Türkiye uzun zamandır yakın geçmişini tartışıyor. Gündeme hiç taşınmayan bir olay var ki Türkiyenin bugününe ışık tutuyor. Türkiyenin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve sınırlarını belirleyen Lozan Antlaşmasını onaylamayan ülkelerden biri Türkiyenin Stratejik ortağı ABD. Peki ABD niye Lozanı onaylamadı? Bunun Türkiye için anlamı ne?
Gökçen Göksal Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışının simgesi haline gelen Sevr Antlaşmasını baş mimarı olan ABD, Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Senedi olan; Lozan Barış Antlaşmasını aradan geçen 89 yıla rağmen hâlâ tanımadı. ABD Lozanı onaylamayan tek ülke. Aradan geçen bunca yıla rağmen Türkiye ABDye bu anlaşmayı onaylaması için herhangi bir uyarı ve çağrıda bulunmadı. Peki ABD Lozanı neden onaylamadı.
İç dengelerle ilgili bir durum
Bu durumu değerlendiren Emekli Büyükelçi Onur Öymen Tek bir tane ABD yok öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. ABDde anlaşmalar Kongrenin onayından geçiyor. Kongrenin onayı olmadan olmaz. Başkan ve Kongre arasında bir denge var. Başkan her istediğini kabul ettiremiyor. Örneğin 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle Türkiyeye uygulanan ambargo. Başkan ve Hükümet bu ambargoya karşıydı. Ama Kongre ambargonun çıkmasını sağladı. Kongre çoğu zaman Başkanın elini kolunu bağlayabiliyor. Burada iç dengeler çok önemli. ABDnin bu anlaşmayı onaylamaması iç dengelerle ilgili bir durum. Orada bir güçler dengesi var. Şu iyi bilinmelidir ki ABD için kendi menfaatleri her şeyden önce gelir. şeklinde konuştu.
İki nedeni var
1927′de Lozanın imzalanmasının ABD tarafından reddedilmesi ise, iki gerekçeye dayanmaktaydı diyen Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyfettin Erol Birincisi, Türkiye topraklarında bir Ermeni Devletinin kurulamaması ve dolayısıyla Wilson Prensiplerine ters düşülmesi, ikincisi ise, kapitülasyonlara son verilmesiyle gayri Müslimlere sağlanan imtiyazların ortadan kaldırılmasıydı. İki ülke arasında kesilen diplomatik ilişki, ancak 11 Şubat 1927 yılında modus vivendi ile tekrar başlatılmıştır, Hoseph C. Grew, ABDnin ilk büyükelçisi olarak Türkiyeye gönderilmiştir. dedi.
Hesabımız daha bitmedi imajı
Erol Bir diğer ifadeyle, daha o yıllarda ortaya çıkan ABD-Avrupa ve daha özelde ABD-İngiltere çıkar ayrılıklarının Amerikayı böylesi bir karara itmesi söz konusudur. ABD, Ortadoğu üzerindeki Avrupa-İngiltere düzenini ve oldu bittilerini kabul etmeyeceğinin bir anlamda mesajını Türkiye üzerinden vermiştir; Bu kapsamda Lozanı imzalamayarak yeni düzen ve bölge ile ilgili hesabının bitmediğini ve sonraya bırakıldığı mesajını vermek istemiş olabilir (Nitekim sonraki yıllarda ortaya çıkan gelişmeler, örneğin sözde soykırıma ABDnin sahip çıkması ve bunun üzerinden Türkiyeye baskı yapması ile birlikte yine Wilson Prensipleri içerisinde yer alan Kürt Devleti projesinin hayata geçirilmesi noktasında izlediği politikalar ve bu bağlamda BOP bu tespitimizi fazlasıyla teyit etmektedir) şeklinde konuştu.
ABDnin çağın gerisinde olduğunu gösteriyor
Prof. Dr. Mümtaz Soysal da ABDnin Lozanı onaylamıyor oluşu, onun kısa görüşlülüğünü ve dar bakış açısını gösterir. ABDnin Lozanı imzalamıyor oluşu, bizde bir eksiklik uyandırmaz. Lozanı tanımıyorum diye hukuki açıdan bize bir şey yaptıramaz. İmzalanan başka anlaşmalar ve sözleşmeler var. Bu yönden bizden elde edeceği bir şey yok. Hukuken de bir sorun teşkil etmiyor. Burada üzerinde durulması gereken husus çağdaş, her yönden ileriyi gören uygarlığı temsil ettiği iddia edilen ABDnin ileriyi göremediği ve bu sıfatları sıralayanların düştüğü gülünç durumdur.
