Siz beni hâlâ anlayamadınız.
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil...
Bana, muştular getirin bir daha uygar uluslara eşit yeni buluşlardan...
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız; laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı… Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, hâlâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş, birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!
Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil...
(Halim Yağcıoğlu'nun yazısıdır)