allen ile beraber o delikanlıdan çok uzaklarda, aşırı zengin ve 63 milyon$'a mal olan Seattle'da Washington Gölünün yanında oturuyor. Siz kendinizi, karınız Toe ve kızınız Patricia'yı böyle bir evin içinde görebiliyor musunuz?

Linus: Bu kadar çok parayı nereden bulacağımı bilmiyorum ama kesinlikle böyle bir evde oturmayı hayal ederdim. Muhtemelen gayet de zevk alırdım.

Ama karşılaştırmanın gerçekten geçerli olduğunu düşünmüyorum. Bill GATES gerçekten teknoloji uzmanı olmaktan çok iş adamı gibi gözüküyor, ama ben Linux'u teknik terimler içinde düşünmeyi, para anlamıda düşünmekten çok tercih ediyorum. Bill'in kazandığı kadar kazanamayacağımın belli olduğu gibi...

LF: 25 Ağustos 1991'de, aşağıdaki mesajı USENET'e gönderdin: "Minix kullanan dışarıdaki herkese merhaba. 386(486) AT insanlar için (serbest) işletim sistemi yapıyorum.(Sadece hobi, gnu gibi büyük ve profesyonel olmayacak). Linux'un 1991'de doğumundan sonra (Kader onu Benedictux diye nitelendirmemenizi istedi, minnetle), gelişimi Eylül 1991'deki ilkel 0.01 gibi çeşitli aşamalarla sürdü. 5 Kasım'a kadar çoktan 0.02'niz vardı, kısa bir süre sonra 0.03, son ulaştığınız yer ise 0.1, 0.11 ve çok iyi olan 0.12 . Önceden ilk "non-beta" versiyonunu biliyorken bundan 0.95 ve 0.96'ya sıçradı. İlk versiyonundan sonra, 9 Haziran 1996'da öncekinin çok az işler yapabildiği 2.0 versiyonunu açıkladınız: multi-architecture desteği, simetrik multi-processor desteği, read-write shared memory mappings of file desteği... gibi birkaç yeniliği anılabilir. 3.0 Versiyonunu ne zaman göreceğimiz hakkında bir fikriniz var mı ve bu yeni sıçramayış ne gibi yenilikleri hak ediyor?

Linus: Pekiyi şimdi gelecek sıçrayış gerçekleşecek ve özellikler kümesi olacağa benziyor. Linux gerçekten hep bu işler için kullanılmış ama birşeyler için kullanılmış olmak ve birşeyleri yapmak için planlanmak iki farklı olay.

Ama, Linux'u özel bir "beş yıllık plan" ile sınırlamak istemiyorum: Bir araya toplamak ve gerçekleşecek esaslar sadece insanların çoktandır üzeinde çalıştığı, kolay anlaşılan ve geleneksel kullanımı olan bir olaydır.

Bence gerçekten ilginç ve yeni olan olay, şimdi kendini göstermeye başlamasıdır ama bir ya da iki sene içerisinde sıradanlaşacaktır. Yüksek-geniş bantlar, canlı videolar vs... Bunların nasıl değişeceğini, bilgisayarları nasıl kullanacağımızı bilmiyorum ama işletim sistemleri üzerinde temel etkileri olacaktır.

LF: Geçen senenin Ağustos ayında, 1997, Monetery California'da Linux İşletim Sistemi ticari markasının sahipleri arsındaki uzun süreli tartışma kararlıydı ve siz kayıtlı markanın başına atandınız. Buna rağmen, GPL Lisansı Linux'un ticari satışında sizin de kar oranında doğrudan yer almanız gerekirken (en azından belli bir oran) diğer şirketlere izin verdi, bunun yerine siz aktif ve kişisel olarak yeni versiyonların gelştirilmesine ve bunların eklenmesine kendinizi adadınız.