ABDnin yaptığı iki yüzlülük
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, ABDnin Lozan Barış Anlaşmasını onaylamamasındaki en büyük nedenin Ermeni lobisinin baskısı olduğunu savundu. Lozan Anlaşmasının tertip edilmesindeki amaç, Ermenilere yurt verilmesiydi diyerek I. Dünya Savaşında Osmanlıya karşı itilaf devletlerinin yanında yer alan Ermenilere ödül olarak toprak taahhüt edildiğini kaydeden Prof. Dr. Bilgin, Lozanda İngiltere, Fransa ve ABDnin temel amacı Doğu Anadoluda bir Ermeni devleti kurmaktı. Yani İngiltere ve Fransa I. Dünya Savaşında kendilerine yardım eden Ermeni, Rum ve Yahudileri mükâfatlandırmak istiyorlardı. İngiltere, Ermenilere Anadoluda yurt kurmanın siyasi ve ekonomik yükümlülüklerinden kaçınarak bunu ABDye devretti. ABDde bunu araştırma üzere General Harbord başkanlığında bir komisyon oluşturdu. Doğu Anadoluda araştırma yapan komisyon nüfus olarak bölgede Müslümanların çoğunlukta olduğu ve ekonomik olarak da bölgenin Ermenilerce devlet kurulmasına müsait olmadığını rapor etti. Böylece ABDde bu projeden vazgeçti dedi.
Lobi faaliyetleri var
Günümüzde Türkiyenin yakın müttefiki olan ABDnin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş senedi sayılan Lozanı onaylamamasını iki yüzlülük olarak tanımlayan Prof. Dr Bilgin, Şu an ABD Lozanı kabul ederse Ermeni ve Rumların Türkiyeden toprak taleplerini de reddetmiş olacaktır. Tabi teorik olarak böyle. Lobiler devleti olan ABDnin bunu kabul etmesi günümüzde çok zor. Çünkü Ermeni, Rum ve Yahudi lobileri Türkiyenin aleyhinde tüm baskıları yapacaklardır şeklinde konuştu.
Gökçen Göksal Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışının simgesi haline gelen Sevr Antlaşmasını baş mimarı olan ABD, Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Senedi olan; Lozan Barış Antlaşmasını aradan geçen 89 yıla rağmen hâlâ tanımadı. ABD Lozanı onaylamayan tek ülke. Aradan geçen bunca yıla rağmen Türkiye ABDye bu anlaşmayı onaylaması için herhangi bir uyarı ve çağrıda bulunmadı. Peki ABD Lozanı neden onaylamadı.
İç dengelerle ilgili bir durum
Bu durumu değerlendiren Emekli Büyükelçi Onur Öymen Tek bir tane ABD yok öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. ABDde anlaşmalar Kongrenin onayından geçiyor. Kongrenin onayı olmadan olmaz. Başkan ve Kongre arasında bir denge var. Başkan her istediğini kabul ettiremiyor. Örneğin 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle Türkiyeye uygulanan ambargo. Başkan ve Hükümet bu ambargoya karşıydı. Ama Kongre ambargonun çıkmasını sağladı. Kongre çoğu zaman Başkanın elini kolunu bağlayabiliyor. Burada iç dengeler çok önemli. ABDnin bu anlaşmayı onaylamaması iç dengelerle ilgili bir durum. Orada bir güçler dengesi var. Şu iyi bilinmelidir ki ABD için kendi menfaatleri her şeyden önce gelir. şeklinde konuştu.
İki nedeni var
1927′de Lozanın imzalanmasının ABD tarafından reddedilmesi ise, iki gerekçeye dayanmaktaydı diyen Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyfettin Erol Birincisi, Türkiye topraklarında bir Ermeni Devletinin kurulamaması ve dolayısıyla Wilson Prensiplerine ters düşülmesi, ikincisi ise, kapitülasyonlara son verilmesiyle gayri Müslimlere sağlanan imtiyazların ortadan kaldırılmasıydı. İki ülke arasında kesilen diplomatik ilişki, ancak 11 Şubat 1927 yılında modus vivendi ile tekrar başlatılmıştır, Hoseph C. Grew, ABDnin ilk büyükelçisi olarak Türkiyeye gönderilmiştir. dedi.
Hesabımız daha bitmedi imajı
Erol Bir diğer ifadeyle, daha o yıllarda ortaya çıkan ABD-Avrupa ve daha özelde ABD-İngiltere çıkar ayrılıklarının Amerikayı böylesi bir karara itmesi söz konusudur. ABD, Ortadoğu üzerindeki Avrupa-İngiltere düzenini ve oldu bittilerini kabul etmeyeceğinin bir anlamda mesajını Türkiye üzerinden vermiştir; Bu kapsamda Lozanı imzalamayarak yeni düzen ve bölge ile ilgili hesabının bitmediğini ve sonraya bırakıldığı mesajını vermek istemiş olabilir (Nitekim sonraki yıllarda ortaya çıkan gelişmeler, örneğin sözde soykırıma ABDnin sahip çıkması ve bunun üzerinden Türkiyeye baskı yapması ile birlikte yine Wilson Prensipleri içerisinde yer alan Kürt Devleti projesinin hayata geçirilmesi noktasında izlediği politikalar ve bu bağlamda BOP bu tespitimizi fazlasıyla teyit etmektedir) şeklinde konuştu.
ABDnin çağın gerisinde olduğunu gösteriyor
Prof. Dr. Mümtaz Soysal da ABDnin Lozanı onaylamıyor oluşu, onun kısa görüşlülüğünü ve dar bakış açısını gösterir. ABDnin Lozanı imzalamıyor oluşu, bizde bir eksiklik uyandırmaz. Lozanı tanımıyorum diye hukuki açıdan bize bir şey yaptıramaz. İmzalanan başka anlaşmalar ve sözleşmeler var. Bu yönden bizden elde edeceği bir şey yok. Hukuken de bir sorun teşkil etmiyor. Burada üzerinde durulması gereken husus çağdaş, her yönden ileriyi gören uygarlığı temsil ettiği iddia edilen ABDnin ileriyi göremediği ve bu sıfatları sıralayanların düştüğü gülünç durumdur.
ABDnin yaptığı iki yüzlülük
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, ABDnin Lozan Barış Anlaşmasını onaylamamasındaki en büyük nedenin Ermeni lobisinin baskısı olduğunu savundu. Lozan Anlaşmasının tertip edilmesindeki amaç, Ermenilere yurt verilmesiydi diyerek I. Dünya Savaşında Osmanlıya karşı itilaf devletlerinin yanında yer alan Ermenilere ödül olarak toprak taahhüt edildiğini kaydeden Prof. Dr. Bilgin, Lozanda İngiltere, Fransa ve ABDnin temel amacı Doğu Anadoluda bir Ermeni devleti kurmaktı. Yani İngiltere ve Fransa I. Dünya Savaşında kendilerine yardım eden Ermeni, Rum ve Yahudileri mükâfatlandırmak istiyorlardı. İngiltere, Ermenilere Anadoluda yurt kurmanın siyasi ve ekonomik yükümlülüklerinden kaçınarak bunu ABDye devretti. ABDde bunu araştırma üzere General Harbord başkanlığında bir komisyon oluşturdu. Doğu Anadoluda araştırma yapan komisyon nüfus olarak bölgede Müslümanların çoğunlukta olduğu ve ekonomik olarak da bölgenin Ermenilerce devlet kurulmasına müsait olmadığını rapor etti. Böylece ABDde bu projeden vazgeçti dedi.
Lobi faaliyetleri var
Günümüzde Türkiyenin yakın müttefiki olan ABDnin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş senedi sayılan Lozanı onaylamamasını iki yüzlülük olarak tanımlayan Prof. Dr Bilgin, Şu an ABD Lozanı kabul ederse Ermeni ve Rumların Türkiyeden toprak taleplerini de reddetmiş olacaktır. Tabi teorik olarak böyle. Lobiler devleti olan ABDnin bunu kabul etmesi günümüzde çok zor. Çünkü Ermeni, Rum ve Yahudi lobileri Türkiyenin aleyhinde tüm baskıları yapacaklardır şeklinde konuştu.