Linus: Evet, "Linux" adındaki ticari markaya önem verilebilir ve Linux'u oluşturan kodların üzerindeki telif hakları çok ayrıdır. Pekiyi şimdi hem ticari markanın hem de telif haklarının büyük bir kısmının sahibiyim ama bundan sonra da böyle gitmeli diye birşey söylenemez. Gerçekte ticari marka transferini kar organizasyonu için değil de Uluslararası Linux yapmaya çalıştım ama şahsen kendime transfer etmem daha çok yasal anlamı vardı ve ayrıca birçok insan organizasyondan çok açıkça bana inanmışlardı.

LF: ...Eğer bu olayın sizi üzdüğü söylenirse, sadece negatif cevap vermeyeceksiniz aynı zamanda şirketlerin Red Hat gibi... ticari işlerinde Linux'u tanıtmalarından dolayı olan memnuniyetinizi ve mutluluğunuzu anlatacaksınız. Böylece yeni ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunmuş olacaksınız. Linux bilinen bir işletim sistemi olduğu zaman, mesela dijital platformda(Windows/NT ve DEC UNIX arasından) ideal bir işletim sistemi seçildi, Titanik filmi için yüksek teknoloji ile görüntü efektleri yarattı, ya da Debian Sisteminin Ham Radyosu'nun uydusunun haberleşme sistemi için bir yazılım geliştirdiği zaman egonuz ne hissedecek?

Linus: Açıkçası insanların Linux'u satmalarını gerçekten düşünmememin nedenlerinden bir tanesi, insanların ürünü kullandıkça benim tamamen kendimi iyi hissetmem.

Dolayısıyla Linux'dan çok para kazamasam da, insanların kullanırken zevk aldıkları birşeyleri yazmak ve kendi gereksinimleri için en iyi alternatif olduğunu keşfetmelerinden dolayı çok büyük memnuniyet hissediyorum.

Aynı zamanda, GPL Linux'un herkese uygun olması için gelecek bütün yardımları zorlayacak ki bu da Red Hat gibi ticari şirketlerin Linux'u serbest bırakmasını sağlayacak, ben de gerçekten kurtulacağım. Böylece birçok karşılığı var hatta para formunda olmayanı bile var.

LF: Linux'un çevresinde devam eden GUI savaşından dolayı ne hissediyorsunuz? Berlin Projesi gibi alternatif GUI'lar hakkında ne düşünüorsunuz? X'de bir problem görebiliyor musunuz?

Linus: Çok aktif bir şekilde temel işletim sistemine konsantre olduğum için tuhaf bir pozisyondayım ve Linux etrafındaki projeleri çok takip edemiyorum. Kullanıcı seviye yongalarını olabildiği kadar düşürdüm, güvenli bilgilerde ki her ne acayip olaylar, bazı kullanıcı seviye programları yapabilir, çekirdekte bunları kullanır.

GUI'ya gelince, en önemli kısımlarından bir tanesi, yaygın olarak kabul edilmesi, teknik olarak da sağlam olamsı. İlgilendiğim kadarıyla X Windows Sistemi her iki gereği karşılar ve açıkça bazı problemleri olduğu zaman gücünün tükendiği anlamına gelmez.

Bence en ilginç iş, X bakışını meslek olarak seçmek böylece birşeylerle tamir etmekten iyidir ve iyi hissetmek. Gerçekten güzel olan çok az masaüstü sistemleri var: fvwm 95, KDE vb... ve bence X onlardan daha dayanıklı. GUI ile bir problemimizin olacağını düşünmüyorum ama bekleyeceğim ve insanların ne ortaya attıklarını göreceğim.

LF: Şimdi bu nokatada, Linux'un doğumundan bu yana özetle 6 yıldır herşey çok hızlı hareket ediyor. Red Hat infoworld tarafından adlandırıldı ve Linux, IDC'ye göre dünyada senenin en hızlı gelişen Microsoft İşletim Sistemi olmayan bir işletim sistemidir. 1997'de dünyada 2 ile 6 milyon arasında Linux kopyasının yaygın olduğu tahmin ediliyor. Bu olaylar kasırgasına isabet olarak Linux'un eski büyümesinin değişmeden kalacağı pek düşünülmüyor. Fiziksel aralıkları, zaman kurallarını çiğniyor gözükmek yerine, birçok konferansta (Bu martta programınıza göre Kuzey California'da gözüküyorsunuz), Trans****'daki işinizde, Linux Çekirdeğini geliştirmeyi devam etmeniz (email ve haber gruplarından geri kalmadan) ve zaman zaman medyanın size ve ailenize saldırmasından dolayı ailenize dikkat etmenizi gerektiren durumlar gibi beklenen yerlerde gözüküyorsunuz. Geçmişe baktığınızda Linux'u ilk beklentilerinizi gerçekleştirdiğini hissediyor musunuz?

Linus: Linux benim sahip olduğum ilk küçük beklentilerden daha çok tatmin etti. Başarılı bir Linux'un olması inanılmaz. Projeyi yönetirken ve geliştirmeye çalışırken çok iyi zaman geçirdim. Çok fazla zamanımı aldı ama harcarken zevk aldığım bir zamandı. Linux yönetici görüşüyle ve teknik olarak iddialı olmayı sürdürecek.

Önceleri konferanslara gittiğim kadar artık gitmiyorum: Çocuğumun olması ve üniversiteden ayrılmam birkaç şene önce sahip olduğum zamanın azalmasına sebep oldu. Bütün zamanımı Linux'a harcamadan aynı zamanda gerçek bir iş ve hayata göre olayları ayarlamaya çalışıyorum. Oldukça işe yarıyor, meşgul olduğum zamanlarda da dürüstçe en azından sıkılmadığımı söyleyebilirim.

TyS6CL.png

Linus Torvalds Diğer Bilgiler

#Karate şampiyonu Tove Monni ile evlidir. Çiftin üç kızı vardır.

#Kendisine ateist diyor. O tamamen dinsizdir ve dinin siyasi bir mesele değil kişisel bir tercih olması gerektiğine inanmaktadır.

#2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı oldu.

#1998’de EFF Pioneer Award ödülüne layık görüldü.

#1999’da MIT Technology Review TR100 tarafından ‘dünyada 35 yaşın altındaki en büyük 100 yenilikçiden biri’ unvanı verildi.

#2000 yılında İngiliz Bilgisayar Kurumu tarafından verilen Lovelace Madalyasının sahibiydi.

#2001’de Richard Stallman ve Ken Sakamura ile birlikte Takeda’nın Sosyal / Ekonomik İyilik Ödülü’nü paylaştı.

#2005 yılında, Reed College’dan Vollum Ödülü aldı.

#2010 yılında NEC Corporation tarafından C & C Ödülü’ne layık görüldü.

#2012’de İnternet Şeref Listesi’ne girildi.

#2012’de Milenyum Teknoloji Ödülünün alıcılarından biriydi.

 
Son düzenleme:

nefeskesen06

Katılımcı Üye
18 May 2018
509
1
TEŞKİLAT
Tebrik ediyorum hocam konu çok güzel yalnız IBM Simgesini görünce moralim sıfıra indi uyuz oluyorum şu firmaya sjsjsjs :)
 

Cheat Console

Katılımcı Üye
1 Tem 2018
983
1
mesaj yazmyn
adamlar yapıyor yabancılar eskiden her türlü sistem ellerindeydi yapıyolardı bir şeyler bu işlerde şimdi pek de iyi oldukları söylenemez teknoljnin ilk dönemleri o teknojiyle bunları yapmak şaşırtıcı geldi john trapperda zamanında amerikanın hava kuvvetlerine girer ordudayken telefon santrallerine girerek askerlerin aileleriyle bedava telefon görüşmesi yapmasını sağlamıştır bi nevi hackler sistemlerine bakıcak olursak şmdi onlarda teknoljiye çok destek verilmiştir ülkeleri şuan kullandığımız teknolijn bi üstüne gelmeye çalıyorlar bu projeleri genellikle abd falan tasarlıyor diyorlar kullandığımız işletim sistemi olan Windows bile yabancı bir işletim sistemi bizimde bi aralar tubitak projesi pardus vardı ama neden ilerlemedi bilmiyorum​
 
Son düzenleme:
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.